Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
8 KAMBOÇYA KAMBOÇYA 9 Siem Reap’teki Angkor Tapınağı Yazı ve fotoğraflar: İsmet İnce ietnam’ın Ho Chi Minh kentinden binV diğim küçük bir dolmuşla Kamboçya sınırına geldim. Vizeyi Hanoi’den aldığım için zor olmadı sınırdan geçişim. Sınırın Kamboçya tarafında bekleyen başka bir arabayla girdim başkent Pnom Penh’e. Akşam saatleriydi ve hemen en yakın otele yerleşerek başladı Kamboçya günlerim. Başkent Pnom Penh, İki milyon nüfuslu geri bir kent. İsmini, bir tepeye tapınak yaptıran Penh isimli kadından almış. Şehrin en önemli ziyaret noktası, 197579 yılları arasında yönetimde bulunan Pol Pot’un “Ölüm Tarlaları” olarak bilinen, merkezden 20 kilometre mesafedeki Choeung Ek bölgesindeki geniş alana kurulu müze. Nehir kenarındaki bu açık hava müzesinin girişinde 1988 yılında yapılan ve içinde 8 bin kafatası bulunan ilginç mimarili bir bina karşılıyor gelenleri. 197579 yılları arası Pol Pot idaresindeki Kızıl Kmerlerin, bu alanda 40 bin civarında insanı öldürdükleri Pnom Penh’teki Ölüm Tarlaları Müzesi söyleniyor. Pol Pot yönetiminin sona ermesinden sonra açılan çukurların sayısı 100’den fazla. Bazı çukurların üzerinde, o çukura gömülenlerin sayılarıyla ilgili tabelalar mevcut. Ölüm tarlalarını dolaşmak birkaç saat zaman alıyor. Pnom Penh’in merkez sokaklarından, yine Pol Pot döneminde cezaevi olarak kullanılan, etrafı yüksek duvarlarla çevrili, halk arasında Toul Sleng olarak bilinen “ Soykırım Müzesi” bulunur. Geniş bir alan üzerine kurulu bu cezaevi, önceleri okul iken, Kızıl Kmerlerce kapatılarak, 1975’de cezaevine dönüşAngkor Tapınağı türülmüş. Pol Pot yönetimine karşı olanların tutsak edildiği bu cezaevinde, Kamboçyalılarla beraber başka ülke vatandaşları da hapsedilmiş. Birkaç katlı dört ayrı binadan oluşan cezaevinde her yaştan insan, bir kısmı ölümle sonuçlanan pek çok sorgu yöntemlerinden geçirilmiş. Her tür baskı ve şiddetin kullanıldığı cezaevinden götürülen 20 bin civarında kişinin “ölüm tarlaları”nda açılan çukurlara gömüldüğü anlatılıyor. İçinde çok sayıda hücrenin bulunduğu cezaevinin bazı odalarında işkence ile öldürülenlerin resimleri, duvarlarda asılı. Cezaevi, Pol Pot döneminin sona erme si üzerine, 1980’de müze haline dönüştürülmüş. Pnom Penh’in Mekong Nehri’ne yakın bir büyük bulvarı üzerinde, bağımsızlık sembolü olan Zafer Anıtı, biraz ileride Kraliyet Sarayı ve Gümüş Tapınak yer alıyor. Kraliyet Sarayı’nın bahçe duvarlarındaki süslemeler ve binadaki işlemeler ilgi çekici. Gümüş Tapınak’ta bulunan 90 kilogram ağırlığındaki Buda heykelinin yüzü altınla kaplı. Çatıya beş binden fazla gümüş kiremit döşenmiş. Bulvarın köşe başında Ulusal Müze buluyor. Müzede, Kmer tarihine ait çok sayıda eser sergilenmekte. Tayland sınırına yakın Siem Reap, dünyaca Kamboçya Kraliyet Sarayı ünlü Angkor Tapınakları’na ev sahipliği yapar. 9. yüzyıldan itibaren Uzakdoğu’da 600 yıl boyunca hükümranlık kuran Kmer Krallığı döneminde yapılan Angkor Tapınakları, Unesco’nun Dünya Mirası listesinde yer alıyor. İki günde ancak gezilebilen tapınakların en ünlüleri; Angkor Vat, Angkor Thom, Bayon, Ta Phrom, Bakong ve Banteay Srei’dir. Tapınaklardan, özellikle Ta Phrom ve Ta Som bölgesindekileri, ağaç kökleriyle sarılı olmaları nedeniyle çok ilgi çekiyor. Kamboçya, 13.5 milyon nüfuslu halkının yüzde 90’ı Kmer, geri kalanları muhtelif etnik gruplardan oluşan bir ülke. Halkın yüzde 90’ı Budist. Budizm, Kamboçya’da 1000 yıldan fazla var olan bir öğreti. Ülkenin her yanında bunun etkisini görmek mümkün. Ülkede 3 bin 300’den fazla Budist tapınağı olduğu söyleniyor. Kamboçya’dan Tayland’a geçmek üzere bindiğim dolmuşla 180 kilometrelik yolu dokuz saatte tamamlayabildik. Şoföre, yolculuk esnasında, defalarca “ yolun neden uzadığını “ sormuş, her defasında; “merak etmeyin”! cevabını almıştım. Sınıra vardığımızda; iyice meraklanmıştım ve son kez sordum: “Yol niye uzadı”? Şoför, bu defa hüzünlü bakışlarla cevabını verdi: “Bu bölgede hala Pol Pot’un adamları olduğu söyleniyor. Güvenlik nedeniyle dolambaçlı yollardan geldik”! Tayland tarafına geçmek için hızlı adımlarla yürüyordum. Ama, aklım hala oradaydı: Yani, “ölüm tarlaları”nda, Soykırım Müzesi’nde, sayısı iki milyonu bulan, toprağa gömülü Kamboçyalılarda!” inceismet@yahoo.com Pnom Penh pazar yeri