23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

KAPAK 5 EGE’NİN İMBATI Serdar Kızık serdarkizik@cumhuriyet.com.tr SESSİZ BEYAZ Denizli Burdur arası, leblebi diyarı Serinhisar yolundayız. Aslında adı, Kızılhisar. 12 Eylül “kızıl”a kızgın ya, “serin” olmuş birden. Değerli dostumuz, başarılı ihracatçı Saffet Özkan’a “merhaba” deyip, yola devam edeceğiz. Örnek bir işletme kurmuş, gezdik. Amerika’ya mermer ihraç ediyor Saffet Bey. Ülkemiz adına sevindik. Bırakır mı? Döndük yeniden Denizli’ye. Amcaoğlu, Özkan Kitapevi’nin sahibi Ahmet Fuat Özkan’la birlikte yemekteyiz. Memleket meseleleri önce 12 Eylül’e, sonra daha geriye uzandı. Dertleştik. Ne sıkıntılar, ne güçlükler yaşadı bu ülke... Ertesi gün Pamukkale yolundayız. Sevgili Arkadaşım Ünal Erzözlü’nün yeni çıkan şiir kitabı elimde. “Gençliğimin Dün Gecesi”nde, “artık sessizim” diyor. Oysa ben, haykırdığını hissettim: “Benden önceydi/ Boşluktu vardı/ Sevgide durdum/ Kaldı kalbimde/ Hiçliğe ulaştım/ Geç kaldım kendime./ Aşkın, varolmanın/ Kutsal sır kapılarında/ Zümrüdüankam, kendi kelimelerimi verdi bana/ Artık sessizim/ Bir sessizliğim...” Beyaz Cennet Pamukkale’nin görkeminde “sessizliği” sorguluyorum. Antik kentin kalıntılarında “Beyaz” ve “sessizlik” yan yana düşüyor, bir garip. Çözemiyorum ama, ne kadar etkileyici. Oysa sesler var çevrede, insanlar. Bu mevsimde binlerce turist Hierapolis’te. Olağanüstü bir değer Pamukkale. Olağanüstü bir açık hava müzesi. Kalsiyum oksitli suların binlerce yıldır şekillendirdiği olağanüstü ve benzersiz bir coğrafyaya yaslanarak, bütün görkemiyle sanki sonsuzluğu kucaklıyor.. Sonsuzluk hissini çağrıştırıyor. Aklıma geldi şimdi, geçen hafta benzer bir duyguyu İzmir Sanat’ta, Cellistanbul’un konserinde de hissettim. Orkestra Şefi Sera Tokay’ın deyimiyle “olağanüstü genç yetenek” Çağ Erçağ’ın viyolonselinden yayılan tınılar, sonsuzluğa doğru, başka bir yolculuğa götürdü beni. Erçağ’ın yanında arkadaşları Melih Kara, Ozan Tunca, Murat Berk ve konuk sanatçı Dimitriios Gouzıos’un konseri, özellikle de Astor Piazzolla’dan Liber Tango, çok etkileyiciydi. Dünya Kadınlar Günü’nde İzmir Devlet Senfoni Orkestrası’nı yöneten Sera Tokay ve Suna Kan’ın konseri de unutmayacağım bir yol hikayesi oldu. ci Ahmet Taner Kışlalı bu çabanın öncülüğünü yapmışlar. Bir filmin, bir fotoğrafın, bir serginin, bir kitabın tanıtımda nasıl etkili olduğunu Safranbolu’da görüyorsunuz. Reha Günay’ın fotoğrafları Süha Arın’ın belgeseli Safranbolu için önemli. Mutlaka çok daha fazla sayıda insan çaba vermiş burada. Asıl önemlisi yöre insanı bu işe inanmış, özellikle her zengin bir ev kurtarsın sloganı da işe yaramış. Kültüre, yapılan katkı işte böyle sonuçlar sağlıyor. Hala yörenin duyarlı insanları ve yöneticileri içtenlikle, bu çabayı sürdürüyorlar. Safranbolu her mevsimde güzel. Görsel açıdan, yeşilliğin içinde de, bembeyaz karlar altında da bir başka. Ahşap bir konağın içinde uyuyup, yöresel bir kahvaltıdan sonra sokaklara çıkmanın tadı bir başka. Sokaklarda sıcak kanlı insanlarla söyleşerek, dolaşırken yaratıcı insanların ürettiği turistik eşyalarla oyalanırsınız. Safranbolu’nun neden dünya mirası seçildiğini daha iyi hissedersiniz. Burada bilim ve sanat el ele. Bu yönde okullar da açılmış. Önce restorasyon bölümü sonra turizm ve otelcilik yüksek okulu. Sokakları dolaşırken bu kentin kendisini nasıl koruduğunu anlıyorsunuz. Herkesin geçmişi yaşatmak için nasıl çaba verdiğini dükkanlara bakınca daha iyi anlıyorsunuz. Eski ?
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle