27 Aralık 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

12 BREZİLYA Sambacıların tepeleri Yazı ve fotoğraflar Reşide Okudur ızgın güneş, büyüleyici K sahiller, müzik ve kıvrak danslarıyla Brezilya’dayım. Brezilya’nın sahilleri kadar ünlü iki tepesini gezmek istiyorum. Bunlardan birincisi; Rio semalarında şehrin görünmeye başlamasıyla birlikte bütün görkemi ile iki kolunu açmış bir halde anıtlaştırılmış olan hazreti İsa heykelinin bulunduğu Corcovado... Aynı zaman da Brezilya’nın sembolü olmuş durumdadır. Sabah çok sıcak nemli bir hava, boğucu. Tadına doyamayacağınız tropik meyve suları ve bol meyvelerle hazırlanmış kahvaltıda kuşkusuz “Brezilya Kahvesi”ni de içmek istiyorsunuz. Otelimizden otobüsle alınarak, “Hörgüç”e benzediği için Portekizce’de hörgüç anlamına gelen “Corcovado” denilen tepenin eteklerine getiriliyoruz. Tepe yüksek. Tepeye çıkmak için önce trene biniyoruz. Müthiş yemyeşil orman manzarası içinden zaman zaman da şehrin güzelliğini, tabii ki o doyulmayan sahillerini birçok kıyı şeridini izleyerek bol sayıda fotoğraflar çekerek dik bir şekilde, belli bir mesafeye kadar çıkıyoruz. Tepenin iyice dikleşen ve trenle devam edilemeyecek noktasında trenden inip asansörle çıkıyoruz. Zirveye henüz ulaşamıyoruz. Burada devreye yürüyen merdivenler giriyor. Nihayet o rüya gibi hissettiğiniz nokta, zirve, ya da doruk… Kaç metre yükseklikte olduğunu merak ediCorcovado Tepesi yor musunuz? 710 metre. Belki çok yüksek değil ama 36 metre yüksekliğindeki hazreti İsa anıtını 1896’da yapmak için yüksek diye düşünüyorum. Bu tepeye gayet rahat bir şekilde ulaşımı sağlayan İsviçreliler tarafından yapılan Monorail denilen sistem, “Tren, asansör, yürüyen merdiven”i görünce ister istemez hemen bizim ülkemizde bugün bile ne “Nemrut”ta ne Antalya “Döner Gazino” gibi yerlerde böyle bir teknolojiyi kullanamamış olmamızı düşünüyoruz. Dünyanın her köşesinden gelen her yaştaki gezginlerin rahatlıkla ulaşabildiğine tanık olmak; benim yıllar önce Nemrut Dağı‘na tırmanmak için nefes nefese kaldığımı, dahası bir gurup insanın çıkamayıp aşağıda beklediğini hatırlatıyor. Oysa burada her yaştan gezgin gayet rahat bu tepelere çıkabiliyor. Limana gelen gemilerdeki insanlara “hoş geldiniz! merhaba! sizi kutsuyorum!” demek istemiş hazreti İsa… Kollarını iki tarafa açıp onları kucakladığını ifade ediyormuş. Doğrusu Mevlana, bu sözden daha iyisini söylemiş ama ne yazık ki bu şekilde anıtlaştırılamamış!. Burada görselliğin ne kadar anlamlı ya da kalıcı olduğu tartışması mı ortaya çıkıyor dersiniz? Görsellik mi yoksa söz mü? Beyinlerde hangisi daha kalıcı oluyor? Ağırlığı bin 145 ton olan anıt, mozaikten yapılmış. Gece gündüzden dokuz derece daha serin oluyor gündüz de çok daha sıcak..
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle