Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12 BREZİLYA Sambacıların tepeleri Yazı ve fotoğraflar Reşide Okudur ızgın güneş, büyüleyici K sahiller, müzik ve kıvrak danslarıyla Brezilya’dayım. Brezilya’nın sahilleri kadar ünlü iki tepesini gezmek istiyorum. Bunlardan birincisi; Rio semalarında şehrin görünmeye başlamasıyla birlikte bütün görkemi ile iki kolunu açmış bir halde anıtlaştırılmış olan hazreti İsa heykelinin bulunduğu Corcovado... Aynı zaman da Brezilya’nın sembolü olmuş durumdadır. Sabah çok sıcak nemli bir hava, boğucu. Tadına doyamayacağınız tropik meyve suları ve bol meyvelerle hazırlanmış kahvaltıda kuşkusuz “Brezilya Kahvesi”ni de içmek istiyorsunuz. Otelimizden otobüsle alınarak, “Hörgüç”e benzediği için Portekizce’de hörgüç anlamına gelen “Corcovado” denilen tepenin eteklerine getiriliyoruz. Tepe yüksek. Tepeye çıkmak için önce trene biniyoruz. Müthiş yemyeşil orman manzarası içinden zaman zaman da şehrin güzelliğini, tabii ki o doyulmayan sahillerini birçok kıyı şeridini izleyerek bol sayıda fotoğraflar çekerek dik bir şekilde, belli bir mesafeye kadar çıkıyoruz. Tepenin iyice dikleşen ve trenle devam edilemeyecek noktasında trenden inip asansörle çıkıyoruz. Zirveye henüz ulaşamıyoruz. Burada devreye yürüyen merdivenler giriyor. Nihayet o rüya gibi hissettiğiniz nokta, zirve, ya da doruk… Kaç metre yükseklikte olduğunu merak ediCorcovado Tepesi yor musunuz? 710 metre. Belki çok yüksek değil ama 36 metre yüksekliğindeki hazreti İsa anıtını 1896’da yapmak için yüksek diye düşünüyorum. Bu tepeye gayet rahat bir şekilde ulaşımı sağlayan İsviçreliler tarafından yapılan Monorail denilen sistem, “Tren, asansör, yürüyen merdiven”i görünce ister istemez hemen bizim ülkemizde bugün bile ne “Nemrut”ta ne Antalya “Döner Gazino” gibi yerlerde böyle bir teknolojiyi kullanamamış olmamızı düşünüyoruz. Dünyanın her köşesinden gelen her yaştaki gezginlerin rahatlıkla ulaşabildiğine tanık olmak; benim yıllar önce Nemrut Dağı‘na tırmanmak için nefes nefese kaldığımı, dahası bir gurup insanın çıkamayıp aşağıda beklediğini hatırlatıyor. Oysa burada her yaştan gezgin gayet rahat bu tepelere çıkabiliyor. Limana gelen gemilerdeki insanlara “hoş geldiniz! merhaba! sizi kutsuyorum!” demek istemiş hazreti İsa… Kollarını iki tarafa açıp onları kucakladığını ifade ediyormuş. Doğrusu Mevlana, bu sözden daha iyisini söylemiş ama ne yazık ki bu şekilde anıtlaştırılamamış!. Burada görselliğin ne kadar anlamlı ya da kalıcı olduğu tartışması mı ortaya çıkıyor dersiniz? Görsellik mi yoksa söz mü? Beyinlerde hangisi daha kalıcı oluyor? Ağırlığı bin 145 ton olan anıt, mozaikten yapılmış. Gece gündüzden dokuz derece daha serin oluyor gündüz de çok daha sıcak..