Katalog

KONYA 11 iyi kullanılır hale getiriyordu. Oradan antik kalıntıların bulunduğu Bolat Deresi’ne indik. Buranın Bolat beldesine ait olduğunu sanıyordum. Oysa Dereiçi sınırlarındaymış. Akşam yemeğini Dedemköy’ün alabalık tesislerinde yedik. Gece karanlığı çökünce bizim kamp işi de olmadı. Dereiçi’ne dönüp belediyenin misafirhanesinde kaldık. Dereiçi’nin, Asarlık’ın, Gezleve’nin, Dedemköy’ün, Söğüt’ün Antalya sınırında yaylaları var. Sabah Dereiçi yaylasına gittik. Sürüler yaylımdan yeni dönüyorlardı. Dereiçi halkı pazar günleri hep yaylaya gidiyorlarmış. Oradan Söğüt yaylasına geçtik. O gün beldenin geleneksel şenliği varmış. Şenlikten sonra Dedemli yaylasına geçtik, burada kısa bir ayran molasından sonra Dedemli’ye indik. Dereiçi Konya’ya yaklaşık 100 kilometre dört bine yakın nüfusu var. Geçim zorluğu nedeniyle dışarıya yoğun bir göç var. İzmir’de, Karaman’da, Bursa’da yerleşiyorlarmış en çok. 1992 de belediyelik olan beldenin alt yapısı yok. Şimdi bu sorunu çözmek için çalışı yorlar. İki yeni depo ile su sorununu çözmüşler. BozkırDereiçi arası 26 kiloketre. Bu yolun büyük bir bölümü bozukmuş. Halen yol çalışmaları devam ediyor. Dereiçi’nin eski adı Gederet’miş. 1963 yılında Dereiçi olarak değiştirilmiş. Gederetlilerin yıllardır değişmeyen bir adetleri var. Anlattıklarına göre her yıl ağustos ayında bir günü “sınad” günü ilan ediyor, o gün bütün Gederetliler Sınad Tepesinde toplanıyor, kurban kesiliyor, hasret gideriyor, topluca yemek yedikten sonra dönüyorlarmış. Doğayı, tarihi ve doğada kamp yapmayı sevenler için Dereiçi bulunmaz bir belde. Özellikle Bolat Deresi’ndeki ören yerinin altındaki pınar kamp için eşsiz bir doğa parçası. Balık tutmasını becerenler bu derede balık tutarak kendilerine mükemmel bir ziyafet çekebilirler. Meraklısına Not: Dere içi’nde üretilen bütün tarım ürünleri organik. Boğazına ve sağlığına düşkün olanlar, özellikle güz ayları Bozkır pazarını takip etmelerini öneririm. [email protected] FOTOĞRAFIN DİLİ Lütfi Özgünaydın [email protected] SULTANAHMET’TE GECE Sultanahmet’te gece gerçekten muhteşem. Gökyüzünün laciverde dönüştüğü, fotoğrafçıların mavi saat dediği zaman dilimi en iyisidir. Gün ışığının ve yapay ışığın birlikte işlevlerinin sonucu görsellik bir başka olur. Geçiş anında gökyüzü huzur verir insana. Gece fotoğraflarını o saatte çekmek daha iyi sonuç verir. Zaman geçerse gökyüzü ve çekeceğiniz mekan kararır iyi sonuç vermez. Sultanahmet’i ortadaki havuzun suyundan da yararlanarak çektim. Hem gece fotoğrafı hem de yansıma fotoğrafı oldu. Gece fotoğrafı için mutlaka, tripot (üç ayak) kullanmalısınız. Eğer mümkünse kablolu ya da uzaktan kumanda ile deklanşörü düşürünüz. Çünkü tripot üzerinde bile makine sarsılabilir. Gerektiğin de İSO’yu artırabilirsiniz, ancak 400’ün üzerine çıkmayın. Otomatik çekeceğiniz gibi, daha net olması için A konumunda yani diyafram ağırlıklı çalışmak daha iyi sonuç verir. Hareket kayıt edecekseniz, enstantane ağırlıklı da çalışabilirsiniz. Yağmur sonlarında çekeceğiniz gece fotoğrafları çok iyi sonuç verir. Su ışık önünde parlar fotoğraf daha güzel olur. Kompakt makinelerle gece fotoğrafı güç ancak tripot kullanarak sonuç alabilirsiniz. Sultanahmet’i akşam mavi ışıkta dolaşın güzellikler içinde kalacaksınız.