17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

14 GEZGİN AİLESİ GÖRSEL BULMACA MUTFAK KÜLTÜRÜ Bulgur aşı, ayran aşı bunlardır Van’ın aşı Van, bereketini Van Gölü’nden alır. Gölün suyu tuzlu ve sodalı. Gölde endemik bir tür olan sadece inci kefali yaşar. Neredeyse yılın yarısı karlar altında kalan Van’ın yüksek ovaları ve dağları bitki çeşitliliğine sahip. Otlar, yöre hayvancılığının en temel besin kaynağı. Yörede yetişen çeşitli bitkiler yöre halkı tarafından toplanır, kurtulur ve yemekleri yapılır. Gevaş, Edremit ve Erciş gibi ilçeler ile Van’ın bahçe ve bağlarında bahçe ziraatı geleneksel olarak yapılıyor. Yöre halkı, iklim ve coğrafya koşulları dolayısıyla, yoğun olarak et, süt, süt ürünleri, baklagiller ve un ile yapılan yiyecekleri tüketiyor. Öğünlerin hemen hepsinde et, yoğurt, kurut, yarma ve diğer baklagiller bulunur. Yemekler çoğunlukla, malzemeyi tanımlayan ayrıca isimlerinin ardına “aş/aşı” sözcüklerinin eklenmesiyle anılıyor. Türk yemek kültürünün değişmez niteliklerinden biri olarak, ana yemeğin önünden çorba tüketimi son derece yaygın. Ana yemeğin ardından yenen veya özel durumlarda tüketilen tatlıların hemen hepsinde de unun yağla kavrularak tatlandırılması söz konusu. Halk özellikle dini bayramlara ve düğün törenlerine yönelik yemeiçme alışkanlıklarına önem veriyor. Van ve çevresinin yöresel yemekleri saymakla bitmez. Birkaç örnek verecek olursak; çiriş çorbası, püşürük, pilur, Van pastası (sodalı), tirite, cağ salamurası, sengeser, metez, kürt baklavası, avanit... Van’ın yemekleri bu kadar lezzetli olunca halkı da bu güzel yemeklere mani yazar olmuş. İşte onlardan biri: “Doldur tahta kaşığı doldur, paziği bol, nanesi bol yarpuzu boldur. Arkasından eşgili cılbır, olan oldu yemede bunları çıldır.” Bir tür sebze yemeği olan cılbırın üç çeşidi var. Bunlar; kabak, domates ve kavurma cılbırı. Fotoğrafta gördüğünüz kayanın adı ne ve nerede? Fotoğrafta görülen kaya, antik dönemde de bilinen bir çok efsaneye konu olmuş. Kayanın, Artemis ve Apollo’nun okları ile on iki çocuğunun öldürüldüğünü görüp de acısından taş kesilen annenin olduğunu söylüyor antik yazarlar. Kayanın bir sanat eseri olup olmadığı antik çağdan beri tartışılır. Doğal aşınma sonucu başı önüne eğik, ağlayan bir kadın görünümü kazanmış. Eski Yunan yazarlarının yapıtlarında da sözü edilen kayanın Zeus’un taşa dönüştürdüğü tanrıçayı temsil ettiğine inanılır. Tanrıça Yunan mitolojisinde, Lydia kralı Tantalos’un kızı ve Yunanistan’daki Tebai kralı Amphion’un karısı ve yitirdiği çocuklarının ardından gözyaşı dökenlerin simgesiydi. Doğru yanıt veren okurlar arasında yapılacak çekilişle üç kişiye Cumhuriyet Kitap’tan kitap armağan ediyoruz. Yanıtları 1 Ekim Çarşamba saat 17:00’ye dek adres ve telefon numaranızı yazarak faks ya da eposta ile bekliyoruz. Geçen sayı Yanıt: İnsuyu Mağarası, Burdur Kazananlar: Sevim Karahitaylar (Malatya), Aşye Civelek (Bursa), Nuriye Sorlak (Iğdır). CILBIR Malzemeler: Üç adet kabak, iki adet domates, bir adet soğan, bir yemek kaşığı salça, iki yumurta, bir yemek kaşığı un, yarım demet zeytirun otu (Van’da yetişen yöresel bir ot, bunun yerine maydanoz kullanabilirsiniz), İki yemek kaşığı tereyağı ve bir tutam tuz. Yapılışı: Soğan ve salça yağda kavrulur. Üzerine doğranmış kabak ilave edilir, daha sonra da domates eklenir. Tuz ve zeytirun otu da konulduktan sonra pişirilir. Kabaklar piştikten sonra başka bir kapta az miktarda un ile çırpılmış yumurta bulamacı yemeğin üzerine dökülür. Tencerenin kapağı kapatılarak yumurtanın pişmesi sağlanır ve servis yapılır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle