Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
14 YUNANİSTAN Kalimera Atina Yazı ve fotoğraflar Suat Şimşek abahın ilk ışıklarında dünyada, geleneksel eğlence suS nan kentlerden biri olan Atina’da, etrafımdakilere bildiğim birkaç Yunanca sözcükten biri olan Kalimera dışında ne diyebilirdim? Günaydın Atina! Eleftherios Venizelos Havalimanı’na indikten sonra E96 şu an (X96) numaralı otobüsün koltuklarına kurulup, aklıma elli beş dakika sonra, her yönüyle farklı ama bir o kadar da aynı iki kenti Atina ve İstanbul’u kıyaslamak geliyordu. Kentin aşağı yukarı 30 kilometre kadar güneydoğusundaki havaalanından şehrin en önemli meydanı olan Syntagma’ya her 15 dakikada bir kalkan otobüslerle ulaşmak mümkün. Atina kenti özellikle olimpiyatlardan önce hummalı bir çalışma ile baştan başa büyük bir restorasyon geçirdi. Olimpik tesislerin yanı sıra, metro, tramvay gibi toplu taşıma araçlarına, Yunanistan’ın diğer kentlerine de bağlantı sağlayacak çok şeritli otobanlara, ve belki de en önemlisi 2500 yıllık tarihi çok daha yakından gözlemleme imkanına sahip olacağımız trafiğe kapalı yollara kavuştu. Hiç değiştirmeden her gittiğimde Paleo Faliro’daki Poseidon Hotel’de konakladım. Ulaşım açısından son derece rahat bir konumda olan bu bölge, İstanbul’dan göç etmiş olan Rumların oluşturduğu bir semt. Atina’nın 5 kilometre kadar dışında yer alan ve deniz kıyısında son derece şık ve müstesna bir alan. Son derece lüks bir marinaya da ev sahipliği yapıyor. Hatta Yunan birinci ligindeki AEK takımının da İstanbul’dan göç eden Rumların kurduğu bir takım olduğunu burada öğreniyorum. Taksi ücretlerinin belki de, Avrupa’da en düşük olduğu kent olan Atina’da ulaşım son derece rahat ve ekonomik. Bir çok yere taksiyle 35 euro arasında ulaşmak mümkün. Liman tarafı hariç, her bir yanı dağlarla çevrili olan bu şehir, inişli çıkışlı yollarında, yürümeyi sevenleri dahi bazen yorabilir. Arkeoloji Müzesi ve buraya yürüyüş mesafesinde bulunan Omonia ve Victorias Meydanı, bit pazarının bulunduğu Monastraki, çok ünlü markaların satıldığı ve kentin modern yüzünün sunumunun yapıldığı ve şehrin en aristokrat semti olan Kolonaki, Agora’nın bulunduğu Thission, havalı, şık bar ve tavernaların bulunduğu Psiri, Atina’yı doyasıya yaşamak için sadece birkaç nedenden biri. Antik sahada gezinti Yedi bin yıl boyunca bir yerleşimin hakim olduğu Atina, Akdeniz’in en önemli limanı olma özelliğini korumuş. Milattan önce beşinci yüzyılda en güzel günlerini yaşamış bu kent. Akropolis, Agora, Parthenon ve Dionisos gibi bu döneme ait yapıların birçoğu şehrin en merkezi bölgesi olan güney tarafında yer almakta. Akropolis, Atina’nın ilk kurulduğu yer olarak mitolojide yerini alıyor. Kente adını veren ünlü zafer tanrıçası Athena’ya ithaf edilen Akropolis, Poseidon ile süren uzun mücadelesini de burada yapmış. Ziyaret için en iyi zaman günbatımından 23 saat öncesi. Dolunay’ın olması durumunda Akropolis’e çık