22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

8 GÜNEYDOĞU ASYA GÜNEYDOĞU ASYA 9 Bir turistin Vietnam günlüğü Yazı ve fotoğraflar: Cem Polatoğlu ietnam’ın başkenti Hanoi. Ama en büyük V kent Ho Chi Mingh yani Saygon. Ho Chi Mingh ülkenin Castro’su, Mao’su, Lenin’i. Ama anıt mezarı Hanoi’de. Ülkenin nüfusu 85 milyon, sosyalist Cumhuriyet. Vietnam Komünist Partisi Genel Sekreteri Nong Duc Manh ülkenin her şeyi. Fransa’dan 1945 de, Amerika’dan 1972’de kurtuldular. KuzeyGüney diye bölünen Vietnam 1976’da birleşti. Asgari ücret 100 dolar, pirinç, mısır, çay, kauçuk satar, her şeyi dışarıdan alır. Ama tek bir Türk şirketi veya mamulü göremedim. Tüm yol ve inşaatlar Japonlardan sorulur. Vitrinler Çin istilasında. Ülkede ilk dikkatimi çeken motosikletlerin fazlalığı. Beş sene önce hakimiyet bisiklette imiş. Kırmızı ışıkta binlercesi birikiyor. Yeşille birlikte göçer kuş sürüleri gibi dağılıyorlar. Trafik ışığı olmayan kavşaklarda dahi binlerce motosikletin birbirine çarpmadan nasıl yol aldıklarını izlemek ürkütücü. Kask takma adetleri yok. Herkes korna çalıyor. Turistler de normal taksiler yerine ya motosiklet ya da bisiklet taksileri kullanıyorlar. Yine de bir önceki seneye göre araba satışları yüzde 76 artmış. Küba ile çok yakın dostlukları bulunduğundan sanayi ve mimaride Küba etkisi hissediliyor. Sanayi hantal, eski, kaba. Senede 300 gün yağmur alan bölgenin şehir planlaması Küba imzalı. Bu nedenle mimari iklime uygun değil. Kolonlar ve düz çatılar sırıtıyor. Her sıkı yağmur sel anlamına geliyor. Şehir dışına çıkıldığında her yer uçsuz bucaksız pirinç ve mısır tarlaları ile dolu. İklim sürekli ılıman. Öyle “balkanlardan gelen” soğuk hava dalgası falan da yok. Hep 2532 derece arası. Mev simsizlik Vietnamlıları diğer komşu Asyalılardan daha fazla etkilemiş olabilir. Bu nedenle hal ve hareketlerinde biz ve Latin kökenliler kadar inişçıkışları yok. Tekdüzelik hakim. Ama yüz ifadeleri, rejimin de etkisi ile diğer komşularına göre daha donuk ve ifadesiz. Ülkede inanç gereği Kafa kutsaldır. Yine bu nedenle size selam verenler veya konuşan lar; saygı unsuru olarak sürekli kafalarını sizin kafanızın altında tutarlar. Siz de karşılık olarak daha altta tutmaya çalışırsınız. 1.40’lık Vietnamlıların benim gibi 1.83’lük adama karşı işleri kolay. Ellerin parmak uçlarını çenede birleştir, kafayı hafif eğ. Ama ben karşılık verirken bel ve boyun fıtığı ağrısından ölüyorum. Yine, size bir şeyi elden verirken (kartvizit v.s.) çift elle tutarak ve gözünüze bakarak veriyorlar. Siz de çift elle almalısınız. Çocukların kafalarını okşamayın! Hani hatırlatıyorum; boyuna posuna bakıp adamları Karamürsel sepeti sanmayın ve sakın kimseyle dalaşmayın. O sakin duran Vietnamlılar; ani ve ters bir olayla karşılaştıklarında birden “ninja kaplumbağa” kesilebiliyorlar. 1.40’lık adam çizgi film kahramanları gibi fırrrr diye dönerek Jackie Chan misali suratınıza tekme atabilir. Erkeklerin bir tırnakları çok uzun. Özellikle baş parmakları Kıbrıslı erkeklerinkinden bile uzun. Burun karıştırmak ayıp değil. İngilizce bilen sayısı az. Her şeye “yes” diyorlar. Ama doğru ama yanlış. Örneğin Adres için sorun; sağa mı gideyim? Yes. Sola mı gideyim? Yine yes. Otellerde kahvaltı çok zayıf. Kahvaltı mönüsü; haşlanmış pilav, mısırlı, havuç lu, yumurtalı pilav, bir kaç çeşit otlu pilav, pilav çorbası, pilav tatlısı. Yiyecekiçecek konusunda eğer deniz ürünlerini seviyorsanız problem yok. Ancak kolaların tadı bile tadı farklı, adeta soya soslu, içemedim. Bunun dışında yılan, kurbağa, kaplumbağa, köpek ve karafatma cinsi sümüklü, sümüksüz böcekler revaçta. Çıtır çıtır kızartıp yiyorlar. Köpek hariç hepsini denedim. Hala hayattayım. Alışverişte dolar kullanabilirsiniz. Her yerde turist tarifesi var. Pazarlık farz. En az yarısı. Zaten turist görünce her şeyin fiyatını dolarla söylüyorlar. Pardon, söylemiyor, rakamı hesap makinesinde gösteriyorlar. Sonra da sen yaz, o yazsın iki saat makine muhabbeti. 100 yazar, sen 10 yazarsın; 50 yazar 20 yazarsın 25’e iş biter. Yanınızda yüz tane 1 dolarlık götürün. İşe yarayacak. Lüks arabaya hemen hiç rastlamıyorsunuz. Ama rehberimiz bir gün mercedes araba alabileceğini hayal ediyor. Bu bile güzel. Beş sene önce bunu bile hayal edemezlermiş. Gece hayatı çok zayıf. Restoranlar Hanoi’de 20.00’de kapanıyor. Tek çare otel barları. Barlarda, oturarak veya ayakta fiyatlar farklı. Ama dedik ya her yerde Turist tarifesi var. Ucuz içeceğim di ye boşuna ayakta kalmayın. Çünkü burada ayakta bile kazıklanabiliyorsunuz. Hanoi’nin “Lido” su yani revüsü su üzerinde kukla gösterisi yapılan “Water Puppet” tiyatro binasında. Bilet 1,5 dolar. Gidin. Halong Bay; Başkent Hanoi’ye üç saatlik mesafede bir kıyı şehri. 1964’te Amerikalıların çıkartma yaptığı bölge. Burada minik adalara, köylere, mercan mağarasına ve deniz üstü sabit balıkçı evlerine tekne ile yemekli geziler düzenleniyor. Köylerde size yerel çalgılarla karşılamalar yapıyorlar, balıkçı evlerinde çayın ve denizin keyfini çıkartmak size düşüyor. Ho Chi Mingh yani Saygon. Vietnam’ın İstanbul’u. Bu şehir çok daha modern, gece hayatı çok daha renkli. Kumarhaneler her yerde. Gece veya gündüz Saygon’u seyretmek isterseniz Trade Center’ın barına mutlaka uğrayın. Bekar erkekler için Tayland’da masaj salonu, Japonya’da Türk Hamamı ne ise Saygon’da “Karaoke bar”lar o. Bence Vietnam’a gitmek için son biriki yıl. Bundan sonra Vietnam özelliğini kaybedecek gibi gözüküyor. Çünkü gelişiyor, zenginleşiyor, globalleşiyor en kötüsü turistikleşiyor. cem@baracuda.com.tr
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle