Katalog

KÜLTÜR 11 rafından hazırlanır. Avrupa’da turnelere giden Sarah’ın posterleri inanılmaz güzelliktedir. Oyunları posterler sayesinde popüler olur. Mucha’nın şöhreti Paris’te açılan bir sergi ile perçinlenir. Sonrasında Mucha hayatının önemli yıllarını Paris’te geçirir. Bu arada Fransız “art nouveausu”ndan etkilenir. Böylece kendi yapıtlarında Fransız ve Çek “art nouveau”sunu birleştirir. Bu ilginç yaşamın tüm anıları Prag’daki Mucha Müzesi’nde belgelenmiş. Kentin merkezindeki Barok yapılardan biri olan Kaunicky evinde 1990’lı yıllarda açılan müze, çok renkli ve çarpıcı bir sergileme göstermiyor. Birkaç salon ile klasik vitrin ve duvar panosu sergilemesine sahip. Ancak zaten bir biyografi müzesinde de fazlasına gerek yok. Çünkü hemen hemen tüm eserlerin baskıları burada sergileniyor ve öylesine renkli ve güzeller ki başka türlü bir sunum onları gölgede bırakabilirdi.Mucha’nın hayat hikayesi ile sanat yaşamına ait kesitleri müzenin küçük konferans salonunda devamlı olarak döndürülen bir belgeselde izlemek mümkün. Eğer yakınlarda Çek Cumhuriyeti’nin başkenti Prag’a gidecek olursanız ki bu aralar sanırım oldukça uygun fiyatlara turlar var Mucha’nın hayatı ve çalışmalarına adanmış Vakıf Müzesi’ni görmenizi öneririm. sengulaydingun@kou.edu.tr ünlü sanatçılarından birisi Sarah Bernhardt’dır. Aslında Mucha’nın dünyaca tanınması ve birden bire şöhrete kavuşması, Victor Sardou’nun yazdığı Gismonda adlı oyunda başrol oynayan Sarah Bernhardt’ın posterini çizmesi sayesinde olur. Poster o kadar beğenilir ki “Kutsal Sarah” olarak tanınan ve yanına yaklaşılması imkansız görünen Sarah Bernhart ile altı yıllık bir anlaşma yapılır. Artık Sarah nerede Mucha oradadır. Onun tüm oyunlarındaki posterler Mucha ta FOTOĞRAFIN DİLİ Lütfi Özgünaydın lutfi?lutfiozgunaydın.com AKYAKA VE NAİL ÇAKIRHAN Sakar Dağı’nın zirvesinden Gökova Körfezi’ne bakarken, önümdeki derinliğe koşut heyecan fırtınası koptu yüreğimde. Aşağı inip Akyaka’yı gezerken, özgünlüğün, sanatın ve estetiğin insan yaşamındaki, değerini düşündüm. Bu değerleri özümseyip, Akyaka’ya bağlanan yazarların sanatçıları andım. Bu körfeze neden bağlandıklarını mekanın içine girince daha iyi kavradım. Doğanın coşkusunu tattığım akvaryum turundan sonra, muhteşem evleri, sokakları adımladım. Güzelim sokakların arasından Nail Çakırhan evine ulaştım. Bu kentin yaşamasında önem kazanmasında büyük pay sahibi olan Nail Çakırhan’ın evinin bahçesinin sadeliğine hayran kaldım. Onun yaşadığı odasındaydım. Mimar olmayan ancak Ağa Han mimarlık ödülünü alan bu büyük insanın, oturduğu odanın tavan süsleri, müthiş güzeldi. Bu eve ve bahçesine sadece estetik açıdan değil, insanın yaşam biçimine örnek olduğu için çok dikkatli baktım.Özgünlüğün ve sadeliğin sonucu bu ev. Dijital makine ile çektim bu fotoğrafı. Benim makinem SLR olduğu için 1600 asada bu fotoğrafı elde edebildim. Bu tür mekan fotoğraflarında sehpa kullanmak doğrusudur. Işığın değerini bulup flaşsız çekim benim tercihimdir.