Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
YALOVA 15 Köşk nasıl yürüdü? Mehmet Güler Fotoğraflar: Yalova Belediyesi tatürk, Yalova’da tam 311 gün kalmış. Pek çok yerli A ve yabancı konuğunu burada ağırlamış, bir çok kararını burada almış. Atatürk’ün Yalova’ya bıraktığı en büyük miraslardan birisi çiftliklerse bir diğeri “Yalova benim kentimdir” sözü olsa gerek. Yalova, Millet Çiftliği’ndeki köşk, Mustafa Kemal Atatürk’ün sık sık geldiği, dinlendiği bir konuttu. Atatürk’ün çevre anlayışının simgesi olan Yürüyen Köşk’ün tüm insanlığa, özellikle de gençlere çevre bilincinin geliştirilmesinde örnek olmuş. Atatürk, Yalova’ya ilk kez 19 Ağustos 1929’da gelmiş ve 1 Şubat 1938’e dek 311 gün kalmış. Her karesinde koca bir tarihin yazılı olduğu Yürüyen Köşk, Kültür Bakanlığı Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu’nun kararı ile korunması gerekli kültür ve tabiat varlıkları arasında sayılmış. Yürüyen Köşk’ün yapımı 1929 yılının Eylül ayında tamamlanmış. Millet Çiftliği’ndeki köşk, deniz kıyısında çınarlar altında doğanın kucağında inşa edilmişti. Köşk iki katlı ahşap bir yapı. Çatısında Marsilya tipi kiremitler kullanılmış. Cepheleri tahtalarla kaplanmış. Tahtaların üzerinde değişik süslemeler görülüyor. Kat döşemelerinin girişi karo mozaik ve mermerden. Duvarları bağdadi üzeri çimento harçlı boyalı bir sıva. İçerideki merdivenin altında su ısıtma merkezi bulunmaktadır. Dereceli, termostatlı olan kazan son derece özgün. Köşkün üç tarafı camekanlı. Camlar kristal. İçinde Atatürk’ün kullandığı özel eşyaları yer alıyor. Yürüyen Köşk Yalova Belediyesi’nin restorasyonuyla 8 Mayıs 2006’da ziyarete açıldı. Haftanın her günü saat 08.00’den 20.00’ye kadar ziyaret edebilirsiniz. Giriş ücreti 1 yeni lira. Köşk’e sahil yolundan veya Adliye’nin yanındaki yoldan ulaşabilirsiniz. Bu yolu, tamamen el yapımı, yaz ve kış kullanılabilen, iskeleden köşke sahil boyunca ulaşımınızı sağlayacak Yürüyen Köşk faytonuyla da alabilirsiniz. Ağacın dalları Atatürk bir gün köşke gittiğinde, ulu çınar ağacının dallarını kesmeye çalışan bahçıvanla karşılaşır. Neden kesmek istediğini sorar. Bahçıvan, ağacın dallarının uzadığını, binanın duvarlarına dayandığını söyler. Bunun üzerine Atatürk inanılması güç bir emir verir. “Ağacın dalları kesilmeyecek, onun yerine köşk binası çekilerek daha uzağa kaydırılacaktır.” Görevli İstanbul Belediyesi’nden yardım ister. İstanbul Belediyesi Yollar ve Köprüler Baş Mühendisi Ali Galip Anlar ekibiyle birlikte Yalova’ya gelir. Köşkün çevresindeki toprak özenli bir şekilde kazılarak köşkün temeline kadar inilir. Zemine tramvay rayları döşenir. Bina raylar üzerine oturtulur. Köşkün kaydırılması işlemi iki aşamada gerçekleştirilir. 8 Ağustos 1930’da öncelikle yapının teras bölümü, geri kalan iki gün içerisinde de ana bina kaydırılır. Atatürk’ün, gazetemizin kurucusu Yunus Nadi’nin, Atatük’ün kız kardeşi Makbule Hanım’ın izlediği bir operasyonla bina 4.80 metre kaydırılarak çınar ağacından uzaklaştırılır. O günden sonra köşkün adı “Yürüyen Köşk” olur. Atatürk, dünya ülkelerinin henüz 1970’li yıllardan sonra anlayıp düşünmeye başladığı çevrenin önemini 1930’lu yıllarda benimsemiş, “Çevreyi korumak aklın gere ğidir” özdeyişi ile bütün dünya ülkelerine çok önemli bir mesaj vermiştir. Depremde de kurtardı 17 Ağustos 1999’da Marmara Depremi’ni yaşadık. Yalova’da pek çok sokak, cadde yerle bir oldu. Binlerce insan hayatını kaybetti. Yalova’nın en az zarar gören caddesi, en yüksek apartmanların dizildiği, denize en yakın olan Yalı Caddesi’ydi. Kumun, suyun üstüne kurulmuş bu Yalı Caddesi’ndeki apartmanların koruyucusu kimdi derseniz, hemen yanıt verelim. Atatürk’ün bizzat diktiği o ulu çınarlar. Denizle apartmanlar arasına girmiş olan o devasa çınarlar insanların hayatını kurtarmıştı. Atatürk asırlar sonra bile Türk insanının hayatını kurtarmaya devam ediyor.