Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12 MAŞUKİYE Aşıkların ve yeşilin beldesi belediye olan Maşukiye, bügün, 2600 hane ve 6 bin 500 (yazın 10 binden fazla) nüfusu olan beldede; çoğunluğu Laz olmak üzere, Çerkezler, Abazalar ve Türkler yaşıyor. Maşukiye halkı, kendi kültürünün yaşaması için çabalıyor. Çalışkanlığı ile ün yapan, Belediye Başkanı Mustafa Er, “Yeşili ile anılan Maşukiye’de betonlaşmaya izin yok” diyor. Çevreci ve doğa dostu olarak; o da aşkın büyüsüne kapılmış bir Maşukiye sevdalısı... Maşukiye topoğrafyası ve insan potansiyeli, her mevsim turizmin her türüne olanak veren bir doğa harikası yer. Maşukiye’den, Sapanca 9, İzmit 20, Sakarya 30 ve İstanbul 98 kilometre. Maşukiye’de kışlar yıldırmıyor, yazlar bunaltmıyor. Aşk Vadisi’nde, kar suları yayla toprağına can veriyor. Ağaç oluklardan akan pınar suları, şelalelerde süt beyaza bürünüyor. Coşkulu şelale ve asırlık dev ağaçların uğultusu, yabanıl kuşların ve yeşilin her tonunun çıkardığı seslerle dans ediyor. İşte tam bu sırada, iştahınız kabarıyor. Özgün Karadeniz mutfağı sizi bekliyor. İzmit ve Adapazarı sosyetesinin kaçamak yapıp uğradığı, İstanbul’dan hafta sonu yorgunluğunu atanların ikinci adresi olan Kartepe Kayak Merkezi, Sunset, Vadi Restoran ve canlı müzikli Motali Restorant gibi pek çok göl manzaralı yerler sizi bekliyor. Yazı ve fotoğraflar: Dursun Özden aşukiye’nin ünlü M alabalık tesisleri, Karadeniz mutfağının her türlü yemeği, gece özgün muzik fasılı yapan mekanlarda tango ya da kemençe eşliğinde horan oynamanın dayanılmaz hafifliğini yaşayabilirsiniz. Belki de, kar suyu şelalelerinin köpüklü sularına kulak verip, dev fıstık çamlarını örten buz sarkıtlarına şiir yazabilirsiniz. Çünkü, Maşukiye’de aşık olunur... Sevdanın esin kaynağı büyüleyici manzara karşısında; “Ben özgürüm” diye çığlık atabilirsiniz. Geçen hafta sonu üçüncü kez, İzmit’in bu şirin beldesi Maşukiye’de idim. Beldenin yaşlıları, yıllar önce burayı yurt tutmalarının nedenini şu esprili şiirsel sözle özetlediler: “Buraya gelen aşık olur. Aşkın gizemli büyüsü maşuk (aşık) eder adamı.” Henüz bozulmamış yabanıl doğası, sıcakkanlı, candan, dost ve sevecen insanlarıyla sizi buraya bağlayan pek çok şey vardır. Başörtülü, çağdaş ya da açık görünümlü ve güleryüzlü kızları; dikişnakış kurslarında kendilerine çeyiz bohçaları hazırlarken, askerdeki yavuklusuna da cep telefonu ile sevgi dolu sözler söylemeyi unutmuyorlar. Aşıklar beldesi Maşukiye’nin boncuk gözlü güzel kızlarının adları bile, şaire esin kaynağı olacak kadar imge yüklü. Adının anlamı gibi, içten, sevecen ve candan olan Zeycan, iğne oyası işlerken sanki şiir yazar gibi özenle çalışıyordu. Yakışıklı delikanlıların ve güzel kızların düşlerinde, atalarının yurdu Kafkas masallarında yaşayan Kerem ile Aslı ya da Ferhat ile Şirin var... Bölgenin tarihi dokusu oldukça zengin. Mutlaka görmeniz gerekli yerler arasında: İzmit Kalesi, Nymphalon Çeşmesi, Agustus Tapınağı, Haglos Antelemon Tapınağı, Hannibal Anıt Mezarı, Wilheim Kaiser Köşkü ve Sapanca Gölü manzaralı yaylalardaki mesire yerleri... Maşukiye’nin tarihi kökleri oldukça eski. 1860 yılında, 1917 Sovyet Devrimi’nin öncesinde, Çarlık rejimini yıkmak isteyen Bolşevikler’e karşı örgütlenen Menşevikler içinde yer alan bir grup Çerkez ve Abaza; Osmanlı ile ilişkiye geçmek üzere, Osmanlı topraklarına gelmişler. Bunların içinden Murat Bey adlı bir Çerkez ve arkadaşları 1863’te Maşukiye beldesinin olduğu topraklara yerleşmişler. 1987’den beri