13 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

4 KAPAK İNEBOLU Yeşilden maviye bir rüya Hayri Arslan rmanla deniz, yeşille O mavi arasında ‘‘s’’ler çizen, bir alçalıp bir yükselen yol, her dönemeçte bir başka pencere açar Karadeniz’e. Yeşilin her tonunu toprağında barındıran ormanlar, dağlar turkuazdan laciverde uzanan Karadeniz’le sarmaş dolaş olur her yaz. Karadeniz’e uzanan sahil yolunda karşılaşacağınız sürprizler, büyük şehrin o bunaltıcı sıcaklarından kaçmak için eşsiz güzellikler sunar. Kah bir yol üzerindeki 900 yıllık tarihi bir çınarın ya da çam ormanının altında akan çeşmeden içeceğiniz buz gibi dağ suyu, kah gittiğiniz bir ana yoldan çıkıp biraz içerilere girdiğinizde ansızın karşınıza çıkan irili ufaklı küçük su yatakları sıcak yaz günlerinde içinizi serinletecek kadar doğal güzellikler sunar. Bir tarafta alabildiğine mavi Karadeniz, diğer tarafta yeşil ve mavinin harmanlandığı iki renk. Mevsimine göre hırçın dev dalgalar oluşturan, başka yöne baktığınızda alabildiğine kayın ve çam ormanları. Doğayı bir mücevher gibi süsleyen eski Osmanlı mimarisinin nadide örneklerini yansıtan, çatıları marle taşlarıyla kaplı, ahşap aşı boyalı evler. Nereden mi bahsediyoruz? Tabii ki Kastamonu’nun İnebolu ilçesinden. Tatil için batı Karadeniz’i seçerseniz eğer, mayonuzu havlunuzu, bikininizi yanınıza alırken bir çift çorap, sizi sıcak tutacak hırka yada kazak, mont ve rahat ayakkabılar almayı kesinlikle unutmayın. Hem mont, çorap hem mayo olur mu diye düşünebilirsiniz düşünmekte de haklısınız, ancak gideceğiniz yer batı Karadeniz ve tüm etrafı dağlarla ve ormanlarla kaplı bir tatil merkezi ise kesinlikle evet. Güneş yüzünü gizlemeye başladığı andan itibaren içinizin üşüdüğünü hatta biraz titrediğinizi hissedeceksiniz. İnebolu’ya yol alırken yaklaşık 10 kilometre kala iki dağın arasında denizi ve İnebolu’yu görürsünüz. Eski bir Osmanlı köyü olan İnebolu yolu üzerindeki dar taş köprü gözünüze çarpar hemen. Köprünün üzeri otlarla örtülü olduğu için pek fark edemeyiz çoğumuz. O asırlık tarihi köprü bir dile gelse sizlere neler anlatır neler... İnebolu milattan önce 8. yüzyılda kurulmuş. İnebolu’nun eski adı ‘‘Abuna Teikos’’muş. Bu da, eski dönemlerde hükümdarlık yapan Abuno isimli yöneticinin kalesi anlamına geliyormuş. Efsaneye göre Aleksandros adında bir kahin tanrılığını ilan etmiş ve daha sonra da Romalılar tarafından cezalandırılmış. İnebolu antik dönemlerden başlayarak tarih boyunca çok önemli ticaret ve liman kenti olurken Roma yolu olarak da adlandırılan ticaret yolu, Kurtuluş Savaşı’nda Zafer Yolu olarak tarihe geçmiş. İnebolu denilince hemen hepimizin aklına, Karadeniz’de küçük bir sahil kasabası gelir. Bu imajla tanınan İnebolu’nun talihi 1880’lerden sonra dönmüş. 1880’lerde yapılan liman inşaatıyla İnebolu vapurlarla saltanata geçmiş ve 1930’larda yapılan Çankırı demiryolunun inşaatıyla, kara trenle tarihe gömülmüş. Çünkü İnebolu bir ticaret sahası ve bütün Karadeniz bölgesinin ticari malları buradan sevk
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle