Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
6 kültürünü yaşatır nitelikte. Komşular paylaştıkları sokağın ortak paydası. Kimisi kapı önüne serdiği kiliminde, kimisi de iskemlesinde. Bazısı avludan topladığı korukları dövüyor havanda, kimisi de el işini örüyor. Erkekler mi? Onlar meydanın serinliğine bırakıyorlar kendilerini. Çınar altında nargile keyfi varken iş, güç akıllarına bile gelmiyor. İskemle tepesinde başı yana yatırıp uykuya dalanlar, yalnızca yaşı geçkinceler değil. Bu alanın dinginliğiyle verdiği huzura, gelip geçişen yöre insanının adımlaedilmiş. Muğla’daki han sayısı 13. Bunlardan altısı günümüze ulaşabilmiş. En önemlisi Konakaltı Hanı. Yeniden ayağa kalkmasında Nail Çakırhan’ın da katkısı var. Bugün, kültür merkezi olarak kullanılıyor. Yağcılar Hanı, Yarım Han, Balcıoğlu Hanı, Boyacı Hanı ve Kıraathane Hanı da günümüzde ayakta olan yapılar. Özbekler Evi, Muğla Belediyesi’nin restorasyon programından geçen yapılardan. Şerefliler Evi de, kültürel eserlerin sergilendiği bir müze olarak hizmet veriyor. BİR AĞA KONAĞI KAPAK SABURHANE’DE HAN VE KAHVE lerin sergilendiği Turolian Parkı Doğa Tarihi Bölümü müzenin en ilginç bölümü. Muğla’nın çeşitli yörelerinden giyim kuşam ve kullanım eşyalarının sergilendiği etnografya bölümü de ziyarete değer. Muğla pazarı Muğla gezinizde, Saburhane Meydanı’nın az ilerisinde kurulan haftalık pazar gününe denk geldiyseniz, şanslı gününüzdesiniz demektir. Başka pazar yerlerine benzemiyor. Kentin yakın köylerinde yetişen ürünler, köylüler tarafından satılırken, lügatinize yeni yeni söylemler de eklemek cabası. ‘‘Ne’den buluvercen bu kada tazesini’’, ‘‘Hele alıve bi sen, parada anlaşılır gari’’ diyen sesler arasında dolanırken yine ‘‘Gelive artık bu tezgaha doru’’ dediyse bir köylü ‘‘Geliyom geliyom hele dur bi’’ dediyseniz, bilin ki artık pazarın da Muğla’nın da tadındasınız. Bir başka tat ise Muğla kebabı. Gece geç vakte kadar açık olan kebapçılar öyle bi rının seyrine bir de serin esintisinden hareket alan çınar ağacının yaprak hışırtısı eklendiğinde nasıl uykuya iştahlanmayacaksın ki? Eski cezaevi Tarihin koynunda yatan Muğla’nın asıl müzesi, adliyenin hemen arkasındaki eski cezaevi binasından dönüştürülmüş. Muğla Müzesi’ne antik kalıntılarla, heykellerle dolu bahçeden geçilerek giriliyor. Müze kapalı alanında sergilenen arkeolojik buluntuların büyük bölümü Stratonikeia antik kenti kazılarından getirilmiş. 1992 yılı sonlarında Özlüce köyü Kaklıcatepe’de yapılan kazılarda üç fosil yatağında bulunan ve 59 milyon yıl önce yaşamış hayvan ve bitkilere ait fosil Konaklar ve hanlar Saburhane’den aşağıya doğru sallandığınızda dönemin ‘‘ağalaları’’nın konakları, ticaretin nabzının attığı hanlar çıkar karşınıza. Yüzlerce yıl önce biçimlenen yapıların bazısı hala dimdik ayakta. Bir kısmı yerel yönetimin bazısı il özel idarenin katkılarıyla onarılmış ve kentlilerin yanı sıra ziyaretçilerine armağan linenlerden değil. Salaş dükkanların her biri dolup boşalıyor. Eğer siz de niyetlenirseniz bir kebapçı dükkanına girmeye ve servis geldiğinde kaşık konulursa önünüze sakın şaşırmayın. Buradaki kebap büyük kazanlarda kaynatılan çorbanın içindeki etlerden oluşan yöreye özgü bir sunum. Muğla’nın merkezinde yeterince vakit geçtiyse, çevreye açılma vaktidir. Yaklaşık 3 kilometre uzaklıktaki Karabağlar Yaylası, soğuk kaynak suyu, ulu çınarları, bol meyve ağaçları ile Muğlalıların da ‘‘kaçış’’ noktası. Burada doğal ortamda piknik yapılabileceği gibi, keyif oturağı ve Süpüroğlu mahallerindeki lokantalarda ‘‘kuyu büryanı’’ da tadılabilir. Kızıldağ yamacındaki piknik alanı ile Denizli yolundaki Yaraş piknik yeri de Karabağlar’la benzer özellikler taşıyor. Yolunuz Yeşilyurt’a düşerse il özel idare tarafından işletilen el ürünleri satış noktasına uğramayı ihmal etmeyin. Nefesine güvenenler, Asar Dağı zirvesine SABURHANE’DE ŞARAPHANE