Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4 KAPAK ‘‘Ne’den buluvercen bu kada güzel mevsimini’’ MUĞLA atile çıkmak istiyorsuT nuz, ama nereye gideceksiniz? Bir çırpıda akla gelenler: Bodrum, Marmaris, Fethiye... Datça, Ölüdeniz, Dalyan ya da Gökova’ya ne dersiniz? Seçenekler, kolay kolay itiraz edilecek cinsten değil. Ancak fark ettiyseniz hepsi Muğla’ya bağlı yerleşimler. Deniz kenarındaki ilçeleri, yalnızca Türkiye’de değil, dünyanın dört bir yanında rağbet gören bir kent Muğla. Ama nedense kendisinin bizzat çekim merkezi olduğu pek kimsenin aklına gelmez. Yolculuk otobüsle yapılıyorsa, yalnızca kent dışındaki garajıyla bilinir kent. Özel araçla seyahat edenlerse çoğu zaman buna bile gerek görmez, ‘‘deniz kumgüneş’’ hedefine doğru gaza basmaya devam ederler. Oysa Muğla, başta mimari literatüre giren evleriyle gezilip görülmesi, havası solunup yaşanması gereken bir kent. Hazır kavurucu sıcaklar da ‘‘can çekişmeye’’ başlamışken, ‘‘meşhur üçgeni’’ bir kenara bırakıp, bu güzel kenti gezmeye ne dersiniz?.. Asar eteklerinde Asar (Hisar) Dağı eteklerinde, Karadağ, Kızıldağ, Masa ve Hamursuz Dağları ile çevrelenmiş ovaya doğru yayılan bir kent Muğla. Yöredeki ilk yerleşmelerin ilk tunç çağında, milattan önce 35002000 yılları arasında kurulduğu sanılıyor. Antik çağda Muğla sınırlarının büyük bölümü, Karia bölgesi olarak anılıyordu. Karia’nın sınırları, kuzeyde Büyük Menderes ile güneyde Dalaman Çayı arasındaki bölgeyi içine alıyordu. Karia bölgesinin doğusu Frigya, kuzeyi Lydia, güneydoğusu Lykia ile çevrelenmişti. Bölgenin yazılı tarihi, Heredot ile başlıyor. Tarihçi Heredot’a göre Bodrum yarıma dasının dağlık yerlerinde yaşayan Lelegler de Karia halklarının bir bölümüydü. Karia kentleri, milattan önce 6. yüzyılda Lydia egemenliğine giriyor. Milattan önce 540’larda Persler bölgeye hakim oluyor. Bu hakimiyet ayaklanmalar, PersLydia ve PersHelen savaşlarıyla zaman zaman kesintiye uğrasa da 200 yıl kadar sürüyor. Karia bölgesi, milattan önce 334’de Makedonya Kralı Büyük İskender tarafından ele geçiriliyor. Milattan önce 3. yüzyılda bir süre Mısır egemenliğine, ardından da milattan önce 192’den itibaren Roma egemenliği altına giriyor. Anadolu beylikleri döneminde yaklaşık 200 yıl sürey le (12611451) Menteşoğulları hakimiyeti yaşanıyor. 1451’de Menteşe Sancağı sınırları içinde Osmanlı hakimiyeti başlıyor. Cumhuriyetle birlikte ‘‘Menteşe’’ il oluyor ve Muğla adını alıyor. İlk hedef Arasta Kent merkezine girdiğinizde yapmanız gereken ilk iş, aracınızdan kurtulmak! Bunu, aracınızı valilik çevresinde bir yere bırakarak başarabilirsiniz. İlk hedef, hemen yakındaki Arasta. Semercisi, ayakkabıcısı, berberi, nalbur dükkanları, esnaf lokantaları, meydandaki şadırvanıyla Arasta’da zaman geçen yüzyıl başında durmuş gibi. Çarşıda hediyelik eşya ve Muğla ASAR DAĞI VE MUĞLA