02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

16 Dr. Hicran KAZANCI TUSAM Ortadoğu Araştırmaları Masası Tel Aviv yönetimi Akdeniz’de kapsamlı tatbikat yaptı… C S TRATEJİ saldırısında etkili bir sonuç elde edilebileceği ifade edildi. Ancak, İsrail tarafından gerçekleştirilecek böylesi bir saldırının İran’ın nükleer tesislerine istenilen zararı vermeyeceğine ilişkin görüşlerini seslendiren bazı ABD askeri uzmanları da bulunuyor. Aynı uzmanlar, İran’ın nükleer tesislerine yapılacak her hangi bir etkili hava saldırısında kullanılacak uçakların sayısının yüz değil yüzlerce olması gerektiğini ifade ediyorlar. Amerikan askeri uzmanlarının bu açıklamalarına cevap veren İsrailli generaller "dünyada bulunan tüm nükleer tesislerinin mutlaka bazı zayıf noktaları var ki bunlara yönelik yapılacak hava saldırısında kullanan uçakların büyük sayıda olması gerekmez" diyorlardı. Dolayısıyla, 1981 yılında İsrail tarafından gerçekleştirilen hava saldırısıyla imha edilen Irak’ın Temmuz Nükleer Tesisi’nden çok farklı olan İran’ın diğer nükleer tesisleri, İsrail’in işini zorlaştırıyor. Yani, İran’ın çok iyi korunaklı nükleer tesislerinin birden fazla olması ve geniş bir coğrafyaya yayılması da, İsrail’in tek başına İran’ın nükleer tesislerini imha edici bir veya birden fazla hava saldırısını gerçekleştirme olasılığını güçleştiriyor hatta imkânsızlaştırıyor. Dolayısıyla, İsrail’in İran’a yönelik yapacağı her hangi bir hava saldırısının, İran’ın nükleer çalışmalarını sona erdirmeyeceğini, en fazla geciktirebileceğini söylemek doğru olacaktır. Bu durum, İran’ın elinde tuttuğu kozları gerek ABD gerekse İsrail’e karşı kullanması için fırsat yaratacaktır. Başka bir ifadeyle İran, Lübnan’daki Hizbullah Örgütü’nün askeri gücünü, Irak’ta etkili olan Iraklı Şii grupları, Suriye’nin sınırları içerisinde yer alan Golan Bölgesi köylülerinden oluşan ve Lübnan’daki Hizbullah usulü yetiştirilen yüzlerce silahlı milisi bir koz olarak İsrail’e yönelik kullanabilir. Bunlara ilave olarak da, İran’ın askeri tersanesinde bulunan yüzlerce uzun ve orta menzilli Şehap Füzesinin, İsrail’in İran’a vereceği zararın çok fazlasını Tel Aviv yönetimine yaşatacağını da belirtmek gerekir. İran’ın İsrail’e karşı askeri pozisyonunun yanı sıra diploması konumunun da sağlam olduğu görünüyor. Yani, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin daimi üyelerinden olan Rusya ve Çin, İran’a yapılacak askeri harekâta karşı olduklarını açıkça ifade ediyorlar. Ayrıca, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı Başkanı olan Mısırlı Muhammed El Baradey de, İran’a yönelik yapılacak herhangi bir askeri saldırının uluslararası hukukun açıkça ihlali anlamına geldiğini söyleyerek askeri girişimlere karşı olduğunu ifade etmişti. Bu bağlamda, diplomasi ve bazı noktalarda askeri anlamda, İsrail’den bir veya birkaç adım önde olan İran, İsrail’in başını ağrıtarak ona sıkıntılı günler yaşatabilecek durumdadır. srail Hava Kuvvetleri, 2008 Haziran’ının ilk haftasında, Akdeniz bölgesinde askeri bir tatbikat gerçekleştirildi. Söz konusu hava tatbikatına, yaklaşık yüz F16 ve F15 uçağının yanı sıra tanker uçakları ile onlarca taarruz helikopteri de katıldı. İsrail’in gerçekleştirdiği bu hava tatbikatı, başta New York Times gazetesi olmak üzere Batı basın yayın organlarının bir kısmı tarafından İran’ın nükleer tesislerini vurma planı üzerine yapılan çalışmalar olarak yorumlandı. Akdeniz bölgesinde yapılan bu tatbikatın alan kapsamı, İsrail ile İran’ın nükleer tesislerinin bulunduğu yerler arasındaki mesafe ile örtüşmesi nedeniyle, İsrail’in İran’a yönelik saldırı niyeti taşıdığına ilişkin yorumlar pek de sebepsiz sayılmaz. Bu niyetin başka bir göstergesi de, İsrail’in Ulaştırma Bakanı Şaul Mofaz'ın "nükleer silah geliştirme çabaları sürdüğü takdirde İran’ı vuracağız" yönündeki açıklamalarıdır. Bu açıklama üzerine "Eğer İsrail bize saldırırsa cevabımız çok elim olur" diyen İran Savunma Bakanı Mustafa Muhammed Neccar da, İsrail’in İran’ın nükleer tesislerini vurma konusundaki ciddiyetini İran’ın da İsrail’in saldırısına karşı misilleme yapma konusunda taşıdığı mesajını vermiş oluyor. İsrail yetkilileri söz konusu askeri hava manevrasının periyodik bir tatbikat olduğunu açıklasalar da, diplomasi çevrelerinin yorumu İran’ın uranyum zenginleştirilmesini engellememesi durumunda askeri girişimin devreye gireceği şeklinde. Bir yandan hava tatbikatı bir yandan bazı yetkililerin İran’ı hedef alan söylemleri, İran’ın nükleer tesislerinden tehdit algılandığının beyanı olduğu kadar Haziran 2006’da Hizbullah karşısında uğranılan askeri yenilginin İsrail ordusunda yarattığı psikolojik travmayı giderme niyeti de taşıyor. İran, nükleer çalışmalarına başladığı günden itibaren bu çalışmaların askeri amaçlı değil, barış amaçlı olduğunu ileri sürüyor. Ancak ABD ve İsrail, İran’ın nükleer çalışmalarının hedefinin nükleer silah üretmek olduğunu iddia ediyor. ABD ve İsrail’in açıkça karşı olduğu İran’ın nükleer faaliyetleri, bölge ülkelerinin tedirginliğine ve Körfez ülkelerinin endişelerine yol açıyor. İran’ın nükleer çalışmalarına yönelik tarafsız bir tutum sergileyen Avrupa ülkeleri ise, ABD’nin baskısıyla zamanla İran’a karşı hasım konumuna geldi. ABD’nin bölgedeki varlığına karşı ideolojik tehdit ve engel olarak gördüğü İran, Saddam rejiminin devrilmesinden sonra İ İsrail’in İran hazırlığı bölgedeki tek güçlü bölgesel ülke konumuna geldi. Nükleer güce kavuşmasıyla İran’ın İsrail için hayati tehlike konumuna geleceği açık. Bölgeye yönelik plan ve projelerinin hüsrana uğratılacağı endişesiyle İsrail, bu tesislerin ortadan kaldırılması planları üzerinde ciddi bir şekilde çalışıyor. İran’ın İsrail ve ABD ile yaşadığı sorun son dönemde yeniden ısındı. İsrail’in Akdeniz’de yaptığı son tatbikat ve katılan birlikler İran’a yönelik bir harekatın ön provası olarak da yansıtıldı. İsrail’in ve İran’ın birbirine karşı kullanabilecekleri etkili kozları bulunuyor. İSRAİL’İN TUTUMU Yaklaşık dört yüz elli gelişmiş savaş uçağı, yüz kırka yakın saldırı helikopteri ve büyük sayıda değişik modellerde pilotsuz uçakları bulunan İsrail, Ortadoğu’nun en güçlü hava kuvvetlerine sahiptir. Gelişmiş uçaksavar füzeleri, AWACS erken uyarı uçakları ve patriot füzeleri gibi gelişmiş hava savunma sistemlerini elinde bulunduran İsrail, bazı Batılı kaynaklara göre 2005 yılından itibaren İran’ın nükleer tesislerinin nasıl vurulacağı konusunda hazırlık tatbikatları yapıyor. Ayrıca, 2006 yılında yayınlanan Amerika Stratejik Dergisi’nde de, İsrail tarafından yüz savaş uçağıyla İran’ın nükleer tesislerine yapılacak birden fazla hava
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle