02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

C S Işık KANSU TRATEJİ 23 Bir çocuğun bilinçaltındaki sirenler... S iren sesi... Alçalıp yükselirken insanın içini tırmalayan o ses... Ardından gelen bomba sesleri, sarsıntı, içine büzüşülmüş dar ve karanlık sığınıkta çatlayan kolonlarla birlikte korkusu bile dağlanan çocuk... Emekli diplomatyazar Daver Darende'nin antifaşist ve bağımsızlıkçı ruhuna eklenen savaş karşıtlığı ta çocukluk bilincinden çıkar gelir. 2. Dünya Savaşı sırasında Bulgar ve Alman işgallerini görmüş Üsküp'te yaşadığı kaba güce ve hoyratlığa dayalı hüzünlü anılar, Darende'nin kişiliğinin anakarasını belirler: "Çağlar boyunca insanlar savaş yerine barışın, sevginin yerleşmesini beklediler. Oysa bu özlem günümüzde de gerçekleşmedi. Varsa yoksa hep savaş. Oldum olası savaşa hep karşı oldum, savaş filmlerini izlemekten, silah görmekten hep tiksinti duydum. Çocukluğumda askercilik oyununu oynamayı bile beceremedim. İkinci Dünya Savaşı'nın yaşamı boyunca temeli bağımsızlık harcı ile korkutucu günlerini yaşadıktan sonra savaşa yoğrulmuş Türkiye Cumhuriyeti'ni birçok ülkede karşı nefretim daha da arttı. Savaşların kazananı temsil ederken babasının bir öğüt niteliği taşıyan ve kaybedeni olmuyor. Suçsuz insanlar ölüme sözlerini unutmamış olmalı. gönderilerek gerçek bir dram yaşanıyor. Zaman zaman Cumhuriyet'e yaptığı Çocuklarımızın beyinlerine, yüreklerine 'savaş' değerlendirmeler, yazdığı makaleler de sözcüğü yerine 'barış' sözcüğünün yerleşmesini Darende'nin bu çizgisinin kanıtı niteliğinde. diliyorum." Örneğin, Darende son Daver Darende, 1. Dünya Savaşı yaptığımız bir söyleşide, ABD boyunca Irak'tan Başkan Yardımcısı Dick Galiçya'ya, oradan Sina OR LIY ÇA LER EN SİR Cheney'in Türkiye'ye ziyaretini Cephesine yıllarca Yazar: Daver Darende şöyle yorumlamıştı bize: savaşmış, Mısır'da esareti Duman Yayınları, 170 sayfa "Cheney'in ziyareti sırasında yaşamış bir babanın, büyük bir olasılıkla gündeme Abdullah Darende'nin gelen Afganistan'a ek muharip Türk askeri gücü oğludur. O babanın şu sözlerini gönderilmesine ilişkin talebin yanında dinleyerek büyümüş bir oğuldur aynı Türkiye'nin ABD'nin İran ve Ortadoğu zamanda: harekatlarına aktif desteği ve katılımının ısrarla "Irak çöllerindeki savaştan sonra AKP hükümetine dayatılması da beklenmelidir. Galiçya'da, bize ait olmayan Bu doğrultudaki ABD girişimleri Cheney'in topraklarda savaşacağım aklımın ziyaretinden sonra daha da artacaktır." ucundan bile geçmemişti. Emir Kısacası, 2. Dünya Savaşı'nın yıkıcılığına emirdi. Birliğime ertesi gün doğrudan tanık olmuş Daver Darende, katıldım. Silah arkadaşlarımın emperyalizmin yine, yeniden çaldığı savaş çoğu Galiçya'nın nerede tamtamlarını duymaya çağırıyor yeni kuşakları... olduğunu bilmiyorlardı. Savaş sirenlerine değil; Daver Darende'nin, Anadolu neredeydi, Galiçya nerede?" Duman yayınlarından çıkmış "Sirenler Çalıyor" Almanya'nın emperyalist çıkarları ardında kitabında yer alan anılarının günümüz kıyılarına sürüklenen Osmanlı'nın düştüğü durumun ders vuran dalgalarına kulak vermek gerekiyor. verici bir özeti! İnsanca, özgür ve bağımsız yaşayabilmek için... İşte bu yüzden Daver Darende, diplomatlık Savaşın Dönüşümü ve Teknoloji artma eğiliminde gözüküyor. Dr. Ali Bülent Uşaklı’nın 2008 başında piyasaya çıkan "Savaşın Dönüşümü Ve Teknoloji" başlıklı kitabı da bu çalışmaların yeni bir ürünü. Kitabın bölümleri: Uşaklı, hazırladığı bu bilimsel çalışmasında Savaş Olgusu teknolojiye bağlı olarak savaşın geçirdiği Teknolojik Gelişmelerin Savaşı evrimi anlatıyor. Bu evrime dayanarak Dönüştürmesi savaşın dış politika aracı olmaktan çıktığını Nükleer Teknolojiye Sahip Olma kabul ediyor, asimetrik tehdit ile etki Kapsamında Bir Örnek: odaklı harekât konularının İran’ın Nükleer Güç Olması teknolojiyle ilişkisine vurgu Günümüz Savaşlarının yapıyor. Araştırma boyunca Yazar: Ali Bülent Uşaklı Dönüşümü Lalezar Kitabevi, Ocak2008, 236 sf. savaşların teknolojik Teknolojik donanımıyla dönüşümünü incelenirken, bütünleşmiş bir günümüz siyasi, askeri, hukuki ve piyadesi… Arkasında destek birimlerin tarihi bağlantıları örneklerle varlığından haberdar, adeta onlarla bütünleşmiş açıklanıyor. bir şekilde harekâta hazır bekliyor. Elindeki GPS Girişteki altyapı hazırlığının cihazı ona yol gösterirken telsizden gelen son ardından ikinci bölümde işlenen istihbarat raporlarının analizinden derlenen "Savaş Olgusu" konusunda teorik bilgiler doğrultusunda ne yapması gerektiğini altyapı veriliyor, savaşın tanımı, düşünüyor. O bilgilerin aktarılmasında muharebe nedenleri, nitelikleri, çeşitleri, sahasında olmayan uydular, casus uçaklar, uluslararası ilişkilerdeki yeri, savaşbarış analistler, programcılar, teknisyenler ve ilişkisi, silahlı çatışma hukuku ve Birleşmiş idareciler önemli rol oynuyorlar. Elinde ise bir Milletler ile NATO örnekleri doğrultusunda piyade tüfeği mevcut… Bu haliyle bin sene önce uluslararası barış ve güvenliğin korunması ok, kılıç ve balta kullanan meslektaşlarından çok hususları belirtiliyor. farklı görünüyor. Amacı ise eskisiyle aynı: "Teknolojik Gelişmelerin Savaşı "düşmanı yok etmek". Ancak gelişen teknoloji Dönüştürmesi" başlıklı üçüncü bölümde sayesinde artık yöntemi farklı… savunma teknolojilerinin gelişimi, teknolojinin Son zamanlarda ülkemizde zayıf olan askeri komutakontrol üzerindeki etkisi, askeri bilimlere yönelik çalışmalarda az da olsa bir teknolojiye sahip olma, tarihsel gelişime dayalı hareketlenme mevcut. Nadiren de olsa bu dalda olarak teknolojinin savaşlara etkisi, teknoloji ve çıkan Türk araştırmacı kaynaklı bilimsel kitaplar savaşın dönemsel süreci konuları alt başlıklar Dr. Burak ÇINAR halinde anlatılarak sonunda tarihsel değerlendirme yapılıyor. Üçüncü bölüm ise "Nükleer Teknolojiye Sahip Olma Kapsamında Bir Örnek: İran’ın Nükleer Güç Olması" başlığını taşıyor. Genel bilgiler ile tarihsel sürecin anlatımının ardından İran’ın nükleer kapasitesi ile İran’ın nükleer teknolojiye sahip olma çabasına uluslararası tepkiler konuları ayrıntılı olarak işleniyor. Araştırmanın "Günümüz Savaşlarının Dönüşümü" başlığını taşıyan beşinci bölümünde, teknoloji temelli dönüşümün analizi nedenler açısından, askeri açıdan, aktörler açısından, Savaş Hukuku ile Savaş Coğrafyası açılarından yapılıyor, bugünkü teknolojik harekât sahası sunuluyor ve gelecekteki savaşlara hazır olmak için yapılması gerekenler vurgulanarak ileride yaşanması muhtemel savaş şekillerine ışık tutuluyor. Ardından araştırma sonuca bağlanıyor. Türkiye’de savaş ve teknoloji odaklı konuları irdeleyen genel bir yayının bulunmadığını düşünürsek, Uşaklı’nın kitabının bu konudaki boşluk için önemli bir ilk adım olduğunu söyleyebiliriz. Dolayısıyla Uşaklı’nın kitabı, Türk araştırmacıların bundan sonra aynı dalda yapacakları daha geniş içerikli çalışmalar için de bir ön kaynak teşkil ediyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle