Katalog

Daver DARENDE Emekli Diplomat Yazar lımlı İslam Devleti Modeli"nin bir yaşam ve yönetim biçimi olarak Türkiye’de yerleşmesi için büyük çaba harcayan ABD ve AB’nin ülkemize yönelik içten "çökertme" ve "ulus devleti yok etme" planı uygulama aşamasındadır. Ulusal çıkarlarımızı ve benliğimizi korumak için özenle hazırlanmış bu plana karşı çok dikkatli olmak zorundayız. Türkiye ile ABD arasındaki ilişkilerin en duyarlı döneminde Amerikan derin devletinin ve Irak işgalinin mimarı olarak tanınan ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney 24 Mart 2008 tarihinde ülkemizi ziyaret etmiştir. Başkan yardımcısı Cheney’nin 5 saatlik Türkiye ziyareti… C S TRATEJİ 7 açıklaması ABD’nin Kürt Bölgesel Yönetimine verdiği desteğin ve bağlılığın devam edeceğini göstermektedir. Türkiye’ye karşı ikiyüzlü politika izleyen ABD, Barzani’ye destek sağlayarak Kürt liderin gönlünü almaya çalışırken bölgede gün geçtikçe güçlenen PKK’yı ise tümüyle safdışı bırakmayı düşünmemektedir. ABD’nin ısrarlı istemi karşısında Irak Cumhurbaşkanı Talabani’nin Türkiye’ye davet edilmesinden sonra, (Talabani Türkiye’den ayrılmadan önce yaptığı basın toplantısında "Kürdistan" sözcüğünü kullanmaktan çekinmemiştir) yine ABD’nin öngördüğü plan çerçevesinde Kürt Bölgesel Yönetimi Başkanı Barzani’nin yakın bir gelecekte ülkemizi ziyaret edebileceği anlaşılmaktadır. "PKK ile mücadele konusunda etkin önlemler alınacağı" yönünde açıklamalar yapan Mesud Barzani’nin bu açıklamaları inandırıcı olmaktan uzaktır. "I İBRETLE İZLENENLER ABD’ye bir kurtarıcı gözüyle bakılması gerektiğini her gittiği yerde savunan Cheney’in ülkemize yaptığı ziyaret sırasında, özel televizyonlarımızın birinde düzenlenen bir programda, siyasetin duayeni olarak tanımlanan ve genellikle Türkiye’nin yaşamsal önemdeki sorunlarının tartışıldığı duyarlı dönemlerde ekranlarda görünen ABD tutkunu eski bir siyasetçinin ABD Başkan Yardımcısının Türkiye’ye gelişini "Cheney çok doğru bir gündemle ülkemize geliyor" sözleriyle açıklaması dikkat çekici idi. Aşırı dinci kesime yakın eski siyasetçinin bu sözlerinden sonra, aynı gün, bu kez başka bir televizyon kanalında, "Aslında Türkiye ABD’ye karış kişilikli bir politika izlemiştir. Fakat bu durum ülkemizde böyle yansıtılmamaktadır", "Ben füze kalkanı konusunda Cheney’in bize teklifte bulunduğunu hiç sanmıyorum" şeklinde konuşan, bir dönem de TESEV’de (Türkiye Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Vakfı) önemli sorumluluklar üstlenmiş eski bir yetkilinin bu sözleriyle birlikte "Cheney’den isteklerini ileri sürmesini beklemeden kendiliğimizden Cheney’nin Ortadoğu ziyareti sırasında Irak’ın isteklerimizi gündeme getirmemiz yerinde olur" kuzeyinde, Erbil kentinde Kürt Bölgesel Yönetimi açıklaması halkımız tarafından televizyonlarda Başkanı Mesud Barzani ile görüşmesi, "Başkan ibretle izlendi. Barzani’nin liderliğine güveniyoruz" şeklindeki ABD Başkan Yardımcısı Cheney’nin istem listesi bir hayli 13 Mart 2008 / Cumhuriyet kabarıktır. Cheney’nin öncelikle Irak’ın kuzeyindeki kukla devletin tanınması ve PKK ile siyasal alanda çözüm sağlanması yönünde adımlar atılması konusunda ısrarlı olduğu bilinmelidir. Cheney’nin Ankara’da NATO’nun Afganistan’da sürdürdüğü operasyona gereken desteğin sağlanması için Türkiye’den ek muharip asker talebini gündeme getirdiğinden de kuşku duyulmamalıdır. İran’a karşı füze kalkanı, Tahran ile Washington arasında olası bir gerilimde Türkiye’nin ABD’nin yanında "sadık müttefik" olarak yer alması ve doğal olarak Irak’ın kuzeyindeki liderlerle temasların başlatılması Cheney’nin istemleri arasındadır. ABD Başkan Yardımcısı ABD’nin ikiyüzlü politikası TEMEL ATILDI ABD, bölgede kendi çıkarlarını korumak için her türlü çareye başvururken, Türkiye içinden ABD Başkan Yardımcısı Dick çıkılması gün geçtikçe zorlaşan karmaşık bir durumla karşı karşıyadır. "Stratejik İşbirliği" Cheney’nin kısa süreli Ankara adı altında Türkiye’yi çökertmeye yönelik aşama aşama uygulanırken, "Türkiye’de ziyareti, kendi ülkesinin çıkarlarını plan bir Kürdistan kurulması"na ilişkin plan da başköşesine oturmuştur. yeniden dile getirmesini sağladı. gündemin Bölgemizde bu gelişmeler olurken, Uğur Mumcu’nun günümüzün olaylarına ışık tutan PKK terörünün Türkiye aşağıdaki sözlerini nasıl anımsamazsınız. aramızda olmayan Kalpaksız Kuvvacı açısından çözümünü tam Şimdi Uğur Mumcu Cumhuriyet’te yayımlanan 20 1991 tarihli yazısında şunları yazmıştı: olarak istemeyen ABD, Irak’ın Nisan "Bugün ‘özerk Kürt Devleti’ planlarının arkasında ABD ve İngiltere var. Bu yüzden kuzeyindeki Kürt ulusçuluğunun ‘anti Amerikan’, ‘antiemperyalist’ ve ‘antikapitalist’ bir özelliği yapılanmanın yok. Batı Kürtler üzerine bir ‘manda’ hazırlanıyor. ‘Tampon Bölge’, tanınmasını istiyor. yönetimine ‘Güvenlik Bölgesi’ gibi projeler bölgede kurulacak Kürt devletinin temel atma ABD kaynaklı törenleridir." temel atma törenleri çoktan sona dayatmalara karşı Bölgemizde erdi. ABD’nin özlemle beklediği "Kukla Kürt planı gerçekleştiği takdirde Türkiye’nin bir devlet Devleti" Türkiye’nin üniter yapısı tehdit altına girmiş politikası bulunmuyor ve dış olacaktır. Türkiye’nin geleceği, ne acıdır ki ABD’nin denetimi altına sokulmuştur. Bu gerçeği politika ipotek altında… görmeyen, öngörüden yoksun, ulusal çıkarlarımızı hiçe sayan kimi eski siyasetçiler "Cheney çok doğru bir gündemle ülkemize geliyor" şeklindeki açıklamalarla kamuoyumuzu yanlış yönlendirmektedirler. Irak politikasının mimarı ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney Türkiye’ye yaptığı beş saatlik ziyaretinde ülkemiz açısından yaşamsal önem taşıyan istemlerini yinelemekten çekinmemiştir. ABD, bugüne kadar izlediği politika göz önünde bulundurulduğunda, hiçbir dönemde Kürt sorununun Türkiye tarafından çözümlenmesini istememiştir. Afganistan’daki savaş bölgesine Türk askerlerinin gönderilmesine ilişkin istemle birlikte, ABD’nin çıkarlarının korunması doğrultusunda İran’a karşı Türkiye’nin neler yapması gerektiği yakın gelecekte gündemin en önemli maddesini oluşturacaktır. ABD’nin çok yönlü ve geniş kapsamlı dayatmalarına karşı ne acıdır ki Türkiye’nin bir devlet politikası yoktur. Ve dış politikası ipotek altındadır.