02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

10 Barış DOSTER Hintli stratejist Dr. Kapila: C S TRATEJİ Hindistan’ın dış politikasının temel belirleyicisi ne? Hindistan, çok güçlü olmadığı dönemler de dâhil olmak üzere her zaman bağımsız bir dış politika izlemiştir. İmkânları elverdikçe de, bu çizgiyi geliştirerek, daha etkili biçimde sürdürecektir. Geleneksel dış politikasını izlerken, kendisini güç duruma sokacak ittifaklara girmeyecek, hiçbir küresel gücün liderliğini ve himayesini kabul etmeyecektir. Günümüzde küresel güç olabilmek için hem yumuşak, hem de sert güce sahip olmak lazımdır. Bunlardan hiçbiri tek başına yeterli değildir. Çok kutuplu bir dünyaya gidiş görülüyor. Dış siyasette stratejik denge çok önemlidir. Stratejik özerklik, ulusal güvenlik konularında bağımsız karar verebilmek demektir. Hindistan gerektiğinde sert gücünü kullanacağı konusunda herkesi ikna etmelidir. İkili ve çoklu ilişkilerde adım atarken, büyük devletlerin kendi aralarındaki ilişkileri de dikkate almalıdır. Hindistan, önüne konan bir takım engellere rağmen, zaman alsa da, küresel güç olarak dünyanın önüne çıkacaktır. Bunun ne zaman olacağını bilemem. Bu Hindistan’ın uzak görüşlülüğüyle, ufkuyla ilgilidir. Diğer ülkelerle olan ilişkilerini yönetmesine bağlıdır. Halen ABD, Rusya ve Çin arasında gözlenen stratejik rahatsızlıktan Hindistan yararlanabilir. Hindistan’ın dış politikasının bölgesel ve küresel boyutları neler? Güneydoğu Asya’da iki önemli sorun var. Bunlar ABD ve Çin etkisi. Bölgede doğal güç dengesinin yerleşmesine bu iki devlet izin vermedi. Pakistan’ın kurulması ve sonrasında stratejik anlamda Hindistan’a eşit olduğunun dayatılması hep bu yanlış politikanın sonucudur. Oysa Pakistan’ın bu bölgede stratejik gücünün olmadığı açıktır. Dışarıdan, başka ülkeler tarafından dengelenmemiz için yapılan çalışmalar engel olsa da, küresel güç olma yolundayız. Pakistan’ın Hindistan üzerindeki baskısı yetersizdir. Garnizon ülkesi olmanın, militarist ülke olmanın sonuçlarını şimdilerde onlar da görüyorlar. Dış politika komşularımız, özellikle de Pakistan açısından önemli. Onlar kendilerini Hindistan’a göre ayarlamalılar. İyi niyetliyiz ama kışkırtıcı bir harekete karşı daha az hoşgörülü olacağız. Güçlü bölgesel politikalara yönelik inancımız artıyor. Küresel çapta ise ABD, Rusya, Çin ve AB etkilidir. Küresel güç olabilmek için, onlarla aynı masada oturmamız lazım. Küresel güçlerle ilişkilerinizi açar mısınız? ABD şu an rakipsizdir ama Rusya ve Çin kaynaklı rekabetle karşı karşıyadır. Asya’nın doğusunda Çin’i kendi güvenliği açısından rakip H indistan; Brezilya, Rusya ve Çin ile birlikte kısaca "BRIC Ülkeleri" olarak anılan, küresel ölçekte ekonomik ve diplomatik ataklarıyla öne çıkan dört ülkeden biri. Bu yıl 60. kuruluş yılını kutlayan Hindistan, gelişme hızı, zengin insan kaynağı, görkemli tarihi ve kültürüyle adından sıkça söz ettiriyor. Yaklaşık 3.2 milyon kilometrekarelik yüzölçümüyle dünyanın 7. büyük ülkesi olan Hindistan, 1.1 milyarı aşan nüfusuyla da Çin’den sonra 2. sırada geliyor. Son 10 yıldır özellikle bilişim teknolojileri alanında attığı adımlarla dikkat çekiyor ve dünyanın en hızlı büyüyen ekonomileri arasında bulunuyor. Hindistan’ın nüfusu yılda ortalama yüzde 1.38 artıyor. Bu artış oranı değişmezse, Hindistan’ın nüfusu 40 yıl içinde Çin’in nüfusunu geçecek. 2001 yılı nüfus sayımına göre nüfusun yüzde 35.4’ü 014 yaş arasında, yüzde 60.3’ü 14 65 yaş arasında, yüzde 4’ü ise 65 yaş ve üstünde bulunuyor. Nüfusun yüzde 27.8’i şehirlerde, yüzde 72.2’si ise kırsalda yaşıyor. Okuryazarlık oranı yüzde 65, ama kadınlarda bu oran yüzde 54’e iniyor. 2006 verilerine göre dünyanın en büyük 12. ekonomisi olan Hindistan, satın alma gücü göz önüne alındığında ise ABD ve Çin’in ardından 3. sırada geliyor. 1960 1985 döneminde kişi başına yılık geliri ortalama yüzde 1.5 artarken, 1985 yılından bu yana yıllık ortalama yüzde 4.1 oranında büyüyen Hindistan’ın, son 3 yılda kişi başına GSYİH ortalama büyüme hızı yüzde 6.9’a ulaşmış bulunuyor. 1980 yılında 8.6 milyar dolar ihracat yapan Hindistan’ın, 2005 yılı ihracatı 90 milyar dolar. 2005 yılında 4.4, 2006’da ise 11 milyar dolarlık doğrudan yabancı yatırım almış. 2005 yılında kişi başına düşen milli gelir 3 bin 500 dolar olmuş. Toplam gelirin yüzde 19’u tarım, yüzde 27.4’ü endüstri ve yüzde 53.6’sı hizmet sektörü tarafından üretiliyor. Dr. Kapila Hindistan, Çin’in çektiğinin onda biri kadar yabancı sermaye çekmesine karşın, yaklaşık Çin kadar yıllık büyüme oranı yakalıyor.(1) Rekabet Forumu ile Boğaziçi Üniversitesi TÜSİAD Dış Politika Forumu’nun birlikte düzenledikleri Hindistan Konferansı için ülkemize gelen Dr. Subhash Kapila ile ülkesinin dış politikasını ve stratejik yönelimini konuştuk. Hükümet ve orduda yıllarca görev yapan, ülkesini ABD, İngiltere, Japonya, Güney Kore ve Butan’da diplomat olarak temsil eden Kapila, halen Güney Asya Analiz Grubu’nda stratejik işler danışmanı olarak çalışıyor. Hindistan’ın politik yapısını özetler misiniz? Hindistan, küresel güç olma yolunda ilerliyor. ‘Hindistan mutlaka küresel güç olacak’ ‘Hindistan, her zaman bağımsız bir dış politika izlemiştir. Geleneksel dış politikasını izlerken, kendisini güç duruma sokacak ittifaklara girmeyecek, hiçbir küresel gücün liderliğini ve himayesini kabul etmeyecektir. Hindistan, önüne konan bir takım engellere rağmen, zaman alsa da, küresel güç olarak dünyanın önüne çıkacaktır.’ Konvansiyonel askeri güç olarak, dünyanın ilk beş ülkesi arasında bulunuyor. Coğrafi konumu stratejik nitelikte, Çin’le 3 bin kilometre sınırı var. Çeşitli iç sorunlarına karşın, bağımsızlığını 60 yıldır istikrarlı biçimde koruyor. 1990’ların başında birkaç milyar dolar döviz rezervi varken, bugün 246 milyar döviz rezervine sahip. Kadınlar yönetimde, ekonomide eşit oranda temsil ediliyorlar.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle