Katalog

Işık KANSU ADD Genel Başkanı Şener Eruygur ile söyleşi: C S TRATEJİ 11 Cumhuriyete sahip çıkmadaki yeterli bilince sahip olup olmadığını belirlemek için Atatürkçü yaklaşımın temel özelliklerini anımsamamız gerekir. Atatürkçü yaklaşımın en doğru yanı bizzat Atatürk’ün yaşamı ile anlatılabilir. Genç subaylık döneminden başlayarak Atatürk, ulus ve yurt sevgisini en temel ögelerden biri yapmış, bu yüce değerin yanına yüksek bir sorumluluk duygusunu, özveriyi, cesareti, kararlılığı koymuş ve bu değerlerin görkemli birlikteliğini akıl ve bilimle bütünleştirmiştir. Bu anlatımdan yola çıkarsak, Türkiye’de oynanan oyunları kadercilik anlayışı ve sessizlikle izlemek, sorumluluk duygusunu harekete geçirmemek, harekete geçmek için bin bir mazeret öne sürmek, yurdunu ve ulusunu sevenlerin bir türlü yan yana gelememeleri Atatürkçü yaklaşım olarak kabul edilebilir mi? Aydınlanmacılar, yukarıda saydığım nitelikleri öne çıkararak gerçek Atatürkçü davranış modelini sergilemek zorundadırlar. Atatürkçü aydınlar ve halkımız ancak birlik halinde yürüyerek engelleri aşabiliriz. Dünyadaki genel askerisiyasi havanın Türk devrimini boğmaya çalışanlar için uygun bir atmosfer yarattığı kanısında mısınız? Dünya’daki genel askeri siyasi havanın Türk Devrimini boğmaya çalışanlar için uygun bir ortam yaratmakta olduğu düşüncesi kısmen doğru bir saptamadır. Tek kutuplu dünyanın kural tanımaz uygulamaları, uygarlığın yansıması, kader olarak kabul ve algılamak yanlıştır. BOP peşinde koşarken diğer ulusları, devletleri ve uygar dünyayı yok sayan bir gücün sınırsızlığını düşünemiyorum. Bu nedenle de umudumu koruyor ve sadece öz güven gerekli diyorum. Öte yandan ABD’nin gücünün sınırlılığı da artık ortaya çıkmaktadır. Tüm çağdaş, uygar değerleri bünyesinde toplayan, Türk ulusunu ve Türkiye Cumhuriyeti'ni sonsuza dek mutlu yaşatmayı hedef olarak alan Türk devrimi bu geçici engeli, yine Atatürkçü bir yaklaşımla aşacaktır. Bu konuda dayanışma duygularının harekete geçirilmesi, özgüven anahtar rol oynayacaktır. Yeryüzü bu boğucu havadan çıkacak mı? Türkiye Cumhuriyeti burada tarihsel bir rol oynayabilir mi? Yeryüzünün bu boğucu havadan kurtulması, yaşamını sürdürmesi için bir zorunluluktur. Türk Ulusu şairin usta tanımı ile, Uzak Asya’dan kopup Akdeniz’e kısrak başı gibi uzanan özgün ulusal yapı ve coğrafya özellikleri nedeniyle olağanüstü bir potansiyel güce sahiptir. Bu gücü Atatürkçü dinamik değerlerle taçlandıran Türk Devleti, Kurtuluş Savaşı’nda mazlum milletlere örnek oluşu gibi, tarihsel bir rol oynayabilir. Bu rolün oynanması için koşul, bu hareketin felsefi temellerinin Türk Aydını tarafından bilimsel yöntemlerle oluşturulmasının sağlanmasıdır. Sadece istek ve söylem boyutunda sloganlar üretmeyi bir yana bırakır ve uygarlık, barış, sosyal adalet, ulusların ve insanların mutluluğuna dayalı ortak bir birliktelik oluşturursak, dünya egemeninin yarattığı boğucu havadan kurtulmak, Türkiye’nin bu süreçte etkin bir rol oynamasını sağlamak zor değildir. Çünkü, bu coğrafyadaki tüm ülkeler acımasız bir politikanın hedefi haline gelmişlerdir. Kurtuluşun yolu birliktelikten Fotoğraf: Necati SAVAŞ geçmektedir. A tatürkçü Düşünce Derneği Genel Başkanı Şener Eruygur, Cumhuriyet rejiminin tehdit altında olduğuna ilişkin düşüncelerini açıklarken "Devrim yasaları uygulanamamakta, Kemalizm iç ve dış işbirlikçilerin hedefi haline getirilmiş bulunmaktadır" dedi. Eruygur, Türkiye’de oynanan oyunları kadercilik anlayışı ve sessizlikle izlemenin, sorumluluk duygusunu harekete geçirmemenin, Atatürkçü yaklaşım olamayacağını dile getirdi. ADD Başkanı Eruygur, 83. kuruluş yıldönümünü kutladığımız Cumhuriyetimizin geldiği nokta ve Atatürkçülere düşen görevler konusundaki sorularımıza şu yanıtları verdi: 1789 devrimi sonrası Fransa'nın ve dolayısıyla cumhuriyet sürecinin geçirdiği dalgalanmaları göz önüne alırsak, Türkiye'de 1923 devriminin yaşadığı evreleri ve karşı devrim ataklarını nasıl değerlendirirsiniz? Türkiye’de 1923 devriminin yaşadığı evreleri 1789 Fransız devrimi sonrası olaylarla birebir benzeştiğini sanmıyorum. Fransız devrimi getirdiği yeni fikirler ve özellikle bulunmaktadır. Devrime karşı eğitim sistemi ve milliyetçi akımları ateşlemesi nedeniyle Osmanlı kadrolaşma olağanüstü bir düzeye ulaşmış İmparatorluğu’nun yıkılışına ve yeni Türk Devleti’nin bulunmaktadır. Daha da kötüsü bu konudaki uyarılar kuruluşuna giden çizgide önemli etkileri olmuştur. demokrasi karşıtı girişimler olarak gösterilmeye Ancak Türk devriminin kendine özgü nitelikleri de çalışılmaktadır. vardır. Atatürk devrimini de bir burjuva devrimi Bütün bu olumsuzluklara karşın Atatürkçü olarak tanımlayanlar vardır, ancak ben bu düşünceyi özgüven duygusu ile, yine de biz varız, Atatürkçü paylaşmıyorum. Türk ulusu var, Atatürkçülüğün o görkemli Atatürk devriminin önündeki sorunlar birçok yenilmezliği bunun da üstesinden gelecek diyoruz! yönüyle farklıdır. Öncelikle Türkiye’de çağdaş Cumhuriyetçiler olarak biliyoruz ki, dünyadan kopmuşluk saptaması yapılmalıdır. 1923 devrimler ağır tehdit altında. O devrimleri Türk devrimi başlangıcında toplum karanlık ve yaşatmak için çaba gösteren ADD bugün nerede ve yoksulluk içinde yaşamaktadır. nereye gidiyor? Atatürk ve arkadaşları uluslaşma, uygarlaşma, Atatürkçü Düşünce Derneği bugün özeleştirisini çağdaşlaşma, laiklik, karanlıktan aydınlığa çıkış, de yapmış olarak toplumumuzun karanlık ve bölücü toplumsal uyanış sorunlarının tümüne aynı anda ve olmayan unsurlarıyla bütünleşmek için atağa kalkmış ivedilikle çözüm bulmak zorundaydılar. Karşı devrim bulunmaktadır. Gençlerimiz ve kadınlarımız için toplumun yaşam tarzı ve yapısından kaynaklanan hedeflerimize ulaşmak için itici gücümüzü güçlü bir alt yapı vardı. Fransız devrimi Osmanlı oluşturacaklardır. Atatürkçü düşünce Derneği kendi İmparatorluğu’nu etkilemiş, onların bağımsızlık içine kapanmış yapısını kırıp toplumumuzda geleceğe isteklerini ateşlemişti. Türk unsur kendi içine ışık ve umut veren gerçek bir demokratik kitle örgütü kapanmış ve aydınlarıyla uzun süre bu parçalanmanın olacaktır. önüne geçme derdine düşmüş, gücünü tüketmişti. Bu Aydınlanmacılar, nedenle, sorunların çözümü için girişilen Atatürk Atatürkçüler; devrimlerindeki duraksama her şeyi altüst edebilirdi. Cumhuriyet'e Nitekim Yüce Atatürk bu gerçeği, ulusun coşkulu sahip çıkmada devrim hamleleri nedeniyle sinmek zorunda yeterli bilinci ve kalanların, bu ateşin sönmeye, duraksamaya eylemliliği başlaması halinde, devrim taraftarlarını mahkum gösterebiliyor etmek için fırsat kollayacaklarını söylüyor ve Türk mu? Engel inkılabının devrim kavramından daha geniş bir nerede, nasıl değişimi öngördüğünü ifade ediyordu (5 Kasım 1925 aşarız? Hukuk Mektebi Açılışı). Bütün bunlarla, Türk devriminin çok daha derin, Aydınlanmacıların ve kendine özgü ve karmaşık yapısının olduğunu ifade Atatürkçülerin etmek istiyorum. Sizce Atatürkçü düşüncenin ve Cumhuriyetçiliğin mayası tutmuş mudur? Bir tarihsel sıçrama sonrası çok büyük bir geriye gidiş söz konusu olabilir mi? Türkiye’de Atatürkçü düşüncenin ve Cumhuriyetçiliğin mayasının tutmuş olduğunu, artık büyük bir geriye dönüşün söz konusu olmadığını söylemeyi çok isterdim. Bundan 20 yıl önce bu tehlikeyi fark edip etkin önlem alabilseydik maya tutmuş sayılabilirdi. Ancak ne yazık ki bugün tehlike çok büyümüştür. Unutulmamalıdır ki, Türkiye sadece büyük şehirlerin belirli semtlerinden ibaret değil. Bu sınırlı ve şanslı yerlerin dışında ülke manzaraları bizi üzmektedir. Devrim yasaları ADD Genel Başkanı uygulanamamakta, Kemalizm iç ve dış Şener Eruygur işbirlikçilerin hedefi haline getirilmiş Devrim yasaları uygulanamamakta, Kemalizm iç ve dış işbirlikçilerin hedefi haline getirilmiş bulunmaktadır. ‘Cumhuriyet tehdit altında’