19 Kasım 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Geciken randevu CEM SUNGUR Ağaçlarla çevrelenen Büklüm Sokak ve uzantısı olan Kızılırmak Caddesi, Küçükesat’ı Kızılay ve Kurtuluş’a bağlayan yürüyüş yolumuzdu. Arkadaşım Mehmet’le her sabah buluşur, TED Ankara Koleji’ne doğru yokuş aşağı seferimize başlardık. Güneşin doğmasını iple çekerdim, çünkü Mehmet’le kırk dakikalık yürüyüşümüz sırasında dünyada ne olup bitiyorsa ve bizi nasıl etkiliyorsa enine boyuna tartışırdık. Günün birinde Leonard Cohen adlı Kanadalı bir şair ve müzisyen sabah sohbetlerimizin vazgeçilmez konusu haline geldi. Çünkü onun şiirlerini okuyup ve müziğini dinledikçe, yaşama dair sorularımızın bazılarının yanıtlarını bulduğumuzu düşünüyorduk. Mehmet ve ben aynı şehirde ama farklı fakültelerde tıp eğitimimizi sürdürmeye başladık. O sıralarda psikolojik sorunların, tıpkı diğer hastalıklarda olduğu gibi beyindeki bazı biyokimyasal dengesizliklerden kaynaklandığı görüşü ortaya atılmıştı. Mehmet bu heyecan verici gelişmelerin, psikiyatrik sorunları olan bireylere yardımcı olacağını, herşeyden önce ayrımcılığa uğramalarını engelleyeceğini düşünüyordu. Bu nedenle önce farmakolojiyle başladı, sonra da psikolojiyi etkileyen ilaçlar üzerinde dünya çapında bir uzman oldu. Madde bağımlılıkları, özellikle de kokain bağımlılığı üzerindeki çalışmaları ABD’de ders kitaplarına girdi. Ben de ilgimizi çeken böbrek hastalıkları konusunda uzmanlaştım. Son derece somut ve ölçümlenebilir verilerle sürdürülen bir hekimlik şekli olduğunu düşünüyordum. Klinik deneyimlerim arttıkça, kronik hastalıkların tedavi seçeneklerinin sürekli olarak geliştiğini ama aynı zamanda görülme sıklıklarının da her geçen yıl arttığını gördüm. Bütün bu hastalıkların kökeninde; kolayca vazgeçilemeyen sigara tüketimi, yanlış beslenme, hareket tembelliği veya riskli cinsel davranışlar gibi etkenler yer alıyor. Bu nedenle, farklı iki uzmanlık alanı gibi gözükseler de, bugün Mehmet’in ve benim uzmanlık alanlarımız arasında örtüşen konular ve ortak çözüm yöntemleri her geçen gün artıyor. Leonard Cohen son yirmi altı yıl boyunca, mesleki gelişimimiz sırasında yeni eserleriyle bizlere adeta eşlik etti. Cohen her şeyden önce evrensel bir hümanistti, dolayısıyla insanların sorunları onun esin kaynağıydı. Ona göre; şiir yaşamın bir kanıtıydı, eğer hayatın ateşi kararındaysa, küllerinden şiirler oluşuyordu. Cohen bireylerin ve toplumun sağlık sorunları ile ilgili eserler üretti. İlaç adlı şiiri bir madde bağımlısının iç dünyasını birkaç dizede özetleyiverdi. Depresyon, uzun süreli uykusuzluklar ve insanların psikolojik durumları ile ilgili düşüncelerini ve bireysel deneyimlerini şarkılarına yansıtarak, dinleyenlere evrensel değer taşıyan anlamlar sundu. Peru’lu şair Cesar Valejo için yazdığı şiirinde bedensel ve ruhsal iyileşmenin farklılıklarını vurguladı. Ain’t No Cure for Love adlı şarkısında, doktorların çok çalışmalarına karşın henüz aşka bir çare bulamadıklarını ilan etti. “Everbody Knows” adlı şarkısında ise AIDS’in insanları nasıl etkilemeye başladığını ve herkesin bu yeni vebanın toplum içinde yaygınlaştığını dehşetle fark ettiğini anlattı. Geride kalan yıllar sadece Leonard Cohen’de değil bizde de aşikâr izler bıraktı. Geçen hafta Leonard Cohen’in üç saat boyunca olağanüstü bir performans sergilediği İstanbul konserini izledim. Şarkıları beni yıllar öncesine götürdü. Dizeleri şimdi daha farklı anlamlar taşıyordu. Yine de aynı dizelerin, bugüne kadar yaşadıklarımız sonucunda şekillenen değerlerimizi, düşüncelerimizi ve duygularımızı birbirine daha da yakınlaştırdığını fark ettim. cem.sungur@anadolusaglik.org figenatalay?yahoo.com 15 AĞUSTOS 2009 CUMARTESİ 5 Bebek bakımıyla ilgili doğru bilinen yanlışlar Zeynep doğduktan sonra hastaneden çıkmayı hiç istememiştim. Eve gelmeyi tabii ki istiyordum ama çocuk doktoru da bizimle FİGEN yaşamayı kabul ederse... ay boyunca bebek ATALAY 9 bakımıyla ilgili kitaplar okumama karşın korkular içindeydim. İlk bebeğini kucağına alan her annenin de benzer kaygılar içinde olduğuna eminim. Bebek büyütürken yapılan öyle çok yanlış var ki. Bunlardan beni en çok üzen ise “şımarır, hep kucak ister” gerekçesiyle bebeğin en büyük gereksinimi olan kucaklanmanın karşılanmaması. Acıbadem Bakırköy Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. İbrahim Çelik, bebek bakımında artık halk efsanesine dönüşmüş bilgilerin doğrularını anlatarak annelere bir mini rehber oluşturdu. Hava sıkışınca hıçkırık olur Bebeğin hıçkırmasının temel nedeni midede 6 sıkışıp kalan bir hava cebininin mideden dışarı diyafram kasına doğru bir baloncuk oluşturup bu kası uyarmasıdır. Sıkışan bu hava kitlesi geğirilip çıkıncaya kadar hıçkırık devam eder. Göz yaşarması, göz zarının tahriş olması 7 demektir Bebeğin göz yaşarması çoğunlukla mikrobik, alerjik ya da fiziksel bir etkenin göz zarını tahriş etmesine tepkisel olarak ortaya çıkar. Bazen de gözyaşı kanallarının doğuştan tıkalı olması nedeniyle gözyaşının buruna drenajındaki zorluk nedeniyle olur. Ağlayan bebeği sık sık kucaklayın 8 Yenidoğan bebeğin, dünyada yapayalnız, savunmasız ve çaresiz olarak, kendini güvende ve huzurlu hissedeceği tek ortam olan anne kucağından şımaracağı gerekçesi ile mahrum kalması ne acı. Bebeklerinizi her ağladıklarında kucaklayın. Yer yemez kaka yapmasından korkmayın Tüm canlılarda var olan bir refleksin yenidoğandaki görünümü gastrokolik refleks, mideye bir gıda maddesi girdiğinde, eş zamanlı olarak kalın bağırsakların da harekete geçerek bağırsak içinde bulunan dışkının dışarı atılması hadisesidir. Son derece sağlıklı ve fonksiyonel bir süreçtir; kesinlikle sindirim ya da emilim bozukluğunun işareti değildir. Emziren anne üşütünce kendi karnı 1 ağrır, bebeğe bir şey olmaz: Anne üşütürse en fazla kendi karnı ağrır, zira soğukta bağırsak kasılma ve hareketleri hızlanır, bu da karın ağrısı olarak hissedilir. Ancak bu fiziksel durumun süt yoluyla bebeğe geçmesi söz konusu değildir. 9 Anne gazlı içecek tüketirse bebekte gaz 2 olmaz Gazlı içecekler, sıkıştırılmış karbondioksit içeren sıvılardır. Bunlar içildiğinde açığa çıkan serbest karbondioksit midede gaz baloncukları şeklinde şişkinliğe yol açar. Ancak bu gaz baloncuklarının süt yoluyla bebeğe geçmesi fiziksel olarak olanaksızdır. Benzer şekilde gaz yapan yiyecekler yendiğinde annenin bağırsaklarında bulunan bakteriler, bu yiyecekleri (yoğun probiyotik ve prebiyotik içeren gıdalar) fermente ettiğinde açığa çıkan gazlar annede gaz olarak hissedilebilir. Ancak bu gaz baloncuklarının da süt yoluyla fiziksel olarak bebeğe geçmesi söz konusu değildir. Annenin yediği yiyeceklerin içinde bulunan bazı alerjik protein ve kimyasalların süt yoluyla bebeğe geçip bebekte alerjik reaksiyon ve karın ağrısı oluşturma potansiyeli vardır. Ama bu sadece duyarlı bebeklerde ve nadiren oluşur. Şekerli suya alışınca memeyi reddeder Yenidoğan sarılığında 10 bebeğin beslenmesinin çok büyük bir rolü olduğu kesin. Anne sütü yetersiz olan bebeklerde sarılık daha erken ve daha uzun sürmektedir. Formula mama çağından önceki yıllardan kalma bir alışkanlık olarak, aç kalan bebeğin en azından şekerli suyla beslenmesi kulağa mantıklı gelebilir; ancak günümüzde anne sütüne yakın formül mamalar varken şekerli suyla bebeğin beslenmesi gereksiz hatta zararlı bir davranış olabilir. Zira şekerli suyun tadına alışan bebek anne memesini reddedebilir. Bebek yeşil kaka yapıyorsa araştırmak 3 gerekir Bebeğin kakasının yeşil olmasına neden olan çok sayıda sebep Yenidoğan bebekler genellikle doğum sırasında burunlarında bulunan salgı ve mukusu atmak için sık sık hapşırırlar. Bu tamamen refleks bir olay olup üşütme ile ilgili değildir. İlk 3 ay bebeğe yalancı meme vermeyin Annebabaların en 11 büyük isteği bebeklerinin bir an önce yalancı emziğe alıştırıp bebeğin ağlama krizlerinden kurtulmaktır. Gerçekten de bebeğin yalancı emzikle avutulması kısa süre de olsa aileye nefes alma fırsatı verir. Ancak bebeğin yalancı emziği tutmak için yaptığı dil damak dudak hareketleri anne memesini emerken yaptığından çok farklıdır. Bu nedenle ilk günlerde bebekler yalancı emziği tutmakta çok başarılı görünmezler. Ancak bir kere bu işi başardıklarında bu sefer de anne memesini kavramakta zorluk çekerler. Bu da memenin bırakılması, formül ve biberon beslenmeye geçiş anlamına gelir. Bu nedenle mümkünse ilk 3 ay bebeklere yalancı meme verilmemelidir. 13 Bebeğin sık hapşırması reflekstir antimikrobial maddeler yüzeysel göz enfeksiyonlarında işe yarayabilir. Ancak en doğrusu hekimin görüp karar vermesidir. 17 Gözündeki çapağa anne sütü damlatmayın Evet anne sütü içindeki 14 hormonların etkisiyle yenidoğan bebeğin Bebeğin memesinde süt toplanırsa geçmesini bekleyin Anneden geçen Bitki çayları gazı gidermiyor Bu tarz bitki çaylarının ya da geleneksel gaz 18 gidericilerin bilimsel olarak bir faydası olduğu gösterilememiştir. Bu içeceklerin temelde zararı içlerinde bulunan şeker nedeniyle bebeğin anne sütünden soğuması ve biberona alışmasıdır. Ayrıca bitkisel kökenli olsalar da hangi bebekte ne tür yan etkiler yapacağının önceden kestirilmesi de güçtür. vardır. En temel neden bağırsak pasajının hızlanmasıdır. Bağırsak hareketini artıran her türlü fiziksel ve kimyasal etken bebeğin kakasının yeşil olmasına neden olur. Bu, çoğunlukla da belirgin bir sebep olmadan olur. Anne strese girince sütü de etkilenir 4 Geleneksel olarak süt salgısını artırdığı düşünülen sayısız gıda, içecek ve bitki çayları tanımlanmıştır. Ancak bilimsel olarak kanıtlanmış ve her annede aynı derecede etki gösteren özel bir gıda ya da içecek ne yazık ki bulunmamaktadır. Anne sütü üzerine etkili olan temel faktörler şunlardır: Annenin yapısal ve genetik özellikleri, emzirmeye olan isteği ve inancı, normal doğum yapıp en kısa sürede bebeğin anne memesiyle buluşması, annenin ağrı, sancı, yorgunluk ve stresinin olmaması, doğru teknikle ve sık aralıklarla bebeğini emzirmesi, bol sıvı alması ve dengeli beslenmesi memelerinde bazen süt toplanabilir, buna hiç el sürmemek en iyisidir. Bu, birkaç hafta içinde zaten kendiliğinden geçecektir. Masaj, memede enfeksiyon ve apseyle sonuçlanabildiğinden önerilmemektedir. portakal büyüklüğünde bile olsa genellikle kendiliğinden geçen oluşumlardır. Üzerine bağlanacak cisimlerin bu sürece olumlu ya da olumsuz etkisi olmaz. 15 Göbeğinde fıtık varsa kendiliğinden geçer Göbek fıtıkları, değil ceviz sonra çok rahatlar ve güzel uyur. Büyüme hormonu uykuda salgılandığından dolaylı yolla banyo, bebeğin büyümesine katkı sağlayabilir. 19 Her gün yıkamak büyümesini kolaylaştırır Bazı bebekler banyodan Bebek annesinin memesini bulunca 12 rahatlar Bebekleri hayata bağlayan, güçlü arama refleksleridir. Bu refleks sayesinde bebek, anne memesini arar, bulunca da emer. Böylece hem karnı doyar, hem de kendini güvende hisseder. Çünkü henüz görme yeteneği tam gelişmemiş bebeğin çevresinde olan biteni anlama algılama kapasitesi sınırlıdır. Tek bildiği sıcak anne kucağı ve anne memesidir. Ona kavuşunca doğru yerde olduğunu hisseder, rahatlar. Dolayısıyla karnı tok bile olsa yenidoğan bebek, sürekli doğru yeri bulana kadar aranmak durumundadır. Göbeği düşsün diye toz kullanmayın 16 Göbek tozu çok eski yıllarda kullanılan bir çeşit antibiyotik olup günümüzde kesinlikle kullanılmamaktadır. Göbeğe kullanılacak en iyi madde yüzde 70’lik alkol solüsyonlarıdır. Bebeği tuzlamanın ölümcül sonuçları 20 olabilir Anadolu’da halen yaygın olarak kullanılan yenidoğan bebeğin tuzlanması adeti, son derece tehlikeli ve ölümcül sonuçları olabilecek çağdışı bir uygulamadır ve asla yapılmamalıdır. Tırnaklarını kesmek için kırkının 5 çıkmasını beklemeyin Bebeğin tırnakları, tırnak yatağını ne zaman geçerse o zaman kesilir, bunun için kırkını beklemeye gerek yoktur. Bazen bebek doğduğunda bile kesilebilecek kadar uzun olabilir. Haydi çocuklar vapura! Ağzına kadar çocuklarla dolu bir vapur... Çocukların hepsi çeşitli kültür sanat aktiviteleri yapıyor. Bir kısmı heykeller yapıyor, kimi ritim tutuyor... Bir grup resim yapıyor, cam ve Tshirt boyuyor, kalanlar da kukla yapıyor... Renkli bir vapur... Cıvıl cıvıl çocuklar, onların neşesi ve yükselen ritim sesleri... Vapun adı ‘Eti Çocuk Vapuru’. Bugüne kadar 8 yüz çocuğa ulaşan ‘Eti Çocuk Vapuru’ anneçocuk ve eğitimleri konusuna odaklanan Eti’nin Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu ile işbirliği içinde yaptığı proje. Bu yıl üçüncüsü düzenlenen vapur için Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu’ndan çocuklar geliyor. Onlar bir yandan Boğaz’ın güzelliklerini keşfediyorlar, bir yandan da atölyelere katılarak kültür ve sanatla iç içe zaman geçiriyorlar. Bu yılki ‘Eti Çocuk Vapuru’ 11 Ağustos’ta hareket etti. 111213 ve 14 Ağustos’ta yüz çocuk atölye çalışmalarıyla ortaya bir şeyler koydu. Vapur bu hafta da yolculuğuna devam edecek. Ancak yeni misafirleriyle. Bu kez başka yüz çocuk ‘Eti Çocuk Vapuru’yla 171819 ve 20 Ağustos ŞİRİN GÜVEN tarihlerinde yola çıkacak. Böylece kısıtlı imkanlarla büyüyen 2 yüz çocuk daha sanatsal becerilerini geliştirecek, kendini daha iyi ifade edecek. Vapurda yine pek çok aktivite var. Haluk Polat’ın direktörlüğündeki ritim atölyesinde darbuka, marakas, tef ve kaşık kullanarak birbirlerini dinlemeyi ve takım çalışmasını öğreniyorlar. Cam boyama aktivitesinde ise, vapurdan gördükleri güzellikleri resmediyorlar. Oyuncak heykel çalışmalarında gazete kağıdı, tel, bant ve hamur gibi her yerde bulabilecekleri maddelerle hayallerindeki oyuncakları ete kemiğe büründürüyorlar. Tshirt boyama atölyesinde ise kendilerini İstanbul’u kurtaran bir kahraman olarak çiziyorlar. Renkli köpüklerden kuklalar yapıyorlar. Bir de Eti ambalajları ve pet şişeler gibi atıkları heykel yaparak geri dönüştürüyorlar. ‘Eti Çocuk Vapuru’nun amacını şöyle açıklıyor Eti Pazarlama Grup Başkanı Şule Atabey Şamlı: “Buradaki esas amaç çocukların kültür ve sanatla ilgili farkındalıklarını arttırmak. Çünkü bu çocukların imkanları kısıtlı ve bu tür şeylerle iç içe olamıyorlar. Ama bunu biz çocuklara eğitim veriyoruz diyerek didaktik br yolla yapmak istemedik. Çocuklara çok daha uygun, eğlenceli bir şekilde yapmanın daha doğru olacağını düşündük. Böylece çocuk vapuru fikri ortaya çıktı”. Bu vapur şüphesiz çocuklara çok şey katıyor. Mesela Çocuk Esirgeme Kurumu’nun her sene yaptığı şenliklere bu yıl Malatya’dan bir ritim grubu katılmış. Yani vapurdaki ritim atölyesinden öğrendiklerini geliştiren çocuklar bir ritim grubu kurarak bunu devam ettirmişler. Ayrıca çocukların yaptıkları çalışmalar da şehir şehir dolaşarak sergileniyor. Yani bir anlamda bu vapur çocuklara yeni yollar açıyor. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle