19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

25 TEMMUZ 2009 CUMARTESİ 7 ‘Sanki ülkeyi yıkıp lunapark açacağız’ bobiler.org, internette zaman geçirenlerin tanıdığı bir site. Gündemdeki olaylardan yola çıkıp espirili fotoğraflar yaratıyorlar. Onları çok seven de var, “şunu kaldırın” diyen de. Sitedeki bir espiri yüzünden seçim zamanında suç duyurusunda bulunulmuş. Polis gelmiş, bilgisayarlar götürülmüş. Sitenin kurucusu diyor ki: “Bobiler diye bir terör örgütü var sanki. Ülkeyi yıkıp lunapark açacağız.” İnternette vakit geçirenler, çeşitli haber portallarını, Facebook ve forumları takip edenler, siyasetçileri, film afişlerini, sanatçıları SİNEM photoshop ya da paint DÖNMEZ programlarıyla ti’ye alan karikatürize fotoğrafları görmüştür. 2 yıldır giderek büyüyen ve daha geniş kitlelere ulaşan bobiler.org, hafif politik, hafif gündem soslu ve fazlasıyla komik bir site. 30 bin kadar kullanıcısının her gün eklediği ‘monte’ler, görenleri kesinlikle güldürüyor. Nasıl anlatmalı? TÜBİTAK’ın Bilim Teknik dergisinin Darwin sansürünün ertesi günlerinde site hayli hareketliydi, “Alternatif Bilim&Teknik Kapağı Tasarlamacılık” adlı başlıkta, “İlim ve Etnik” olarak değiştirilmiş kapaklar da vardı, üç maymunu kapağa taşıyıp “Evrimi doğrulamadılar” yazanlarda. Son kriz döneminde teğeti çemberin içinden geçirip “teğeti yanlış öğrenmişiz” diyenler, Kenan Evren için adam asmaca oyunu çizenler de var sitede ya da Tayyip Erdoğan’ın attan düşmesi için yapılmış zekice espriler... Devamı için bobiler.org’ye girip gününüzü neşelendirmelisiniz. Biz de bobiler.org sitesinin yaratıcısı Ozan Tüzün’le konuştuk. Bobiler.org, Tüzün’ün kendi görsel bloğunun kolektif hale gelmesiyle oluşmuş. Site kolektif hale gelince üyeler görsel ekleme, sonra konu açma hakları kazanmış. Tüzün, “Şu anda 30 bin kişi civarındayız. Bu kadar adam monte yapıyor. Ekonomideki kayba bakın” diyor. Birisi rahatsız oldu diye bir şeyi siteden kaldırmıyoruz, içinde gerçekten bir suç unsuru varsa kaldırılıyor. Kimseyi rahatsız etmeyen montelere ise tepkiler daha olumlu tabii. Topu çembere değdirmeden sokabiliyorsanız daha artistik duruyor.” Sanki terör örgütüyüz, evi arıyorlar! İlk zamanlar tehdit aldıkları da olmuş. ‘Siz benim başbakanıma nasıl bunu yaparsınız’diyenler, ‘Topuğunuza sıkarım’ diye tehdit edenler olmuş. Bugüne dek haklarında site kapatma benzeri davalar açılmamış bobiler.org’nin ancak Tüzün’ün başına daha da trajikomiği gelmiş. Seçim zamanında meşhur “Sen Domalan’sın Büyük Düşün” posterlerini hatırlarsınız. Bu poster yüzünden savcılığa suç duyurusunda bulunan Mustafa Kara yüzünden Tüzün’ün evine polis gelmiş, evi aramış bir de bilgisayarları götürmüş. Montede AKP logosu yok, adayın soyadı Kara, monteyi yapan Karak olarak değiştirmiş, sadece imzası kalmış. Ama yine de hakaret davası açmak için başvurmuşlar. Siteye uyarı verilebilir ama eve gelip bilgisayarları götürmek de nesi diye düşünmeniz doğal, Tüzün de öyle düşünüyor: “Bobiler diye bir terör örgütü var sanki. Ülkeyi yıkıp lunapark açacağız...” Setlerde hızlı büyüdüm 10 yaşında reklam oyunculuğuyla sektöre giren Nil Erkoçlar, artık 23 yaşında. Çektiği reklam filmleri, diziler biraz daha büyütmüş onu. Biraz daha durgunlaştığını ve sessizleştiğini söylüyor. Küçük yaştakilerin, sette çocukluklarını yaşamayadan bir anda büyüdüklerine şahit oluyoruz. Çok küçük yaşta yeni bir iş kapısı veya umuduyla, ZUHAL AYTOLUN çocuklarının isteklerine ve yeteneklerine bakmadan cast ajanslarına yazdıran aileler, geleceğe dair nasıl bir sorumluluğun altına gireceklerini düşünüyorlar mıdır bilemiyorum. Nil Erkoçlar da oyunculuğa 10 yaşında başlamış. Sıkıntılarını da yaşamış, avantajlarını da. Kendisi memnun ancak çocukların küçük yaşta böyle bir tercihe itilmesine tepki gösteriyor. . derhal rolüne bürünüyor, başka bir karaktere dönüşüyor. Bu heyecandan tat aldığını söylüyor zaten. 10 yaşında çalışma hayatı ve aniden renkli bir dünya. Yaşının yaşında olmadığını söylüyor: “Setlerde biraz hızlı büyüyorsun.” Pişman değil. Ama bazen “Keşke tanınmasaydım da şu çılgınlığı da yapsaydım” diye düşünmeden edemediğini söylüyor. Bazen kaçıp gitmek, herşeyden bağını koparmak istiyor. Bunu üzerinde bir yük gibi hissettiği de olmuş. “Yolda yürürken ağlayamıyorsun bile” diyor. Sakin, içine kapanık biri olduğunu söylese de dışarıdan sert, katı ve tuttuğunu koparan bir izlenim alıyorsunuz. Dans ediyor, piyano ve gitar çalıyor. En büyük ilgi alanı ise felsefe. Vücuduna da inandığı değerleri işlemiş. İlk bakışta dövmeleri dikkat çekiyor. Ne düşünüyor ve ne hissediyorsa bedeninde taşıyor. Sert ve katı duruşu da bir tür savunma mekanizması ona göre: “İstemeden bir kalkan geliştirmiş olabilirim. Ama karşımdakini tanıyana kadardır bu süreç.” Hem burada, şu anda. Hem de sanki çok uzakta. O yüzden de vücuduna “Nowhere” dövmesini işlemiş: “Nowhere” (Hiçbir yerde), “Now here” (Şimdi burada). ‘Ama’lı tepkiler Bobiler’de monte yapmanın zor olup olmadığını sorunca, “Photoshop herkese zor bir şeymiş gibi geliyor ama değil aslında. Yani copyright ibaresini silebiliyorsaniz monte de yaparsınız” deyip gülüyor Tüzün. Anasayfasında çok oy alan monteler var bobiler.org’nin. Bunlar da genellikle hafif politik olanlar. Tüzün, kendisinin zekice işlere oy verdiğini ancak diğer üyelerin neye göre oy verdiğini bilemediğini söylüyor. “Politik kaygılarla oy veren üyeler de vardır elbette. Müslüman laiklerle, laik müslümanların kavgalarından çok monte çıktığı doğru. Sayısal olarak çok olunca, anasayfaya da onlar çok çıkıyor. Yoksa şu tarz işler yapmalıyız şeklinde bir motivasyonumuz yok” diyor. İnternette bobiler.org’den çıkan işler sıkça dolaşıyor. Haber portallarında, paylaşım sitelerinde, forumlarda sıra sıra bobiler monteleri var ancak çoğu insan bobiler.org ibaresi silindiği için oradan çıktığını bilmiyor. Tüzün, o monteyi yapan kişinin hakkı yendiği için kızdıklarını ancak artık bir avukatları olduğunu ve telif haklarının peşine düşeceklerini de ifade ediyor. Bobiler.org çok komik, ancak bazı insanları da kızdırıyor. Bana hakaret edildi diyen de çıkabiliyor, bu monteyi kaldırın diyen de. Kendinize oto sansür uyguluyor musunuz, sitedeki montelere nasıl tepkiler geliyor diye soruyoruz, “Amalı tepkiler” diye yanıtlıyor Tüzün: “Siteniz çok güzel ama şunu kaldırın.” Sitede bazen hafif sert işler oluyor: “Hakaret içeren işleri zaten ayıklıyoruz. Yine de sevdiği şeyin ti’ye alınmasına bile dayanamayıp sesini yükselten çok kişi var. Bağırarak sofistike bir şey söyleyemezsiniz. Onlar sesinin yankısıyla kavga ediyor genelde. Küçük yaşta başlamak zor Çocuk yaşta reklamlarda oyunculuğa başlayan Erkoçlar, artık daha çok dizilerde yer alıyor. Reklam demişken Hülya Avşar’la bir ped reklamında oynadığı rolüyle tanınmıştı aslında. Sonrasında da dizi tekliflerinin ardı arkası kesilmemiş. 13 yıldır oyunculuk yapan Erkoçlar, artık çok daha farklı baktığını söylüyor hayata. Çocuk yaşta oyunculuğa başlamanın iyi ya da kötü etkilerinin hepsini görmüş. O yüzden de çocuk yaşta cast ajanslarına çocuklarını yazdıran ailelere kızıyor. Diziler, setler, reklam filmleri, klipler derken hem renkli ama aynı zamanda da yaşına göre çok yoğun ve karışık bir ortama giriyor çocuklar. Erkoçlar bu duruma karşı: “Ben o yaşta başlamış olabilirim. Ama keşke daha geç ve daha bilinçli bir yaşta başlayabilseydim. O yaşta bir çocuğun ne gibi bir tercihi ve isteği olabilir ki?” diyor. Erkoçlar, bu dönemi sorunsuz atlattığını söylüyor. Ancak ileride büyük sorunlar da yaşanabileceğine dikkat çekiyor. Gerçi zorluklar da çekmiş. “Okulda arkadaşlarınız sizi ayrı bir noktaya koyuyor, kendinizi star gibi hissedebiliyorsunuz. Ancak çocuk yaşta rekabeti, çekememezliği yaşıyorsunuz” diyor. Farklı bir yapısı var Erkoçlar’ın. Görüntüsü ve iç dünyasını eşleştiremiyorsunuz konuşurken. Çok çekingen, biraz da içine kapanık. Ama ne istediğini hep çok iyi bilmiş, üzerine gitmiş. Çekingenliğini oyunculukla kıranlardan. Kamera kayıt dediği an Uçları denemek Erkoçlar’ın bir de şikâyeti var sektörel anlayışa. 90 dakikalık senaryolar, zorlu çalışma şartları, emeğin değersizleştirilmeye çalışılması, işe amatör bakış... “Gerçekten en iyisini gördüğüm zaman bizde neden olmasın diyorum. Oyuncular da, kamera arkasındaki ekip de, çok profesyonel çalışıyor yurtdışında. Bizde ise sanata çok fazla önem verilmiyor. Hâlâ zihniyetler gelişme aşamasında” diyor. Konu örgütlenmeye ve birlik olmaya gelince de genç oyuncular olarak seslerini duyuramadıklarını dile getiriyor: “İş konuşmaya gelince herkes susuyor. Tek başına yapılacak bir şey değil. Birlik olursak bütün olumsuz koşullar düzelebilir.” Oyunculuktaki hedefi ise farklı rolleri canlandırabilmek, uçları denemek. Şimdilerde ise Ekim ayında yayınlanmaya başlayacak Hesaplaşma adlı dizinin çekimlerine hazırlanıyor. Penguen’den sonra gelen işler politikleşti bobiler.org gündemin nabzını sıkı tutuyor. Ülkede ne olsa hemen bobiler’de esprisi çıkıyor. Tüzün her büyük olayın kullanıcıların yaratıcılıklarını tetiklediğini söylüyor: “Michael Jackson’un ölümünde, Darwin olayında hep güzel işler çıktı. Reklamcı, grafiker kullanıcılarımız çok. ama bu şekilde genelleyemeyiz. Çok kafası çalışan insanlar var, sadece büyük şehirlerden değil. Zevkli konu olunca birden saldırıyor herkes.” bobiler.org monteleri artık Penguen dergisinde yayınlanıyor. Tüzün, sitedeki işlerin çok kaliteli olduğunu ve internetten ziyade somut olarak, basılı bir mecrada görünmesini istediklerini ve bunun üzerine Penguen dergisiyle iletişime geçtiklerini söylüyor. Penguen de memnuniyetle kabul edince, şimdi Erdil Yaşaroğlu ve Selçuk Erdem’in her hafta seçtiği montelerden bir köşe var dergide. Monteleri yayınlananlara da telifleri ödeniyor üstelik. Tüzün, üyelerin buna çok sevindiklerini ancak sitenin de evrildiğini ifade ediyor: “Çoğu üniversite öğrencisi insanlar. Yayınlanıyor, üyeler çok seviniyor. Bir taraftan Penguen’le anlaştığımızdan beri gelen monteler daha da politikleşti. Gerçi politikleşmesin gibi bir düşüncemiz de yok. Ama bazen çok Tayyip oluyor işte.” Sırada bir bobiler.org sergisi olabilir. Tüzün eğer becerebilirlerse en büyük hayallerinin bu olduğunu söylüyor. Tabii bunun için sponsor gerektiğinin de farkında: “Kim girmek ister böyle bir şeyin altına bilemiyoruz ama, hem sergi hem serginin kitapçığı basılı olacak. Üyelerimiz de hem montelerini satabilecek, hem herkes o monteyi kimin yaptığını görecek. Bu çok güzel olur bobiler.org üyeleri için. Biz de çok istiyoruz.” C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle