Katalog

Konser Açıkhava keyfi AVEA ve Hitt Prodüksiyon ortaklığıyla dört yıldır düzenlenen Avea Harbiye Açıkhava Konserleri’nin bu yıl 1 16 Ağustos tarihleri arasında yapılacak. Konserlerin ilki için Tarkan, en sevilen şarkılarıyla 1 Ağustos Cumartesi akşamı Cemil Topuzlu Açıkhava Sahnesi’nde olacak. Ardından Fahir Atakoğlu ve Zara, Bülent Ersoy ve Muazzez Abacı, Serdar Ortaç, Zülfü Livaneli, İbrahim Tatlıses, Mazhar Fuat Özkan ve Senfoni Orkestrası, Volkan Konak, Duman ve konukları ile Sibel Can ve sevenleriyle buluşacak. 4 25 TEMMUZ 2009 CUMARTESİ Leonard Cohen sonunda İstanbul’da Müzikseverlerin yıllardır beklediği, yazar, şair, söz yazarı ve müzisyen Leonard Cohen, 2009 Dünya Turnesi kapsamında iki özel konser vermek üzere İstanbul’a geliyor. İstanbul Kültür Sanat Vakfı ve BKM işbirliğiyle gerçekleşecek konserler, 5 Ağustos Çarşamba ve 6 Ağustos Perşembe akşamları Cemil Topuzlu Açıkhava Sahnesi’nde yapılacak. 74 yaşındaki Kanadalı müzisyen Cohen’in ilk şiir kitabı Montreal’de 1956’da, ilk romanını ise 1963’te yayınladı. Sanatçının erken dönem şarkıları Avrupa folk müziğinin temellerini oluşturdu. 70’lerde pop, kabare ve dünya müziği üzerine çalışmalar yapan Cohen’in, 80’lerden itibaren tipik olarak bas bariton tonda söylediği şarkılarına kadın vokalistler ve elektronik bireştiriciler eşlik ediyor. Yıldızlı geceler Bodrum’da başlıyor! Bu yıl BKM organizasyonuyla 7.’si düzenlenen ‘Yıldızlı Turkcell Geceleri’, Bodrum’u müzik dünyasının en parlak yıldızlarıyla buluşturmaya devam ediyor. Bu akşam Bodrum Antik Tiyatro’da Ajda Pekkan sahneye çıkacak. Karadeniz müziğinin güçlü sesi Volkan Konak 31 Temmuz’da Bodrum’un sıcak rüzgarına Karadeniz esintisi getirecek. BKM Mutfak Oyuncuları, Çok Güzel Hareketler Bunlar gösterisiyle 1 Ağustos’ta Bodrum’u kahkahaya boğarken, Mario Frangoulis ve Meyra ikilisi 7 Ağustos Cuma unutulmaz bir konsere imza atacak. Sahneyi 8 Ağustos akşamı Kenan Doğulu yeni albümü Patron ile alırken, dünya müziğinin usta yorumcusu Jose Feliciano, Enbe Orkestrası ve Behzat Gerçeker 14 Ağustos’ta konser verecek. Dünyayı kendine hayran bırakan Anadolu Ateşi ise 15 Ağustos’taki muhteşem gösterisiyle Yıldızlı Turkcell Geceleri’nde parlayacak. Arar sahnede Mart ayında çıkardığı son albümü ‘Zamanın Eli’ ile büyük beğeni toplayan Funda Arar, ‘SözMüzik Funda Arar 2009 Turnesi’ ile hayranlarıyla buluşmaya devam ediyor. Sanatçı bu akşam saat 21.15’te Turkcell Kuruçeşme Arena’da konser verecek. Bu konser için dans dersleri alan sanatçıya sahnedeki performansı esnasında profesyonel dansçılar eşlik edecek. Ayrıca konserin ikinci yarısında sahneye konservatuardan arkadaşlarıyla birlikte oluşturduğu fasıl grubuyla çıkacak. (0216 556 98 00) En çılgın dans figürlerinizi hazırlayın Bugüne kadar 8 milyondan fazla albüm satan ünlü dans müziği DJ’i Fatboy Slim 1 Ağustos Cumartesi akşamı Turkcell Kuruçeşme Arena’da sevenlerini coşturacak. Fatboy Slim çok ünlü bir DJ. Oldukça ritmik ve eğlenceli parçalarıyla meşhur, video klipleri insanın gözünü bir saniye bile ayıramadığı kadar ilginç. Hele bir de dans ŞİRİN figürleri var ki kliplerinde, GÜVEN insan gerçekten büyüleniyor. Eee, o kadar da olacak ama çünkü Fatboy Slim dans müziğinin dünyadaki öncülerinden. Yani o dans müziği denilen müzik türünün çıkmasına katkıda bulunmuş, bir anlamda müzik tarihine yön vermiş. Nitekim bugün dünyanın en ünlü ve iyi DJ’lerinin arasında gösteriliyor. Bugüne kadar 8 milyondan fazla albüm satmış Fatboy Slim için Brighton’daki ‘Ünlüler Yolu’nda Winston Churchill’in yanına bir yıldız konulmuş. Q müzik dergisi de ‘big beat’ müzikçisi olarak tanımlanan DJ’i ‘Ölmeden Önce Görmeniz Gereken 50 İsim’ listesine almış. Dünyanın her yerinde çalmış Fatboy Slim. Hem de öyle böyle kalabalıklara değil... Mesela 2003 yılında Brighton Sahili’ndeki partide tam 260 bin kişiyi aynı anda dans ettirmiş, coşturmuş... Zaten onun ‘Weapon Of Choice’, ‘Praise You’, ‘The Rockafeller Skank’, ‘Ya Mama’, ‘Right Here, Right Now’ ve ‘Push The Tempo’ gibi enerjik ve neşeli parçalarını dinleyip de yerinizde durmak mümkün mü? Peki kimdir bu Fatboy Slim? Asıl adı Norman Quentin Cook olan İngiliz DJ, 1963 doğumlu. Henüz çok küçükken Peroxide isimli bir punk fanzin çıkarıyor arkadaşlarıyla birlikte. Yayıncılık bir yandan devam ederken Disque Attack isimli bir grupta davul çalmaya başlıyor. Grubun vokalisti ailesi yüzünden ayrılınca Cook, vokalistliği de üstleniyor. Böylece müzik camiasına giriyor geleceğin ünlü DJ’i. 18 yaşına geldiğinde Brighton Polytechnic Üniversitesi’nde İngilizce, Politika ve Sosyoloji okumaya başlıyor. Brighton’ın gece klüplerinde sahneye çıktığı bu yıllarda kendi tekniğini ve tarzını geliştirmeye başlıyor. Çeşitli denemelerden sonra sonunda 1989 yılında Cook’un solo çalışması çok beğeniliyor ve böylece ilk basamağı çıkmış oluyor. Nitekim parçaları İngiltere’deki müzik listelerinde de başarı yakalıyor. Gerisi çorap söküğü gibi geliyor tabii. İsmini altın harflerle kazıyışı, 1998 yılındaki ‘You’ve Come a Long Way, Baby’ albümüyle oluyor. Öyle ki, albüm İngiltere listelerine bir numaradan giriyor ve İngiltere, Yeni Zelanda, Avustralya, Fransa ile Amerika’daki önemli müzik yarışmalarından birçok ödül alıyor. Ardından 2000’de çıkardığı ‘Halfway Between the Gutter and the Stars’ albümü de Fatboy Slim’in başarısını perçinliyor. Bu sırada inanılmaz kliplere imza atıyor. Biri de Christopher Walken’ın delice dans ettiği ‘Weapon Of Choice’ şarkısı... Peki Fatboy Slim hakkında bu kadar çok bilgiyi sizinle niye paylaştık acaba? Elbette sadece müzik tarihinde önemli bir isim olduğu için değil... Şimdi sıkı durun! Çünkü Fatboy Slim 1 Ağustos Cumartesi akşamı Turkcell Kuruçeşme Arena’yı inletmeye geliyor! En çılgın dans figürlerinizi şimdiden hazırlayın çünkü Fatboy Slim’in ritmik müziği sizi yerinizde durdurmayacak. Bu arada bir iyi haberimiz daha var. Buyrun size ünlü DJ ile buradaki konseri öncesi kısa bir söyleşi... Elektronik dans müziğinin öncülerindensiniz. Yani bir anlamda yeni bir müzik tarzı oluşturdunuz ve tabii müzik tarihine yön verdiniz... Ben sadece eğlendiğim şeyi yapmaya devam ettim diyebilirim. Tabii müzik tarihine yön veren, yeni tarzlar oluşturan biri olarak anılmak çok hoş ama ben gerçekten sadece dinlemeyi ve dans etmeyi sevdiğim müziği yapıyorum. Klipleriniz gerçekten çok ilginç, hele de dans kareografileri inanılmaz... Nasıl hazırlıyorsunuz kliplerinizi? Ayrıca kliplerinizde neden hiç kendinizi göstermiyorsunuz? Aslında birkaç klibimde göründüm ama çok küçük rollerdi, o yüzden ancak çok dikkatli bakılırsa fark edilebilir. Klipleri hazırlarken çok eğleniyorum ben, zaten eğlenebileceğim gibi şeyler olmasına dikkat ediyorum. Sanırım bir klibin güzelliği sadece iyi bir fikrinizin olmasıyla ilgili... Müzik üzerine odaklanmaya nasıl karar verdiniz? Ve kendinize Fatboy Slim ismini nasıl seçtiniz? Ben genellikle evimdeki stüdyomda eğlenerek çok vakit geçiririm. Çok keyif alırım bundan. Ve stüdyomda ta ki iyi bir fikir buluna kadar çalışırım. Bu çok doğal bir süreç. Yani müziğe odaklanmam da, Fatboy Slim adını bulmam da... Tüm dünyada tanınıyorsunuz ve albümleriniz 8 milyonun üzerinde satış yaptı. Başarınızın sırrı nedir? Ben kendimi de, yaptığım şeyleri de çok ciddiye almıyorum. Yani asıl önemli nokta yaptığım işten keyif alıyor olmam. İstanbul’daki konserinizde Türk izleyiciler ne görecek? Nasıl bir izleyici bulmayı ümit ediyorsunuz? Orada benimle birlikte olacak seyirciler görmeyi umut ediyorum. Türkiye’yi de Türk izleyicileri de çok seviyorum o yüzden inanılmaz bir şov olmasını istiyorum. Zaten büyük bir şov planladım. Birkaç sürprizim de olacak. O yüzden çok sabırsızlanıyorum aslında. Ünlülerin DJ’i Dünyanın en çok talep gören VIP parti Dj’i Ravi Drums 28 Temmuz Salı akşamı Sortie sahnesinde olacak. Müzikal hayatına başladığı 90’lı yıllardan bu yana, dünya eğlence endüstrisinin başkenti olarak bilinen Los Angeles’ta calışmalarına devam eden DJ, dans müziğine ve eğlence hayatına getirdiği yenilikler sayesinde kısa sürede ünlü oldu. Amerika’nın en görkemli ve ışıltılı kulüplerinde performans sergileyen sanatçı, bugüne kadar Cameron Diaz, Ben Affleck, Michael Jordan, Paula Abdul ve Justin Timberlake gibi dünya yıldızlarının özel partilerinde çaldı. (0212 327 8585) The Prodigy: ‘Dinozor değiliz’ Geçen hafta İstanbul Park’ta Rock’n Coke’un altıncısı yapıldı. İlk gün gece yarısı 00.45’te sahneye çıkan The Prodigy de, kalabalığı coşturan ZÜLAL gruplardan KALKANDELEN biriydi. Konserin hemen öncesinde grubun üyeleri Liam Howlett, Keith Flint ve Maxim Reality ile kuliste sohbet ettik. Mart ayında New York konserinize gelmiştim. Dinleyiciler arasında genç bir Asyalı çift vardı. İşin ilginci, 6 aylık bebekleri de yanlarındaydı. Çok yaygın bir dinleyici kitleniz olduğunu biliyorum ama o kadarı da garipti... Liam: Gerçekten bebek mi vardı? The Prodigy ‘nin müziği kesinlikle bebeklere uygun değil! Dinleyici kitlenizin son derece karma bir karakteri var. Bunun nedeni ne? Maxim: Biz hep sınırlara karşı olduk. Müziğimize de bunu yansıttık. Bunun etkisi olabilir. Keith: Sahneye en yakın yerler her zaman en ateşli hayranlarındır. Onların arkasında herkes yer alabilir. Biz konserimize gelecek insanlar için herhangi bir kural belirlemiyoruz. çıkıyor, başarılı gruplar var. Birçok rock grubu, elektronik müziği de işin içine katan çalışmalar yapıyor. Bize göre müziğin katı kuralları yok. O nedenle bunların olması sevindirici. Bugün eski rave kültürünün varlığından söz etmek olanaklı değil, ama hâlâ yeraltında süren deneysel çalışmalar var. Bu da sağlıklı bir durum. Lityum Hayal’de Ülkemizin rock müzik topluluklarından Lityum, kendine özgü soundu ve etkili sahne performansıyla 27 Temmuz Pazartesi gecesi saat: 22.30’da Beyoğlu Hayal Kahvesi’nde sevenleriyle buluşacak. Geçtiğimiz Ocak ayında ‘Hatun’ adlı iki parçalık çalışmasıyla başarılı bir çıkış yakalayan Lityum, ilk albümü ‘Sahnede’nin tanıtımı için ilk kez sahnede olacak. (0216 556 98 00) ‘Sadece kendimize karşı sorumluyuz’ Placebo’nun solisti Brian Molko, “The Prodigy, punk etkisindeki çoğu gruba göre tavır olarak daha punk,” demişti. Katılıyor musunuz buna? Liam: Pek değil. Bu bir övgü tabii, ama müziğimizle ilgili değil. Yalnızca bir tavır olarak söz konusu olabilir, değil mi Keith? Keith: Evet, doğru... Bizim için önemli olan inandığımız yoldan dönmemek. İşimizi kendi bildiğimiz yöntemlerle yapıyoruz. Başkası bizim için ne düşünecek diye endişelenmiyoruz. Sadece kendimize karşı sorumluyuz. Biz ruhumuzu asla satmadık. Liam: Bu, grubun kabul ettiği etik bir kural... “The Fat of the Land”, 90’ların gençliğini etkileyen en önemli albümlerden biriydi. Yayımlanışından 13 yıl sonra onu yeniden dinlediğinizde nasıl buluyorsunuz? Liam: Çok etkili şarkılar var orda ama bana göre bütünlüğü olmayan bir albümdü o. Bazı sivri yönleriyle öne çıkmıştı. Oysa yeni albümümüz, kendi içinde çok daha uyumlu bir bütünlük taşıyor. Keith: Geçmişte bizi temsil eden bazı şeyleri geride bıraktık... Onları geride bıraktıysanız, geldiğiniz yeni yer neresi? Keith: Demek istediğim, geçmişte yaşayamazsınız. Yenilikler yapabilmek için eskileri aşmanız gerekir. Biz rave kültürünün içinde ortaya çıktık, fakat dinozor gruplardan değiliz. Günü yakalamak istiyoruz. Ama bunları söylerken, o albümün önemini azaltmaya da çalışmıyorum. Maxim: BBC Radio 1 geçenlerde bir yayınında albümün tümünü çaldı. Hâlâ çok etkili bir albümdür. Yayımlandığı zaman aldığı tepkileri düşünürseniz, bugün tümüyle çalınıyor olması hayli ilginç. Bu sorum da Keith’e. Firestarter ilk yayımlandığında büyük tepki aldı. Hatta bazı televizyon kanalları klibi göstermeyi reddetti. Görüntünüz nedeniyle koparılan fırtına için bugün ne diyorsunuz? Keith: Sadece gülüyorum. Olanları hiç anlamadım. Bana göre hepsi saçmalık... Liam: Keith, o fırtınanın koparıldığı zaman da şimdikiyle aynı insandı... www.zulalkalkandelen.com, kzulal@yahoo.com BİRİLERİ Müzik statik bir şey değil Bu sorum Keith’e. “Konserdeki kalabalıklar benim yakıtım,” dediğinizi okumuştum. Konser dinleyicisi ile aranızda nasıl bir ilişki var? Keith: Dediğim doğru değil mi? Dinleyici yaptığınız müziğe tepki veriyor. Onlardan aldığınız enerjiyle daha canlı çalmaya başlıyorsunuz. Maxim: Ortaya çıkan enerjiyi paylaşıyoruz. Müzik statik bir şey değil. Bir konserin dinamizmini belirleyen en önemli faktörlerden biridir dinleyici tepkisi. Onu hissedemediğinizde, siz de karşılık olarak fazla bir şey veremezsiniz. Gelecek yıl 20. yıldönümünüzü kutlayacaksınız. Geriye dönüp baktığınızda, bütün bu dönem içinde kendinizle en çok gurur duyduğunuz şey ne? Liam: İşler kötü gittiğinde bile gitmek istediğimiz yoldan hiç dönmedik. Bu ilkeden hiç vazgeçmedik. Maxim: Daha iyisini başarabilmek için gerektiğinde ödün verebildik ve böylece yolumuza devam ettik. The Prodigy, Big Beat akımının yaratıcılarından biri olarak elektronik müziği en çok etkileyen gruplardan biri. Bu türün bugünkü durumunu nasıl buluyorsunuz? Liam: Oldukça güçlü. Çok iyi albümler RİFAT MUTLU rifatmutlu?gmail.com C MY B C MY B