Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Bireysel tercihler CEM SUNGUR Otel odamdaki masamda, küçük bir kartın üzerinde sigara içilmeyen odada bulunduğumu anımsatan bir not var. Notta ayrıca “yin ve yang” simgesi kullanılarak kişisel tercihlere saygı duyulduğuna ilişkin eski bir felsefeye gönderme yapılıyor. Son yıl içindeki gelişmeler, tütün ürünleri tüketimi konusunda, bireysel tercihlerden çok toplum sağlığı önceliklerinin ön plana çıktığını gösteriyor. Komşumuz Yunanistan’da olduğu gibi sulandırılmazsa, genel alanlardaki sigara tüketiminde daha ciddi kısıtlamalar başlıyor. Sigara tüketimi ile ilgili düzenlemeler sadece ülkemizde değil bütün dünyada en çok tartışılan konular arasındaki yerini koruyor. The Lancet adlı dergide sigara bıraktırma yaklaşımları konusundaki iki karşıt görüş yer alıyor. Görüşlerden birine göre, bireysel sigara bıraktırma klinikleri ve programlarının yararı çok kısıtlı, ama toplum sağlığı açısından yürütülen programlar çok başarılı oluyor. İkinci görüşe göre, kamu fonlarına sigara satış vergilerinden önemli kaynaklar aktarılıyorsa, bu kaynakların bireylerin sağlıkları için kullanılması gerekiyor. Sigara müptelaları sigarayı bırakmak için ortalama on dört girişimde bulunduklarına göre sağlık sisteminden yararlanmaları kadar doğal bir şey yok. Tam bu sırada FDA (Food and Drug Administration)’den yapılan bir açıklama konuya daha da heyecan kattı. FDA sigara bıraktırmak için kullanılan iki önemli ilacın prospektüslerine, “ciddi akıl hastalığına neden olabilir” uyarısının eklenmesine karar verdi. ABD’de ise Senato, kendisi de sigarayı bırakma savaşı veren Başkan Obama’ya imzalaması için tütün ürünlerinin piyasasının denetimi için hazırlanan yasayı yolladı. Artık zararsız veya hafif ibareli sigaralar, çikolata veya çilek tadı veren sigarillolar satılamayacak. Ama Afrika kökenli Amerikalıların tüketmeyi sevdiği mentollü sigaralarda bir kısıtlama yok. Çocuklar ve gençler korunacak, sigara reklamları konusunda yeni kısıtlamalar gelecek. Piyasayı denetleme görevi de doğrudan FDA’da olacak. The Washington Post’ta yayımlanan bir köşeyazısına göre Başkan Obama büyük bir hata yapıyor. Tütün ürünlerini yasaklamak yerine, tütün ürünleri reklamlarını kısıtlamakla yetiniyor. Boyd ve arkadaşlarının The New England Journal of Medicine’da yayımlanan kısa mektubunda da, Birleşik Krallık ve Boston’da sigorta şirketlerinin, tütün satan şirketlerin önemli hissedarları olduğuna, bunun da sadece şirketlerin yararına olan bir işbirliği sağladığına dikkat çekiliyor. Avrupa Birliği ise önümüzdeki üç yıl içinde tüm AB üyesi ülkelerin İrlanda’nın başlattığı ve Birleşik Krallığın izlediği yoldan gitmesini zorunlu tutuyor. İsveçliler ve Finlilerin yüzde 90’ı işyerlerinde ve açık alanlarda dumansız bir yaşam sürdürüyorlar. Yunanistan’da ise çalışanların yüzde 60’ı hâlâ sigara dumanına hedef oluyor. Alman Dünya Sağlık Örgütü’nün Heidelberg’deki merkezinde yürütülen araştırmalar da sigara paketlerinin üzerinde, tütünün neden olduğu sağlık sorunları ile ilgili büyük fotoğrafların yer almasının caydırıcılığı arttırdığını ortaya koydu. Amerikalı gazeteciler, Ford şirketinin ürettiği Pinto marka hatalı araç yüzünden 59 kişi hayatını kaybedince tüketicinin ayağa kalktığını anımsatıyorlar. Oysa sigaranın kansere neden olduğu 1960’lı, bağımlılığa neden olduğu ise 1980’li yıllardan beri biliniyor. Bu yazıyı okumayı bitirdiğinizde bir vatandaşımız sigara nedeniyle yaşamını kaybetmiş olacak. Somut gerçekler, sigara tüketiminin bireysel tercihlerin ötesinde birçok özelliği olduğunu kanıtlıyor. cem.sungur@anadolusaglik.org figenatalay?yahoo.com 18 TEMMUZ 2009 CUMARTESİ 5 Şimdi söz küçüğün Çocuklarda insan haklarına ilişkin farkındalık ve duyarlılığın arttırılması amacıyla bir kutu oyunu tasarlandı. Oyunda her oyuncu attığı zara göre bir kart çekiyor ve karttaki soruya verdiği yanıta göre puan alıyor. “Kardeşin gizlice senin günlüğünü okumuş. Ne yaparsın?” gibi... Kardeşin gizlice senin günlüğünü okumuş. Ne yaparsın? ABen de onun günlüğünü okurum. BGünlüğüme gizlice okuduğunu bildiğimi ve buna kızdığımı yazarım. FİGEN CKardeşimle konuşarak günlüğün ATALAY kişiye özel bir eşya olduğunu anlatırım. İstanbul Bilgi Üniversitesi Çocuk Çalışmaları Birimi’nin, çocuklarda insan haklarına ilişkin farkındalık ve duyarlılık artırılmasını amaçlayan Söz Küçüğün adlı kutu oyununda yer alan bu soruya verilecek ilk yanıt 5, diğerleri ise 10 puan değerinde. Biraz zorlayıcı ama çok öğretici olan oyun, Söz Küçüğün projesi çerçevesinde tasarlanmış ve 1015 yaş grubundaki çocukların, hakları üzerine konuşmasını, tartışmasını ve düşünmesini sağlamayı amaçlıyor. Söz Küçüğün oyunu, çocuk hakları ve akran eğitimi alanında uzman eğitmenler tarafından öğretmenlerin de katılımıyla tasarlanmış. Ailen güzel sanatlar okumanı istemiyor, ne yaparsın? Oyundaki bazı kartlardan soru örnekleri: 7. sınıftasın ve derslerinde başarısız olduğun için ailen seni okuldan almak istiyor. Ne yaparsın? AKonuyu hemen rehberlik öğretmenimle konuşurum. (10 puan) BBöylece çalışıp para kazanabilirim. (5 puan) CDaha iyi, böylece kendime ayıracak bir sürü vaktim olur. (0 puan) Ödevini yapmadın. Ablan da sinirlenip sana tokat attı. Ne yaparsın? AHemen ödevimi yapmaya başlarım. (0 puan) BHemen gidip babama şikayet ederim. (5 puan) CAblama ne olursa olsun bana vuramayacağını söylerim. (10 puan) Müdür bir öğrenciye tokat attı. Ailesi dava açacak. ABir tokat için dava mı açılır? (0 puan) BBundan sonra kimseye tokat atabileceğini sanmıyorum. (5 puan) Ailen güzel sanatlarda okumanı onaylamıyor. Mühendis olmanın daha uygun olacağını söylüyorlar. Ne yaparsın? ABu benim hayatım mı yoksa onların mı? Bunu düşünmelerini isterim. (10 puan) BHaklılar zaten güzel sanatlarda okuyup da ne yapacağım? (0 puan) CFutbolcu olmak isteyen kardeşime de mühendis olması için baskı yaparlarsa kabul ederim. (5 puan) Mali destek gerek Oyunun yaygınlaştırılması için üniversiteli ve liseli gençlere yönelik çocuk hakları akran eğitimi programları hazırlanmış ve uygulanmış. Ayrıca öğretmenlere yönelik oyunla öğrenme konulu atölyeler düzenlenmiş. Oyun, liseli ve üniversiteli akran eğitimciler tarafından 500’ün üzerinde çocuğa ulaştırılmış ve çocuklarla çalışan çeşitli sivil toplum kuruluşlarına yaygınlaştırılmaya başlanmış. Tüm çocukların ve yetişkinlerin bu oyundan çok şey öğrenecekleri kesin ama ne yazık ki henüz herhangi bir yerden satın almak mümkün değil. Bunun için mali destek gerekiyor. Oyunda her çocuk, attığı zara göre bir kart çekiyor. Yanındaki oyuncu karttaki soruyu ve seçenekleri okuyor. Verilen yanıta göre puan alınıyor ya da kaybediliyor. Alınan puanlara göre Haklar Kartları açılıyor. Önündeki tüm Haklar Kartları’nı açan oyuncu kazanıyor. 45’lik İstanbul’dan sonra İzmir’de Çeşme’de zaman makinesi İstanbul’da nostaljik müzik yapan yer deyince ilk akla gelen yerlerden biri 45’lik. Fuat Akyol, 14 yıl önce mekanı AYŞE açtığında “İyi müzik yer yoktu” YILDIRIM çalan diyor: “Ben de kendi sevdiğim müziği insanlarla paylaşmak istedim. 6070 ve 80’lerin müziğini çalmaya başladım. İnsanlar da doğru şeyleri görünce gelmeye başladılar.” Akyol’un kendisi tam bir nostaljik müzik tutkunu. Öyle ki dj kabinine geçtiğinde başka bir dünyada yaşamaya başlıyor, kimi zaman yemek yemeyi bile unutuyor. Akyol’un da, 45’liğin de elektiriği mekana gelenlerle tutmuş olmalı ki bugün iş adamından öğrencisine, doktorundan mimarına, sanatçısından gazetecisine çok geniş bir yelpazede müşteri kitlesine ev sahipliği yapıyor. geldiğini ancak hiçbir zaman “cebindeki parayla adam sayıldığın yerlerde” olmayacağını vurguluyor Akyol. Kaygıları var, oralarda dinleyiciye istediği “duyguyu” veremeyeceğinin farkında. Bodrum gibi bir çok yazlık beldeden de teklif gelmiş Akyol’a. Onları da reddetmiş. Tek kabul ettiği yer Çeşme’deki Lemon Beach&Hotel olmuş. 11 Temmuz’da Ajda Pekkan ve Sezen Aksu Ajda Pekkan, Sezen Aksu ve Nilüfer dışından 80’den yukarısını çalmıyor Fuat Akyol. Dönem müziği yapıyor. 60’ların, 70’lerin ve 80’lerin yerli ve yabancı müziklerini dinletiyor misafirlerine. “Bazen deniyorum” diyor: “90’ların herhangi bir parçasını çaldığımdan gelenlerin yüzü buruşuyor.” Çeşme 45’lik de İstanbul 45’lik gibi devam edecek. Aynı konsept geçerli oradada. Dün Issız Adam’ın bilinmeyen müzikleri çalındı; Ayla Dikmen, Nil Burak ve Semiramis Pekkan’ın parçaları dinlendi. Bugünse ünlü koleksiyoncu Hakan Eren, 45’lik müzik kültürününen güzel örneklerini sunacak. Mekan yeni olduğu için Fuat Akyol zamanının çoğunu Çeşme’de geçiriyor şu günlerde. “İstanbul oturdu artık. İyi bir işletmecimiz de var. Ben bir süre daha böyle, bir orada bir burada olacağım” diyor. İstanbul için de yeni projeleri var Fuat Akyol’un. “Salı günleri plak gecemiz olacak kışın. Çarşambaları benim gecem zaten. Perşembe günleri konsept gecesi. Ayrıca başka dj’lerin geceleri de olacak. Daha önce yapılan sanat müziği geceleri tekrarlanacak. Aynı şeyleri Çeşme’de de yapacağız” diyor. ‘Şeker çocuklar’ kampta İstanbul Üniversitesi Çocuk Sağlığı Enstitüsü ve İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi BüyümeGelişme ve Pediatrik Endokrinoloji Bilim Dalı katkıları ile Çocuk ve Adolesan Diyabetikler Derneği tarafından Aygaz’ın desteği ile düzenlenen Diyabetik Çocuklar Kampı, yaklaşık 120 diyabetik çocuğun katılımıyla, İstanbul Üniversitesi Enez Sosyal Tesisleri’nde gerçekleştiriliyor. 8–18 yaş arası diyabetik çocuk ve gençlerin ücretsiz katıldıkları kamp, diyabetle mutlu yaşamanın mümkün olduğunu göstermek, diyabetik çocuklar arasında güçlü bir bağ kurmak ve kendilerine güven duymalarını sağlamak amacını taşıyor. Kültürel buluşma Özellikle gençlerin büyük bir keyif ve istekle gelip nostaljik şarkıları dinlemeleri ise başka bir açıdan sevindiriyor Akyol’u; “Bir zamanlar babalarının, annelerinin dinlediği şarkılarda onların duygularını keşfediyorlar” diyor. Hatta ailece gelenler, anneler ve babalar günü gibi özel günlerde anne ve babasıyla gelenler olduğunu anlatıyor: “Kızı ya da oğlu alıyor annesini geliyor. Onun döneminin müziklerini şimdi birlikte dinliyorlar. Ya da bir işadamı bir öğrenciyle buluşup konuşuyor. Öyle farklı ve geniş bir yelpazeden gelenler var ki, kuşak olarak da aynı şey geçerli. Tam bir kültürel buluşma oluyor.” Çağan Irmak’ın “Issız Adam” filmiyle birlikte hakkında en çok konuşulan ve yazılan mekanlardan biri olmuştu 45’lik. “Filmden sonra bizi müze gibi görmeye başlayanlar oldu. O filimden sonra 45’liklerin satıldığı ve nostaljik şarkıların dinlenmeye başlandığı yanılgısına düşünler gibi” diyor Akyol. Neyse ki artık o çemberi kırıp dışına çıktıklarını ve gerçek dinleyici kitlesiyle yeniden buluştuklarını söylüyor. 45’liğin Nişantaşı ve Etiler gibi semtlerde açılması için de teklifler Gecesiyle kapılarını açtı Çeşme 45’lik. Çeşme’de gece hayatının kulüp üzerine kurulu olduğunu, farklı bir ses getirilmesi gerektiğini söylüyor Akyol, “Bizim müziğimiz de dönem müziği ve duygu yüklü müzikler. Benim ticari bir kaygım yok. Olsaydı bugüne dek çok büyük yerler açar, büyük paralar kazanabilirdim. Ama o zaman ruhunu kaybederdi 45’lik. Onun için Çeşme dedim” diyor. 20 bin diyabetli çocuk var Türkiye’de 18 yaş altı yaklaşık 20 bin diyabetik çocuğun bulunduğunu ve her yıl yaklaşık 6001000 yeni diyabetli çocuğun bu guruba katıldığını belirten Diyabetik Çocuklar Kampı Müdürü Prof. Rüveyde Bundak “Kimi çocuklar, hastalıklarını, yanlış anlaşılmamak için arkadaşlarından saklıyor ve içine kapanıyor” diyor. Bundak, kampın amacının çocuklara, aynı durumda olan daha pek çok arkadaşları olduğunu göstermek, özgüven kazanmalarını sağlamak ve diyabet konusunda çocukları eğitmek olduğunu belirtiyor. Çocuklar kampta, diyabetle ilgili aldıkları eğitimin yanı sıra el sanatları, piknik, folklor ve dans gibi aktiviteler ile yüzme, su topu, voleybol, basketbol, futbol, masa tenisi, aerobik, yürüyüş gibi sportif faaliyetlere katılabiliyor. Kamp sonunda düzenlenen özel gecede ise çocuklar çeşitli gösteriler yaparak hünerlerini sergiliyorlar. Darüşşafaka Sınavı açıklandı Darüşşafaka Eğitim Kurumları giriş sınavı sonuçlarına göre, 49 ilden 120 öğrenci okulda okumaya hak kazandı. Darüşşafaka’da, babası hayatta olmayan, ailelerinin maddi olanaksızlıkları nedeniyle iyi eğitim fırsatı bulamayan öğrencilere, ilköğretim 4. sınıftan lise son sınıfa kadar tam burslu yatılı İngilizce eğitim veriliyor. C MY B C MY B