Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Konser P.O.Box Kemancı’da 4 27 HAZİRAN 2009 CUMARTESİ Ünlü Fransız ska grubu P.O.Box, 13 Temmuz Pazartesi akşamı İstanbul Ska Foundation ile birlikte Beyoğlu Kemancı‘da sahne alacak. Kapı açılışı 20.00 olan konserin giriş ücreti 10 TL. Sıraselviler Cad No: 77 Taksim İstanbul Tel: 0212 245 30 48 80’lerde bir diskoya yolculuk 80’ler deyince akla ilk gelen topluluklardan Modern Talking 3 Temmuz akşamı Suada’da olacak. Topluluğun “You’re My Heart, You’re My Soul” şarkısı tam 81 ülkenin müzik listelerinde 1 numaraya yerleşmişti. Thomas Anders konser öncesi sorularımızı yanıtadı. Ona başarının sırrını sorduğumuzda “Açıkçası tam olarak bunun sırrını bilmiyorum ama bilseydim zaten şişeleyip satmaya başlardım” yanıtını aldık... Modern Talking şüphesiz 80’ler deyince ilk akla gelen topluluklardan… Dieter Bohlen ve Thomas Anders tarafından kurulan grup, çıkış şarkıları ‘You’re My Heart, You’re My Soul’ ile tüm dünyada müzik listelerinin bir numarasına yerleşmişti. Öyle ki, o dönemlerde çekilmiş hemen hemen her filmde olduğu gibi Türk filmlerinde de fonda ‘You’re My Heart, You’re My Soul’ ya da ‘Cherry Cherry Lady’ gibi Alman ikilinin unutulmaz parçaları çalınırdı. Hatta bugün bile insanlar hâlâ bir döneme ŞİRİN damgasını vurmuş Modern Talking’in parçalarıyla dans GÜVEN ediyor. Şimdi sıkı durun çünkü Modern Talking’in parçalarını canlı canlı dinleyebilirsiniz. Grubun ilginç kıyafetleri, boynuna asılı ‘Nora’ kolyesi ve gitar şeklindeki klavyesiyle ünlenen solisti Thomas Anders ilk kez Türkiye’ye geliyor. Siz en iyisi 3 Temmuz akşamı Suada’da yapılacak konser için şimdiden hazırlanın çünkü Anders, Modern Talking şarkılarıyla bizleri alıp 80’lerde bir diskoya götürecek ve sabaha kadar dans ettirecek! Çiçek’li Çarşambalar Çiçek Bar, sahnesinde Şehnaz Sam’ı ağırlıyor. Klasikleşmiş yerli yabancı şarkılardan oluşan repertuarıyla ve sıcacık sahne performansıyla, büyük ilgi gören Şehnaz Sam’ a “Çiçek’li Çarşambalar” da Tayfun Balarısı (Piyano ve Geri Vokal) ve Hakan Cumhur (Gitar) eşlik ediyor. Şehnaz Sam’ ın müzik ziyafetiyle Çiçek Bar; 1 Temmuz Çarşamba akşamı saat 22.00’ de bir kez daha çiçek açacak! Sıraselviler Caddesi Billurcu sok. No: 25 Beyoğlu/ İstanbul Tel: 0212 244 26 19 İndigo’da bu gece İstanbulun en önemli gece kulüplerinden Indigo’da bu gece gerçekleşecek “Talk is cheap party” DJ Tolga Duyan’ın performansıyla saat 23.00’te başlıyor. Utku Dalmaz (sound mass rec.), Cağlar Sur, Salih Topuz ve Semih Akay’ın performanslarının da yer aldığı parti 05.00e kadar sürecek. Telefon: 0212 244 85 67 Giriş ücreti: 10 TL (ücrete bir bira dahil) Sınır tanımayan ego 80’ler deyince akla ilk gelen grupların arasında Modern Talking. Bu başarınızın sırrı nedir? Samimiyet, akılda kalıcı melodi ve sözler ve duruş olarak biz… Belki de Modern Talking tüm bunların doğru bir birleşimiydi… Açıkçası tam olarak bunun sırrını bilmiyorum ama bilseydim zaten şişeleyip satmaya başlardım. Dieter Bohlen ile birlikte Modern Talking’i kurmaya nasıl karar verdiniz? 80’lerin başında Dieter Bohlen birçok solo çalışmamın prodüktörlüğünü yapıyordu. O dönemde çıkardığım parçalar Almanca sözlüydü. Daha geniş kitlelere ulaşmak adına İngilizce sözlerle bir şeyler yapmak konusundaki düşüncemi Dieter’le paylaştım. O da ‘You’re My Heart, You’re My Soul’u besteleyip getirdi. Gerisi çorap söküğü gibi geldi… 1987’den 1998’e kadar ayrıydınız. 12 yıllık bir aradan sonra sizi tekrar bir araya getiren nedenleri ve sonunda 2003’te birlikteliği sonlandırma gerekçenizi söyleyebilir misiniz? Bu gerçekten de çok uzun bir hikaye ama elimden geldiğince özetlemeye çalışayım. İlk ayrılıktan sonra bir dönüş albümü için talep geldi fakat yapmak konusunda emin olamıyordum. İlk dönemimizde yakaladığımız inanılmaz başarının tekrarlanamayacağını düşünüyordum. Ama plak şirketiyle konuştuktan ve pazarlama konusunda destek sözlerini aldıktan sonra onay verdim. Dönüş albümümüz “Back For Good” ile müzik tarihinin en başarılı dönüşlerinden birine imza attık. “Back For Good”, 1998 yılında dünya çapında en çok satan 5. albüm oldu. Ancak maalesef yıllar önce ilk ayrılıkta yaşadıklarımız aynen tekrarlandı. Dieter ve ben birbirine tamamen zıt iki karakteriz. Onun sınır tanımayan ego’su uzun bir süre bir arada kalmamızı engelledi. Hayırsever rock grubu Başlık doğru: Starsailor, rock müziğin en hayırsever grubu. Çünkü, Hard Rock Cafe’lerin de sahibi olan Hard Rock International ZÜLAL tarafından verilen KALKANDELEN Hayırsever Rock Sanatçısı Ödülü’nün bu yılki sahibi onlar... İngiliz grup, müzik terapisiyle yapılan tedaviler için para toplamak ve açlıkla mücadele için yapılan albüme katkıda bulunmak gibi birçok yardım işine gönüllü destek veriyor. Bu hayırsever rock grubu, geçen hafta sonunda Efes Pilsen One Love Festival’ın konuğuydu. Dinleyici kitlesinin büyük bir kesimi, onlar çalarken konuşmayı tercih etse de, oldukça başarılı bir performans sergilediler. Biz de bu vesileyle, grup üyelerinden James Walsh (vokalist/şarkı yazarı/gitarist) ile söyleşme fırsatı bulduk. gibi... O şarkıyı uzun süre önce, Irak Savaşı sırasında yazdım. O sırada turnedeydik ve her yerde Amerikan bayraklarını görüyorduk. Ayrıca İngiltere’de aşırı sağcı Britanya Ulusal Partisi yükselişe geçmişti. Bazı insanlar kökenlerinden duydukları onuru, diğer ülkelerdeki insanları sömürmek ve herkesin üzerinde otorite kurmak için kullanıyor. Yanlış olan da bu... Oysa her insanın mutlaka kendine özgü bir yeteneği, daha iyi olduğu bir alan var. Bunları kullanarak onur duyacağımız işler yapmaya odaklansak, dünya çok daha iyi bir yer olurdu. Farklı kültürlerin var olduğu bir dünyada yaşıyoruz ve onları kucaklamamız gerek. Balkan Soundz Festival Balkan müziği tarzında ülkemizde “ilk kez” düzenlenen The Balkan Soundz Festival, yarın Maçka Küçükçiftlik Park`ta Balkan müziğinin en iyilerini sizlerle buluşturuyor. 15.30’da Kolektif Istanbul’la başlayacak festivalde; Selim Sesler, DeLaDap!, Firewater, Boban Markovic Orkestar, Ayrıca DJ Fourty Thieves (UK) ve Zil Zurna ekibi sahne alacak. Tel: 0216 556 98 00 (Bilet fiyatları: Tam: 45,00 TL, Öğrenci: 35,00 TL) Topluma katkıda bulunmak Yeni albümde The Rolling Stones’dan Ronnie Wood ile birlikte çalışma olanağı buldunuz. Nasıl gerçekleşti bu? The Rolling Stones’a Almanya ve İngiltere turnesinde eşlik ettik ve özellikle Ronnie ile çok iyi anlaştık. Onunla kayıt yapmayı çok istiyorduk ama bizim kayıt yaptığımız sırada o meşguldü. Fakat bir gün oğlu Jesse Wood aradı ve Ronnie’nin bizimle çalmayı gerçekten istediğini söyleyerek belirli bir saat için randevu verdi. Sonuçta, “All the Plans We Made” adlı şarkıda gitarda Ronnie Wood çalıyor. The Rolling Stones’un bir üyesi ile çalmak nasıl bir deneyimdi? Müthiş bir olaydı bizim için. Heyecanlandık tabii! O, gerçekten müzik tarihinin çok önemli bir parçası... Sizinle ilgili ilginç bir haber de, Starsailor’ın bu yıl Hayırsever Rock Sanatçısı Ödülü’ne değer görülmesi oldu... Bu büyük bir onur. İçinden çıktığınız topluma katkıda bulunmak çok güzel bir duygu. Bu toplum bizim oldukça rahat hayatlar sürmemizi sağladı. En azından elde ettiğimiz gücü insanlara yardım etmek için kullanabiliriz. Bono ya da Chris Martin gibi değiliz, dünyayı değiştirebileceğimizi söylemiyoruz. Eğer birkaç albüm yapıp, hayır işlerine destek verirsek, yerel düzeyde belki bir parça düzelme sağlanabilir. Müzisyenlerin politika ile ilgilenmesi konusunda görüşünüz ne? İyi bir şey ama biz politika ile doğrudan ilgili değiliz. Mick Jagger’ın Londra’da tarihi bir sinemanın kurtarılması için yapılan kampanyaya katılması çok güzeldi bence. Sanatçıların politik kampanyalara katılması moda oldu son yıllarda. Çünkü ünlü müzisyenlerin katıldığı kampanyalar daha çok dikkat çekiyor ve herkes onları görmek için konsere gitmek istiyor... Rock Tatili POEM Organizasyon tarafından düzenlenen, dört yılda 200 bin seyirciye ulaşan ve toplamda 700’ü aşkın müzisyenin sahne aldığı, Türkiye’nin en büyük açık hava festivali olan ROCK TATİLİ Zeytinli Rock Festivali, bu yıl “ROCK TATİLİ Foça” adıyla İzmir Foça’da düzenleniyor. Festival, bu yıl izleyicilerini müzik, spor ve plaj eğlenceleri ve foklarla dolu bir yarım adada ağırlıyor. 13141516 Ağustos tarihlerinde Ege’nin mavi bayraklı sahillerinden Foça İngiliz Burnu’nda gerçekleşecek festivalde, Moğollar, Kurban, Pentagram, Yasemin Mori, Mor ve Ötesi, Gren, Cenk Han Alkaya, Kül, Ayılar, Çilekeş ve daha pek çok isim sahne alacak... Tel : 0 212 245 96 06 Stil sahibi bir adam Sizi tüm dünya uzun saçlarınız, Nora kolyeniz, eğlenceli kıyafetleriniz ve gitar şeklindeki klavyenizle tanıdı... Ardından sizi kısa saçlarınız ve takım elbiselerinizle izledik. Müzikseverler 3 Temmuz’da sahnede nasıl bir Thomas Anders görecek acaba? Sahnede 46 yaşında, ama stil sahibi bir adam göreceksiniz. Çıkış parçanız “You’re My Heart, You’re My Soul” 81 ülkenin müzik listelerinde 1 numaraya ulaştı ve tüm zamanların en çok satan parçalarından biri oldu. Bunu neye borçlusunuz? Açıkçası şarkının yarattığı etkinin ardındaki gizemi bilemiyorum. Kim bilir; belki dünya üzerinde, sevdiklerine “Sen benim kalbimsin, sen benim ruhumsun” demek isteyen milyonlarca kişi vardı ve biz onların duygularını müzik ve sözlerle dile getirdik. Birçok albüm ve kazanılan onca başarının ardından gelecekle ilgili planlarınız neler? Hâlâ çıkacağınız basamaklar olduğunu düşünüyor musunuz? Dünya çapında 120 milyondan fazla albüm sattıktan ve toplamda 420 platin ve altın plak kazandıktan sonra başka basamak çıkmak zor gibi gözüküyor. Yine de müzik beni bırakmadığı sürece, benim de müziği bırakmaya niyetim yok. Geçtiğimiz günlerde, yine 80’li yıllarda ünlü olan Sandra’yla yaptığımız keyifli düeti ‘single’ olarak yayınladık. Parçanın adı ‘The Night Is Still Young’. Ayrıca yeni solo albümümün de hazırlıkları tamamlanmak üzere ve bu yılın sonuna doğru yayınlanacak. Amerikan folkunun etkisi ve emperyalizm Yeni albümünüzün adı “All the Plans.” Burada bir ironi seziyorum. Doğru... Hayatımız süresince yaptığımız planların çoğu işe yaramıyor ve başımıza gelen en güzel şeylerin önemli bir kısmı da beklemediğimiz bir anda aniden ortaya çıkıyor. Albümün adı buna vurgu yapıyor. Bu albümü, önceki çalışmalarınıza göre müzik ve şarkı sözleri açısından nasıl değerlendiriyorsunuz? Bir önceki albümümüz “On the Outside”a kıyasla şarkılar daha gitar ağırlıklı ama düzenlemeler daha yalın. Canlı çalmaya daha uygun bir bakıma... “Love Is Here” adlı albümü anımsatan oldukça duygusal ve güçlü şarkılar var. Bu albümü, temellerimize dönüş olarak nitelendirmek mümkün. Albümün karakterini belirleyen en önemli faktör ne? Güçlü bir Amerikan folk akustik etkisi var. James Taylor, Jackson Brown ve günümüzden Ryan Adams, Jenny Lewis, bu etkiyi yaratan isimlerdi. Amerika’nın Batı Yakası’ndan gelen bir etkilenme söz konusu. Albümü Amerika’da değil, İngiltere’de kaydettik ama o aşamada daha çok dinlediğimiz, saygı duyduğumuz sanatçılardan etkilendik. Fakat tabii şarkı sözlerinin kökeni yine de İngiltere ve İrlanda... “Star and Stripes” adlı şarkınızın sözleri Amerikan emperyalizmini hedef almış BİRİLERİ Olmeca Presents Global Gathering başlıyor 10 bin katılımcı hedefiyle yola çıkan “Olmeca Presents Global Gathering”, yerli ve yabancı sanatçılarıyla 20’den fazla performansa ev sahipliği yapıyor. 2009 yılının en büyük dans festivali için house, techno ve trance gibi tarzların en önemli temsilcileri 4 Temmuz’da İstanbul’da buluşuyor! Maslak Refresh the Venue’de açık alanda kurulacak dev sahne prodüksiyonu yanında ayrıca kapalı alana kurulacak ikinci dans sahnesi de yer alacak. Festival kapsamında müzik sahnesindeki 20. yıllarını şok edici bir sahne düzeni ve performansıyla kutlayan Orbital, uzun bir aradan sonra tekrar Türkiye’de sahne alacak olan Techno’nun en büyük ismi Carl Cox, FG 93.7’de birçok prodüksiyonunu dinlediğiniz house müziğin efsane ismi Mark Knight, DJ tekniğinde çığır açan ve izleyen herkesi kendine hayran bırakan James Zabiela, Türkiye’de büyük bir hayran kitlesi olan Sebastien Leger ve trance müziğin en hızlı yükselen ismi Menno de Jong, “Olmeca Presents Global Gathering”’in bu seneki yıldızları arasında yerlerini alıyorlar. Ayrıca Türkiye’nin en önemli DJ’leri arasında bulunan FG 93.7’den BeeGee, Murat Uncuoğlu, U.F.U.K, Ahmet Şendil, Uhr, Ferhat Albayrak, Procombo, Alican & Soner, Mert Yücel, 7Erhan, Tan, Sertouch, Unite, High Vision, Rubsilent, Sertaç Kaya, Orkun Bozdemir ve DJ Funky “C” gibi isimler de “Olmeca Presents Global Gathering”’deki müzik ziyafetine katkıda bulunacaklar. (Bilet fiyatı 55 TL, VIP biletler 100 TL) Festival biletleri Biletix’te. Tel: 0216 556 98 00 RİFAT MUTLU rifatmutlu?gmail.com C MY B C MY B