19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Mammografi: Kime, ne zaman ve hangi sıklıkta? CEM SUNGUR Belirli bir yaşa gelmiş olan kadınlar için en çok kafa karıştıran ve önleyici nitelikteki sağlık uygulamalarından birisi, hangi yaşta ve ne sıklıkla erken tanı amaçlı mammografi çektirecekleridir. ABD’de bir ay önce yayımlanan yeni bir kılavuz beraberinde yeni uygulamalar ve tartışmalar getirdi. Tartışmalar ayrıntılar üzerinde devam ededursun, bu yeni uygulama şekli aslında üzerinde uzlaşılamayan bir çok konuya açıklık getirmiş oldu. Yeni kılavuzun meme kanserinin erken tanısı açısından neleri değiştirdiğini aktarmadan önce “tarama” amaçlı, yani henüz ortada herhangi bir sağlık sorunu veya bulgu yokken çekilen mammografilerle ilgili bazı temel bilgileri paylaşmakta yarar var. Mammografi bazı meme tümörlerinin erken tanısında yeteri kadar aydınlatıcı olmuyor. Özellikle kanser hücrelerinde kadınlık hormonu olan estrojenin bağlandığı alanlar (reseptör) yoksa, mammografi tümörü erken dönemde yakalayamıyor. Özellikle daha genç yaştaki kadınlarda ve meme dokusunun yapısına bağlı olarak, bazen mammografi normal meme dokusunu da tümör gibi gösterebiliyor. Böyle bir durumda da kadınlara gereksiz tetkikler, hatta meme biyopsileri yapılabiliyor. Ayrıca mammografi xışınları kullanılarak uygulanan bir görüntüleme yöntemidir ve meme dokusu bu ışınlara hedef olmaktadır. Dolayısıyla bu radyolojik tetkiki, hiçbir sağlık sorunu olmayan kadınlarda sınırsız sayıda ve sıklıkta tekrarlamak olası değil. Öte yandan mammografi her yıl yüz binlerce kadının hayatına mal olan meme kanserinin erken teşhisi için elimizdeki en etkili araç. Ultrasonografi, MR gibi görüntüleme teknikleri henüz tarama amaçlı uygulanan mammografinin yerine geçmedi. Mammografileri düzenli olarak çekilen kadınlarda meme kanserinden ölüm oranında azalma olduğu da kanıtlanmış durumda. Yeni kılavuz iki yaş grubundaki kadınlar için değişiklik önerileri getiriyor. İlk grubu 40 – 49 yaş arasında yer alan kadınlar oluşturuyor. Bu yaş grubundaki kadınlara rutin bir şekilde mammografi çekilmemesi gerektiği bildiriliyor. Bundan sonra bu yaş grubunda yer alan kadınlara tarama amaçlı mammografi çekilmesi kararını, yıllık kontrol için başvuran kadın ve hekimi ortaklaşa alacaklar. Hangi kadınlara daha erken yaşta, yani 40 yaşlarını tamamladıktan sonra mammografi çekilmeye başlaması gerektiğini gösteren risk hesaplayıcıları var. Eğer bu hesaplamalara göre bir kadının meme kanseri riski, yaşıtlarına göre daha fazlaysa, 40’lı yaşlarında mammografi çekilmesi yine de gerekli olabilecek. İkinci grubu ise 75 yaşından daha ileri yaşta olan kadınlar oluşturuyor. Elimizdeki bilimsel veriler bu yaştan sonra düzenli aralarla çekilen mammografilerin yararlı olduğunu kanıtlamak konusunda yetersiz. Bu nedenle yeni kılavuz, 74 yaşın üzerindeki kadınlarda, artık düzenli aralıklarla erken tanı amaçlı mammografi çekilmemesi gerektiğini vurguluyor. Diğer bir önemli değişiklik ise 50 – 74 yaş arasındaki kadınları ilgilendiriyor. Bu yaş grubunda yer alan kadınlarda yaş ilerledikçe meme kanseri görülme sıklığı artıyor. Eskiden bu grupta yer alan kadınlara erken tanı amacıyla her yıl meme filmi çektirmeleri önerilirken, şimdi iki yılda bir çekilmesinin yeterli olacağı belirtiliyor. Kılavuzda da belirtildiği gibi mammografi önerirken, bir hekimin veya kuruluşun iyi niyetli ve koruyucu kollayıcı olması yeterli bir gerekçe değil. Bu önemli tetkikin bilimsel gerekçeleri olması zorunlu. Erken veya geç yaşta ve gereksiz sıklıkta yapılan mammografiler sadece gereksiz değil zararlı olabiliyor. [email protected] 12 ARALIK 2009 CUMARTESİ 5 Çocuğunuz sanal oyun kuyusuna düşmesin Bilgisayar oyunu oynayan çocukların yüz ifadeleri Robert Cooper’ın objektifine böyle yansımış... Kendisine değer verildiğini, sevildiğini, güvenildiğini hisseden çocuklar “sanal başarı”ya yüz vermeyebilirler. Bu yüzden de çocuğunuzla ailece geçirebileceğiniz zamanlar yaratmalı, yaşıtları ile eğlenebilmeleri, oyun oynayabilmeleri için izin vermelisiniz. Çocukları internet başından kaldırmak artık çok zor. Çocuklar, internette buldukları oyunların başından saatlerce FİGEN kalkmıyor, başka hiçbir ilgilenmek ATALAY şeyle istemiyorlar. Bu oyunların çocuğa zararı saymakla bitmiyor. Bu oyunlar yüzünden kazanma hırsı her şeyin önüne geçebiliyor. Öteki algısı düşük, benmerkezci bireyler olmayı öğreniyorlar. Oyunların içeriği ve kazanamama durumu, öfke ve şiddet duygularını öğretiyor, pekiştiriyor. Seçici bir algıya sahip olabiliyorlar, seçmedikleri şeyleri reddediyor veya tepki oluşturabiliyorlar. Ekin Koleji Psikolojik Danışmanı Rezan Turhan, çocuk için önemli bir etkiye sahip olan oyunların, zaman içerisinde değişen bir içerik göstermesinin beklenen bir durum olduğunu, internet oyunlarının da gelişen teknoloji ile çocuk yaşamında önemli bir yere ulaştığına dikkat çekti. Çalışma, yapıcılık ve “sonunda başarıyorum”, “değerliyim” duygularının, 62 yaş arası çocuğunun yaş gelişim görevi olduğunu belirten Turhan’a göre, gerçek yaşamdaki ortamlarında bu duyguyu yaşayan, yüreklendirilen, teşvik edilen ve yeterliliklerini fark eden çocuklar, sanal yaşamlarındaki başarıya daha az gereksinim duyacaklar. Bu konuda bir araştırma yapan Turhan, çocukların internette en çok tercih ettikleri oyunları, bu oyunların etkilerini ve annebabalar olarak bize düşenleri anlattı. Öfke ve şiddet duygularını pekiştiriyor Bu oyunlarla çocuklar neler kaybediyor: ? Sanal ortamda toplumun kıyısında yaşıyor. ? Kazanma hırsı her şeyin önüne geçebiliyor. ? Öteki algısı düşük, benmerkezci bireyler olmayı öğreniyorlar ? Oyunların içeriği ve kazanamama durumu öfke ve şiddet duygularını öğretiyor, pekiştiriyor. ? Zamanı doğru kullanma konusunda engel oluşturuyor. ? Okul başarısı düşüyor, dersler ve öğrenme onlar için çekiciliğini yitirebiliyor. ? Seçici bir algıya sahip olabiliyorlar, seçmedikleri şeyleri reddediyor veya tepki oluşturabiliyorlar. ? Fiziksel gelişmelerinde olumsuz etkiler görülebiliyor. Çocuklar internette neler oynuyor? Facebook oyunları: Çeşitli içerikli kazanma amaçlı oyunlar PES: Futbol oyunları Sims 23: Aile ve iş ortamı oluşturmak ile ilgili oyunlar (Daha çok kızların oynadığı oyunlar) Metin 2: Bir savaş oyunu. Puan oluşturulan, alınıp satılan bir oyun GTA Sanandreas: Sanal bir dünyada oynanan hırsız polis oyunu. Oynayan hırsız rolünde. Word of Warcraft: Savaş, intikam, güce dayalı bir oyun. Evren 2: İçinde çok sayıda oyunların bulunduğu bir site. Hesap oluşturulup satılıyor. Puanlar alınıp satılıyor Sanalika: Sanal dünya oyunları. Knight Online: Yarışma, puan oluşturulan ve alınıp satılan oyunlar Zeytinler kitap oluyor İzmir Güzelbahçe’de bulunan Efes Koleji, zeytin ağaçları projesiyle, çevre okullara kitap yardımı yapıyor. Efes Koleji’nde zeytin ağaçlarına, Muzaffer İzgü, Nâzım Hikmet, Rıfat Ilgaz gibi ünlü kişilerin isimleri verilmiş. Proje ile amaçlanan, bu isimleri ölümsüzleştirmek ve ihtiyaç sahibi okullara yardım edebilmek. Toplanan zeytinler, anasınıfı öğrencileri tarafından salamura yapılıyor. Zeytinlerden elde edilen zeytinyağının satışından sağlanan gelirlerle de, çevre okullara kitap alınıyor. Okulun yeni hedefi ise zeytinyağından sabun üretmek ve bu sabunları okulda kullanmak. Aileler neler yapabilir? ? Oyun seçiminde onlara öneri getirebilir, yaratıcılıklarını, hayâl dünyalarını geliştiren oyunlar önerebilirsiniz. ? Çocuğunuzdan hangi oyunları oynadığının bilgisini alabilir, içeriğini öğrenebilirsiniz. ? Bilgisayarı ailenizin ortak kullanım alanında bulundurabilirsiniz. ? Evde internet kullanımıyla ilgili çocuğunuz ile birlikte belirli gün ve zaman aralıkları belirleyebilirsiniz. Hafta içi yerine hafta sonu 4060 dakika süre ayrılabilir. ? Çocuğunuzun hangi internet kafeye gittiğini öğrenebilir ve orada kalma süresine birlikte karar verebilirsiniz. ? Doğru kullanılmayan teknolojinin ve yalnızca sanal ortamda oynanan oyunların, haberleşmenin, sosyal gelişimi engellediği bilinen bir gerçektir. Çocukları, yeteneklerini de göz önüne alarak yaşıtlarıyla daha çok birlikte olabileceği sportif ve sanatsal alanlardaki etkinliklere yönlendirebilirsiniz. ? Değerli hisseden, sevgi ve ilgiyi tadan kendisine güvenilen çocuklar, bütün bunları sanal başarıda aramayabilirler. Çocuğunuzla ailece ortak geçirebileceğiniz zamanlar yaratabilirsiniz. ? En önemlisi, çocuklara sanal ortam yerine yaşıtları ile birlikte vakit geçirebilmeleri, eğlenebilmeleri, oyun oynayabilmeleri için izin verebilirsiniz. Masalları bir de bu yorumla dinleyin Müzikli Dünya Masalları, hem çocukları dünya masallarıyla buluşturuyor, hem de yabancı dil gelişimine destek sağlıyor. Müzikli Dünya Masalları dizisi, dünyanın farklı coğrafyalarında kulaktan kulağa yayılmış masalları çocukların hayal dünyasıyla ZUHAL birleştiriyor. Müzikler, çizimler ve AYTOLUN şarkılarla çocuk okuyucusuyla buluşan masallar, kitapta hem Türkçe hem de İngilizce olarak sunuluyor. Şebnem Oral’ın derlediği, seslendirdiği ve bestelediği çalışmada Gökçe Akgül ve Cenker Sarp’ın imzası da var. Şebnem Oral, özel bir ilköğretim okulunda İngilizce öğretmeni. Öğrenmenin hayat boyu sürdüğüne inanan ve ona göre yaşayan biri. Onun tutkusu yeni şeyler öğrenerek bildiklerini aktarmak. Müzik ve çocuk sevgisi ise hayatında özel bir yerde. Bir İngilizce öğretmeni olarak çocukların dinleme becerilerini geliştirici kaynakların azlığı dikkatini çekince Oral, sadece İngilizce değil Türkçe olarak da eksiklikleri gidermek üzere yola çıkmış. İlk kitapta Kafkas halk masalı “Balıkçı’nın Oğlu” ve Binbir Gece Masalları’ndan “Büyülü Vazo” masalları küçük okuyucuyla buluşurken bu ikinci kitapta da “Fare ve Fil” ile bir İngiliz masalı “Yüzük” yer alıyor. Fare ve Fil, komik bir Türk masalı. Oral, bu masalı İngilizce olarak okuduğunda sadece Türk çocuklarına değil, yabancı çocuklara da hitap etmiş gibi hissettiğini söylüyor. Joseph Jacops’tan “Yüzük” masalını dinleyen bir çocuk belki ilgilenirse İngiliz masallarını da takip edebilir. Ya da başka bir yabancı çocuğun Türk masallarına ilgisi ortaya çıkabilir. gelişme yavaş yavaş gerçekleşmiş oluyor. Kitabımın önsözünde verdiğim örnek gibi beş yaşındaki yavrunuz birden ‘öfkeden küplere bindim’ diyebiliyor.” Masalların hem Türkçe hem de İngilizce olarak hazırlanması da tabii ki bilgiyi, değerleri, kültürü paylaşarak arttırıyor. Oral, Frank Smith’den sevdiği bir alıntıyı veriyor bu tasarımı anlatırken: “Tek bir dil sizi hayat koridoruna çıkarır, öğrendiğiniz her dil o koridorda yürürken size kapılar açar”. Küçük odalar, sınıflar, okullar olabilir ama pencereleri dünyaya açmak mümkün. Bu nedenle kitapları iki dille hazırladığını söylüyor ve ekliyor, “Masalı anadilinde defalarca dinlemiş olan bir çocuk biraz meraklıysa İngilizce’sini de dinlemeye başlayacak, şarkılara eşlik ederken bir de bakmış bazı kelimelerin anlamlarını öğreniyor olacak.” Masal seçimi yaparken de oldukça titiz davranıyor, çok sevdiği dünya masallarını kullanıyor. Pamuk Prenses gibi ezberlenmiş masal değil ama Binbirgece’den “Büyülü Vazo” onun öncelikli tercihi haline geliyor. Müzikli Dünya Masalları, yeni masal ve beste çalışmalarıyla sürüyor. Yeni dönemde de sürprizleri olacak. Oral’ın bir de İngilizce öğrenmek isteyen çocuklara göre tasarladığı bir web sayfası bulunuyor. Bu sayfada çocuklar yine bol bol masal ve şarkı dinleyip, okuduğunu ve dinlediğini anlama, İngilizce dilbilgisi çalışmaları yapabilir, oyun oynayabilirler. Her perşembe günü de okulları ziyaret ederek öğrencilere İngilizceTürkçe olarak “Yüzük” masalını anlatıyor. Küçük bir de masal sandığı var; şarkıları ve arka planda dönen bir film eşliğinde öğrencilere hem masaldan keyif almalarını hem de masalı dinlediklerinde akıllarda bir kaç İngilizce kelime kalmasını sağlıyor. (www.missebnem.com) Hayal dünyasına davet Son yıllarda çocuk kitaplarına verilen özen ve değerin arttığı bir gerçek. Oral da özellikle yabancı dilden çeviri kitaplarında da gözle görülür bir artış olduğundan söz ediyor. Gerçi bu gelişmelerle birlikte hala gidecek yolumuz var. “Anadolu masalları farklı anlatım teknikleri ve çizimlerle çok dilli olarak hazırlandığı takdirde hakettiği yeri bulabilir” diyor. Müzikli Dünya Masalları, sesli, müzikli ve çocukların rahatlıkla anlayabileceği, eğlenebileceği ve öğrenebileceği türden bir tasarıma sahip. Oral, müzik ve çizimle, çocukların görsel ve işitsel zekalarına aynı anda hitap edebilmek için bu şekilde tasarlamış: “Masallarla da onları hayal dünyama davet ediyorum. Çocuklar okudukça, dinledikçe, şarkılara eşlik ettikçe benim esas hedeflediğim dil becerilerindeki C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle