19 Kasım 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

4 6 EYLÜL 2008 CUMARTESİ Konser Boğaziçi Festivali başladı Uluslararası Boğaziçi Festivali’nin altıncısı birbirinden önemli etkinliklerle başladı. 27 Eylül Cumartesi akşamına kadar devam edecek festival, Türk müziğinin önde gelen yorumlarını evrensel müzikle buluşturmayı hedefliyor. Avrupa Kültür Başkenti Uluslararası Boğaziçi Festivali kapsamında Aya İrini Müzesi’nde saat 21.30’da Swingle Singers konseri yapılacak. 9 Eylül Salı akşamı ise, Harbiye Açık Hava Tiyatrosu’na St.Petersburg Balesi konuk olacak. 11 Eylül Perşembe Erdal Erzincan ile Kayhan Kalhor birlikte Yere Batan Sarnıcı’nda konser verecek. 12 Eylül’de de, Aya İrini Müzesi’nde İngiliz Oda Orkestrası sahneye çıkacak. Etkinlikler Eylül’ün sonuna kadar devam edecek. (0216 556 098 00, bilet fiyatları değişiyor) Nardis sezona başlıyor Nardis Jazz Club yeni sezona başladı. Ayşe Tütüncü Trio, 8 Eylül Pazartesi akşamı saat 21.30’dan itibaren Nardis Jazz Club’ün sahnesinde olacak. Ayşe Tütüncü, Yahya Dai ve Oğuz Büyükberber’den oluşan topluluk 2004 yılından beri birlikte. Grup, Ayşe Tütüncü’nün iki nefesli ve bir piyano için özel olarak düzenlediği yeni bestelerini seslendiriyor. Ayşe Tütüncü Trio’nun yaptığı müzik; klasik batı müziği, caz ve yöresel müziğin Tütüncü’ye has bir üslupla harmanlanması olarak tarif ediliyor. (0212 244 63 27, biletler 25 ve 15 YTL) 90’ların en güzel parçaları Studio Live Aziza’da 12 Eylül Cuma akşamı 90’lar Türkçe Pop partisi yapılacak. DJ Rethink, Özge Tığlı ve Orca, 90’ların en güzel parçalarını müzikseverler için seslendirecekler. Sezen Aksu , Kerim Tekin, Ajdan Pekkan, Sertab Erener, Levent Yüksel, Kenan Doğulu, Burak Kut, Yonca Evcimik, Hakan Peker, Mirkelam, Tayfun, Kenan Doğulu, Mustafa Sandal ve Tarkan gibi isimlerin yıldızlaşmaya başladığı yıllardaki şarkılarının tümü sevenleriyle buluşacak. Müzikseverler zaman tünelinde hoş bir yolculuğa çıkacak. (0216 556 98 00, biletler 15 YTL) Altısı da aynı sahnede İstanbul için S.O.S zamanı Haberi duymuşsunuzdur; dünyanın en ünlü rock gruplarından R.E.M., 4 Ekim’de Kuruçeşme Arena’da konser verecek. Biletleri 90 YTL’den satılan etkinlikte, ayrıca İngiliz psychedelic rock grubu Spiritualized, ülkemizden Mor ve ZÜLAL Ötesi ve Ayyuka da KALKANDELEN sahneye çıkacak. Konuyla ilgili kzulal?yahoo.com haberlerde daha çok R.E.M.’in İstanbul’a gelişi öne çıkıyor. Biz de grubu heyecanla bekliyoruz, ama bu organizasyonun medyada üzerinde pek durulmayan önemli bir yönü var. Pozitif ile İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı‘nın (İKSV) gerçekleştirdiği etkinlik, S.O.S. İstanbul adı verilen bir sosyal sorumluluk projesi olarak düzenleniyor. Organizasyonun sosyal sorumlulukla ilgili bu yönü ihmal edilirse, projenin hedefine varması mümkün olmayacaktır. Bu nedenle, merak ettiğimiz ayrıntıları, İKSV Genel Müdürü Görgün Taner ile Pozitif’in kurucularından Cem Yegül’e sorduk. KOLEKTİF HAREKET S.O.S. İstanbul nedir? GT: Sivil toplum örgütlerini buluşturan, onlara projelerini aktarıp paylaşma fırsatını doğuran bir platform bu. O nedenle, ilk yılında dünyanın ve Türkiye’nin önde gelen müzik gruplarının sahne aldığı bir günlük “bir araya geliş” düzenleniyor. Hedefinizi, “kolektif hareket ederek, yapılabilecek çok şey olduğuna dair farkındalığı artırmak” olarak açıklıyorsunuz. Bu “yapılabilecek” olanlar nelerdir? CY: Şu anda ne kadar ileriye gidebileceğimizi biz de bilmiyoruz; ancak önemli olan şu: Kötü yaşıyoruz, dünyaya ve birbirimize zarar veriyoruz; çıtayı çok da yukarı koymadan kendi kapımızın önünden işe başlamamız lazım. Yaşam biçimimizi değiştirmemiz, yeni standartlar yerleştirmemiz gerekiyor. Bu işin organik bir biçimde büyüyeceğine ve şimdiden öngörmediğimiz boyutları olacağına inanıyoruz. Bütün dünyada sosyal sorumluluk projeleri yürütülürken müzik etkinliklerine başvuruluyor. Örneğin Live 8, bunun en büyük örneklerinden birisi. Ama Live 8’in, Afrika’ya yardım amacıyla yola çıkıp, Bush ve Blair’in propagandasını yapar hale geldiğini söyleyenler etkinliği protesto ettiler. Sizce bu tür organizasyonların bir reklam aracına dönüşmeyip asıl hedefine varması için nasıl bir strateji izlemek, toplumu nasıl işin içine katmak gerekiyor? CY: Live 8’i gerçekleştiren ekibi tanıyoruz; Bush ve Blair’den oldukça farklı bir dünya görüşüne sahip bir ekip bu. Amaç Afrika’nın derin sorunlarına dikkat çekmek ve dalgayı başlatmaktı; tabii ki tek başına yeterli olmasını beklemek hayalperestlik olur. Ekibe sorarsanız, protestolar yersiz ve proje amacına ulaştı. O kadar büyük çapta isimleri projeye dahil ederseniz, işin bir reklam boyutu da olacaktır ve bu sanıldığı kadar da kötü olmayabilir; toplumu işin içine katmak için bu isimlerden faydalanıyorsunuz bir anlamda. Ayrıca bu tip projelerde, eski defterlerle vakit kaybetmemek gibi bir yaklaşım da olabiliyor; mesele acil önlem gerektiriyor çünkü. Bir yandan da bu organizasyonların ekonomik boyutu söz konusu. Ticari faaliyetler ile sosyal sorumluluk projeleri arasında kritik bir çizgi var. O çizgiyi aşmamak mı lazım, yoksa başarı için her ikisini de aynı anda mı hedeflemek gerekiyor? CY: Gerçekleştirenlerin bir amaç adına büyük riskler aldığı etkinlikler bunlar; S.O.S. İstanbul da böyle. Bunu yaparken hem risklerinizi minimize edip, hem de birtakım sosyal sorumluluk projeleri için fon yaratabiliyorsanız ne âlâ... İzmir Açıkhava Tiyatrosu, 13 Eylül Cumartesi ‘Umuda Ezgi 20. Sanat Yılı Konseri’ isimli bir konsere ev sahipliği yapacak. Etkinlik kapsamında Yavuz Bingöl, Teoman, Volkan Konak, Onur Akın, Suavi ve Nihat Aydın saat 21.00’de müzikseverlerle buluşacak. Sanatçıların tümü en beğenilen şarkılarını sevenleri için seslendirecek. (0216 556 98 00, biletler 55, 45 ve 34 YTL) Manzara eşliğinde müzik Jayden Felder, 13 Eylül Cumartesi akşamına kadar her Perşembe, Cuma ve Cumartesi 360 İstanbul’un sahnesinde olacak. Çok küçük yaşlardan beri müzikle ilgilenen Jayden, 14 yaşında R&B ve pop müzik dünyasını keşfetti. Ailesinden gizlice stüdyoda yaptığı kayıtlar ve aldığı eğitim Jayden’in müzik dâhileri arasında yer almasını sağladı. Jayden, ilk profesyonel deneyimini Apollo Tiyatrosu’nda yapılan yarışmayı kazanarak elde etti. Bu başarıdan sonra klasik müzik, poprock, caz ve R&B tarzlarında kendini geliştirdi. (0212 251 10 4243) POLİTİK DURUŞ R.E.M., Türkiye’de uzun yıllardır beklenen bir grup olduğu için konser çok ilgi görecektir. Onun dışında bu grubu seçmenizin özel bir nedeni var mı? CY: İyi müzik yapıyorlar, tutarlı bir müzikal ve politik duruşları var ve sosyal amaçlı işleri seviyorlar. R.E.M. konserinin kamuoyuna duyuracağı ana mesaj ne? Dünyanın ve insanlığın baskı altında olduğunu söylerken özellikle küresel ısınmaya mı dikkat çekiyorsunuz? CY: Sadece küresel ısınma değil tabii ki. Sonuçta, küresel ısınma duyarsızlığın, adaletsizliğin, açgözlülüğün bir sonucu ve bundan en çok zarar görecek olanlar da yine aynı insanlar. Bunu vurguluyoruz. www.zulalkalkandelen.com İstanbul Resitalleri İstanbul Resitalleri’nin 7 Ekim’deki konuğu Stephen Hough. 1983 yılında kazandığı Naumburg International Piano Competition sonrasında Abbado, Ashkenazy, Dohnányi, Dutoit, Gergiev, Jarvi, Levine, Maazel, Oramo, Rattle, Salonen, Slatkin, Tilson Thomas ve Vanska yönetiminde Avrupa ve Amerika’nın en büyük orkestraları ile çaldı. Bugüne kadar yaptığı 40’ı aşkın muhteşem albümle 7 Gramophone ödülü kazandı. Üç kez Grammy’ye aday gösterildi. Diapason d’Or, Deutscher Schallplattenpreis ve Classic CD ödüllerini aldı. Hough’un konseri 7 Ekim Salı günü saat 20.00’de MKM’de. Hayal gibi.. Bu proje kapsamında R.E.M.’den sonra ülkemize getirmeyi düşündüğünüz gruplar ya da sanatçılar hangileri? CY: Şu anda hayal gibi gelebilecek pek çok toplulukla temas halindeyiz. Bu projeye inanılıyor ve biz de çok büyüyeceğini düşünüyoruz. Bu aşamada isim vermemek daha doğru olur... Projemiz büyüyecek Basın duyurunuzda, sorumluluk sahibi olanları sivil toplum örgütleri ile buluşturmayı amaçladığınız yazıyor. Bunun temel platformu yıllık olarak düzenleyeceğiniz konserler mi olacak? Yoksa yıl içine yayılan etkinlikler de yapılacak mı? GT: Amacımız, her sene belirli bir günde bir araya getireceğimiz örgütlerin projelerini, dünyadan ve ülkemizden müzik topluluklarını, medya aracılığı ile tüm Türkiye’ye ulaştırmak. Virgin Radio ve NTV proje ortaklarımız. Bu yıl Kuruçesme Arena’da başlattığımız bu proje, ilerdeki yıllarda daha da büyüyecek. Şu anda yıl içine yayma düşüncemiz yok, ama başka disiplinleri de platforma dahil edebiliriz. sirin.guven?gmail.com Rock’n Roll’un Ehli Keyfi Artık iyi şeyleri bulmak için çok aramamız gerekiyor. Öyle ki onları bulabilmek için ortalığı didik didik edip, bir dedektif inceliğinde çalışmalıyız. Çünkü artık çok iyi biliyoruz ki iyi şeyler eskisi gibi önüne çıkmıyor, APTÜLKADİR vitrinlerin önerilmiyor. Üstüne üstlük iyi şeyler ELÇİOĞLU yapmak, titizlenmek neredeyse suç gibi algılanıyor. Bütün bunlara rağmen birileri hâlâ inat etmiş gibi iyi işler çıkarmaya devam ediyor. Berbata alıştırılmış güruhlar da iyi şeyleri göremeyecek denli körleştirilmiş vaziyette onları umursamamaya devam ediyor. İşte o iyi işleri yapmaya inat etmiş divanelerden biri de son dönem rock gruplarımızdan Ehli Keyf. 2003 yılının sonunda bir araya gelen grup elemanları ilk olarak sevdikleri Hard Rock, Blues ve Rock’n Roll gruplarının şarkılarını çalarak işe başlamışlar. Böylesi bir başlangıç onların bugünkü diri ve birikimli duruşuna vesile olmuş diyebilirim. Rock ve blues standartlarını festivaller, bar programları ve şenliklerde seslendiren grup, 2006’da kendi bestelerini seslendirmeye karar vermiş. Bu kararın ardından demo kayıtları ve internet üzerinden paylaşımlarla güç bularak, albüm oluşturma fikrine varmışlar. Geçtiğimiz yılın yaz aylarında başlayan çalışmalar 2008’in Mart ayında tamamlanmış ve böylece ortaya “Yeraltından Notalar” albümü çıkmış. Kayıtları Ergin Özler’in Deneyevi Stüdyosu’nda yapılan albümün Mix ve Mastering işlemleri ise Kiss, The Killers, Midnight Oil gruplarla çalışmış olan Matthew Voigt tarafından yapılmış. Ali Fuat Başman (Gitar), Efşan Altıncaba (Bas Gitar), Arda Uyar (Davul), Akif Burak Atlar (Gitar & Geri Vokal), Gürkan Akgün (Gitar & Vokal) oluşan Ehli Keyif, müzik tarzı olarak rock’n roll temelli bir rock anlayışı sergiliyor. 80’lerin sonunda devleşen Kramp, Dr. Skull, Mavi Sakal gibi grupların tavrını, bakışını bulabileceğimiz Ehli Keyf ilk çalışması olmasına rağmen yılların grubuymuşçasına sound ortaya koyabilme vasfını gösteriyor. Bu yokluk ortamında nefes almamızı sağlayabilecek bu albümü ne yazık ki müzik mağazalarının vitrininde bulamayacaksınız. Onları medyadaki yazılarda ya da programlarda da bulamayacaksınız. Sebebi açık çünkü onlar bir hata yaptılar. Neydi o hata peki? O hata üç kelime ile özetlenebilir: İyi İş Yapmak. Daha da net olarak müziğe saygı duymaları onların suçu. Ehli Keyf bu suçunu gayet iyi biliyor ve bu nedenle de albümünü kendi olanaklarıyla çıkartıp, ücretsiz dağıtıyor. Ehli Keyf grubu bu tavırlarını da şu sözlerle özetliyor: “Bizler paranın, hırsın, savaşların, sömürülerin giderek daralttığı yaşamlarımızda müzik yaparak soluk almaya çalışıyoruz. Birlikte üretmenin, paylaşmanın, zor da olsa hayallerimize tutunabilmenin güzelliği bizleri ayakta tutabiliyor bugün. Biliyoruz ki, ‘az değiliz, düş değiliz’ ve inadına aşka, hayata, keyifli bir dünyaya dair şarkılarımızı hep beraber söyleyeceğiz.” “Yeraltından Notalar”ı elde edip dinlemek için ne yapacağız diyenlere grubun internet sitesine girmelerini tavsiye ederiz. Grubun internet sitesi ise şöyle: www.ehlikeyf.biz. Bu siteye girdikten sonra albümü istiyorsunuz ve kargo ile size ulaştırılıyor. Yani kargo ücreti dışında bir para ödemiyorsunuz. Ben onu da veremem diyorsanız siteden indirebiliyorsunuz. Yani bedeli çok yüksek olan bir albümü beleşe ediniyorsunuz. RİFAT MUTLU rifatmutlu?gmail.com C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle