19 Kasım 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

4 27 EYLÜL 2008 CUMARTESİ Konser Dansa hazır mısınız? Unilife Organizasyon tarafından düzenlenen Malibu Partileri kapsamında 30 Eylül Salı akşamı çok önemli bir DJ Türkiye’ye geliyor. ‘Out Of Time’, ‘Fiesta Elektronika’ ve ‘Thank God For Music’ gibi parçalarıyla Avrupa müzik listelerinde üst sıralara oturan ünlü prodüktör DJ Outwork, İndigo’da sevenleriyle buluşacak. Geçen yıl ‘Elektro’ şarkısıyla büyük bir çıkış yakalayan ve tüm dünyada ilgi ile takip edilen DJ, İstanbullu dans tutkunları için en sevilen parçalarını çalacak ve müzikseverleri sabahın ilk ışıklarına kadar yerlerinde oturtmayacak. (0216 556 98 00, biletler 25 YTL) Sakin’den ikinci klip Sakin, ilk albümleri ‘Hayat’taki şarkılardan ‘Edepsiz Komedya’ya video klip çekiyor ve bu 2. klibi kutlamak için de bu akşam Studio Live’da konser veriyor. İndie rock grubu Sakin, Özdemir Dereli, Onur Özdemir, Cenker Kökten ve Soner Özışık’tan oluşuyor. Birinci albümün ilk video klibi ‘Denek Hayatım’ isimli şarkıya çekilmişti. Topluluk şimdi de renkli şarkıları ‘Edepsiz Komedya’ ile sevenleriyle buluşacak. (0216 556 98 00, biletler 20 YTL) Dinamik vokaller Electro ile rock birlikteliğini İngilizce vokallerle birleştiren ve ilk albümleri ‘Nudge Nudge’ ile müzik piyasasına oldukça hareketli bir giriş yapan Zi Punt, 3 Ekim Cuma akşamı saat 23.00’te Indigo sahnesinde olacak. (0212 244 85 67, biletler 25 ve 15 YTL) MFÖ Balans’ta MFÖ, 30 Eylül Salı akşamı Balans Jolly Joker’de müzikseverlerle buluşacak. Mazhar Alanson, Fuat Güner ve Özkan Uğur’dan oluşan topluluk saat 22.00’de sahneye çıkacak. Grup, şimdiye kadar akıllarda yer etmiş, hiç unutulmamış bütün şarkılarını sevenleri için seslendirecek. MFÖ hayranlarının kaçırmaması gereken bir gece. (0216 556 98 00, biletler 56.50 ve 39.50 YTL) R.E.M bu kez İstanbul için söyleyecek Türkü sevdalılarından TV programı Sabahat Akkiraz, günümüzün müzik dünyasında türkülerin en toprak kokulu sesidir. Kısacık, ama çok güzel ifadelerle halk kültürüne sevgisini özetleyiverir bir anda. Türküleri, gelenekselden daha farklı yorumuyla özellikle gençlerin sevgisini kazanan Mustafa Özarslan ile Sabahat Akkiraz 3 HATİCE yıldır “Birlikte Türküler Söylüyoruz” diyerek aynı sahneyi İki farklı tarz ve kuşak halk müziği tutkunu sanatçı, TUNCER paylaşıyorlardı. birlikte çıkaracakları albümü tamamlamak üzereyken şimdi de televizyon ekranlarında program yapmaya hazırlanıyorlar. Akkiraz ve Özarslan’ın birlikte hazırlayıp sunacağı “Bu Toprağın Sesi” programının ilki Flash TV’de, Şeker Bayramı’nın üçüncü günü yani 2 Ekim perşembe akşamı canlı olarak yayımlanacak. Sabahat Akkiraz “Kendimini anlatacağımız bir program yok diye hep söylüyorduk” diyor ve konuşmasını şöyle sürdürüyor: “Bu toprağın kültürü benim için büyük bir hazine değerinde. Aktarıcı olarak ben ozanlık geleneğinden geliyorum. Ozanlık geleneği başlı başına bir kültür aktarımı, içinde insanı anlatan bir dolu yaşanmışlıklar olan bir felsefe. Yabancı ülkelerde büyümem kendi kültürüme çok daha fazla sarılmamı gerektirdi. Binlerce yıl öteden gelmiş çok kıymetli bir kültürün elimizden kayması gibi bir korku sardı beni.” Mustafa Özarslan ise programa genç insanları türkülerle buluşturarak katkıda bulunacağını anlatıyor. “Türküleri söylerken biraz Batı formlarını, sazlarını kullandık. Bizden önce de yapıldı, ama belki dönemsel olarak şanslıydık. Bu anlamda gençler de ilgilendiler. Sabahat Akkiraz gibi otantik eserler değil, ama biraz daha melodik yapısı güçlü müzikle gençleri de yakalayabildik” diyen Özarslan insanların “Birlikte başka şeyler söyleyecekler mi? Ya da konuklarıyla başka şeylere dokunabilecekler mi” diye merak etmesinden hareketle programın sürprizli geçeceğinin ipuçlarını da veriyor. Televizyonun yanında farklı bir heyecan da yaşayan Sabahat Akkiraz 10 Ekim’de dünyanın en büyük müzik fuarlarından olan Popkomm kapsamında eski bir kilisede bir saat sahne alacak... İlk gençlik yıllarınızda, yabancı müzik dinlemeye ilk başladığınızda, mutlaka elinize bir R.E.M kaseti geçmiştir. Defalarca dinlemişsinizdir; kaseti, solist Michael Stipe’ın tam net olmayan bulanık sesini, bir şeylere ŞİRİN dikkat çekmeye çalışan şarkı GÜVEN sözlerini ve akılda kalan melodileri… 1980 yılında Amerika’da kurulan ve ilk yıllarından itibaren oldukça dikkat çeken R.E.M, bugün dünyada en çok tanınan rock topluluklarından. Nitekim topluluk 1996’da Warner Bros’la 80 milyon dolara sözleşme yapmıştı ki, bu o zamana kadar bildirilmiş en yüksek fiyattı. Şimdiye kadar 17’si orjinal stüdyo albümü olmak üzere 20’yi aşkın albüm yapmış, 30 yıla yaklaşan kariyerinde milyonlarca albüm satmış, “Losing My Religion”, “Shiny Happy People”, “The One I Love” ve “Everyody Hurts” gibi dillerden düşmeyen şarkılara imza atmış ve aktivist duruşlarını, tavırlarını her fırsatta dile getirmiş topluluk sonunda Türkiye’ye de geliyor! Üstelik de tam kendilerine göre bir etkinlik için: ‘SOS İstanbul’. S.O.S. İstanbul, 4 Ekim Cumartesi günü Turkcell Kuruçeşme Arena’da sivil toplum örgütleriyle beraber İstanbulluları değişime çağıran bir platform oluşturacak. Tabii rock müziğin alternatif sesleriyle beraber: ilk kez Türkiye’ye gelecek REM, Mor ve Ötesi, Spiritualized ve Ayyuka’yla... İstanbul’u uyandırmaya çağıran etkinlik kapsamında bu gruplar en güzel şarkılarını büyük bir coşkuyla seslendirecek. Bir yandan da ‘daha iyi’ için yıllardır uğraşan sivil toplum kuruluşlarından ÇEKÜL, AÇEV, TEMA, TEGV, TOG, Uluslararası Af Örgütü, Greenpeace ve ÇYDD ile İstanbul 2010 çeşitli projelerini İstanbullulara duyuracak. Ve şüphesiz REM’in konseri geceye damgasını vuracak. R.E.M’in müzik kariyerini anlatmak için sayfalar gerek. Ancak kesinlikle bahsedilmesi gereken bir şey var ki, o da topluluğun aktivist yanı. Çevre, feminizm ve insan hakları gibi konularla uğraşan sivil toplum kuruluşlarının yardım kampanyalarına verdiği destek ve politik söylemiyle dikkat çeken grup,1991 yılında MTV Müzik Ödülleri’nde küçük çaplı bir eylem yapmıştı. Stipe üzerine ‘Yağmur Ormanları’, ‘Aşk Renk Tanımaz’ ve ‘Silah Kontrolü Hemen Şimdi’ yazılı tişörtler giymişti. Burma’daki insan hakları ihlaline de vurgu yapan topluluk, 2004’te Bruce Springsteen, Pearl Jam ve Bright Eyes gibi isimlerle birlikte Bush karşıtı ‘Vote for Change’ kampanyasına katılmıştı. 2005’te ise, Live 8 Londra konserinde yer alarak Hyde Park’taki 200 bin kişinin dikkatini dünyada çekilen açlık sorununa çekmişti. Topluluk şimdi de 4 Ekim’de dikkatleri İstanbul’a çekecek. ‘Kültür için, sanat için, çevre için, eğitim için, insan için’ bir şeyler yapmaya çalışan sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte İstanbul’a seslenecek. Bu arada Türk hayranlarının yıllardır dört gözle beklediği topluluğun bu yılın başında çıkan ve politik şarkı sözleriyle dikkat çeken son albümleri ‘Accelerate’in Avrupa turnesi kapsamında Türkiye’ye geleceğini de hatırlatalım. Evet, R.E.M İstanbul için acil yardım çağrısı yapacak. 4 Ekim’de, İstanbul’da... Winehouse gecesi Sherry Dyanne, bu akşam dünyanın en iyi R&B şarkıcılarından Grammy ödüllü Amy Winehouse’un şarkılarını 360 İstanbul’da seslendirecek. Altmışlı yılların R&B’sini modernize edip günümüze getiren Winehouse’un muhteşem parçalarını İstanbul manzarası eşliğinde Sherry Dyanne’nin berrak sesinden dinleyeceksiniz. Geçmiş yılların tarzlarını günümüz müziği ile birleştirerek mükemmel bir sentez yapan melez sanatçı, Hippop ve R&B müzikleri kendi yorumuyla müzikseverlere sunuyor. (0212 251 10 42) Franks şarkıları Ankaralı bir müzisyen olan Murat Arkan, Michael Franks şarkıları seslendirmek üzere 30 Eylül Salı akşamı saat 21.30’da Nardis Jazz Club sahnesinde olacak. Gitarının yanısıra Michael Franks’in şarkı söyleme tarzına benzeyen vokali ile de dikkat çeken Arkan, 30 yıldır gitar çalıyor ve şarkı söylüyor. Bilkent Üniversitesi Caz Bölümü, Berklee Müzik Okulu yaz kursu (İtalya) ve Bilgi Üniversitesi Müzik Bölümü’nde değişik zamanlarda müzik eğitimi aldı. Konserde Arkan’ın yanı sıra, Yahya Dai, Emre Tukur, Kağan Yıldız, Selim Göksu ve Jehan sahnede olacak ve ‘smooth jazz’ müzik türünün en önemli temsilcilerinden Michael Franks’in unutulmaz şarkıları Türkiye’de ilk defa toplu halde çalınacak. (0212 244 63 27, biletler 25 ve 15 YTL) sirin.guven?gmail.com New York’tan müzik önerileri Bu hafta New York müzik sahnesinden son haberleri aktarıp bazı önerilerde bulunacağım. 1. ÖNERİ: THE VEILS 2001’de Londra’ra kurulan The Veils’i Amerika turnesinin New York ayağında yakalayıp canlı dinleme fırsatı buldum. Gerçi asıl konser, deneysel müzikler yapan Avustralyalı Liam Finn’indi ve The Veils onun konserinde ön grup olarak yer alıyordu. Fakat doğrusu beni konsere asıl çeken The Veils oldu. Şu ana kadar iki albüm yayımlayan grubun, alternatif rock türünün yakın takipçilerinin dikkatinden kaçmış olduğunu sanmıyorum. Çok başarılı ikinci albümleri “Nux Vomica”, Türkiye’de Equinox Music tarafından piyasaya sürüldü. kzulal?yahoo.com Fakat ne yazık ki, The Veils gibi grupların çalışmalarını, sadece ana akımda yer alan sanatçıların albümlerini satan müzik marketlerde bulmak olanaklı değil. Zaten genel olarak albümler de çok az satıldığından sınırlı sayıda albüm çıkıyor piyasaya. Bu durumda müzikseverlerin merak ettikleri grupları dinlemeleri için tek yol internet oluyor. The Veils’in de bazı şarkılarını Myspace sayfalarından ya da kendi internet sitelerinden dinlemek olanaklı. Grubun solisti Finn Andrews, bir dönemin ünlü New Wave grubu XTC’de keyboard çalan, Iggy Pop, David Bowie ve Brian Eno gibi efsane isimlerle işbirliği yapan Barry Andrews’un oğlu. Finn Andrews, olağanüstü güzel bir sese ve yeteneğe sahip. Şarkı söylerken kendini tüm benliğiyle müziğe öyle bir veriyor ki, neredeyse Joy Division’ın solisti Ian Curtis’i andırıyor diyebilirim... Bu ZÜLAL KALKANDELEN söylediğim şaşırtıcı biliyorum ama ne dediğimi biliyorum. Bu arada The Veils hayranlarına müjde: Bu arada The Velis’in üçüncü albüm kaydı da tamamlandı. 2. ÖNERİ: THE DANDY WARHOLS 1995’te ilk albümlerini yayımlayan Oregon’lu The Dandy Warhols, Amerika’da rock müziğin en sevilen gruplarından. Bu yıl mayıs ayında altıncı albümleri “...Earth to the Dandy Warhols...”u çıkaran grup üyeleri, isimlerinden de anlaşılacağı gibi pop art akımının en önemli temsilcilerinden Andy Warhol’dan esinlenmiş. Bunun yanı sıra, The Beatles, The Velvet Underground ve The Rolling Stones’u da ilham perileri arasında sayıyorlar. New York’ta yeni açılan konser mekanı Terminal 5’da verdikleri konserde, farklı yaşlardaki dinleyicilerden oluşan bir gruba seslendi The Dandy Warhols. Gitarı öne çıkaran, dinlerken çoğunlukla insanda olumlu duygular uyandıran yüksek tonda bir müzik yapıyorlar ve en önemlisi de akıllıca davranarak vokalleri öldürmüyorlar. Dinleyiciyi herkesin eşlik edebileceği akılda kalıcı şarkı sözleri ve nakaratlarla yakalıyorlar. Özellikle son albümlerini bulup dinlemenizi öneririm. 3. ÖNERİ: THE LITTLE DEATH Elektronik müziğin başarılı ismi Moby’yi müzikle ilginenenler zaten yakından tanıyor. Ama pek çok kişi, üstelik New York’ta yaşıyor olsa da, son projesinden haberdar değil. Moby, bir iki yıl önce yanına birkaç müzisyen arkadaşını da alıp yeni bir grup kurdu. Ama bu defa, ilginç bir şekilde elektronik müzikle hiç ilgisi yok grubun. Önceleri herhalde kendisini formda tutarken bir yandan da eğlenmek istiyor diye düşünenler oldu, ama The Little Death, kısa zamanda bluesrock türünden hoşlananlar için kaçırılmayacak yeni bir alternatife dönüştü. Bir fikir vermesi açısından, ünlü film yönetmeni John Waters tarafından, orijinal Ike & Tina Turner Revue’ye benzetildiklerini belirtebiliriz. Vokalleri, Moby’nin Hotel albümünde de yer alan Laura Dawn’ın üstlendiği The Little Death, belirgin bir Janis Joplin etkisini yansıtıyor. Laura Dawn’ın sesi konserde adeta bir dinamit THE VEILS güçlü etkisi yaratıp konser mekanını tam anlamıyla ateşliyor. Moby’nin gitarda eşlik ettiği grubun henüz yayımlanmış bir albümü yok ama kısa sürede olacağını söylüyorlar. (Grubun kayıtlarını dinlemek isteyenler, myspace.com/thelittledeathnyc sitesine girebilir.) The Little Death, şimdilik New York’un Lower East Side denilen bölgesindeki ufak salonlarda konserler veriyor. Grubu geçen yıl da bir konserde canlı dinlemiş ve gösterecekleri gelişmeyi merak etmiştim. Geçen haftaki konserlerinde yanıtı aldım: Yeni şarkılarını da yorumladıklarında görüldü ki, The Little Death son yıllarda New York’tan çıkan en kayda değer gruplardan biri. Müzikseverlerin dikkatine! www.zulalkalkandelen.com RİFAT MUTLU rifatmutlu?gmail.com C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle