18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

2 30 AĞUSTOS 2008 CUMARTESİ Sıcak yaz günlerinde boğaz sefası: Güzelyer Tepkisiz toplum hak ettiğini yer, içer... çekti, fikrimi değiştirdim, genç garson arkadaşa iki cin tonik ısmarladım, firmanın hepsi de kibar ve güler yüzlü servis yapan personelinden olan delikanlı, siparişleri alıp, gitti ve biraz sonra, ezile büzüle geri dönüp, o an ellerinde cin kalmadığını, başka bir şey isteyebileceğimizi söyledi. Şaşırmıştım. Ben ilk tercihime geri döndüm, konuğum da yine yaz günleri güzel bir serinletici olan Campari’ye yöneldi. Sodalı Campari geldiğinde, bir şey söylemedim, ama sodanın içinde limon dilimiyle birlikte sanki damlalıkla Campari damlatılmış olduğu bardağın açık pembe renginden belli oluyordu. Neyse kibar konuğum sesini çıkarmadı. Sohbetimiz uzuyordu, garson başka bir şey isteyip istemediğimizi sordu, biz de ilk siparişlerimizi yinelerken, diplomat arkadaşım sordu: Acaba birini gönderip, şuralardan bir yerlerden cin aldırmak o kadar zor mu? Garson hemen içeri seğirtti, birazdan yanımıza döndü ve sordu: Efendim cininizi tonikten başka bir şeyle versem olur mu? İstanbul’un en ünlü mekanlarından birindeydik ve burası adını marka yapmak iddiasında olan bir kuruluş tarafından yönetiliyordu, sıcak bir yaz akşamüstü, çok talep edilen bir içkinin bulunmaması itirazım olsa ne çıkardıki... Eğer iyi servis, kaliteli içki veya tat bulmak istiyorsanız doğru yere gitmek ve gördüğünüz aksaklıklara tepki göstermek zorundasınız. Türkiye’de bu olmuyor, olmadığı için de sonuç böyle oluyor. döndürücü biçimde artan mekanlardan değil. Denize doğru uzanan yarın üstüne oturtulduğu için yoldan geçerken, ancak araba otoparkını göreceğiniz Güzel Yer’de oturduğunuzda, Boğaz’ın Karadeniz girişini, karşınızda Anadolukavağını ve Yuşa Tepe’yi görüyorsunuz, sıcak günlerde bile giderken ihtiyatlı olup, yanınıza bir hırka veya kazak almanızı tavsiye ederim. Çünkü güzel bir kuzey rüzgarı esiyor. Güzel Yer’de mezeler temiz ve çeşitli, ama bildiğiniz klasik balık lokantası mezeleri, orijinal çok değişik şeyler sunmuyorlar. Orijinal olan mevsiminde sunulan pavuryalar ve böcekler. Balıklar tabii mevsimine göre değişiyor. Bu mevsimde giderseniz, deniz levreği, birkaç gündür tablalara düşmüş olan palamut ve gerçekten güzel olan Boğaz tekiri veya barbun yiyebilirsiniz. Midye tavaları da güzel. Her gördüğümde içim gidiyor, ama deniz kirliliği yüzünden çok uzun süredir, midyeyi ağzıma koymadığımdan cesaret edip, masaya isteyemiyorum. Yalnız İstanbul’da değil, artık hiçbir yerde midyeye cesaretim kalmadı. Ama bunun dışında temiz meze, güler yüzlü servis, taze balıkla, fiyatı can yakmayan, serin güzel bir Boğaz gecesi geçirmek isterseniz. Güzel Yer’e güvenerek gidebilirsiniz. Bu mevsimde serin terası çok hoş oluyor. Güzel Yer Yedigün Balık Lokantası Telli Baba Üstü Rumelikavağı Tel. 0212 242 22 21 Merhaba Yaz aylarının bıkkınlık veren tekdüzeliği bitti ve nihayetinde televizyonlarda bir sezon daha başladı. Kanalların reklam kuşakları arasında yeni dizilerin tanıtımları akıp gidiyor. Haliyle hepimize gün doğdu, yeni ‘dizi güzelleri’ni, aşkları, kavgaları, reyting kaygılarını yakında okuyup, seyretmeye başlarız medyamızda... Neyse, bizim konumuz o değil (şimdilik)... Malumunuz, bir süredir dizi sürelerinin uzunluğuna ilişkin tartışmalar, şikayetler sürüp gidiyor. Yapımcısı, oyuncusu, yönetmeni, senaristi, set işçisi kime sorsanız şikayetçi. Herkes ‘kalite düşüyor’, ‘emek sömürülüyor’ diye bas bas bağırıyor. Sonunda bu yılın ilk aylarında bir hareketlenme başladı. Taraflar oturup konuştular, tartıştılar, ‘süreleri kısaltalım’ dediler. Yeni sezon için onlar kadar biz de umutluyduk. Sezon başlayınca bakalım ne oldu dedik ve konuyu araştıralım istedik. Zuhal Aytolun, tarafları bulup konuştu. Gördükki değişen hiç bir şey yok. Yanıtları ve öne sürülen ‘nedenleri’ sayfalarımızda okuyacaksınız. Ancak dikkatimizi çeken, kimsenin de ortaya çıkıp ‘kardeşim korkuyor herkes, kimse cesaret edemiyor’ diyemeyişiydi. Herkes örgütlenme eksikliğinden bahsediyor (bunda suç kimdeyse). RTÜK televizyonlara 20 dakikada bir reklam kuşağı için izin veriyor. Ancak kanallar daha çok reklam almak için uzun süreli dizilerden vazgeçemiyor. Kimse de kalkıp kanal yönetimlerine ‘artık yeter’ diyemiyor... Yurt dışına baktığımızda ise kural basit. Sitkom denilen komedi dizileri 2025 dakika, dramalar ise 40, en uzunu bilemedin 60 dakika... Bizde ise en kısa dizi 8090 dakika, kimi zaman 120 dakika... Basit bir hesap. Adamların üç bölümlük dizi süresi bizde bir bölüm... Yani üç haftada çekilen bölüm bir haftada çekiliyor. Varın gerisini siz düşünün. Bu şartlar altında, senaryosu, oyuncusu, yönetmeniyle kalite ne kadar korunabilir. Geçtiğimiz yıl yapılan Hollywood grevini anımsarsınız. Hollywood’da çalışan senaryo yazarlarının, telif hakları konusunda film stüdyolarının temsilcileriyle yaptıkları pazarlıklar sonuç vermeyince, Amerikan Yazarlar Birliği 12 bin üyesini, işi bırakıp grev yapmaya çağırdı. Ücretlerinin artırılmasını, DVD ya da internet ile çoğaltılan eserlerden kendilerine de pay verilmesini isteyen senaristler hemen Los Angeles ve New York’taki stüdyoların önünde grev safları oluşturdu. Sonucu hepimiz biliyoruz... Mesele basit, kim elini taşın altına sokacak... İyi hafta sonları... GELELİM SICAK YAZ GÜNLERİNİN SERİN MEKANINA Bu yıl havalar yurt genelinde olduğu gibi, İstanbul’da da normallerinin çok üstünde, bunaltıcı bir şekilde geçiyor. Boğazın püfür püfür esen kıyıları böyle günlerde en iyi serinleyecek ve keyif çıkaracak mekan. Ama Boğaz’daki balık lokantalarının fiyatları baş döndürücü biçimde artıyor. Bir Fransız dostum, bir gün, Yahu Türkiye’de fiyatlar akıl almaz yükseliyor, eskiden geldiğimde sık sık Boğaz lokantalarına gidip, balık yerdik, artık yanlarına yaklaşmak mümkün değil, dedi. Haklıydı, gerçekten de eskiden sıkça gittiğimiz yerler artık ulaşılmaz olmuştu. Bu sütunlarda daha önce de adından bahsettiğim Telli Baba’dan, Rumelikavağına giderken, yolun sağındaki Güzel Yer, fiyatı baş Sıcak yaz günlerine geçmeden önce başıma gelen bir olaya değineyim. Bundan on gün kadar önce değerli bir diplomat konuğum ile Taksim’deki büyük bir otelin eskiden de çok ünlü olan zemin katındaki kafesine gittik. Sıcak havada meydana bakan gölge terasta oturmanın keyfine diyecek yoktu. Eskiden beri çok sevdiğim ve iyi hizmet veren mekanın işletmecisi değişmişti. Daha önce otelin adıyla anılır ve otel yönetimini tarafından yönetilirken, artık yabancı adlı, çok ünlü bir Türk firmasının eline geçmişti. Fan fin fonlu bu yabancı isimler, her halde tüketicilerimiz tarafından çok tutuluyor olmalı ki, işletmeciler sürekli onları yeğliyorlar. Belki de insanımız yabancı isimli mekanlarda oturduğunda çağını ve dünyayı yakaladığına inanıyordur, kendi bilecekleri bir şey... Sıcak Perşembe gününün akşamüstünde, ben çay içmeye hazırlanıyordum, konuğuma da ne içeceğini sordum, “Cin tonik” yanıtını alınca, bu tercih beni de şaşırtıcıydı. Önce şaşırdım, sonra şaşırmakta da haklı olmadığımı düşündüm. İnsanlar neye layık iseler, onunla karşılaşıyorlardı. Nasıl olsa yabancı etiketli fan fin fon bir isim oldu mu, insanlar önlerine ne konursa onu yiyor, onu içiyorlardı. Bunca müşterinin böyle bir duruma itirazları yoksa, benim Türk denizciliği dünyaya açılıyor Deniz Kültürü Derneği ve Vira Dergisi tarafından düzenlenen 2. Uluslararası Deniz Kültürü Festivali, 22 Ekim’de İzmir’de başlayacak. Festival, çocuklara, gençlere, topluma çevre ve deniz kültürü bilinci aşılamak, deniz temizliği ve deniz güvenliğine dikkat çekmek, İstanbul’a 2010 Kültür başkenti olarak uluslararası denizcilik festivalleri merkezi olma özelliği kazandırmak, Türk denizcilik sektörünün marka bilincini yaratmak ve Türk halkının denizi daha aktif kullanmasını ve denizin nimetlerinden faydalanmasını sağlamayı amaçlıyor. Deniz Kültürü Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Hakkı Şen, Deniz Kültürü Festivali’nin öncelikle hedeflerinin Türk denizciliğini ve İstanbul’u bu kapsamda dünyaya tanıtmak ile dünya denizcileri ile bütünleştirmek olduğunu belirterek festivalin yaratacağı faydalar konusunda, “Türkiye’nin kendi tarihsel ve ulusal deniz kültürünü toplumun her kesimi ile paylaşmak, ülkemizdeki deniz sevgisi ve bilincini yükseltmek, gençlerimize ve çocuklarımıza deniz sevgisi aşılamak, deniz temizliği ve deniz güvenliği konularına dikkat çekmek ve bu konularda kamuoyu oluşturmayı hedefliyoruz. AB sürecinde yurtdışındaki sivil toplum kuruluşları ve kurumlarla, Türkiye’deki sivil toplum kuruluşlarını ve kurumları bu sayede ortak bir platformda buluşturmak, Türk denizcilik sektörünün yurtiçi ve yurtdışında tanıtımını sağlamak, amatör denizciliğimizin gelişmesine katkı sağlamak, gençlerin su sporlarını ilgisini arttırmak, denizlerimizin daha fazla kullanılmasını sağlamak da festivalin sağlayacağı faydalar arasındadır” diyor. Festival kapsamında pek çok etkinlik yer alıyor. 1997 yılında yaşamını yitiren Kaptan Cousteau’nun ekibinin de katılacağı festivalde, Cousteau’nun ekip şefi Andre Laban, su altında yağlıboya bir tablo yapacak. Çaka Bey Denizci Feneri, İzmir’den İstanbul’a teknelerle getirilecek. Türkiye’de denize kıyısı olan 17 ilde ve İstanbul’da da aynı anda “Haluk Cecan’a saygı dalışı” gerçekleştirilecek. Gruplar halinde deniz dibinden çöpler çıkartılarak, kirlilik ile ilgili envanterler tutulacak, dalış bölgelerin kirlilik nedenleri kamuoyu ile paylaşılacak. İstanbul’da yaşayıp deniz görmemiş çocuklar, teknelerle Boğaz’da gezdirilecek, festival süresince; denizci sivil toplum kuruluşları tarafından çeşitli etkinlikler yapılacak. hafta?cumhuriyet.com.tr C MY B C MY B İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına İlhan Selçuk Genel Yayın Yönetmeni: İbrahim Yıldız Yayın Yönetmeni: Ayşe Yıldırım Sorumlu Yazıişleri Müdürü: Miyase İlknur Görsel Yönetmen: Elif Tokbay Yayınlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ Yönetim Yeri: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No.2 Şişliİstanbul Tel: 0 212 343 72 74 Fax: 0 212 343 72 64 Reklam: Cumhuriyet Reklam Genel Müdür: Özlem Ayden Genel Müdür Yardımcısı: Nazende Pal Reklam Koordinatörleri: Neşe Yazıcı, Hakan Çankaya Rezervasyon Yönetmeni: Onur Tunalı Reklam Rezervasyon: Mete Çolakoğlu Tel: 0 212 251 98 7475 0 212 343 72 74 Cumhuriyet gazetesinin ekidir. Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle