19 Kasım 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

16 AĞUSTOS 2008 CUMARTESİ 7 Dövmede sevgilinin yerini Kelebek, çiçek, burcun simgesi, sevgili adı derken vücutlar artık siyasi duruşları ya da felsefi görüşleri yansıtan dövmelerle süslenmeye başlandı 1990’ların başında kolları çevreleyen dikenli tellerle birlikte dövme modası Türkiye’de de yayılmaya başladı. Ardından minik çiçekler ortaya çıktı. Zaman içinde onlar da değişti. Dövme yaptıranın da yapanın da tarzını, BERİL düşüncesini, yaşam felsefesini yansıtan ortaya çıkmaya başladı. Gençlik ZAMAN şekiller hevesi, aşkın başdödüren ilk dönemlerinde sevgili isimleri bilekleri, göbekleri süslerken son zamanlarda başka bir dövme furyası ortaya çıktı. İnsanlar artık siyasi duruşlarını da yaptırdıkları dövmeyle göstermeye başladı. Bunun en somut örneği de her geçen gün artın Atatürk’ün imzasını taşıyan dövmeler. Sosyologlar vücuda dövme ile yazı yazdırmanın sosyolojik açıdan başlı başına ele alınması gereken bir konu olduğunu belirtse de dövme ustalarına göre hiç unutmak istenmeyen bir sözün, bir adın veya bir duygunun yazdırıldığı gibi hiç kapanmayan bir yaranın hissettirdiği sözü vücuda işleyerek verdiği acıdan kurtulmak da mümkün. Eskiden dinlediği müziği yazdıranlar artık hayat felsefelerini, görüşlerini, duruşlarını belirten sözleri yazdırıyorlar. Kişiliği yansıtmak için kullanılmaya başlanan yazılı dövmelerin sayısının son dönemlerde artmasını dövme ustaları Çağatay, Danny Garcia, Emre Cebeci ve Ruhsel ile konuştuk. neyle doluysa, onu haykırmak için bir yol buluyor. Minibüsçü, tırcı, kamyoncu abimizin camına, aracın arkasına yazı yazmasıyla aynı dövme olarak yazı yazdırmak da. Hindistan, Meksika gibi ülkelerde de durum farklı değil. Orada da bir dışa vurum var. Birine ‘God is love’ yazdım ardından otuz beş kişi gelip aynısından istedi. Yaptığım işin aynısını başkasına yapmayı pek istemiyorum. Müşterimlerimde yaptıracağı dövmeye göre değil, kişiliğine göre seçici davranıyorum. Yazılı dövme isteyenler de ikiye ayrılıyor. Bir kesim özentilikten yaptırıyor ama benim müşterilerim çoğunlukla daha modern, aydın kesimden. Bu kesim de zaten gidip Atatürk yazdırıyor. Geri kalanlar da çok felsefik olmayıp, sırf Angelina Jolie’nin belinde yazı yazıyor diye yazılı dövme isteyenlerler. Ebru Şallı’nın göbeğindeki H harfini isteyen bile oldu. İsmi Selma olmasına rağmen, S harfini orada düşünemiyor. Genelde çok psikolojik konuşmalara girmiyorum. Dövme kapatılabilir bir yere, bir boyutta yapılacaksa çok da sorun değil. O kişinin psikolojisinden ben sorumlu değilim, 18 yaşından büyükse kendi kararının arkasında da durmalı. Atatürk isteyenden para az alınır gibi bir tavır hep var. Şimdi de genç nesil yakasına Atatürk rozeti takmak yerine Atatürk dövmesi yaptırıyor. Atatürk’ün kalpaklı portresini yakın zamanda bir müşterime tam sırt çalışacağım. Yazılı dövmeler tamamen isyankar bir durum. Karıştırılmaması veya aynı kefeye konulmaması gereken durumlar var. 17 yaşında şuursuzca sevgili adı yazdırmak isteyen bir kızla, siyasi duruma isyan edip koluna Atatürk yazdıran aynı kefeye konmamalı. ‘Only can God judge me’ yazdıranla Meksika’da ‘La Familia’ dövmesi yaptıranın aynı protest yaklaşımı olamaz. Yazı yazdırmak, içinde seni rahatsız eden bir duygunun dışa vurumu olmalı...” Atatürk aldı TEDAVİ GİBİ... Kadıköy’de Barlar Sokağı olarak bilinen Kadife Sokak’taki Negatif Tattoo’da yaklaşık on iki yıldır dövme yapan Çağatay, son dönemde Atatürk imzası veya Gazi Mustafa Kemal yazısının ciddi şekilde arttığını söylüyor. Sessizce dövmesini yazdırıp tarafını belli edenlerin yanı sıra bir çeşit tedavi gibi müşterileriyle konuşarak acılarını da yazılı olarak vucuda işlediğini belirten Çağatay, “insanları kırmamak lazım, karşımdakini dinleyip isteklerine cevap vermeye çalışıyorum” diyor. “Ülkenin siyasi durumuna ciddi tepki var. Her kesimden 18 yaşından 50 yaşına kadar birçok kişi Atatürk dövmesi yaptırıyor. Toplumdaki büyük kopmalar şu an pasif tepki halinde, tarafını seçip dövmesini yaptırarak dışa vuruluyor. Bir dövmeyle hiçbir söze gerek kalmadan ben buyum diyebilirsin. Hayat görüşlerini yazdırmak isteyenler de var. Mesela birisi ‘Only Can God Judge Me/Sadece Tanrı beni yargılayabilir’ yazdırmak isterken bir diğeri ‘The world is mine/Bu dünya benim’ yazdırabiliyor. Ezilmişlik ve ezilmemişlik duygusunu taşıyan dövmeleri aynı gün içinde yapabiliyorum. Sevgili ismi yazılmasına pek taraftar değilim. 10 yıl içinde kime isim yazdıysam geri gelip kapattırmak istedi. İsim yazmayı pek istemiyorum ama isteyen kişi de benden daha akıllı ya da daha salak değil. Kendi Çağatay içindeki yaşanmışlık tecbüresine göre bu yazıyı istiyor. Kalkıp da ‘kraldan çok kralcı gibi davranmak’ da doğru değil. Karşımdakinin ilişkisini ya da kendisini sorgulamak bana düşmez. O insan da yeterince düşünmüş, kendi içinde muhasebesini yapmıştır. Amerika’ya yerleşip hayatını kurduktan sonra çok genç yaşta; sanırım 27; kanserden vefat etmiş karısının yazdığı son mektubun son pasajını yazdığım bir müşterimden çok etkilenmiştim. Böyle durumlarda ticari tarafından bakamıyorsun, insani yanım daha ağır basıyor. Yaptıran arkadaş hâlâ olayın etkisindeydi, anlatırken sesi titriyordu. O dövmeyi yaparken ben de kendimi onun yerine koydum. Birinin yaşadığı acıyla ilgili kalıcı bir yazı yazıyorum ve bu acıyı paylaşıyorum. Hayatı boyunca yaşadığı acı kayıpları, pişmanlıkları vücuduna dövme yaptıran biri ya hayatı boyunca unutmamak ya da üstüne set çekmek ister. Böyle durumlarda dövme bir çeşit tedavi gibi oluyor. Belki de bedensel acı bazı acıları bastırıyor. Herkes kendince bir anlam yüklüyor taşıdığı dövmeye... Hep daha iyi hissetmek için...” ‘Beni yalnızca Tanrı yargılayabilir’ en moda dövmelerden... ‘Travmadan hemen sonra yaptırmayın’ Sanatçı bir ailenin çocuğu olan, dövme yapmaya 1993 yılında, lise son sınıfta başlayan Emre Cebeci mezun olduğu Geleneksel Türk Sanatları’nın HAT ana sanat dalı eğitimini dövmelerine Nişantaşı’ndaki stüdyosunda yansıtmaya devam ediyor. Kaligrafi ve tipografi konusunda vizyonunun geniş olduğu için kendisine gelen taleplerin bu tarzda olduğunu belirten Cebeci, istenen yazıların bazen bir isim olabildiği gibi bazen de bir söz olabileceğini söylüyor. “Prensip icabı; anne, baba, kardeş ve kişinin kendi ismi dışındaki isimleri dövme olarak yapmam. Yani eşinizin, sevgilinizin, tuttuğunuz takımın veya sevdiğiniz müzik grubunun ismini... Hayatı olumsuz ve negatif yönlerinden ele alan sözleri de kesinlikle Emre Cebeci dövme olarak uygulamam. İnsanlar genellikle dövmeyi hayatlarındaki bir takım geçiş dönemlerinde yaptırırlar ve yaptırılan dövmeler de kişiye geçirdikleri dönemi özetler bir nitelik taşır. Kişisel tavsiyem, travmatik dönemlerin hemen ardından dövme yaptırmaya kalkışılmaması. Farkında olsak da olmasak da ‘yazı’ tarihimizde ve kültürümüzde çok büyük bir yer tutuyor. Dünya tarihine baktığımızda da Türklerin yazı sanatına olan yeteneği, parmakla gösterilecek boyuttadır. Durum böyle olunca bu topraklarda yaşayan insanların yazıya olan yönelimi günümüzde dövmeye de yansımıştır. Yaptığım her işin hikâyesi yaptığım kişi ve benim aramda özeldir. Ayrıca altını çizmek isterim ki; dövmeye dönemlik bir meta olarak yaklaşmak yanlış. Dönemler geçiyor, dövme kalıyor. Bunu unutmamak lazım. Ben mesleğimi düzgün ve olması gerektiği gibi temsil etmek konusunda çok hassasım.” SEVGİLİ ADI YAZMAM İlk makine kullanarak dövme yapanlardan biri olan, on beş seneyi aşkın Taksim’deki Blacksea dükkânında dövme yapan Ruhsel, dövmenin insanın ruhunun dışa yansıması olduğunu, bu nedenle yazı yazarken ahlaki değerlerine göre davrandığını söylüyor. Hazır olmayan kişiye, yanlış seçildiğini düşündüğü yazı ya da şekle hayır dediğini söyleyen Ruhsel en tehlikeli davranış olarak sevgili adının yazdırılmak istenmesi olduğunu düşünüyor. “İlişkinin ilk dönemlerinde hormon havuzunda yüzerken ya da ilişkinin bitme evresinde çaresizlik halinde isteniyor. Bu iki ruh hali de sağlıksız, dolayısıyla ‘sevgili adı yazmam’ diye bir kuralım var. Şu anki siyasi karmaşanın nedeni olarak Atatürk imzasında popülerleşme ve artış var. Bence idolojik ve siyasi duruşlar dövmeye yansıtılmamalı. Popüler kişilerin dövmelerini taklit etmek isteyen de çok oluyor. Dövmeciler bu duruma tavır almalı. Bir düşünce yazılı dövmeyle anlatılacaksa, kişinin o düşünceyi benimsemiş olması gerekir. Böyle bir yazıyı talep edenin en az 35 yaşında olması gerekirken 1920 yaşındaki biri sırf sloganlaşmış diye felsefi bir lakırdıyı koluna yazdırmak isiyor. Hayatın süzgeçinden geçmeden, hiçbir aşamayı yaşamadan yazı yazdıran gençler, hazır kimliği üstüne almış oluyor. Böyle durumları sakıncalı bulduğum için yazılı dövme isteyenlerin yüzde seksenini Ruhsel vazgeçirmeye çalışıyorum. Belli bir duruşum var. 23 yaşın altındakilere dirsek ve bilek arası dövme yapmam. Tabii ki kati bir kural değil; kişiye ve mentalitesine göre değişiklik gösterdiği durumlar var. Dövme bir ürün değil; alım satım değeri de yok. Kişi tramva içindeyse ya da o yazı ile tramvaya gireceğini hissettiysem dövmeyi yapmıyorum. Bireysel karşı çıkışımdan değil, bu mesleğin ahlakına uygun bulmuyorum. Dövme yaptırmak yerine, istediği yazıyı yazdırdığı tişörtü giyebilir. Yakınını kaybeden biri kaybettiğinin adını yazdırmak isterse ne zaman kaybettiğini sorarım; bir ay önce derse o dövme yapılmaz. Ama iki üç ay geçtikten sonra hâlâ istiyorsa o zaman seve seve yaparım.” KARARSIZLARA YAPMAM Almanya’daki okulunun grafik bölümünden mezun olduktan sonra Türkiye’ye gelen ve on yıldır dövme yapan Danny Garcia Moda’daki İnkstanbul adlı dükkânında çalışıyor. Yazı yazdırmanın iskanyar bir durum, bir haykırış olduğunu söyleyen Garcia yaz aylarında yazılı dövme taleplerinin arttığını, haftada en az beş kişinin yazı yazdırmak istediğini söylüyor. Yurtdışındaki modanın ülkemizde de takip edildiğini, insanların Danny artık daha modern ve rahat davranmaları sonunda Garcia dövmede artış olduğu belirten Danny Garcia, kararsız kişilere dövme yapmadığını belirtiyor. “Toplum, jenerasyon Tek yazı dövmem karımın ismi Nitro grubunun basçısı Burak Özgüney: Tek yazı dövmemi 25 yaşımda, sevdiğim ve sözleri bana karımı; sevgili olduğumuz dönemde; hatırlatan ‘Summer Breeze’ şarkısının adını iki bileğime yaptırdım. Her yeni dövmeden sonra kendisini çok mutlu hisseden biriyim. Bu yazılı dövmemin böyle bir anlamının olması karımı da çok mutlu etti. Devam eden iki dövmem var. Bu ikisinden sonraki ilk dövmemi çocuğum olduktan sonra yaptıracağım. Ona özel olacağı için yazı mı olur, yoksa şekil mi bilemiyorum, sanırım kucağıma aldığım zaman karar vereceğim. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle