Katalog

CUMARTESİ 03 CMYK 8 MART 2008 CUMARTESİ 3 Manifaturacılar Çarşısı’nda Sergi İz Bırakan Kadınlar Olivium Outlet Center, 8 Mart Kadınlar Günü’nde anlamlı bir organizasyona ev sahipliği yapıyor. ‘İz bırakan Kadınlar’ resim sergisi Olivium’da açılıyor. İz Bırakan kadınlarımızdan biri olan Atatürk’ün manevi kızı Ülkü Adatepe’nin açılışını yapacağı sergi 14 Mart tarihine dek Olivium orta alanda sergilenecek. bir sanat mekânı 2000’ler ve sonrası özel kurumların sanatla flörtünün evlilik yolunda ilerlediği yıllar oldu. 1980’lerin sonu ve 1990’larda literatüre geçen “banka galerisi” sıfatı bile yerini “özel kurumlar tarafından desteklenen mekânlar”a bıraktı. Banka galerileri o yıllarda sadece resim sergileyen mekânları işaret ediyordu; şimdi ise yılların tuval resmi ile özdeşleşmiş Yapı Kredi Kazım Taşkent Sanat Galerisi’nde bile olduğu gibi, günümüz sanatının örnekleri ağırlanıyor. (Yapı Kredi’nin aslında esraali?yahoo.com çağdaşın içindeki klasikleri sergilediğini söylemek daha doğru) Bu dönemin tarihi yazılırken bu ilişkinin boyutları galiba daha net kavranacak. Öte yandan, özel kurumların desteğini almadan bir anlamda kültürel hegomanyanın dışında kalmayı başarabilen alternatif mekânlara çok az rastlıyoruz ne yazık ki. Desteği sadece bir avuç izleyiciden ve sanatçılardan oluşan bu yapılanmaların ömrü kurucuların özverileriyle sınırlı kalıyor. Ancak bu bağımsız ve alternatif mekânların sanat ortamının yerleşik söylemine meydan okuma bağlamında son derece önemli bir işlev üstlendiğini yinelemek gerekiyor. Bu sayfalarda daha önce Disiplinlerarası Proje Alanı PİST, Masa gibi alternatif oluşumlara yer vermiştik. Bugünlerde yine bu türden yeni bir oluşumun sanat ortamına taze bir hava getirdiğini söyleyelim. Marcus Graf, Nancy Atakan ve Volkan Aslan’ın girişimleriyle gerçekleştirilen, proje koordinasyonunu Gökhan Toptaş ve Didem Yazıcı’ın üstlendiği 5533, sadece sergi açan bir mekân olmak yerine çok amaçlı bir yapılanma olmayı tercih ediyor. Daha önce 10. Uluslararası İstanbul Bienal’nde de kullanılan Unkapanı’ndaki İstanbul Manifaturacılar Çarşısı (İMÇ) 5. Blok’ta açılan mekân, bu bölgenin ilk alternatif sergi alanı. Buranın bölgeyi nasıl şekillendireceği, daha doğrusu çevresinde buna benzer oluşumlar oluşturup oluşturmayacağını önümüzdeki günler gösterecek. Mekânın kurucularından Marcus Graf daha önce Simens Sanat Galerisi’nin ve Tepe İnşaat’ın sponsorluğunda gerçekleştirilen Under Construction’ın daimi küratörlüğünü Kadın Kadına Türk ve Fransız iki kadın sanatçının birlikte gerçekleştirdikleri İki ülkenin iki kadın sanatçısının karşılıklı değişimlerinden doğan ‘Kadın Kadına’ sergisinin açılışı bugün yapılıyor. Fransız sanatçı Jeanne Lacombe tarafından tasarlanarak hayata geçirilen bir proje sonucunda ortaya çıkan eserler, İstanbul Fransız Kültür Merkezi’nden sonra Toulouse’daki bir sanat merkezinde sergilenecektir. Jeanne Lacombe ve Gül Ilgaz’ın Fransa ve Türkiye arasında gerçekleştirdikleri birçok yolculuğun ardından, karşılıklı sanatsal ve kültürel değişimler sonucunda ortaya çıkan eserler İstanbul Fransız Kültür Merkezi ve Toulouse’daki bir sanat merkezinde hemen hemen eş zamanlı olarak sergilenecek. (Tel: 0 212 252 61 55) ESRA ALİÇAVUŞOĞLU üstlenmişti. Her iki oluşumda da özellikle genç sanatçılarla birlikte çalışan Graf, sürekliliği olan, kimi zaman birbirine gönderme yapan sergiler düzenlemişti. Marcus Graf’ın yaklaşık iki yıl boyunca Simens Sanat Galerisi’nde yaptığı sergilerin gençlerin kendilerini ifade edebilme olanağı buldukları ender kurumlardan biri olduğunu unutmamak gerek. Under Construction ise başlı başına ilginç ve başarılı bir projeydi zaten. Marcus Graf ve mekânın diğer kurucuları sanat ortamında edindikleri deneyimi İMÇ’nin 5. bloğuna taşıyorlar. 5533, günümüz sanatına dair kütüphane, sanatçı dosya arşivi, sanatçı konuşmaları, atölye çalışmaları gibi sadece sergilemeye değil, farklı amaçlara da hizmet etmeyi amaçlıyor. Mekânın bir dizi biçiminde gerçekleştirilecek olan vitrin sergisinin ilki İrfan Önürmen’e ait. İlk sergisini “küratörün iktidarını” sorgulayacak biçimde, İMÇ çalışanlarından Nuri Güleç’i projeye dahil ederek başlatıyor olması ise güçlü bir başlangıç. 50 sanatçının çalışması içinden Nuri Güleç’e en beğendiği sanatçının çalışmalarını seçtirmek ve bunun gerçekleştirilme biçimi Volkan Aslan’ın “Sanatçı Andı” adlı işindeki ironiyi akla getiriyor. (Volkan Aslan, Sanatçı Andı işinde “Ne Mutlu Küratörüm Diyene!” diyerek küratörün konumuna işaret etmişti.) İrfan Önürmen’in gazetelerin üçüncü sayfalarından hareketle şiddet gören kadınların fotograflarından oluşturduğu portreleri oldukça ilgi çekici. Seçtiği portreleri gelinlik tülleriyle boyayarak kadına uygulanan şiddeti ve bunun karşısında duyduğumuz çaresizliğe dikkat çeken Önürmen, bir hiç uğruna öldürülen kadınlara mekânın vitrininde bir anı sahnesi oluşturuyor. “8 Yüz” adlı bu çalışma, gündelik yaşamda kaynayıp giden gerçeğin etkileyici bir yansıması... 5533 vitrin sergisinin yanı sıra iki alternatif sanat oluşumunu da mekâna taşıyor. Vahit Tuna’nın iki yıldır ofisinin girişine yerleştirdiği Masa, bu kez Önder Özengi’nin “I Wanna Hurt I Wanna Love” sergisi ile bu yeni mekânda yer alıyor. Özengi’nin işi, varolmayan bir müzik grubunun konser biletlerinin, dökümanlarının ve etkinliklerden arta kalan nesnelerin düzenlemesinden oluşuyor. Diğer misafir oluşum ise Nomad’ın ctrlaltdel adlı 2005 tarihli belgesel klibi. 5533 ayrıca, konumlandığı mekânın tarihsel sürecini de belgeselleştirip görselleştiriyor. Nancy Atakan ve Volkan Aslan İMÇ’nin tarihini, yapının mimari Doğan Tekeli ile yaptıkları röportajla ve burada çalışan kişilerle yaptıkları konuşmalarla izleyiciye aktarıyorlar. 5533’ün daha önce burada varolan atölyenin izlerini de koruduğunu, yaşattığını söyleyelim. Gideceğiniz mekân steril, beyaz küp bir alan değil, konumlandığı yeri değiştirmek yerine, yerleştiği alana sızmayı, dahil olmayı tercih eden bir oluşum. Sizin de dahil olmayı isteyeceğiniz türden... 5533 İMÇ 5. Blok No: 5533 Unkapanı www.imc5533.blogspot.com (5533, Çarşamba, Perşembe, Cuma, Cumartesi 13.0018.00 saatleri arasında açıktır. Diğer günler randevu ile ziyaret edilebilir.) Temsilde Huzursuzluk Siemens Sanat, yılın ikinci sergisi ‘Temsilde Huzursuzluk’ta performans sanatçıları Nezaket Ekici, Monali Meher Jelena Vasiljev’in yapıtlarına ait video ve fotoğraflarından oluşan sergiye ev sahipliği yapıyor. Sanatçılar, ‘Temsilde Huzursuzluk’ta kendi köklerinden emanet aldıkları bedensel ifade formlarını, yaşadıkları öteki kültürün resmi yapılanması içinde ‘geri vermeyi’ amaçlıyorlar. Sergide beden odaklı bu estetik tavrın kullanımının yarattığı tedirginlik, bazen şiddet dozu son derece iyi ayarlanmış hareket ediminde imgeye dönüşürken, zaman zaman da belli belirsiz bir sıradanlık içinde son derece politik açılımlarda bulunuyor. Sergi 25 Nisan tarihine dek görülebilir. (Tel: 0 212 334 11 04) Opus Magnum Ressam Ümit İnatçı’nın Opus Magnum adlı sergisi 12 Mart tarihinde açılıyor. Yazısal resim alanında ürün veren sanatçı, ilkel güdüler ve ileri teknoloji’nin göstergeleri arasında yeryüzünde kendine yer ve yön arayan insanın akıl ve sezgi arasında yaşadığı bölünmeye dikkat çekmek istiyor. 1983’de açarken yine aynı yıl ilk şiir kitabını da yayınlayan sanatçının bu 29. kişisel sergisi. Genelilkle Avrupa’da sergi açan İnatçı’nın bu Türkiye’de açtığı ilk kişisel sergisi. Sergi, Sergi 2 Nisan tarihine dek Roxy Etkinlik Platformu’nda izlenebilir. (Tel: 0 212 249 12 83) Tiyatro Tekrar Çal Sam İstanbul Şehir Tiyatroları’nın sahneye koyduğu Tekrar Çal Sam, çıkmazlarını aşmak için beyninde yaşattığı kişilerle, zaaf ve korkuları ile konuşan ve kişiliğini arayan bir adamın trajikomik hikâyesi anlatılıyor. Sinema eleştirileri yazan ve hayallerle yaşayan Allan Felix karısı tarafından terk edilmiştir. Hayatını yeniden düzenleme çabası komik bir kabusa benzemektedir. Çünkü hayata kendisi gibi değil, hayranı olduğu Humphrey Bogart gibi bakmakta, ona özenmektedir. Tek isteği, biten evliliğinin acısını atlatabilmek için kendine uygun bir kızla birlikte olabilmektir. Woody Allen’in yazıp, Ragıp Yavuz’un yönettiği, U.Arda Aydın, Sevtap Çapan, Emrah Özertem, Sezai Aydın, İrem Arslan, Sevinç Erbulak, Derya Çetinel’in rol aldığı Tekrar Çal Sam yarın Kadıköy Haldun Taner Sahnesi’nde, 1922 Mart tarihlerinde ise Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde seyirci ile buluşacak. (Tel: 0 216 349 04 63) Koca Bir aşk Çığlığı 20. ENKA Kültür Sanat Bahar Etkinlikleri Koca Bir Aşk Çığlığı adlı oyun ile devam ediyor. Işıl Kasapoğlu’nun sahneye koyduğu, Selçuk Yöntem, Tilbe Saran, Hazım Körmükçü ve Bekir Aksoy’un rol aldığı Koca Bir Aşk Çığlığı, bir zamanların efsanevi oyuncusu Hugo Martial’in yıllar sonra iki kişilik bir oyunla sahnelere dönmeye hazırlanması süresince çıkan aksilikleri konu alıyor. Provanın ilk gününde diğer oyuncunun oyunu bıraktığını öğrenen Martial’in vahim durumunu menajer ve yönetmen çözmeye çalışır. Sunulan çözüm Martial’in on yıl önce ayrıldığı ve alkol tedavisinden yeni çıkmış eski eşi Gigi Ortega ile oynamaya razı olması ya da oyunun oynanmamasıdır. İkili çaresizce son bir kez bir araya gelir ve aksilikler başlar. Oyun, 11 Mart tarihinde ENKA İbrahim Betil Oditoryumu’nda tiyatroseverlerle buluşacak. (Tel: 0 212 276 22 14) Kaset Duru Tiyatro’nun yeni oyunu Kaset, tiyatro oyunu olarak ilk kez ülkemizde sahneleniyor. Vincent ve John, lise yıllarında sıkı bir dostluk kurmuşlardır. Son sınıfta verilen bir partinin ardından John, Vincent’in eski kız arkadaşı Amy ile bir ilişki yaşar ancak bu birliktelik uzun sürmez. Yaşanan ilişki, üç arkadaşın, birbirlerinin hayatlarından tamamen çıkmalarına sebep olur. Mezuniyetten sonra on yıl boyunca hemen hemen hiç görüşmemiş olan bu tuhaf üçlü, bir motel odasında tekrar bir araya geldiğinde, Vincent’in kafasında bir takım sorular ve elinde bu soruların cevaplarını kaydedeceği bir kaset bulunmaktadır. Sıradan bir buluşma olarak başlayan gece Vincent’in zekice hazırlanmış olan planı ile sinsi bir hesaplaşmaya dönüşür ve sıradışı bir hal alır. Stephen Belber’ın yazdığı, Barış Erdenk’in yönettiği, Öner Erkan, Senan Kara ve Erdem Irmak’ın rol aldıkları Kaset, 11, 18 ve 25 Mart tarihlerinde sahnelenecek. (0 216 338 56 36) sinemsd?yahoo.com