22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

2 4 EKİM 2008 CUMARTESİ GAMZE ERBİL Zayıflama diyetleri şişmanlatır Dr. Ozan Tunçel, zayıflama diyetleri ve diğer kısıtlama yöntemleriyle zayıflamaya kalkan ve bir dizi hastalığa yakalanan insanların varlığı nedeniyle kendisini bu alanda yoğunlaşmak zorunda hissetmiş. 1990’ların ortalarından beri konuyla ilgilendiğini, bir dizi araştırma yaptığını anlatan Tunçel’in çok sayıda yayımlanmış kitabı bulunuyor. Tunçel ile zayıflama diyetleri ve benzeri yöntemlerin etkileri, sonuçları üzerine konuştuk. Siz zayıflama diyetleri konusunda aykırı görüşleri savunan bir konumdasınız... Bugüne dek söylediklerim çoğu zaman diğer zayıflama reklamı yapan, diyet reklamı yapan haberler arasında kaybolsa da ben şunu söylüyorum: Zayıflama diyetleriyle sonuç alınamaz, zayıflama diyetlerine benzer bedene kısıtlamayı empoze eden diğer medotlarla da –zayıflama ilaçları ya da çeşitli cerrahi yollarla zayıflama yöntemleri bir sonuç elde edemezsiniz. Bunlardan sonuç alamadığınız gibi bir süre sonra verdiğiniz kiloları fazlasıyla geri alırsınız. Ben biraz sloganlaştırarak söylüyorum bunu: Zayıflama diyetleri şişmanlatır. Tabii bu fazla rant getiren bir mesaj değil, öyle olunca da diğerleri arasında kaybolup gidiyor. Zaman zaman diyetlerin işe yaramadığı, zararları olduğu da yazılır ama maalesef bunlar tek tüktür. Ve ben bu tablonun da kısa zamanda değişmesi konusunda umutsuzum. Çünkü zayıflama diyetleri çok güzel bir kazanç kapısı. Diyetler olduğu gibi, ilaçlar da öyle. Zayıflama diyetleriyle sonuç alınamayacağı, hatta şişmanlanacağı yönündeki iddianızı neye dayandırıyorsunuz? 194050’li yıllarda bile Amerikan tıp literatüründe çok kaynağa ulaşmak mümkün. Zaman zaman uzun süreli ve istatistiki olarak anlamlı olabilecek sayıda insan gruplarını içeren araştırmalar yapılmış. Şu diyet yahut bu diyetle kilo vermek mümkün mü, insanlar hangi süreçte kilolarını geri alıyor? vs. Çok sayıda deney var. Zaman zaman insanları belli bir ortamda kapatıp diyet yapmalarını sağlamışlar, inanılmaz sonuçlar ortaya çıkmış: İnsanlarda aç kalmanın bütün belirtileri, psikolojik bozukluklar, agresiviteler, yemek çalmaya yönelmeler vs. ama hiçbir anlamı yok. Çünkü şu anda günümüz tıp bilimi kesinlikle ve kesinlikle insanları kalıcı olarak zayıflatmayı bilmiyor. Bugün “Hodri meydan” demek de mümkün. Tüm dünyada bu işi yapanlara bir mesaj gönderilebilse ve denebilse ki, “Siz bize, ben bu insanları zayıflattım, sonra yeniden diyet yapmadan, yeniden bir kısıtlama gerekmeden normal hayatlarını sürdürdüler ve beş yılın sonunda benim indirdiğim kiloda kalmayı başardılar diyebileceğiniz 20 kişilik bir hasta grubu çıkartın.” Buna olumlu yanıt verebilecek hiçbir doktor, hiçbir diyetisyen yoktur. Özetleyecek olursak, kısıtlama yöntemleriyle zayıflama yoluna gidildiğinde, bunu yapanların yüzde 9899’u en geç 5 yıl içinde kilolarını geri alıyor. Hatta büyük bölümü, daha kısa sürelerde ve artarak geri alıyor. Genellikle hayatının ilk diyetini yapanlar, vücutlarına henüz çok eziyet etmemiş olanlar dahi 25 yıl içinde kilolarını geri alıyor. Geriye kalan yüzde 1 ise, anoreksiya, bulimia nevroza veya davranış bozukluklarına yakalanan insanlar oluyor. İnsanlar yaygın bir şekilde bu tuzağa düşmeyi sürdürüyor. Elbette herkesin bilimsel araştırmalara ayıracak zamanı olmayabilir ama konu üzerinde birazcık düşünüldüğünde de önemli sonuçlara varmak mümkün. Bir Amerika örneğini alın, ABD diyet kampanyalarının, zayıflama kampanyalarının ilk başladığı ülkedir. 70’li yıllardan itibaren ve 80’li yıllarda spor kampanyalarının da eklenmesiyle insanlara “zayıflayın” mesajı çok yoğun olarak verilmiştir. Bugün Amerikan toplumunun halini hepimiz medyadan izliyoruz. Kısıtlama yönünde baskı yapılan insanlar, kaçınılmaz olarak, bireysel ve kitlesel olarak şişmanlatılıyor. Merhaba Malalay Kakar, Afganlı kadın polisti. 41 yaşındaydı ve altı çocuk annesiydi. Mesleğini çok ama çok seviyordu. O, ülkesinin geleceği için umut doluydu. Ve büyük bir inançla “Yarınlara son derece olumlu bakıyorum ve içim çok rahat. Harika bir geleceğimiz olacak” diyordu. Kandahar’ın ilk ve tek kadın polisiydi. Taliban döneminde eve kapatıldıktan sonra yeniden görevinin başına dönerken aslında kendisini nasıl tehlikelerin beklediğinin farkındaydı. Ama bütün bunlar onu hiç korkutmuyordu. Ev arama ya da kadınları tutuklama izni sadece onda olduğu için mesaisi hiç bitmiyordu. Dört yıl önce Alman gazeteci Galina Breitkreuz, “Şeriata Karşı Kadınlar” kitabı için Afganistan’a gittiğinde konuşmuştu Malalay Kakar ile. Hatta onunla birlikte bir ev aramasına bile katılmıştı. Karşılaştıkları manzara iki kadını da derinden sarsmıştı. Komşuları arayarak yanlarındaki binada çokta iyi tanımadıkları bir adamın iki karısı ve çocuklarıyla yaşadığını ancak günlerdir evde bir kızın ağladığını bildirmişti. Malalay Kakar, kapıyı ısrarla çalmasına rağmen kimse açmayınca güç kullanarak içeri girmek zorunda kalmıştı. Bir süre sonra evden çıktığında anlattığı manzara şuydu: “Ağlayan küçük bir kız çocuğu, sekiz yaşında… Annebabası onu bu adama satmışlar. Sekiz yaşındaki çocuklarını birkaç kuruşa vermişler. Sekiz yaşındaki bir kız çocuğunun dünyadan haberi yoktur ki. Oyun oynamak isteyen bir çocuk daha o. Kız kendisinden ne istendiğini anlamadığı için adam onu dövüyor; ona köle muamelesi yapıyormuş.” Malalay Kakar’ı öfkelendiren, sesinin titremesine neden olan şey bu durum karşısındaki çaresizliğiydi, “Yasa önünde evli bir çift onlar” diyordu. Bunun gibi onlarca belki yüzlerce olayla karşılaşmıştı Malalay Kakar. Hayvan gibi zincirlere bağlanan kadınlar ve çocuklar, zorla evlendirildiği için evden kaçan genç kızlar... Evet, Malalay Kakar, bir “Afganistan gerçeği” idi. O, burkasının altına giydiği üniformasıyla şeriata karşı duran kadınlardan biriydi. Ta ki; Taliban onu bir bombayla durdurana dek... İyi hafta sonları… TUZAĞA DÜŞMEYİN İkinci Dünya Savaşı’ndan hemen sonra yapılan bir araştırmada, savaş sırasında bir bölgede aç kalan Amerikan askerlerinin tekrar beslenme moduna sokulmaları üzerinde duruluyor. Merak edip 2030 yıl sonra bu kişilerin başına ne geldi diye bakıldığında beslenme davranışlarında meydana gelen bazı bozuklukların hâlâ düzelmediği fark ediliyor. “Gelin biz size bilimsel diyet yaptıralım” deniyor. Bu sözcüklerin hiç SABİT KİLO Fazla kilolar sağlığımızı bozmaz mı? Kiloyla sağlık arasında ya da yüksek kiloyla sağlığın bozulması arasındaki ilişki her vakada kanıtlanmış değil, bilimsel bir gerçeklik değil. Ben şunu söylüyorum: Sağlıklı kilo sabit kilodur. Mesela bir kişinin kilosu olması gerekenden yüzde 30 yüksek, zaten obezite sınırları içinde sayılıyor. Bu insan, hiçbir şey yapmayıp kilolarına müdahale etmeye çalışmadığı durumda o kiloda sabit kalıyor. Zamana yayılan bir süreçte sağlık kriterleri açısından değerlendirildiğinde de kendilerine çok fazla zarar vermedikleri görülüyor. Aynı örnekte, “zayıflamam gerek” diye düşünenlerinse bir süre sonra ciddi bedensel hasarlarla karşılaştığını görüyoruz. Ben şunu diyorum, bir şey yapmamak, yapmaktan daha iyidir. Şöyle ya da böyle kilosu fazla olan insanların zayıflama umudu hiç mi yok size göre? Çevremde kiloları artmış insanlara ben şunları söylüyorum: Kendinize diyetlerle eziyet etmeyin, çok basit olarak beslenme duyumlarınıza uyun. Karnınız acıktığında keyifli yemeklerle karnınızı doyurun, kendinizi kısıtlamaya sokmamaya çalışın. Vücudunuz besinlerle barışsın, onları sevmeyi tekrar öğrenin. Bir aile sofrasının, bir arkadaş sofrasının ne olduğunu tekrar öğrenin, ondan keyif almaya çalışın. İşte o aldığınız keyif, lezzet, vücudun kiloyu dengede tutmasının temel öğesidir. hafta?cumhuriyet.com.tr C MY B C MY B İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına İlhan Selçuk Genel Yayın Yönetmeni: İbrahim Yıldız Yayın Yönetmeni: Ayşe Yıldırım Sorumlu Yazıişleri Müdürü: Miyase İlknur Görsel Yönetmen: Elif Tokbay Yayınlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ Yönetim Yeri: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No.2 Şişliİstanbul Tel: 0 212 343 72 74 Fax: 0 212 343 72 64 Reklam: Cumhuriyet Reklam Genel Müdür: Özlem Ayden Genel Müdür Yardımcısı: Nazende Pal Reklam Koordinatörleri: Neşe Yazıcı, Hakan Çankaya Rezervasyon Yönetmeni: Onur Tunalı Reklam Rezervasyon: Mete Çolakoğlu Tel: 0 212 251 98 7475 0 212 343 72 74 Cumhuriyet gazetesinin ekidir. Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle