22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

CUMARTESI 02 6/6/07 16:39 Page 1 CUMARTESİ EKİ 2 CMYK 2 9 HAZİRAN 2007 CUMARTESİ Rakı erbabını arıyor ŞİRİN GÜVEN Bugünlerde Türkiye’nin en büyük rakı portallarından Büyükkeyif.com’da eğlenceli bir yarışma düzenleniyor: ‘Rakı Erbabı Yarışması’. Rakıcıların buluşma noktası olan site, Türkiye’nin rakı erbabını bulabilmek için bu yıl ilk kez üyelerine 3 aşamalı bir yarışma yapıyor. Her aşamada katılımcılara rakı ile ilgili 10 soru soruluyor. Rakının tarihinden, mezelerden, rakıyla ilgili yazılmış kitaplardan ve şiirlerden yola çıkarak hazırlanmış sorular, sitenin üstadı Vefa Zat’ın. Verilen süre içerisinde birinci aşamayı geçmeyi başaranlar, rakı dostu anlamına gelen ‘Rakı Refiki’, ikinci aşamayı atlayanlar rakının sevgilisi anlamına gelen ‘Rakı Muhibbi’ ve üçüncü aşamanın sorularını yanıtlayanlar ise, rakının ustası olarak adlandırılan ‘Rakı Erbabı’ unvanını kazanıyor. Vefa Zat’ın hazırladığı 200 soru rastgele rakıseverlere soruluyor. Yarışmaya katılmak için tek geçerli şart, 18 yaşının üstünde olmak ve siteye üye olmak. Her üye sadece bir kez yarışma hakkına sahip. İlk üçe girenler alacakları ünvanın dışında çeşitli armağanlarla da ödüllendiriliyor. Yarışmanın birincisi Sony Cybershot DSC T20 fotoğraf makinesi, ikincisi Nokia N72 cep telefonu ve üçüncüsü de Nokia 5300 cep telefonu kazanıyor. Ayrıca ilk 10’a giren yarışmacılara, orijinal bakır ehlikeyf hediye ediliyor. Rakı bilgisine güvenenleri bekleyen yarışma, 15 Haziran Cuma günü son bulacak. Kazananlar aynı gün siteden duyurulacak. Ödüller ise Haziran ayında yapılacak olan 3. Büyük Keyif Buluşması’nda törenle sahiplerine verilecek. Yaklaşık 10 bin üyesi olan Büyükkeyif.com sitesi 2005 yılının Aralık ayında yayına başladı. Rakıseverleri bir araya getiren sitenin kurucusu Gayet.net, Azbuz.com ve Şarap Günlüğü projelerine imza atan Overteam Technologies. Muhabbetin ve ehli keyfin buluşma noktası olarak tasarlanan sitede rakı kültürüne dair her şeyi bulmak mümkün. Rakıya en çok yakışan ve lezzetli mezelerden, rakı içilebilecek keyifli mekanlara; rakısever ünlülerle yapılan söyleşilerden, renkli rakı anılarına kadar... Sitenin ‘Ehlikeyfin Günlüğü’ bölümü rakıseverlerin katılabilecekleri etkinlikleri haber veriyor. Ayrıca rakıya ilişkin her türden bilgiyi de sunan site rakı kültürüne de bir anlamda sahip çıkıyor. Aydın Boysan, Murat Belge, Emre Aköz, Müfide İnselel, Deniz Gürsoy ve Ali Sirmen ile yapılmış söyleşiler siteyi renklendiriyor. Sitede pek çok farklı bölüm var. Ancak şüphesiz aralarından en çok ilgi göreni sitenin üstadı Vefa Zat’ın haftada bir yazdığı yazılar. Zat, köşesinde rakı kültürüne dair birçok bilgiyi üyelerle paylaşıyor. Rakının tarihinden, rakıya dair yazılmış dizelere kadar... Zat aynı zamanda üyelerin merak ettiği soruları da ‘Soru Cevap’ bölümünde yanıtlıyor. Sitenin Meze Ansiklopedisi’nde yer alan meze ve yemek tarifleri seçilirken, rakı ile uyumlarına dikkat ediliyor. Sitede rakı denince ilk akla gelen mezelerin yanı sıra; pek duyulmamış ve yöresel olan tariflere de yer veriliyor. Merhaba Hayat sürprizlerle doludur. Öyle ki bazen okyanusun ortasında büyük bir aşkı yakalatır insana. Tıpkı teknesiyle dünya turu yapan Hakan Öge gibi... Sophie ile karşılaştığında dünya turuna çıkalı 6 ay olmuştu. Ortak bir yaşamı müjdeleyen serüvenleri böylelikle başladı. 2.5 yıl birlikte yelken açtılar, dev dalgalarla boğuştular, ilk defa beyaz bir insan gören çocuklarla karşılaştılar. Aşk bu, zaman, mekan bilmez ve asla sınır tanımaz ki... Onlar, Tahiti’de evlenmeye karar verdiler. Yüzükleri kaptan olarak Öge taktı. Düğün İstanbul’da...Gürsu Kunt, maviliklerde başlayan aşkını ve dünya turunu konuştu Hakan Öge ile... Erol Günaydın da en büyük aşkıyla İzmir’de ‘Bay Şapka’ lakaplı Ertekin’in yerinde karşılaşmış. Duvarları boyayan, vitrin yapan genç kadın o günden sonra onun hayatının ‘Güneş’i olmuş. Yol arkadaşlıkları, hastalık onları ayırana dek tam 40 yıl sürmüş. Günaydın, yaşamından kesitlerin yer aldığı ‘iki kalas bir heves’te 74 yılını özetlerken yaşamına başka bir anlam katan aşkını da anlatıyor. Siyahbeyaz ekranda çocuklara trafik ışıklarını öğreten, Ramazan günleri çadırları dolaşan, Anadolu’yu kendi deyimiyle ‘demir asa demir çarık gezen’, her tiyatronun çivisinde bir anısı olan Günaydın’la kitabının üzerinden geçmişe yolculuk yaptık. Emine Algan’ın kaleme aldığı kitabın yayınlanmasında Haftasonu olarak bizim de bir parça tuzumuz olduğu için mutluyuz. Bir yıl önce Emine Algan, ekimiz için Günaydın’la söyleşi yapmıştı. Bu tanışıklığın ve dostluğun ardından ortaya çıkan kitap onlar kadar bizi de gururlandırdı. Haftasonu’nun birinci yılını bizi yalnız bırakmayan Cumhuriyet dostlarının da katıldığı küçük bir kokteylle kutladık. Fransız Sokağı’ndaki kutlamamız sırasında Cumhuriyet Kitap Klubü’nün yeni yerinin açılışını da gerçekleştirdik. Kutlama organizasyonunda bize destek veren Mehmet Taşdiken, Atalay Taşdiken, Ali Akkaş’a da ayrıca teşekkür ederiz... İyi hafta sonları... Türkçe Olimpiyatları Her gün en ciddi haber kanallarında bile Türkçe değişik vesilelerle katlediliyor. Örneğin Adalet Bakanı’ndan bahsedilirken “Cemil Çiçek’in” diyor spiker. Oysa “Çiçek’in” diye yazılır, “Çiçeğin” diye okunur. Veya “yapacağım” diye yazılır, “yapacaam” diye okunmaz; “yapıcam” diye okunur. Bu ve bunun gibi sıkça tekrarlanan hatalar dışında tabi bir de “de, da” nerede ayrı, nerede bitişik yazılır sorunumuz var milletçe. Bir de Türk Hava Yolları’nın o kulak tırmalayıcı anonsu, “Lütfen cep telefonlarınızın kapalı olduğunu kontrol ediniz!” Cep telefonlarımızın kapalı olduğunu kontrol edemeyiz, kapalı olup olmadığını kontrol edebiliriz ancak. Geçenlerde bu derdime derman ararken, televizyon kanallarından birinde yerel kıyafetleri içinde en dokunaklı halleriyle, avazları çıktığınca acıklı şiirler okuyan çocuklarla karşılaştım. Çocukların hangi vesileyle bu şiirleri okuduğunu anlamaya çalışırken organizasyonunun “5. Uluslararası Türkçe Olimpiyatları” olduğunu fark ettim. Organizasyonun internet sitesini kurcaladığımda amacın; güzel Türkçemiz’i dünyaya tanıtmak bu vesileyle dünya barışına katkıda bulunmak olduğu yazıyordu. Güzel Türkçemiz kendi ülkemizde tanıtılamamışken dünyada nasıl tanıtılır diyerek, olimpiyatların internet sitesine girdim. Sitede organizasyonun ulvi amaçları sıralanıp şöyle deniyordu: “Gelin görün kimin “gerçek vatansever” olduğunu… Kimin bu ülkeye bir gelecek vizyonu (bu arada vizyon: yabancı kökenli bir sözcük olup geniş görüşlülük anlamına gelmek AYÇA AKPEK tedir, bu nedenle zaten gelecek anlamını içinde barındırır)* koyduğunu. Kimin gözyaşlarını ülkesinin ikbali (iyi bir konuma gelme)* için sel ettiğini (sel gibi akmak)*.. Kimin ülkesinden binlerce kilometre uzaklarda destansı hayatlar ürettiğini..” Kimin gerçekten vatansever olduğu, kimin ülkesinden binlerce kilometre uzaklarda destansı hayatlar ürettiğini(!) bilemiyoruz! Ama amacı Türkçe’ye katkıda bulunmak olan bir olimpiyatın amaçlarını sıraladığı şiirimsi metni gerçekten Türkçemiz’e önemli bir katkı niteliğinde! Bu katkının yanı sıra; bir yanda kafasına beyaz takke geçirilmiş Sudanlı çocuk, bir yanda yerel kıyafetleri içinde Türki cumhuriyetlerden gelen çocuklara ağlak şiirler okutmanın Türkçe’ye nasıl bir katkıda bulunduğunu ve de vatanseverlikle nasıl bir ilişkisini olduğunu doğrusu anlamak mümkün değil. Hele bu çocukları dinlerken gözlerinden yaşlar süzülen Meclis Başkanımız ve de ödüllerden bir kısmını dağıtan bir parti genel başkanının o çocuklara yapılan muameleyi yine aynı gözyaşları ile huşu içinde izlemesi gerçekten önemli bir katkıydı! Türkçemiz’e, ülkemize! Şiirimsi metnin jargonundan belli olduğu üzere organizasyonun düzenleyicileri aslında başka katkılar peşindeler. Türkçe’ye katkı vermek gibi bir dert yok. Hiç bir şeyin ayırtında olmayan çocuklarımız ise, tıpkı bir sirktelermiş gibi, Türkçe’yi ne kadar iyi öğrendiklerini izleyenlere gösteren bir seyirlik sunmanın mutluluğu içindeydiler. *yazarın notu İstanbul şarap kokuyor Şarapseverlerin dört gözle beklediği ‘7. Şarap Festivali’ bugün sona eriyor. 6 Haziran Çarşamba günü başlayan festival süresince İstanbul, şarabın merkezi haline geldi. Güney Afrika’dan, İtalya’ya; Latin Amerika’dan, Şili’ye; Arjantin’den, Kaliforniya’ya ve Türkiye’ye kadar birçok farklı bölgenin ve ülkenin şarapları, bu festival sayesinde tanıtılıyor. İstanbulluları, şarap diyarında yolculuğa çıkaran bu festivalde, her gün ayrı bir uzman tarafından, gelen misafirlere tadımlar yaptırılıyor. Hyatt Regency Agora Restaurant’ta yapılan festivalde, Kavaklıdere, Turasan, Sevilen ve Melen’in yanı sıra yabancı şarap üreticilerinin şarapları da şarapseverlerle buluşuyor. Pegatrade A.Ş. tarafından ithal edilen Güney Afrika, Footprint şarapları, Napa Gıda’nın ithal ettiği California’nın en önemli üreticilerinden Merryvale şarapları, Finesse’in ithal ettiği Vina San Pedro firmasının Şili, Arjantin ve Latin Amerika şarapları ve Adco tarafından ithal edilen İtalya’nın en eski ve ünlü şarap üreticisi Frescobaldi firmasının şarapları İstanbulluların ağızlarını tatlandırıyor. Tadım sırasında ziyaretçiler, yerli ve yabancı üreticilerin yetkilileri ve eğitim müdürleri tarafından bilgilendiriliyor. Ayrıca Agora Restaurant’ta şaraba eşlik eden her türden peynir, deniz mahsülü ve et açık büfede sunuluyor. Festivalde bu yıl da, ilk kez tüketiciyle buluşan şaraplar var. Melen Öküzgözü Trakya Reserve 2006 ve Melen Öküzgözü Elazığ Reserve 2006 bu şaraplardan bazıları. Festivalin ilk günü, Türkiye’nin önemli şarap üreticilerinden Kavaklıdere’nin Eğitim Müdürü Levon Bağış, tadımı yapılan şaraplar hakkında şarapseverlere bilgi verdi. Yemek sırasında Kavaklıdere’nin Ancyra Narince ve Vinart Kalecik Karası & Shrah şarapları servis edildi. Pegatrade A.Ş tarafından ithal edilen Footprint firmasının da 5 çeşit şarabı, Mike Graham tarafından anlatıldı. Festivalin ikinci gününde, Turasan firmasından Hasan Turasan, şarapları hakkında bilgi aktardı. Turasan’ın, Seneler Kırmızı 2000 ve Emir 2005 şarapları Kaliforniya yemekleri eşliğinde sunuldu. Napa Gıda tarafından getirilen Kaliforniya’nın en önemli üreticilerinden Merryvale firmasının 4 ayrı şarabı da, firmanın Satış Müdürü Freddy Wohnrau tarafından tanıtıldı. Dün ise, Sevilen ve Finesse tarafından ithal edilen Vina San Pedro’nun şarapları tanıtıldı. Sevilen’in Yönetim Kurulu Üyesi Enis Güner ve Vina San Pedro’nun 35 South Brands markasının üreticisi Jose Morande şarapları hakkında her türlü bilgiyi aktardı. Güney Afrika yemekleri ile başlayan ve Kaliforniya ve Şili mutfaklarıyla devam eden festivalde, bugün şaraplara İtalyan yemekleri eşlik edecek. Agora Restaurant’ta Melen firmasının Yönetim Kurulu Başkanı A.Cem Çetintaş 10 çeşit şarap hakkında bilgi verecek. İtalyan Adco’nun sahibi ve aynı zamanda Türkiye Sommelier Derneği’nin kurucusu ve Başkanı Randolph Ward Mays ise, İtalya’nın en eski ve ünlü şarap üreticisi Frescobaldi’nin 6 çeşit şarabı hakkında konukları aydınlatacak. Gece, Melen’in Sek Kırmızı 2006 şarabıyla tatlanacak. Festivalin tek günlük katılım bedeli 90 YTL. Saat 19.30’dan itibaren başlayan tadım süresince, şarap hakkında pek çok bilgiyi edinebilirsiniz. İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına İlhan Selçuk Genel Yayın Yönetmeni: İbrahim Yıldız Yayın Yönetmeni: Ayşe Yıldırım Yazıişleri Müdürü: Güray Öz Görsel Yönetmen: Elif Tokbay Yayınlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ Yönetim yeri: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No. 2 Şişliİstanbul Tel: 0 212 343 72 74 Fax: 0 212 343 72 64 Reklam: Cumhuriyet Reklam Genel Müdür: Özlem Ayden Genel Müdür Yardımcısı: Nazende Pal Reklam Koordinatörü: Hakan Çankaya Reklam Müdürü: İpek Aksoy Reklam Rezervasyon: Mete Çolakoğlu, Mustafa Doğan Tel: 212251 98 7475 Cumhuriyet gazetesinin ekidir. Baskı: İhlas Gazetecilik AŞ hafta?cumhuriyet.com.tr
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle