27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

CUMARTESI 06 27/6/07 15:57 Page 1 CUMARTESİ EKİ 6 CMYK 6 30 HAZİRAN 2007 CUMARTESİ Cesur olmama Türkiye Özel Sporcular Derneği, zihinsel engellilerin spor yapmalarına imkân yaratmanın yanı sıra özgüvenlerinin artmasını da sağlıyor. ürkiye Özel Sporcular Derneği (TÖSD) 160 ülkede faaliyet gösteren, 2 milyonun üzerinde zihinsel engelli sporcuya ulaşan Uluslararası Özel Olimpiyatlar Organizasyonu’nun (Special Olympics International) Türkiye’deki tek resmi temsilcisi. 8 yaş ve üstü zihinsel engelli genç ve yetişkinlere çeşitli olimpiyat sporlarında düzenli eğitim ve yarışma olanakları sağlıyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) verilerine göre dünya nüfusunun %3’ü zihinsel engelli. Türkiye’de ise tahmin edilen 6.5 milyon engellinin 2.5 milyonu zihinsel engelli. Bu önemli rakama etki ZUHAL eden pek çok faktör olsa da, yapılacak şey yok diye düşünmemek AYTOLUN hiçbir gerekiyor. Zihinsel engellilerin özgüvenlerinin artması ve yaşama katılmaları için yola çıkan Türkiye Özel Sporcular Derneği, zihinsel engelli sporcuların sağlıklı olmalarında, cesaret kazanmalarında, arkadaş edinmelerinde, başarıyla alkışlanarak kendilerine güvenlerinin artmasına destek oluyor. TÖSD Başkanı Necmettin Aydın, “Zihinsel engelli çocuğu olan ailelerin içe kapanma güdüsünü kırıp, toplumdaki hakim bakış açısını değiştirmek istiyoruz. Bu anlamda özel çocuklarımızın toplumda kabul ve saygı gören, yararlı, üretken bireyler olması açısından derneğin faaliyetleri çok önemli” diyor. Sergi Doğa ve sanat tarihi bu sergide Ressam Nebihe Göl’ün ilk kişisel resim sergisi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Tıp Tarihi Müzesi’nde açıldı. Doğadan ve sanat tarihinden yola çıkarak yolunu bulmaya çalışan, araç olarak da rengi ve soyutlanmış doğayı kullanan Nebihe Göl, resimlerini yaşamın hızı ve doğaçlamasıyla birleştirerek oluşturuyor. Sanatçı sergide, insanın yaşamın hızı içinde kaybolmasını konu alıyor. Sergi 6 Temmuz tarihine dek görülebilir. (Tel: 0 212 414 30 00) yardım edin T İyilik aşağıdan yükselir Yaklaşık bir yıldır güncel sanatı, gezici sanat konteyneri Under Construction’da takip eden ve ettiren Tepe İnşaat, dokuzuncu sergisinde Çek asıllı sanatçı Robert Barta’yı ağırlıyor. Sanatçı, eğitim sistemini, “Ne kadar çok bilirsek o kadar az anlarız” adlı yerleştirme ve “Süper Dünya kilisesi” adlı video çalışmasıyla ironik bir dille eleştiriyor. Maçka Parkı’ndaki Under Construction’da 5 Ağustos tarihine dek görülebilir. Yutan eleman Toplumsal cinsiyet, kadın ve kimlik meseleleri üzerine çalışan Seda Hepsev’in xist’teki ilk kişisel sergisi “Yutan Eleman”, Hepsev, bir yandan tüketim kültürünün gündelik yaşamdaki uzantılarına, diğer yandan metropol yaşantısı içindeki davranış biçimlerine yakından bakıyor. “Oğlum Babana Söyle Kolunu Omzumdan Çeksin!”, “Gözlerimin İçine Bak”, “Birlikte misiniz?” gibi isimlerle sunduğu eserleri, ‘50’li yılların siyah beyaz filmlerini, resimlerdeki erkek figürler ise bu filmlerdeki ideal koca, kardeş ya da baba rolüne bürünmüş jönlerini anımsatıyor. Bu sıradışı sergi, 7 Temmuz tarihine kadar sürecek. (Tel: 0 212 291 77 84) 14 BİN SPORCUSU VAR Türkiye Özel Sporcular Derneği 2002 yılında Dilek Sabancı’nın başkanlığında, Sakıp Sabancı ve Prof. Dr. Hıfzı Özcan’ın onur üyeliğinde kurulan Özel Sporcular Spor Eğitim ve Rehabilitasyon Derneği (ÖSSED) ile özerk bir statü kazandı. Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü, Milli Eğitim Bakanlığı ve Türkiye Olimpiyat Komitesi tarafından tanınan ve desteklenen Özel Olimpiyatlar, Türkiye Zihinsel Engelliler Spor Federasyonu’nun resmi programı olarak da benimsendi. Derneğin Türkiye’de yaklaşık 14 bin sporcusu bulunuyor. Ancak hedef daha fazla spor dalında, daha çok zihinsel engelli kişiye ulaşmak. Bu amaçla zihinsel engelli sporcuları eğitecek antrenörlere uygulamalı eğitim seminerleri, kendi bölgelerinde programı başlatıp uygulayacak gönüllü kişi ve kuruluşlara uygulamalı seminerler ile konferanslar düzenleniyor. Ayrıca bölgesel programlara yetki verilerek bölgelerinde Özel Olimpiyatlar kurallarına uygun spor karşılaşmaları düzenlemeleri konusunda destekleniyorlar. Organizasyon çerçevesinde atletizm, badminton, basketbol, binicilik, bisiklet, bowling, futbol, golf, halter, hentbol, artistik buz pateni, buzda sürat pateni, hokey, jimnastik, masa tenisi, paten, yüzme, tenis, voleybol, yelken, kayak, judo, snowboarding, snowshoeing branşları olmak üzere toplam 27 spor dalında verilen eğitimlerin yanı sıra, karşılaşmalar düzenleniyor ve henüz uyarlamaları tamamlanamadığından kriket, kano ve ağ topu branşlarında resmi olmayan karşılaşmalar yapılıyor. şimdilik atletizm ve futbol dallarında karma takımlar kuruyor. Uluslararası Özel Olimpiyat oyunlarında ise atletizm, basketbol, voleybol, yüzme ve futbol dallarında karma takımlarda yarışıyor sporcular. “Bana kazanma şansı verin. Kazanmasam bile çabamda cesur olmama yardım edin” sloganıyla çalışmalarını sürdüren zihinsel engelli çocuk, genç, yetişkin yaklaşık 14 bin sporcu, Türkiye ve Avrupa’da yapılan turnuvalarla kültür paylaşımı da gerçekleştiriyor. Turnuvalardan madalyalarla döndüklerinde yaşama daha büyük bir coşkuyla sarıldıklarını söylüyor Dilek Sabancı. “Çocukların başarılarını görmek bana da daha başarılı olma arzusu veriyor, kazanma azmi ve hırsları benim de daha büyük bir heyecanla hayata sarılmamı sağlıyor. Onlar için kazanma duygusunu yaşamak öyle önemli ki yarışmalardan başarılarla döndüklerinde yaşadıkları samimi coşku ve yaşam sevinci herkese, hepimize geçiyor” diyor. Faaliyetler sırasında kazanmanın olmazsa olmaz şartları olmadığını söyleyen Aydın, önemli olan noktanın sporcuların yaşama bağlılıklarını arttırmak olduğunu vurguluyor. Hatta yalnızca zihinsel engellilerin değil, toplumun da bu yolla ufkunun açılacağını belirtiyor. KARMA TURNUVALAR Özel Olimpiyatlar’da bir süredir uygulanan ‘karma spor karşılaşmaları’ zihinsel engelli ve engelli olmayan sporcuları aynı takımlarda buluşturarak engelleri ortadan kaldırıyor. TÖSD Komediye dönüşen kaçamak Tiyatro İstanbul’un sahneye koyduğu Kaçamak, sosyetenin ünlü isimlerinden Jerar’ın planladığı kaçamağın, olur olmaz aksiliklerle arapsaçına dönüşmesini konu alan bir komedi. Metin Serezli’nin yönettiği ve oynadığı oyunda kendisine, Kerem Atabeyoğlu, Argun Kınal, Ebru Vardal gibi oyuncular eşlik ediyor. Gérard Lauzier’nin yazdığı oyun, 4Temmuz akşamı Enka Açıkhava’da tiyatroseverlerle buluşuyor. (Tel: 0 212 216 40 70) S ahne tozu Nilüfer Sultan, savaş çocukları için çalışıyor O smanlı Hanedanı’nın son temsilcilerinden Nilüfer Sultan, 16 yaşında kaybettiği kızının ölümünün ardından kendisini hasta çocuklara adamış. Kurduğu vakıf aracılığıyla bir zamanlar Osmanlı topraklarına dahil olan ülkelerdeki yardıma muhtaç çocuklara el uzatırken diğer yandan annesi İrina ile yazdığı ‘Benim Küçük Prensesim’ kitabında yaşadıklarını ve yapmak ŞİRİN anlatıyor. GÜVEN istediklerini Nilüfer Sultan, Padişah Abdülmecid’in torununun oğlu olan Şehzade Burhaneddin Cem’in kızı. 4 yaşındayken sürgüne giden Şehzade Burhaneddin Cem, Paris’te yaşadığı yıllarda tanıştığı Gürcü Prenses İrina ile evlenmiş. O dönemde Amerikan ordusuna hizmet veren Burhaneddin Cem ve Prenses İrina’nın ilk çocuğu Nilüfer Sultan Amerika’da dünyaya gelmiş. Ardından ikinci çocuk, Şehzade Selim doğmuş. 1978 yılında Türkiye’ye girmeye hak kazanan babasıyla birlikte İzmir’e gelen Nilüfer Sultan burada tanıştığı levanten Luigi ile evlenmiş. Hamile kalan Nilüfer Sultan’ın Türkiye’de doğum yapmasını istemeyen kayınvalidesinin ısrarıyla Cenevre’ye giden çiftin kızları Tatiana 1981 yılında dünyaya gelmiş. hastalık olan ‘kistik fibroz’ teşhisi konuluyor. Tedavisi yıllarca sürüyor ancak Tatiana 16 yaşına geldiğinde yaşama veda ediyor. Çocuğunu yitiren anne Nilüfer Sultan, bu acı nedeniyle iki yıl boyunca yataktan çıkmıyor. Eşinden de ayrılan Nilüfer Sultan’ın o yıllardaki tek dayanağı annesi ve erkek kardeşi oluyor. Birgün Lev Tolstoy’un torunlarından Vera Tolstoy’un bir trafik kazası sonucunda kolunu kırdığını ve bir huzurevine bırakıldığını öğreniyorlar. Hemen harekete geçip, Vera Tolstoy’u huzurevinden çıkarıp kendi evlerine götürüyorlar. Vera’nın yüzünde gördükleri mutluluk Nilüfer Sultan ve annesine bir fikir veriyor. Sonsuza kadar Tatiana’nın yasını tutmak yerine, onu başkalarına yardım ederek yaşatmaya karar veriyorlar.... Kurdukları ‘Prenses Tatiana’nın Anısına Nilüfer Sultan Hazretleri Vakfı’ aracılığıyla çeşitli davetler ve etkinlikler düzenleyip yardıma muhtaç çocuklar için para toplamaya başlıyorlar. Toplanan paralar bir dönem Osmanlı toprağı olan ülkelerdeki hasta ve yardıma muhtaç çocuklara gönderiliyor. Anne ve kız Türkiye’yi de unutmuyor. 1999 depreminden sonra parasal yardımda bulunuyorlar. Cerrahpaşa Hastahanesi’ne kuvöz alabilmek için İsviçre’de bir balo düzenliyorlar... Beyaz tavşanın peşinde Akbank Çocuk Tiyatrosu, bu sezonun başından beri büyük ilgi gören Alis Harikalar Diyarı’nda hikayesini son kez sahneye koyuyor. Lexis Caroll’un Alis’in bir ağacın altında uyuyakalması ve rüyasında gördüğü beyaz tavşanın ardından kapısından içeri süzüldüğü olağanüstü öğelerle bezeli dünyaya adım atar. Tuhaf ve unutulmaz bir konusu ve karakterleri olan hikayenin bu uyarlaması, Işıl Kasapoğlu’nun yönetmenliği ve Hayrettin Aslan, Özdemir Çiftçioğlu, Sibel Altan, Sarp Aydınoğlu, Burcu Doğan’ın oyunculuğuyla bugün son kez sahneleniyor. (Tel: 0 212 252 35 00) İNSANLIK SAVAŞI Nilüfer Sultan’ın hastanelerdeki muhtaç çocuklara yardım etme çabaları, daha önce Rahibe Teresa, Ürdün Kraliçesi Raina ve Profesör Barnard’ın layık görüldüğü ‘International Life Award’ ile de ödüllendiriliyor. Anne kız şimdi de, savaş mağduru olan İsrailli ve Filistinli çocuklara yardım etmek için bütçe sağlamaya çalışıyor. Bir yurt kurarak İsrailli ve Filistinli çocukları tek çatı altında, huzur ve barış içinde yaşatmayı planlıyorlar. Nilüfer Sultan kitabı ‘Benim Küçük Prensesim’de girdikleri insanlık savaşını ve İstanbul’dan Gürcistan ve Ortadoğu’ya kadar uzananan mücadelelerini anlatıyor. Anne ve kız, kitap aracılığıyla yeni projelerinin duyulabileceğini ve yardım etmek isteyenlerin onlara ulaşacağını umuyor. Bugünlerde yine kendi hikayelerini anlatacakları ikinci kitaplarını kaleme alıyorlar. Oyuna Gelin Oyuna Gelmeyin Kemal Kuruçay, Serhat Özcan ve Faruk Sofuoğlu önderliğinde kurulan tiyatro topluluğu, Seyfi Şahin’in yazdığı, Kemal Kuruçay’ın yönettiği ‘Oyuna gelin oyuna gelmeyin’ adlı müziklidanslı kabareyle tiyatroseverlere merhaba diyor. Hem kabare geleneğini yaşatmak hem güncel ve siyasi konuları mizahi bir dille tiyatroseverlere yansıtmak için kurulan topluluğun Yıldırım Öcek, Evin Esen, Serhat Özcan, Kemal Kuruçay gibi oyuncuların rol aldığı oyun, 4 Temmuz tarihinde Nazım Hikmet Kültür Vakfı bahçesinde sahnelenecek. (Tel: 0 212 252 63 14) ZOR KONAN TANI Nilüfer Sultan, kızının henüz bebekken bir türlü kilo alamadığını ancak doktorların da bir türlü tanı koyamadığını anlatıyor. Kızını Türkiye’ye getirmek istiyor. Ancak hem doktorlar hem de baba izin vermiyor. Yıllar sonra Tatiana’ya genetik bir
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle