22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

CUMARTESI 02 27/6/07 15:57 Page 1 CUMARTESİ EKİ 2 CMYK 2 30 HAZİRAN 2007 CUMARTESİ Cehennem sıcağında serin cennet köşesi: Merhaba Yaşamın engel tanımadığının en güzel kanıtı onlar... Beni saklamayın, benden utanmayın, beni görmemezlikten gelmeyin, beni de yaşama dahil edin diyen özel insanlar onlar... Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre dünya nüfusunun yüzde 3’ü zihinsel engelli. Türkiye’deki sayılarının ise 2.5 milyon olduğu tahmin ediliyor. Çocukluktan itibaren doğru eğitim, ilgi, sevgi, güven ve anlayışla birlikte özgüveni sağlam, üretken, mutlu bir birey olmaları hiç de zor değil aslında. Dünyada ve Türkiye’de yetersiz de olsa bir çok kurum bunun için çabalıyor, öğretiyor, eğitiyor... Uluslararası Özel Olimpiyatlar Organizasyonu’na bağlı Türkiye Özel Sporcular Derneği de bunlardan biri. Necmettin Aydın, zihinsel engelli yeğeni sayesinde tanışmış özel sporcular derneğiyle. Yeğeniyle birlikte gidip gelirken, karşılaşmaları izlemiş, onlarla sohbet etmiş, dünyalarına girmiş. Ardından gelen dernek başkanlığını, onlar için birşeyler yapmak gerektiğini düşünerek kabul etmiş. Spor yapan bu özel çocuk ve gençlerden öğrenecek çok şey olduğunu söylüyor. Bu yüzden engeli olmayan kendi çocuklarını da hatta onların arkadaşlarını ve ulaşabildiği herkesi karşılaşmaları izlemeye götürüyor... Sporun yararlarını anlatırken sadece zihinsel engellilerin değil, toplumun da bu yolla ufkunun açılacağını vurguluyor... Zuhal Aytolun, Necmettin Aydın’la derneği ve “bana kazanma şansı verin, kazanmasan bile çabamda cesur olmama yardım edin” diyen özel çocukları konuştu... İyi hafta sonları... Güzelyer on günlerde, gül kokulu domates yapıldığını bildiren gazetede haberini okuyunca kahkahayla güldüm. Bırak onu da dedim kendi kendime, domates kokan domates yetiştirseler o da yeter. Çocukluğumda, Anadolukavağı’nda dedemin bir asker dostuna gittiğimiz, hatta tepeye doğru Yuşa Efendi Hazretleri’nin türbesini ziyaret ettiğimiz gün yediğim domatesin kokusu ve tadını hala unutmuş değilim. Beş yaşlarında olmalıydım, o günden kalan en canlı anım da o domates. Sonraki yıllarda hep o tadı aradım, çoğu zaman bulamadım, kimi zaman da bulup, mutlu oldum. Biliyorum günümüz dünyasında, eski tatları aramak pek akıl karı değil, elindeki tatlarla yetinmeye bakmalısın, işin doğrusu o. Yuşa Efendi hazretlerinin adını bütün İstanbullular duymuş mudur acaba? Duymuş olsalar bile, türbesinin yerini bilenler daha azdır, hele hele bu evliyanın gerçek kimliğini size anlatabilecekler, iki elin parmaklarını geçmezler sanırım. Geçenlerde aklıma takıldı, ansiklopedilere baktım, ne Meydan Larousse’da bulabildim, ne de Ana Britanicca’da. Neyse ki, o sırada, aklıma İbrahim Alaettin Gövsa tarafından 60 yıl önce yayınına başlanan, üstadın ölümü üzerine, Server İskit’in tamamladığı ‘Resimli Yeni Lügat ve Ansiklopedi’ye bakmak geldi de, işin esasını öğreniverdim. Bu kaynağa göre, Yuşa Hazretleri, İsrailoğullarının peygamberlerinden olup, Musa’nın ölümü üzerine onların başına geçip, kendilerini Filistin’e sokan zattır ve Nablus’ta gömülü olduğu sanılmaktadır. Anadolukavağı’ndaki türbenin de onun adına yapıldığı söylenmektedir. Başka rivayetler de vardır herhalde... S Buyrun masallar diyarına... Şöyle içeri girdiğiniz anda kafanızdaki her şeyi boşaltacak ve sizi bir tür masallar alemine götürecek bir yer düşünün. Kayıp korsanların, siyahi müzisyenlerin, lüks yatların, paha biçilmez klasik otomobillerin, son model motosikletlerin, Afrika yerlilerinin, kızılderililerin, şövalyelerin, kovboyların ve yedicücelerin diyarı... Kadıköy’de Bahariye Caddesi’ndeki Twixt Cafe Gift Shop’ın kapısından içeri girdiğinizde içinizdeki çocuk tüm benliğinizi saracak ve sizi bambaşka yerlere götürecek. Geçen Kasım ayında açılan Twixt, hem yemek yiyebileceğiniz ve arkadaşlarınızla sohbet edebileceğiniz bir cafe, hem de bir hediyelik eşya dükkânı. Yani Ayla Bilge ve Ara Sevan’ın birlikte açtıkları Twixt, keyifli zaman geçirmek için bire bir. Kendinizi evinizin koltuklarında oturuyor gibi rahat hissettiğiniz bu yerde, Ayla Hanım ve Ara Bey, siz kahvenizi yudumlarken tam size göre olan hediyelik eşyayı bulur çıkarır. Siz ‘Tam benim zevkime göre’ ya da ‘Bunca zamandır aradığım buydu’ diye şaşırırken Ayla Hanım size enfes tatlılarından birini getirebilir ve sizi iyice mest edebilir. ŞİRİN GÜVEN YUŞA TEPESİNE BAKARAK TAAM EYLEMEK Uzun yıllardır bildiğim bir mekan olan Güzelyer – Yedigün Balık Restaurant, Yenimahalle’den, Rumelikavağı’na giderken. Telli Baba’yı geçtikten hemen sonra Boğaz’In Karadeniz girişine hakim, denize tepeden bakan, Anadolukavağının ve de Yuşa Efendi tepesinin karşısında son günlerin (maalesef meteoroloji, daha yeni sıcak dalgalarının da geleceğini bildiriyor) dayanılmaz sıcaklarında püfür püfür serinleyeceğiniz bir yer. Yıllar önce, Samatya’nın kendine özgü küçük meyhanelerinden birinde, kominin densizliğine kızmış olan bir müdavim, yanındakilere biraz öfkeli, biraz da bilgece bir tavırla sonraları hep aklıma takılıp kalacak olan şu soruyu soruyordu: İnsan meyhaneye neden gider? Sonra bilgeliği kimseye bırakmayıp, kendi tekelinde tutmak isteyen bir bilgiçlikle, Yemek içmek için desen değil, içki bakkalda var, alıp evde de yer içersin... Yaşamım boyunca çok yer gezdim, çok içki tattım, çok lezzete aşina oldum. Ama bu soru peşimi bırakmadı: İnsan meyhaneye, ya da herhangi bir restauranta neden gider? Sorunun yanıtının tek olduğunu sanmıyorum. Kiminin yemeği iyidir, hatta özellikle kimi yemekleri iyidir, onları tadarsınız, kiminde iki tek atar, dostlarınıza rastlar yarenlik edersiniz, kiminin manzarası ya da ortamı güzeldir, orada olmak istersiniz, ama hepsinde iyi temiz titiz bir servis ararsınız. Kimi zaman, bunların çoğunu, nadiren de hepsini bir tek yerde bulursunuz, ama bunların her biri de teker teker mevcudiyetleriyle belirli bir yere gitmenize neden olacak kadar önemli etkenlerdir. Yıllardır, fırsat buldukça (fırsat budukça diyorum, çünkü Boğaz’ın kuzey ucunda uzakça sayılan bir yerde) uğradığım Güzelyer Yedigün’de, herşeyden önce, askeri bölge olduğu için beton kirlenmesinden uzak karşı kıyıyı, Karadeniz’in girişini ve Boğaz’ı tepeden seyrettiğiniz eşşiz manzarayı severim. Dostlarımla gittiğim için yaren meclisi de tamamdır. Servis her zaman güler yüzlü ve özenlidir. Yemeklerine gelince. Temiz, düzgün, makul mezeler, her türlü taze mevsim balığı yeter de artar bile. Mezeler içinde, eğer suların kirliliğinden korkmuyorsanız, midye tavayı denemenizi özellikle salık veririm. Balığı mevsimine göre seçeceksiniz tabii ki, ama şu sıralarda gerçek Boğaz tekiri ve barbun bulabilirsiniz, mevsimin son kılıçlarına da yetişebilirsiniz. İçeri girdiğinizde, vitrinde ve tezgahta sergilenen balıklar arasından rahatça seçiminizi yapmanız mümkün. Güzelyer için illa bir spesiyaliteden söz etmek gereksiz, ama siz yine de ısrar ediyorsanız, mevsimine göre, böcek ve pavurya olduğunu söyleyebilirim, bunları tatmanızı da salık veririm. Güzelyer’in bir özelliği de, fiyatlarının ehven olmasıdır. Bir Fransız dostum, yıllar önce sıkça gittiğimiz Boğaz’daki balık lokantalarından birine birkaç yıl sonra uğradığımızda, Eskiden buralara kolay geliyorduk, artık bize göre ulaşılmaz olmuşlar, demişti. Güzelyer onlardan biri değil. Hemen hemen açıldığından beri (20 yıl) gittiğim bu mekanda ehven fiyat politikası değişmedi, damağınız şenlenirken, cüzdanınız ve canınız yanmıyor, tavsiye ederim. Yaz aylarında teras ve bahçesiyle 750 kişilik kapasitesi olan Güzelyer’de masa bulamamanız pek söz konusu değil ama, yine gitmeden önce rezervasyon yaparsanız fena olmaz. Güzelyer – Yedigün Balık Restaurant. Yeni Mahalle Rumelikavak yolu üstü. Telli Baba yanı. Tel: (0 212 ) 242 22 19 – 20 Faks (0212) 242 22 21 KORSAN KADIN Peki Twixt’i bu kadar özel kılan, diğer cafelerden ayıran ve öbür hediyelik eşya dükkânlarından farklı kılan tam olarak nedir? Bilge ve Sevan’ın insanları mutlu etmekten mutlu olmaları tabii. Yani Bilge ve Sevan, Twixt’i ziyaret edenlerin günlerine mutluluk katmak için yola çıkmışlar ve bunu da fazlasıyla başarmışlar. Çünkü Twixt’te çeşitli yerlerden özel olarak getirttikleri, eşlerine az rastlanır cinsten hediyelik eşyayı görür görmez kendinizi özel hissediyorsunuz zaten. İçlerindeki çocukları kaybetmemiş Bilge ve Sevan, ziyaretçilerinin içlerindeki çocuğu da ortaya çıkarıyor. Twixt CafeGift Shop’un girişinde sizi korsan bir kadın karşılıyor. Hatta Twixt’in olduğu Nail Bey Sokak’tan geçip de korsana gözünüzün takılmaması imkansız. Korsan kızla selamlaşıp içeri girdiğinizdeyse, gözlerinizi ne tarafa yönelteceğinizi şaşırıyorsunuz. Çünkü Bilge ve Sevan’ın elleriyle hazırladıkları raflarda pek çok ilgi çeken biblo, süs eşyası ve tablo var. Ara Sevan, Twixt’in giriş katının bir bölümünde uzun yıllar yaptığı eski işini de devam ettiriyor. Gelenler satılık olan çeşitli kıyafetlerden de kendilerine uygun olanı alabiliyorlar. Birinci kat ise renkli ve samimi bir cafe olarak kullanılıyor. Koltuklarda hazır bulunan gitarı alıp çekinmeden tıngırtabilirsiniz çünkü Ayla Hanım ve Ara Bey müziği çok seviyor ve konuklarının kendilerini evlerinde gibi hissetmelerini istiyor. Tabii bu bölümde de raflarda çeşitli hediyelik eşya yine var. Oturup yorgunluğunuzu atarken, bir bardak çay içerken Ara Bey’in tutkusu olan Kızılderilileri ya da yelkenlileri, arabaları inceleyebilirsiniz. Ayrıca Bilge ve Sevan uzun zamandır aradığınız ama bir türlü bulamadığınız eşya konusunda da ellerinden geleni yapıyor. Onlara aradığınız şeyi anlattığınız sürece, Çin’de bile olsa onu bulacak ve size getireceklerdir. Ayla Bilge ve Ara Sevan, bu günlerde yazın tadına iyice varabilmek için Twixt’in teras katını da düzenliyorlar. Yani yakın bir zamanda yeni katı da hizmete açacaklar. Bilge ve Sevan’ın yarattıkları renkli dünyaya mutlaka konuk olun çünkü eşlerine zor rastlanır birçok eşya arasından size çok anlamlı gelecek, belki de sizi çok eskilere götürecek birini mutlaka bulacaksınız. Hatta Twixt’in kapısından içeri girdiğiniz zaman, yeni bir hobi edinmeye bile karar verebilirsiniz. Afrika yerlileri ya da siyahi müzisyenler serisiyle evinizi renklendirebilirsiniz. Bu arada Bilge ve Sevan hoş sohbetleri ve samimiyetleriyle sizinle arkadaş olacak ve kendinizi renkli bir dünyada konuk hissetmenizi sağlayacaklar. (Bahariye Cad. Nail Bey Sok. No:16 Kadıköy, Tel: 0216 337 21 91, www.twixtshop.com) MEKÂN ? Beyoğlu’nda yeni bir mekân: Mano Cafe! Asırlardır eğlencenin merkezi olan Beyoğlu’nda, tarihi dokuyu modern çizgilerle bütünleştiren, nostalji ve konforu bir arada sunan Mano Cafe açıldı. Tophane sırtlarından Kız Kulesi’ne eşsiz manzarası ile İstanbul’da olmanın ayrıcalığını hissedeceğiniz Mano Cafe, sevdiklerinizle keyifli zamanlarınız için ideal bir alternatif sunuyor. Bistro (restaurant ile bar arasında olan, müzik çalınan yemek mekanı) konseptinde zengin mönüsü ile gece sohbetlerinizin keyfi Mano Cafe’de daha da artıyor. Şehrin merkezinde olmaktan hoşlanıyor ama uzaklaşmak istediğinizde bir kaçış noktası arıyorsanız Mano Cafe, size aradıklarınızı bir arada bulmanın mutluluğunu yaşatıyor. Yaz akşamlarını, terasta İstanbul ile keyfe dönüştürmek için Mano Cafe’ye uğramanız yeterli. Mano Cafe Tel: 0 212 292 49 67 ? Les Ottomans’ın gururu Muhsinzade Mehmet Paşa Yalısı olarak anılan, Ahu Aysal’ın evsahibeliğinde yeniden hayat bulan Hotel Les Ottomans, birinci yılını kutlarken uluslararası arenada Türkiye’yi gururlandırmayı sürdürüyor. İstanbul Boğazı’nın en güzel yerlerinden birinde, büyülü bir manzaraya hakim olan Les ottomans, Feng Shui ilkelerine göre planlandı ve dekore edildi. Türkiye’nin Feng Shui sertifikasına sahip tek oteli olmanın yanısıra dünyada Feng Shui oteli olarak tasdiklenmiş sayılı otellerden biri olarak kabul ediliyor. Açıldığı günden bu yana Japanese Vogue, Conde Nast Traveller gibi dergilerin dünyanın en iyi otelleri sıralamalarına giren Les Ottomans en son olarak da dünyanın prestifli dergileri arasında yer alan Robb Report’un özel “Best of the Best” sayısında en iyi oteller arasında gösterildi. Ayrıca bu yıl Abu Dabi’de gerçekleşen “World Travel Awards” gecesinde de 2008 için 2 ayrı dalda aday oldu. ? Karaköy’de iyi hissetmek “İnsanlar; onlara ne söylediğinizi unutabilirler. İnsanlar; onlara ne yaptığınızı da unutabilirler. Ama insanlar; onlara kendilerini nasıl hissettirdiğinizi asla unutmazlar!” İstanbul Karaköy Rıhtım Caddesi’ndeki Afrodit Restaurant bu sözden hareket ederek açılmış bir mekan. Karaköy’ün kendine özgü geleneksel tarihini ve anılarını içiçe yaşatan Afrodit Restaurant, özellikle yabancı turistlerin büyük ilgisini çekiyor. ‘İyi hizmet’, ‘güzel lezzet’ ve ‘ucuz fiyat’tan taviz vermeyen mekanda dileyen giriş katında, dileyen asma katta oturup günün ve gecenin keyfini çıkarabilir. Eşsiz bir manzara eşliğinde yemeğini yemek isteyenler içinse bir üst kat hazır. Işıl ışıl İstanbul manzarası eşliğinde ister balık rakı, ister şarapla yemeğinizi yiyip, sohbetin tadını çıkarabilirsiniz. Afrodit, kısa süre sonra terasını da açacak. (0212 249 07 86 87) İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına İlhan Selçuk Genel Yayın Yönetmeni: İbrahim Yıldız Yayın Yönetmeni: Ayşe Yıldırım Yazıişleri Müdürü: Güray Öz Görsel Yönetmen: Elif Tokbay Yayınlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ Yönetim yeri: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No. 2 Şişliİstanbul Tel: 0 212 343 72 74 Fax: 0 212 343 72 64 Reklam: Cumhuriyet Reklam Genel Müdür: Özlem Ayden Genel Müdür Yardımcısı: Nazende Pal Reklam Koordinatörü: Hakan Çankaya Reklam Müdürü: İpek Aksoy Reklam Rezervasyon: Mete Çolakoğlu, Mustafa Doğan Tel: 212251 98 7475 Cumhuriyet gazetesinin ekidir. Baskı: İhlas Gazetecilik AŞ hafta?cumhuriyet.com.tr
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle