22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

CUMARTESI 12 7/3/07 15:54 Page 1 CUMARTESİ EKİ 12 CMYK Müzik arkeologları yerindeki aşklar, özlemler, duygular aynı; fakat insanları Pink Martini, piyanist Thomas M. birbirlerine uzaklaştıran ve düşman eden yanlış politikalar. Lauderdale tarafından sivil toplum Tıpkı Bush’un Ortadoğu politikaları gibi... Biz örgütlerinin gösterilerinde dinleti vermek albümlerimizde farklı dillerin aşklarını, şarkılarını, üzere 1994 yılında Portland Oregon’da duygularını bir araya getirerek bir müzik kokteyli kurulan Amerikalı bir müzik topluluğu. oluşturuyoruz. Sadece seçtiğimiz şarkıların özündeki sözler ve Grup, farklı kültürlerin unutulmaya yüz tutmuş eski şarkıların melodileri bizim için önemli. Şarkıdaki duyguların şarkılarını gün ışığına çıkarıyor ve onları yeniden yorumluyor. hangi ülkenin ya da hangi dilin olduğu hiç farketmiyor. Biz o Bu anlamda da kendilerini ‘dünyanın değişik köşelerinden duyguyu dinleyiciye geçiriyoruz.” melodileri ve ritimleri bir araya getirip, modern bir formda Fransız şansonlarından, samurayların aşk şarkılarına, hatta sunan müzik arkeologları’ olarak tanımlıyorlar. Pink Martini; Küba müziğine kadar unutulmaya yüz tutmuş şarkıları bulup samurayların aşk şarkılarından 1930’ların Küba müziğine, çalıyorsunuz. Bu tarz bir müzik yapmaya nasıl karar Fransız şansonlarından Brezilya sokak şarkılarına kadar, verdiniz? Bunu yaparken amacınız neydi? pekçok farklı ülkenin birçok değişik parçasını “Amerikalı bir grup olarak çokkültürlülüğü temsil müzikseverlerle buluşturuyor. Tabii hal böyle olunca ediyoruz ve aslında bizim yaptığımız Amerika’nın albümlerinde pekçok farklı dilden şarkılar doğasındaki çok kültürlülüğü müziğimizle bulmak mümkün oluyor. Öyle ki sunmak.Bulduğumuz eski şarkılar grubun 1997 yılında çıkan aslında kendi dönemlerinin en ‘Sympathique’ ve 2004’te popüler şarkıları. Biz eski yayınlanan ‘Hang On dönemlerin bu unutulan Little Tomato’ şarkılarını tekrar bulup albümlerinde ortaya çıkarıyoruz. Eski Fransızca, İtalyanca, şarkıları bulmak, hazine Japonca, Hırvatça, bulmak gibi olağanüstü İspanyolca ve bir keyif veriyor bize. İngilizce şarkılar Bu anlamda da yer aldı. ‘Je ne veux kendimizi müzik pas travailler...’ arkeologları olarak nakaratıyla akıllara adlandırıyoruz.” kazınan ‘Sympathique’ USH’A TEPKİ şarkısıyla tüm dünyada tanınan grubun piyanisti Yaptığınız müziği nasıl Thomas M. Lauderdale farklı tanımlıyorsunuz? kültürlerin müziklerini “Bizim müziğimiz; 1940’ların yapmalarını “Bir müzik Hollywood müziklerinden belgeseli hazırlıyor gibiyiz; geleneksel İspanyol şarkılarına, dünya vatandaşı ve müzik rumbalardan Küba müziklerine Sistem karşıtı bir tavrı olan ve eski elçileri olarak, her zaman ve eski İtalyan şarkılarına kadar şarkıları tozlu raflardan kaldırıp değişik kültürlerin geleneklerini, eskilerin popüler müziklerini günümüze getiren Pink Martini dillerini, tarihlerini bilmek ve tekrar günışığına çıkarıyor. Biz eski yeniden Türkiye’de çalışmak zorundayız. En büyük şarkılarla popüler müzikler amacımız, hangi kültürden olursa olsun, yapıyoruz, eski öykülerden ve dünya üzerinde çok geniş bir dinleyici kitlesine yaşamlardan yola çıkıyoruz. Bu yüzden şarkı seslenebilmek” diyerek açıklıyor. sözleri de bizim için çok önemli. Kimi zaman eski şiirlerden de yararlanıyoruz” ENİ ALBÜMDEN ÖNCE TÜRKİYE’DE Yeni albümünüzdeki şarkılar nasıl olacak? Yine eski şarkıları gün yüzüne çıkaracak mısınız? Topluluk Mayıs ayında çıkacak 3. albümleri ‘Hey “Evet, bu albümde de eskilerden bulup çıkardığımız Eugene’nin öncesinde, Pasion Turco organizasyonuyla hazine gibi şarkılar var. Özellikle ‘Burka Wa Ba’Ado’ adında Türkiye’de. Üstelik de yeni albümlerinden şarkılarla... 16 bir Arapça şarkımız var ki, bizi dinleyen herkesin bu şarkıyı Mart’ta Ankara Bilkent Otel Sakarya Balo Salonu’nda, 17 çok özel bulacağını düşünüyorum. Eski bir Mısır şarkısı... Mart’ta İstanbul TİM Maslak Show Center’da ve 18 Mart’ta Arap efsanesi Abdul Hamid’in şarkılarından biri. Abdul ise İzmir Hilton Balo Salonu’nda... Daha önce de Türkiye’de Hamid, politik tavrı olan ama aynı zamanda romantik konserler veren ve oldukça büyük bir hayran kitlesine sahip şarkılarıyla da bilinen bir Arap efsanesi.” Pink Martini’nin yeni albümü ve Türkiye turnesi hakkında İki albümünüz arasında sizce ne gibi farklılıklar var? grubun beyni Thomas M. Lauderdale ile konserler öncesinde “Bu albüm ‘pop’a daha yakın diyebiliriz. Ama elbette Pink söyleştik. Martini’nin her zamanki tarzını hissettirecek şarkılar var. Pink Martini’nin kuruluş hikayesini anlatır mısınız? Özellikle Eski Mısır şarkısı albümün en çekici şarkılarından “Pink Martini’yi bir kokteyl olarak sunuyor gibi yola çıktık, ama özellikle başından itibaren sistem karşıtı bir tavrımız oldu biri bence. Bu şarkı bir anlamda Bush’un Ortadoğu politiklarına tepkisel olarak seçtiğimiz bir şarkı.” ve bu mesajı dinleyicilerimize de verebildik. Dünyanın her ŞİRİN GÜVEN işbaşında! B Y Yeni sürprizlere hazır olun! Konserler vasıtasıyla Türkiye’nin pek çok ilinde bulundunuz. Türkiye’yi nasıl buluyorsunuz? “Türkiye’ye her gelişimizde muhteşem bir yakınlık ve arkadaşlıkla karşılaşıyoruz. Grup olarak en çok zevk aldığımız şey şov sonrasındaki ziyafetler aslında. Özellikle Türk tatlılarına bayılıyoruz. Topluluğumuzun vokalisti olan China’nın irmik helvasına zaafı var. Ayrıca konserlerde izleyicilerin coşkusu ve şarkıların bazılarını biliyor olmaları bizim için büyük zevk.” Daha önceki konserlerinizde Türk müzikseverlere bir sürpriz yapıp ‘Katibim’ şarkısını seslendirdiniz. Bu sefer de bir sürpriziniz var mı? “Şimdiye kadar bazı eski İstanbul şarkılarını toplamaya ve öğrenmeye çalıştık. Bir keresinde de Çeşme’deki konserimizde Pasion Turca ekibiyle beraber ‘El Negro Zumbon’ şarkısına Türkçe sözler yazıp söylemiştik. Her an yeni sürprizler yapabiliriz.” Bir ünlü ile birlikte ortak bir projeye imza atmak isteseydiniz, kim olurdu? Neden? “En çok 70’lerin, 80’lerin disko efsanelerini seviyoruz.. China, Donna Summer’a ve Gloria Gaynor’a bayılıyor. Disko döneminin yıldızlarından biriyle; Donna Summer ya da Gloria Gaynor’la böyle bir şans yakalamak isterdik.” Türkiye’de yapmayı planladığınız şeyler var mı? “Her gelişimizde Zeki Müren’in albümlerini alıyoruz. Şu anda popüler olan şarkılarınızdan çok, eski İstanbul şarkılarıyla ya da Türk Klasik Müziği parçalarıyla ilgili planlarımız var. Eski klasik şarkılarınızı piyanoya uyarlamak gibi bir fikrimiz vardı. Henüz bu konuda bir çalışma yapamadık ama her an sürprizlerle karşınıza çıkabiliriz.” Şeker yerine bitkisel, kalorisiz tat Güney Amerika’nın doğal şeker bitkisi ‘stevia’ şimdi Türkiye’de Ş eker yerine kullanılabilen ve bitkisel kalorisiz bir tat olan Stevya Türkiye’de bir ilk. ‘Stevia rebaudiana’ isimli bir bitkiden yapılan Stevya, bir tatlandırıcı değil. Pişirilebilmesi, %100 doğal olması ve prebiyotik lif içermesi gibi özellikleriyle bir tatlandırıcıdan oldukça farklı. ‘Stevia rebaudiana’ bitkisi Paraguay ve Brezilya’da yetişen ‘chrysanthemum’ ailesinden küçük vahşi bir çalı aslında. Nemli ortam seven, ortalama 25 derecede yetişebilen 6090 cm uzunluğundaki bu bitki, tarihte ilk olarak Güney Amerikalı doğa bilimci Antonio Bertoni tarafından 1887 yılında keşfedilmiş. Halk arasında ‘ballı yaprak’ ya da ‘şeker bitkisi’ isimleriyle tanınan ‘stevia rebaudiana’nın Kuzey Amerika’da 80’den, Güney Amerika’da ise 200’den fazla türü var. Bu bitki Paraguay’daki kızılderili kabileleri tarafından yüzlerce yıldır pekçok şey için kullanılmış. Bazen yüksek tansiyon için ilaç olarak, bazen de şeker olarak... Dünyada, özellikle de anavatanı Güney Amerika’da çok kullanılan bir bitki olmasına karşın Japonya’da da diet kolaların veya sakızların içine katılıyor. TÜRKİYE’DE YENİ Türkiye’de ise henüz yeni bir ürün Stevya ama çok kısa zamanda bu açığı kapatacak gibi görünüyor çünkü kullanım alanları oldukça geniş. Kalorisiz olduğu için diyet yapanlar, pişirilebildiği için diyabetler, katkı maddesi içermediği için sağlıklı yaşamaya çalışanlar ve prebiyotik lifli olduğu için de sindirim sistemi problemi yaşayanlar tarafından tercih ediliyor. Ağızda en ufak bir acı tat bırakmadığı için her yerde şekerin yerini alabiliyor. Stevya’nın en hayati özelliklerinden biri pişirilebilmesi. Bu anlamda Stevya özellikle diyabetlerin yaşamlarını rahatlatıyor. Diyabetler için zararlı olan pasta, kek ve tatlıları zararsız halde önlerine sunuyor. Ayrıca Stevya’nın içinde bulunan hindiba kökü de düzenli kullanıldığı zaman sindirim kolaylığı sağlıyor. Yani tamamen doğal olan bu ürün bir taşla iki kuş vuruyor... Stevya bir Türk şirketi olan ‘Sanneo Sanitas Sağlık Endüstrileri A.Ş.’nin ilk ürünü. 2006 yılında kurulan şirket 10 Şubat 2007’de içerisinde 22 mg. ‘stevia rebaudiana’ bitkisi ve 978 mg. da hindiba kökü bulunan Stevya’yı piyasaya sürdü. Firmanın Ürün Müdürü Onur Tarım kurum olarak doğal ürünler üzerine odaklandıklarını dile getirdi: “Son yıllarda insanlar doğal ürünler kullanıyor çünkü katkı maddeleri kişiler üzerinde yan etkiler oluşturuyor. Bunu göz önünde bulundurduk ve doğal ürünler üretmeye karar verdik. Kurum olarak ilk ürünümüz Stevya ama ileriki zamanlarda piyasaya yeni ürünler de süreceğiz. Bütün ürünlerimizle insan sağlığını ve yaşam kotasını yükseltmeyi hedefleyen bir kuruluşuz.” Tarım ayrıca Stevya’yı formuna dikkat eden, sağlıklı yaşamak isteyen kişilerin yanı sıra; diyabet, kalp hastalığı, obezite ve sindirim sistemi problemleri gibi kronik rahatsızlıkları olanların da güvenle kullanabileceklerini vurguladı. Sanneo Sanitas Sağlık Endüstrileri A.Ş. ‘stevia rebaudiana’ bitkisini yurtdışından ithal ediyor, Stevya’yı ise Türkiye’de üretiyor ve paketliyor. Stevya eczanelerde kutu olarak satılıyor. Her bir kutunun içinde 120 tane küçük paket, her küçük paketin içinde de toz halde Stevya var. Paketler 2 küp şekere eş değer. Yani çayını iki şekerli sevenler bir tane Stevya atabilecekler. Ayrıca toz halde satıldığı için de kullanımı çok rahat, kolayca her şeye karışıyor. Özellikle de soğuk içeceklerde ve tatlı yaparken toz halde olmasının yararları hissediliyor. Kek yaparken ne kadar katmak gerekiyor, ölçüsü nedir diye merak edenler de oluyordur elbet. 200 gr. Stevya, 1 kg. toz şekere eşit. Yani pasta tarifinde istenilen şeker oranını 5’e böldüğünüz takdirde kullanmanız gereken Stevya oranı ortaya çıkıyor. Stevya’nın Ürün Müdürü Onur Tarım da Stevya’nın özellikle diyabetler için çok önemli olduğunu şöyle anlatıyor: “Diyabetli hastalar için Stevya gerçekten çok önemli aslında. Yani hiç tatlı yiyemeyen diyabetliler şimdi herkes gibi günlük yaşamdan uzaklaşmadan yaşayabilecek. Onlar için kendilerine zarar vermeden tatlı yiyebilmek çok büyük bir lüks. Ama Stevya ile bunu yapabilecekler artık.”
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle