22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

CUMARTESI 02 24/1/07 16:40 Page 1 CUMARTESİ EKİ 2 CMYK 2 27 OCAK 2007 CUMARTESİ ostluk hikâyeleri, unutulmayan arkadaşlıklar insanlar için önemli olmalı. Yıllar sonra bir fotoğrafın, bir mektubun, bir anının içinden çıkıveren hikâye içimizde bir ışığın yanmasına neden olabilir. Tanımaktan büyük mutluluk duyduğum Dr. Melda ve Dr. Tuncay Özverim ailesi için de böyle olmuştu. Melda Özverim, kuzeni Reşat’ın ölümü üzerine kendilerine kalan Taksim Ayhan Işık sokaktaki evin elden geçirilmesini, temizlenmesini, yüreği elvermediği için eşinden rica etti. Tuncay Bey, Reşat’tan kalan eşyayı elden GÜRAY geçirirken bir köşede kalmış bazı evrakı da yerden kaldırdı ve incelemeye başladı. Melda hanımla ÖZ birlikte gördüler ki, bu evrak bazı mektuplardan ibarettir. Ama sıradan mektuplar değildir bunlar. Mektuplardaki imza Mustafa Kemal’e aittir ve Melda hanımın teyzesi Corinne Lütfü’ye yazılmıştır. Corinne Mustafa Kemal hikâyesine geçmeden önce mektuplarla ilgili bir bilgiyi daha paylaşalım. Mustafa Kemal 19131917 arasında Corinne Lütfü’ye 15 mektup, 5 posta kartı gönderdi ve 2 telgraf çekti. Bunların tümü de Fransızca kaleme alınmıştı. Corinne’nin oğlu Reşat bu mektuplardan bir kısmını 1954 yılında yazar Peyami Safa’ya verdi. Peyami Safa bu mektuplardan bir kısmını o tarihlerde Milliyet gazetesinde yayımladı. Mektuplar sonra yine Reşat’ın ilgisiz ellerinde ortadan kayboldu. Melda hanımın eline geçen mektup sayısı 6’dır. Ayrıca bir posta kartı ve 2 de telgraf var. Ayrıca arkasına bir iki satır not düşülmüş Mustafa Kemal’e ait bir de kartvizit bulunuyor bu çok değerli hazinenin içinde. Hikâyenin benim için en önemli yanına gelince benim bu mektupları görmüş, dokunmuş, elime almış olmamdır. Bu derin dostluğun hikâyesini Melda Özverim, Almanca ve Türkçe olarak kitaplaştırdı. Bu kitabın önsözünü Erdal İnönü yazmıştır. Ben şimdi size bu dostluğun hikâyesini işte bu kitaplara dayanarak aktarmaya daha doğrusu özetlemeye çalışacağım. Derin bir dostluk hikâyesi: D Mustafa Kemal Corinne Lütfü ‘ENTELEKTÜEL KADIN’ “Sevgili Corinne, İstanbul’u çarşamba akşamı seninle geçirdiğim günün tatlı anılarıyla terk ettim. Seni benden uzaklaştıran tiren sandığım gibi 16.30’da değil 15.30’da kalkıyormuş meğer. Tiren saatini soran bütün dostlarım da benim gibi yanıldılar. Kalkışta hiç ama hiç kimseyi görmedim, hiç kimseyle vedalaşamadım. Yol arkadaşım bir Almandı ve Almanca’dan başka bir dil de bilmiyordu. Seninle yaptığımız dil derslerine güvenerek bu beyefendiyle konuşmaya çalıştımsa da benim dilbilgim ve senden ayrılmanın acısı nedeniyle başarılı olamadım. Tiren istasyonundan aldığım gazeteyi okuyarak ve birlikte geçirdiğimiz güzel saatleri, parktaki gezintilerimiz, Sceting palastaki buluşmalarımız, Edith’in korkusu, bir rüya gibi yeniden yaşayarak, kısacası yalnızca seni düşündüm. Hayalimde yalnızca seninle ilgili güzel anılar var. …. Lütfen annene ve babana selamlarımı ilet ve Edith’e korkmamasını söyle. Nasılsa sen yanındasın. Sanırım o senin benimle birlikte kaçacağını düşünüyordu. Bense senin Vehbi beyle bu işi yapacağından korkuyordum, neyse ki sen böyle bir şey yapmadın ve kaygılarım geçti. Seni bütün yüreğimle öpüyorum ve bana burada tek teselli olacak mektubunu bekliyorum sevgili Corinne” “Sevgili Corinne, Sevgili mektuplarınızın arası birdenbire uzadı. Benim tembelliğimi mi taklit ediyorsunuz, yoksa başka bir sebep mi var bana yazmamanız için.. Bu umutla bugün sizden bir mektup almayı ve bu konuyu derinleştirmeyi umuyorum.” Merhaba Rakel Dink, ‘bedeninin yarısını, sevgilisini, çocuklarının babasını’ uğurlarken “Hangi karanlık yaptıklarını, söylediklerini unutturabilir sevgilim! Korku mu? Yaşam mı? Zulüm mü? Dünyanın zevki sefhası mı? Yoksa ölüm müsSevgilim?” diyordu. Ve ekliyordu: “Kucağımdan ayrıldın, ülkenden ayrılmadın.” Muhaliflerin cezasının ‘ölüm’ olduğunun son kanıtıydı Hrant Dink. Türkiye’de konuştuğu, yazdığı, fikrini söylediği için öldürülen son gazeteci. Meslektaşımız... Ne yazık ki tarihimiz benzer cinayetlerle dolu. Hasan Fehmiler, Ahmet Samimler, Sabahattin Aliler, Abdi İpekçiler, Çetin Emeçler, Turan Dursunlar, Musa Anterler, Uğur Mumcular... Bu hafta ‘güvercin kırımı’na tarihin penceresinden bakıyoruz. Erdoğan Aydın, 61 kişilik öldürülen gazeteciler listenin ilk iki sırasınında yer alan Hasan Fehmi ve Ahmet Samim’i anlatıyor.. ??? “Bütün bu çekilen acı, bir kötü rüya olsaydı ah!.. Ve yanyana... omuz omuza verip yürüseydik tarlalara doğru yeniden!. Sakakuşlarının türküsüyle şenlenen ormanlara doğru yürüyebilseydik! Ve her birimizin sevdiceği kendi kolunda, çiçeklere bürünmüş kiraz bahçelerinden gülümseyerek çıkıp, yanyana eğlenmek üzere... şenlik meydanlarının yolunu tutabilseydik!.. ” Dido Sotiriyu, Benden Selam Söyle Anadolu’ya kitabında yer değiştiren 2 milyon insanın duygularını dile getirir bu sözlerle... İzmirli bir grup film yapımcısı, üzerinden 84 yıl geçen bu hüzünlü göçün izini sürüyor bugün. İki mübadilin öyküsünden esinlenen ve “iki kere yabancı”lık olgusunu işleyen belgeselin hikayesini Ozan Yayman kaleme aldı. İyi hafta sonları.... Corinne Lütfü, Cenova doğumlu Gregoire Sophie çiftinin oğlu Luigi Tergiman’ın kızıdır. İstanbul’a göç eden Gregoire üstün dil yeteneği nedeniyle sarayda tercüman olarak görev aldı ve kendisine sonradan Tergiman’a dönüşecek Tercüman lakabı verildi. Oğlu Ferdinand ise orduda tıp öğrenimi gördü. Altın ve gümüş madalyalarla taltif edildi ve Ferdi Paşa oldu. Gregoire Sophie çiftinin diğer oğlu Luigi Tergiman’ın iki kızı, bir oğlu oldu. Corinne 1883’te, Edith 1900 yıllarında dünyaya geldiler. Sonradan Edibe adını alan Edith, Melda hanımın annesidir. Corinne de teyzesi. Corinne özellikle müzik konusunda kendini eğitti. Eğitimini bu konuda yoğunlaştırdı. Sesi de güzeldi ve bir ses sanatçısı olarak pek çok klasik batı müziği eserini seslendirdi. Mustafa Kemal’in yakın arkadaşı Ömer Lütfü ile evlenen Corinne’nin bir oğlu (Reşat) oldu. Ömer Lütfü ne yazık ki, Balkan savaşında hayatını kaybetti. Eşinin ölümü ile perişan olan Corinne’yi Mustafa Kemal şu sözlerle teselli etmeye çalıştı: “Sizin kaybınız bizim de kaybımızdır. Bizim tek tesellimiz onun hayatını vatanı için vermiş olmasıdır.” Mustafa Kemal İstanbul’da bulunduğu günlerde Corinne’yi ve ailesini ziyaret etmeyi hiç unutmadı. Fransızcasını ilerletmek isteyen Mustafa Kemal, Corinne’den Fransızca dersleri almaya başladı. İstanbul’dan Sofya’ya askeri ataşe olarak giden Mustafa Kemal, Corinne ile Fransızca mektuplaşmaya başladı. Mektuplaşma, Mustafa Kemal’in Çanakkale, Diyarbakır, Siirt ve Silvan’da görev yaptığı dönemlerde de devam etti. Bu arada Corinne Lütfü’yü bize daha iyi tanıtacak küçük bir nota da yer verelim. Mustafa Kemal’in Sofya’da askeri ataşe olarak bulunduğu günlerde Corinne de Osmanlı Kadınları Cemiyeti yönetim kuruluna seçilmişti. Abdülkerim Paşa’nın eşi Leyla hanımın başkanlığını yaptığı yönetim kurulunda Corinne hanım da muhasip üye olarak görev almıştı. Daha sonra Mustafa Kemal’in mücadelesi yoğunlaştı ve mektuplaşmalar kesildi. Ama ne Corinne ne de Mustafa Kemal dostluklarını unuttular. Corinne’nin Mustafa Kemal için, “O tüm dünyanın en ‘BENİ UNUTMAYIN, ÖLSEM BİLE..’ Çanakkale’den yazılan bir mektubun son cümleleri: “Geçen zaman ve anılar bir ömür boyu sürecek. Corinne beni unutmayın, bu savaşta ölsem bile.” Yine Çanakkale’den yazılmış bir posta kartından: “Matmazel Edith bu defa yaralılara yardım etmeye çalışıyor mu? Eğer ben İstanbul’a yaralı olarak gelirsem hanginiz beni iyileştirmek için dostluk gösterecek?” Corinne Lütfü şöhretli adamı olacak” yargısı gerçekleşirken Mustafa Kemal de zaferden sonra Raufi Manyas, Cevat Abbas, Cevdet Kerim ve Ali Özdeniz’in bulunduğu bir yemekte, Corinne’den söz açıldığında şöyle diyecekti: “Arkadaşlar, Madam Corinne memleketin en entelektüel kadınıdır. Ben ondan ve ailesinden pek çok şey öğrendim. Batılı yaşam tarzını, Fransızcayı, batı müziğini sevmeyi bu aileden öğrendim.” 1925 yılında Fatin Rüştü Zorlu’nun annesi Güzide hanıma Corinne hakkında şunları söyleyecektir: “O benim çok değerli bir dostumdu hanımefendi. Zaman zaman sizi onunla kıyaslıyorum. Her ikiniz de sağlıklı bir insan anlayışına sahipsiniz, cesur ve zarif hanımlarsınız. Ne zaman kendimi yalnız hissetsem onunla konuşur ya da ona yazardım.” CORİNNE’NİN MEKTUPLARI KAYIP Savaş dönemini ve sonrasını yurt dışında geçiren Corinne yıllar sonra Roma’dan Türkiye’ye döndü. Konserler verdi. 1946 yılında 63 yaşında öldü. Bu yazıda Mustafa Kemal’in Corinne’ye yazdığı mektuplardan parçalar bulacaksınız. Melda Özverim, elinde kalan mektupları yayınladı. Az sayıda basılan Türkçe ve Almanca yayımlanmış bu kitapları bulmak zordur. Ama belki daha sonra kitap yeniden basılabilir ve bu derin dostluğun güzel hikâyesini daha çok kişi okuma fırsatı bulabilir. Corinne’nin Mustafa Kemal’e yazdığı mektuplar ise ne yazık ki kayıp. Melda Hanım bir gün bu mektupları da bulmayı umuyor. Kuşkusuz mektuplaşmanın diğer tarafını da okumak bizim için çok mutluluk verici olacaktı ve bu derin dostluğu daha iyi kavrama fırsatı bulacak, tarihin daha insani ve güzel yanlarının tadına varacaktık. Mustafa Kemal’in mektuplarından biri Mustafa Kemal’in kartviziti Almula Merter’den yüzyıllık ‘iksir’ ZUHAL AYTOLUN Bugüne kadar kadın hakları üzerine oyunlar sahneye koyan, yazılar ve kitap yazan, siyasetten de uzak duramayan ve konuyla ilgili yazıları sitesinde yayımlayan Almula Merter, farklı bir yönünü daha ortaya koyuyor. Alternatif yaşam sırları verdiği kitabında Merter, Reiki’den NLP’ye, Fengshui’den Meditasyona, makyaj, saç, vücut bakım önerilerinden şifalı bitkilere, masajdan sofra düzeniyle ilgili pratik bilgilere kadar pek çok konu başlığını bir kitapta toplamış, en azından sağlıklı yaşamla ilgili fikir olabilmesi için. Elbette bu kadar kapsamlı konuları başlıklar halinde vererek, tek bir kitapta toplamak yeterli değil ancak Merter, herkesin bir ucundan tutabilmesi için hem teorik bilgi hem de pratik öneriler verdiğini söylüyor. Merter, konularla ilgili çok sayıda kitap ve makale okuyup, araştırma yapmış ve yurtdışında dersler almış. “Ben 105 yaşıma kadar genç kalacağım, 105’ten sonra yaşlanmaya başlayacağım ve benim yakınımdan geçen herkese de dokunacağım. Hepimizin çivisini çakacağım bu dünyaya” diyor, sadece yıllarla ? Yaşamda pek çok değil, kaliteyi de yüksek tutarak yaşamak gerektiğini şeyin çaresi olduğunu düşünerek, vurgulayarak. herşeye olumlu bakmaya çalışın ? Doğadan uzaklaşmayın ve doğal besin Reiki, NLP, meditasyon gibi konuların maddeleriyle sağlıklı bir beslenme temelinde düşünce gücüyle, kendini ve anlayışı geliştirin zihnini yönetebilmek yatıyor. Beyni ve ? Huzuru içinizde arayın ve sorunların nedenleri üzeridili doğru programlayarak, vakit ne düşünün. Kötü giden şeylere etiket yapıştırıp, ‘herşey geçirdiğin ortamları ve yaşam kötüye gidiyor’ diye üzülmeyin tarzını düzenleyerek, çok ? Mutsuz olduğunuz şeylerden ve kişilerden uzak durun, durdaha mutlu ve sağlıklı bir mayı tercih etmiyorsanız da şikayet etmeyin yaşam sürdürebilmenin ? Kendinizle barışık yaşayın sırlarını verdiği ? Kimseyi değiştirmekitabında, mutlaka ama ye çalışmayın, çünkü zamutlaka olumlu manla kendiniz de dödüşünmek gerektiğinin nüşmeye başlarsınız altını çiziyor Merter. ? İnsan istedikten sonÇünkü mutlu ra herşeyi yapar, yeter ki olabilmenin ve olumlu isteyin ve olacağına inanın enerji yayabilmenin yolu ? Enerji seviyenizi yükburadan geçiyor. Kitapta sek tutabilmek için akşamları iyi uyuyun yer alan uygulamaları ? Bol bol su için (Günde en az 810 bardak) öğrenerek, kendi kendinize de ? Kendinize özen gösterin ve kendinizi şımartın yapabileceğinizi söylüyor çünkü ? Kendinizi mutlu hissetmenizi sağlayacak küçük olumlu enerjiye inanıp, renkli değişikliklere zaman ayırın gerçekleşeceğine dair bir umut ? Zayıflamak istiyorsanız, tüm yöntemler beslerseniz, her türlü olumlu sonucu sadece destekleyicidir. Bu yüzden önce alabilirsiniz. Ayrıca Merter, artık yaşamında hiçbir beyninize doğru mesajı yollayın ve şeye gerektiğininden fazla üzülmeyeceğini belirtiyor. olacağına inanın Kitabına da bir not düşmüş: ‘Beni övenlere burdan teşekkür ediyor, sevgiler gönderiyorum. Beni yerenlere de can sağlığı diliyorum.’ Kendinizle barışın! İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına İlhan Selçuk Genel Yayın Yönetmeni: İbrahim Yıldız Yayın Yönetmeni: Ayşe Yıldırım Yazıişleri Müdürü: Güray Öz Görsel Yönetmen: Elif Tokbay Yayınlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ Yönetim yeri: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No. 2 Şişliİstanbul Tel: 0 212 343 72 74 Fax: 0 212 343 72 64 Reklam: Cumhuriyet Reklam Genel Müdür: Özlem Ayden Genel Müdür Yardımcısı: Nazende Pal Reklam Koordinatörü: Neşe Yazıcı Reklam Müdürü: İpek Aksoy Reklam Rezervasyon: Mete Çolakoğlu, Mustafa Doğan Tel: 212251 98 7475 Cumhuriyet gazetesinin ekidir. Baskı: İhlas Gazetecilik AŞ hafta?cumhuriyet.com.tr
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle