25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

CUMARTESI 08 20/12/06 16:29 Page 1 CUMARTESİ EKİ 8 CMYK ? Eve Giden Yol 1914 ? Prestij Si ne ma 8 ALPER TURGUT Yalnız Kalpler (Lonely Hearts), sevgiliyken seri katillere dönüşen bir çiftin gerçek öyküsü... Yapım bundan 50 küsür yıl önce yaşanmış bir dehşeti anlatıyor. Eşlerini kaybettikleri için yalnız kalan ve aşkı gazete köşelerinde arayan bahtsız kadınlar, teker teker katil çiftin tuzağına düşerler... Sonrasında yalnızlık avcısı çiftin elleriyle kotarılan kan, gözyaşı ve vahşet sahneleri gelir. Senarist, yapımcı ve yönetmen Todd Robinson, seri katilleri yakalayıp elektrikli sandalyeye gönderen babası Elmer C. Robinson’un anısına bu filmi çekti. Gözü pek polis şefi Robinson’u eski dans kralı bugünün Hollywood yıldızı John Travolta canlandırdı. Kadrodaki diğer isimlerde birbirinden ünlü ve yetenekli… Frida ile kalpleri fetheden 40 yaşındaki Latin ateşi Salma Hayek, aşkı için gözünü kırpmadan ölmeyi ve öldürmeyi göze alan dişi katil Martha Beck rolüyle adeta büyülüyor. Aktör Jared Leto, yaşı geçkin ve yalnız kadınları aşk tuzağına düşüren peruklu yakışıklı Raymond Martinez Fernandez’i döktürerek oynuyor. Mafya filmlerinin değişilmezi James Gandolfini ise Travolta’nın yardımcısı ve en yakın arkadaşı Charles Hildebrandt ile filmin seyir zevkini arttıran en önemli etkenlerden biri… Yönetmen ve senaristliğini Semir Aslanyürek’ün üstlendiği Eve Giden Yol 1914’ün başrollerinde Erdal Beşikçioğlu, Melisa Sözen ve Metin Akpınar yer alıyor. Osmanlı’nın Birinci Dünya Savaşı’na girdiği yıllarda Anadolu’nun güneydoğusunda geçen film aşk ve kahramanlık konularını işliyor. Mahmut, evinden ayrıldıktan sonra yıllarca kurtuluş mücadelesi için savaşır. Tek amacı geri dönerek sevdiği kadına kavuşmak ve ismini temize çıkarmaktır. (The Prestige) Akıl Defteri ve Batman Başlıyor gibi filmlerin başarılı yönetmeni Christopher Nolan, bu kez 20. yüzyılın başında Londra’da geçen bir sihirbazlık hikayesiyle karşımızda. Hugh Jackman, Christian Bale, Michael Caine ve Scarlett Johansson’ın başrollerini paylaştığı film, dönemin başarılı iki sihirbazcısının birlikte çıktıkları yolda düşman olmalarını fantastik ve macera dolu bir dille anlatıyor. Film, Amerika’da gösterildiği altı haftada 50 milyon doların üzerinde hasılat yaptı. ??????????????????????????????????? Kanlı biten aşk arayışı sapık, seri, psikopat katillerin çoğaldığı konusunda hem fikir... Türk toplumu geç de olsa onlarla tanıştı. Bizim ülkemizde de seri katiller peydahlandı. Çivici, kolici caniler, mobilyacı katili derken gündemimiz onlara doğru kaymaya başladı bile... İDAMA GİDEN YOL Yer Amerika, tarih 1940’lı yılların sonu 1950’li yılların başı. İkinci Dünya Savaşı, binlerce kadının dul kalmasına yol açmıştır. Sevdiklerinin ölümünün yarattığı derin acı ve matem zamanla boşluğa dönüşmüştür. Ve yalnızlık insana mahsus değildir... Gazetelerin ‘yalnız kalpler’ köşelerine ilan veren Martha Beck ile Raymond (Ray) Martinez Fernandez’in hedefi işte bu kadınlardır. Tanıştıkları kadınlara kendilerini kardeş olarak tanıtan Martha ve Ray, aslında çılgın iki aşıktır. Amaçları soygun yapmaktır. Bebek yüz Ray, yakışıklılığını, karizmasını ve gençliğini kullanarak yalnız kadınları baştan çıkartıp nikah masasına oturtmaktadır. Balayı biter bitmez Martha ve Ray, devletin ölen kocalar için eşlerine verdiği tazminatı alıp kaçmaktadır. Martha aynı zamanda psikopat bir karakterdir. Deli gibi aşık olduğu Ray’i kaybetmemek adına suçu sadece hırsızlık olan genç adamı batağa çeker. İlk cinayet işlenmiştir. Ray’in psikolojisi de bozulmaya başlamıştır. Martha’nın kininden korkan Ray, ölümüne aşk hikayesinden kurtulmaya çabalar. Ancak artık çok geçtir. Baskın tip Martha, Ray’i kendisinden daha da acımasız bir katile çevirmekte zorlanmaz. Polis şefi Elmer ve yardımcısı Charles, çılgın çiftin peşine düşer. Martha ve Ray, polisin baskınından son anda kurtulurlar. Ancak iz bırakmışlardır. Karısı intihar ettiği için sorunlar yaşayan ve kendini iyice işine kaptıran tecrübeli polis Elmer, Martha ve Ray’i yakalamak için adeta and içer. Aralarında bir kız çocuğu ile hamile bir kadının da bulunduğu 24 insanı katleden Martha ve Ray kendilerini idama götürecek yolun sonuna gelmiştir. S evgiliyken seri cinayet işleyen katillere dönüşen bir çiftin öyküsünü anlatan Yalnız Kalpler’de gözüpek polis şefi Robinson’u Wohn Travolta canlandırıyor. Ait olmanın çekiciliği Bilim adamı, belgeselci Luc Jacquet’nin La Marche de l’Empereur (İmparatorun Yolculuğu/2005) belgeseli, Antartika’daki İmparator Penguenler’in olağanüstü yaşamını yoğun bir duyarlık, şiirsel bir anlatımla sunan dramatik çalışması tüm dünyada büyük ilgiyle KATİLE HAYRANLIK... Karındeşen Jack’den Jeffrey Dahmer’e Charles Manson’dan Ted Bundy’e seri katil gerçeği tüm yakıcılığıyla insanoğlunun karşısındadır. Sonra Richard Ramirez, John Wayne Gacy, Edmund Kemper, Richard Trenton Chase, Ed Gein, Anatoly Onoprienko, Bela Kiss, Albert Fish... Liste uzayıp gider. Çoğu deli ve zeki, hatta yamyamlık ve uzuv koleksiyonculuğu gibi uç noktalara savrulabilen hasta ruhlar... Amerikan Sapığı, Kuzuların Sessizliği, Yedi, Katil Doğanlar ve benzeri birçok film yapıldı seri katillere dair. Günümüzde özellikle ABD sınırları içinde seri katiller konusunda ciddi araştırmalar yapılıyor. Polisler ve bilimadamları, hayranları dahi olan ASLI SELÇUK ? Arthur ile Minimoylar (Arthur et les Minimoys) Fransız yönetmen Luc Besson’un son yönetmenlik çalışması olduğunu duyurduğu Arthur ile Minimoylar, gerçek çekimler ile animasyonu birleştiren bir film. Mia Farrow ve Freddy Highmore’un oynadığı yapımda çizgi karakterleri Madonna, David Bowie ve Snoop Dog seslendiriyor. Anneannesi ile birlikte yaşadığı evinden atılmak üzere olan Arthur, yerin altında yaşayan miniyatür insanların ve dedesinin not defterinin yardımıyla saklı hazineyi bulmaya çalışır. karşılandı, ABD’de yüksek bir gişe getirisine ulaştı, belgesel Oscar’ını kazandı, dvd satışı 700 bini geçti. Film, tek eşlilik, yaşamın değeri gibi konuları işlemesinden ötürü de Amerikalı tutucuların gözdesi oldu, Mel Gibson’ın The Passion of the Christ’ini (İsa’nın Çilesi/2004) çok sevenlerin filme Penguenlerin Çilesi yakıştırmasını yaptığıda biliniyor. İmparatorun Yolculuğu’nu yere göğe koyamayan bu kesim bu kez de derinlik taşımayan değerlendirmelerinden birinide gişesi 100 milyon doları geçen Happy Feet (Neşeli Ayaklar) için yapıp filmi sol propaganda içermekle suçluyorlar. Al Gore’un küresel ısınmayı anlattığı An Inconvenient Truth’una (Uygunsuz Gerçek/ Davis Guggenheim) gönderme yaparak Happy Feet’inde liberal demokratların propagandasını güçlendirdiğini öne sürüyorlar. O kesime göre filmin kahramanı Mumble çevre kirliliğine, aşırı avlanmaya, küresel ısınmaya karşı savaşıyor, onlarca bu da çocuklara zararlı liberal düşünceler aşılamak demek. penguenin özel bir şarkısı olduğunu, bu büyük kakafonide bile birbirlerini ayırt edebildiklerini vurguluyor. Neşeli Ayaklar, İmparatorun Yolculuğu’ndan önce çekilmiş, belgeselin büyük başarısı müzikal komedi Neşeli Ayaklar’ın yolunu açmış. Öyleki sırada iki penguen filmi daha var: Farce of the Penguins (Bob Saget/2006) ve Surf’s Up (Ash BrannonChris Buck/2007). HEMEN STEP YAPACAKLAR! İyimserliğin filmi Neşeli Ayaklar, baş kahraman penguen Mumble’ın yumurtadan çıkışı, çocukluğu, yetişkinlik dönemi, dünyada kendine bir yer ararken geçirdiği deneyimleri kapsıyor. İmparator Penguenler ülkesinde ruh ikizinizi ancak şarkı söyleyerek bulabilirsiniz, yüreğe ulaşacak şarkıyı söyleyemeyen penguen gerçek aşkını asla bulamaz. Şarkı söyleme yeteneğinden yoksun olarak dünyaya gelen sevimli Mumble, duygularını ancak step dansıyla dışa vurmaktadır. Koloni onun bu ifade yolunu tuhaf karşılar, bir süre sonrada Mumble’ı dışlar. Ailesinden ayrılan yeniliklere açık Mumble, şakacı latin penguenler Adelie Amigolar’ın yanında dostluğa kavuşur. Mumble’ın stepini etkileyici bulan Adelie’ler ona yaşamında ilk kez bir yere ait olduğu duygusunu tattırırlar. Onu benzersiz kılan özelliğinden, step dansından vazgeçmeyen Mumble, herkese kendinizle barışık olun, kendinizi olduğunuz gibi kabul edin iletisini verir. Senaryoyu yazarken filmini müzikal olarak düşünmeyen ama imparator penguenlerin eşlerini şarkıyla bulduklarını görünce şarkının bir ön koşul olduğunu anlayan Miller, müzikalini 21. yüzyılın ikonlaşmış şarkılarından oluşturdu. Penguenler bedensel kavrama tekniğiyle dans ettirildi. Dansçıların özel giysilerinin üzerindeki yansıtıcılardan gelen veriler kaydedilerek bilgisayarda yaratılan karakterlere uyarlandı. Mumble’ı canlandıran step dansın efsane adı Savion Glover, sevimli pengueni gören çocukların hemen step yapacaklarından emin, Miller’ın stepi yeniden gündeme taşımasından da çok mutlu. “Antartika’nın doğası olağanüstü, penguenlerde çok güzel yaratıklar” diyerek olabildiğince gerçekçi bir film yapmaya karar veren Miller, postları, tüyleri oluşturmak, ıslaklığı, kardaki ayak izleri gibi öğeleri yansıtmak için etkileşim araçları yaratıldığını belirtiyor. Seslendirme kadrosunda Nicole Kidman, Hugh Jackman, Elijah Wood, Robin Williams, Brittany Murphy gibi ünlüler var. ANLAMLI ÖYKÜ Yönetmensenaristyapımcı George Miller, Neşeli Ayaklar aidiyetle ilgili bir hayvan masalı diyor. İnsanların bir metaforu olan penguenler filmde bireyin toplumla olan ilişkisini yansıtırken kimlik, iletişim, engeller, dışlama, erk temalarını sorguluyorlar. Mad Max’in, şirin domuz Babe’in yaratıcısı Miller, “Babe konuşan domuz filmiyse bu da dans eden bir penguenin filmi” diyerek onu projeye çekenin öykü olduğunu belirtiyor: “Sinemada her dünyaya girebilirsiniz, önemli olansa en anlamlı öyküyü bulmaktır”. George Miller’ı “Life in the Freezer” adlı belgesel çok etkilemiş, bu çalışmadaki penguenlerin yaşamlarını izlerken insanların çok sayıda davranışlarına gönderme yaptıklarını sezmiş. “Dünyanın öbür ucunda, aşırı soğukla, güç yaşam koşullarıyla boğuşarak, eş bulmak için şarkı söyleyerek yaşamda kalma içgüdüleri inanılmaz” diyen yönetmen üstelik her Okul’un ardından ikinci sinema filmi Küçük Kıyamet, insanın doğa karşısındaki acizliğini anlatan bir psikolojik gerilim filmi. Başak Köklükaya, Cansel Elçin ve Binnur Kaya’nın başrollerini üstlendiği yapım İstanbul’da üst üste yaşanan sarsıntılar sonrası beklenen büyük depremden kaçmak için küçük bir kasabaya yerleşen, ancak bu kasabada karşılaştıkları esrarengiz olaylar karşısında dehşet dolu günler geçiren ailenin hikayesini anlatıyor. ? Küçük Kıyamet Yağmur ve Durul Taylan’ın inalde dansla coşan penguenler flamenko, tango, İrlanda halk dansı, Zulu, Navajo, Samoan dansları yaparak kendilerini değişik biçemlerde ifade ederek dansın evrensel dilinde buluşuyorlar. “Bizi ayakta tutan karakterler, öykü ve özel bir şey yaratma isteğiydi. Her birey her öyküde olduğu gibi Neşeli Ayaklar’dan kendince bir sonuç çıkaracak” diyen George Miller’ın yürekleri ısıtan Neşeli Ayaklar’ı 26 Ocak 2007’de sinemalarımızda gösterimde olacak. F
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle