Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMARTESI 07 20/12/06 16:33 Page 1 CUMARTESİ EKİ 7 CMYK 23 ARALIK 2006 CUMARTESİ 7 Kızlar gülmeyi seviyor güldürmeyi değil Tayyipler Alemi kapağıyla mahkemelik olan Erdil Yaşaroğlu’nu sadece Komikaze ve Penguen’den tanıyorsanız yanılıyorsunuz. Henüz 10 yaşındayken karikatür çizmeye başlayan Yaşaroğlu’nu hırsı, 18 yaşında Leman dergisinde köşe sahibi yapmış. Ardından TRT için 1989’da Plastip Show, Laf Lafı Açıyor, Televizyon Makinası, Beyaz Show, Alkışlar gibi başarılı programları hazırladı. 1999 yılında açtığı komikaze.net sitesi günlük 40 bin civarında ziyaretçiye sahip. Güldürmeyi değil de, gülmeyi seven kadınların mizaha daha fazla ilgi göstermesini bekleyen Erdil Yaşaroğlu’nun özgün heykelleri ise görülmeye değer… Karikatür çizmeye nasıl başladınız, ilk nerede yayınlandı? Anaokulunda koydular önüme kağıt kalemi, öyle çizmeye başladım. Boyalarla oynayarak, annem hala saklar. Teksaslar, Tommiksler, Conanlar onları çok seviyordum, etkileniyordum. Çizgi romanlar okuyorum ama karikatür hakkında hiçbir şey bilmiyorum tabii. Sonra kuzenim Varol, o da karikatür çiziyordu. Hürriyet’in eklerini çizmeye başladı. Bütün aile ‘ne yetenekli’ diye Varol’la ilgilenince, ben kıskandım. Herkes yattıktan sonra kağıdı kalemi aldım ve ilk karikatürümü öyle çizdim. Daha sonra yarışmaları fark ettim. 1819 yaşlarına kadar yarışmalara katıldım. Kısa bir dönem ama yurtdışından ve yurtiçinden yaklaşık 35 ödül aldım. Bir süre sonra şunu yapmaya başlayorsun: İşte Semih Balcıoğlu, o şunu sever, öbürü bunu sever, nabza göre şerbet. Etrafımda hep popüler mizah dergileri var. Limon ilk çıktığında 1516 yaşlarındaydım. Bu dergiye gireceğim dedim. 18 yaşında gittim Limon dergisine ve ‘ben burada çizmek istiyorum’ dedim. Bu arada zaten ufak ufak başlamışım, Güneş gazetesinin gençlik ekini hazırlıyorum. ‘Çiz’ dediler. ‘Fena değil, biraz amatör ama’ dediler. Hırs yaptım, her hafta 30 kadar karikatür çizip götürüyorum. Bir tanesi belki giriyor, belki girmiyor, üç hafta girmiyor sonra bir tane giriyor falan. Gittikçe çoğalmaya başladı. Kısa sürdü benim dergideki amatörlüğüm. ‘Sana köşe verelim, isim bul’ dediler. Böylece Komikaze başladı. Türkiye’de 3040 yıl öncesinin Gırgır etkisini taşıyan bir ortam var mı? Yok tabii ki. O zamanlar TRT’nin reytingleri Teknoloji ‘sürat yapıyor’ ? Yayın kaydedici İlk olarak Tivo ile 1999’da tanıştığımız, televizyon yayınını dijital olarak kaydeden ürünler yaygınlaşmaya devam ediyor. Vestel DVDR 600 HDD modeliyle hem hard diske hem de DVD’ye televizyon kayıdını mümkün kılıyor. Televizyonun başında değilken program kaçırma derdini ortadan kaldıran model aynı zamanda bir kanalı izlerken başka bir kanaldan kayıt yapmaya da imkan veriyor. 160 GB hard diski ile 222 saat kayıt yapan DVDR 600 HDD ek olarak DVD+R ve DVD+RW disklere kayıt yapabiliyor, DVD+R/+RW, DVD video, DVDR/RW, audio CD, (S)VCD, CDR/RW, MP3, JPEG ve DivX formatlarını oynatabiliyor. Ayrıca Vestel DVDR 600’ün ‘zaman kaydırma özelliği’ sayesinde izlemekte olduğunuz programda 60 dakikaya kadar geriye gidebiliyor veya yayını durdurarak daha sonra kaldığınız yerden devam ederek reklamları izlemek zorunda kalmıyorsunuz. Vestel’in tavsiye ettiği satış fiyatı 668 YTL. SABİHA KURTULMUŞ ölçülseydi ne olurdu diye başlar hikaye. Gırgır o zaman 400 bin satan bir dergi. Ama ortamında değerlendirmek gerekir. Bugün aynı tirajı yapar mı, çok zor. Yine çok yüksek bir tiraj yapardı tabii ki ama, bu kadar değil. Gırgır tabana yayılmış, çok kişiye hitap eden bir dergiydi. Bizim öyle değil, daha dar bir hedef kitlemiz var. Gırgır’a göre çok daha marjinal kalabiliyoruz. Leman, Limon şimdi Penguen. Haftalık 6065 bin satıyor ama artık insanın dikkatini çekecek mizah adına o kadar çok şey var ki. Dergi okuyacağına cepten sevgilisiyle yazışıyor, internete giriyor, sinemaya gidiyor. Bin tane kanal var, bin tane kitap… O yüzden mizah dergilerinin de tirajı düşmeye başladı. Nelerden besleniyorsunuz? Aynı anda üç tane kitap okurum, eğlenceli bir şey. İnternette sürekli gezerim, beni çok besler. National, Discover Channel izlerim. Gezerim, tozarım bir sürü akıllı arkadaşım var. Hiçbir şey yapmasam da olur, onlardan bir sürü şey öğreniyorum. Mizahta Beyoğlu ve Taksim kültürü egemen, neden? Öyle, çünkü seviyoruz. Yıllar önce geldik yerleştik, Anadolu gibi. Mizah ve diğer aylık dergilerde bir zaman programı yok. Tek zaman sınırımız basım öncesidir. Onun dışında ne zaman çalışacağına kişi kendi karar verir. Genellikle gece çizmeyi tercih ederiz ve sabahlamalar olur. Beyoğlu ve Taksim bizim için çok avantajlı. Ofiste çalışıyor, sonra gidip bara bir şeyler içiyor, yine çalışmaya devam ediyoruz. Geceyarısı sokağa çıkıp, yiyecek bir şey bulabiliyoruz. Beyoğlu işlevsel açıdan bizim çok işimize yarayan bir yer. Penguen’i nasıl Mizah dergileri birbirine rakip mi, yoksa dayanışma kurdunuz, bir de komikaze.net var? Metin içinde mi? Üstündağ, Selçuk Erdem Leman’dan ayrıldık. En önemli Birbirimizi seviyoruz, aramızda kavga gürültü yok. ayrılma sebebimiz Leman’da hoşumuza gitmeyen yerlerin oluşu. Üniversiteden ayrılıp dergileri kurarken helaleştik. Editöryal sorunlar oldu. Kafamızda olmasını istediğimiz şeyler vardı ve Kadın çizer sayısı neden az? bunların Leman’da olamayacağını biliyorduk. 15 senelik dergiyi Evet ya, gelsin kız çocukları çizsinler, eğlensek biz değiştiremezdik. Varolan bir dergiyi riske atacağımıza yepyeni bir dergi kurmaya de, çok isteriz. Bir de bizimki çok hayta meslek karar verdik. Daha sonra Bahadır’la birleştik, dördümüz oturduk nasıl bir dergi ya, yıllardır böyle görülüyordu. Şimdi biraz yapacağımıza karar verdik. Komikaze’yi 1999 yılında açtım. Kendimi anlatan bir site değişmeye başladı. Benim ailem çok destek olarak kuruldu. Sonra dijital bir kamera aldım. Komik bir şeyler görüyorum fotoğraflarını oldu ama birçoğumuz ailemizin karşı çekiyorum. Onları koymaya başladım. Sonra ‘şunları da koy, daha çok karikatür koy’ çıkmasına rağmen bu işi yapıyoruz. Zaten dediler. İlk açtığımda günde 40 kişi giriyordu, şimdi sayı 4050 bin oldu. erkekler için zor olan bir meslek Karikatürde çizgi ve espri ayrımı var mı? Espriyi bulanlar da var sadece çizenler de. Fatih kadınlar için daha da zor. Bir de kızlar Solmaz çok güzel espri bulur, Bahadır gülmeyi seviyor, güldürmeyi değil. Baruter de çok iyi çizer. Bahadır espri Mizahla çok ilgilenmiyorlar açıkcası. bulamaz, Fatih de çizemez, ama bunlar çok Tabii birkaç çok iyi bayan mizahçılar azdır. Genelde espriyi bulan çizer. Ben de var ama keşke sayıları çoğalsa. Çok kendi bulduğum esprileri çiziyorum. az geldikleri için daha toleranslı Çizdiğiniz siyasi karikatürlerden dolayı davranıyoruz, değerliler. devam eden davalarınız var… Heykel çalışmalarınız var, Çağdaş Gazeteciler Derneği ilk karikatür daha önce sergilendi mi? ödülünü bize verdi. Bizim de siyasilerle ilgili Marmara’da Seramiği çizdiğimiz karikatürlerden dolayı devam eden kazanmıştım. Temel sanatı iki davamız var. Tayyipler Alemi diye bir heykelle beraber alıyoruz. Biz kapak çizmiştik. Yerel mahkemede kazandık, oturduk çömlek yapıyoruz, onlar yargıtaya götürdü. Atilla Koç’la ilgili de heykel bölümündekiler bir davamız var. Uyuyan Bakan diye bir yazı istediklerini yapıyorlar. Ben yazmıştı Metin Üstündağ. Uyuyordu uyandı, de o bölüme girmek dava açtı, şimdi tekrar uyumaya devam istiyorum dedim. Bıraktım ediyor. O kazandı davayı, 5 milyar ceza yedik. okulu, ikinci dönem gitmedim. Siyasilerin bizi okudukları kesin, ama anlıyorlar mı, hiç zannetmiyorum. Birkaç Bir de kimya diye bir ders karikatürümüzü CHP kürsülerinde gördük, çok hoşumuza gitti. varmış seramikte, ben lisede Önümüzdeki politik süreçte karikatürlerin siyasetteki etkisi artacak mı sizce? gördüm bir daha asla okumam Bir karikatürle sayfalarca yazı anlatabilme şansı olduğu için istediğimiz kadar sert demiştim. Sonra tekrar sınavlara girdim olabiliyoruz. Karikatürde yaptığmız birçok şeyi yazıya çevirsek herhalde 150 ve Mimar Sinan’ı kazandım. Evde hobi dava açılırdı hakkımızda. Bizi okuyanların tamamına yakını 1825 yaş arası olarak ya da arkadaşlarımın atölyelerinde genç seçmen. Onlar günlük siyasi olayları gazete ve televizyonlardan çalıştım. Hiç kişisel sergim olmadı, birkaç değil bizden takip ediyor. Etkisi yüksek, o yüzden bizimle karma sergiye katıldım. Ahşap, alçı, bu kadar uğraşıyorlar. bronz, sprey, akrilik boya, malzeme olarak hepsiyle çalıştım. Hem şiir sevmem diyorsunuz, hem de birkaç şiiriniz var? Televizyon, radyo programları yaptınız, şu an yeni Yazdım birkaç tane ama şiir bir proje var mı? 1989 yılında Plastip Show’la okumam. Lise sonda bir tek televizyona başladım. Sonra Mr. VEM diye bir grup Orhan Veli’nin şiir kitabını kurduk. Değişik TV formatları hazırladık. Programlar, dinledim kasetten. Hiç sahne showları hazırlıyorduk, senaryoları yazıyorduk. ilgim olmadı 50’ye yakın program yaptım 2000 yılına kadar. Laf Lafı açıkcası. 20 senede 5 Açıyor, Televizyon Çocuğu, Beyaz Show ve onun sahne tane şiir yazdım. showu, Mehmet Ali Erbil’in Maksim Standup’ını yaptık. Evet, şiiri Müzik eğlence programından, kültür sanat programına sevmiyorum ama 5 kadar birçok program. ‘Televole gibi kültür sanat tane var siteme programı istiyoruz’ dediler, Alkışlar’ı yaptık 6 sene. Show koydum, onu da görsünler Radyo’da Kainatın Hakimleri programını 2 yıl yaptım. Keyifli bakalım. iş yapıyorduk çok eğleniyorduk, işi satmak çok kolaydı. Kitaplarınız? Her yaptığımız reytinglerde ilk üçe giriyordu. Ama sonra Komikaze diye 11 tamam dedik. kitabım, bir de Marlon Özel hayatınızda esprili misiniz, insanların sizden adlı kitabım var. Son devamlı espri beklemeleri rahatsız eder mi? kitabım ilk haftada Tanımayanların beklentisi var ama, tanıyanlar beklemiyor. iki baskı yaptı. Bu Esprili değil de neşeliyim desem daha doğru olur. Cem karikatürler hem Yılmaz tavrı bekliyorlar bizden. Cem bir saniye içinde dergide, hem bulabiliyor, benim birkaç saat çalışmam gerekir bir espri internette yayınlanıyor, bulmak için. Hazırcevap ayrı bir yetenek, o bende yok. sonra dergilerin ciltleri yapılıp satılıyor. Buna rağmen iyi satıyor. Sadece koleksiyon yapanlar ve dergi okumayanlar alıyor. Ülkemizde yetişmiş eleman eksikliği ve yatırım azlığı gibi nedenlerden az sayıda çıkan bilgisayar oyunlarına bir yenisi 25 Aralık’ta ekleniyor. Son Işık firmasının yapımını üstlendiği Kabus 22, korkumacera türünde bir oyun. Üç Türk karakter; Demir, Ebru ve İnzar’la oynanabilen Kabus 22’nin seslendirme ve altyazıları da Türkçe. Oyuna Kız Kulesi, Yere Batan Sarnıcı gibi İstanbul’un önemli mekanlarını seçen yaratıcılar bu yerleri dijital ortama başarıyla aktarmışlar. Birçok oyun türünün karışımını barındıran Kabus 22’de karakterler, canavarlarla savaşmaktan, büyü yapmaya ve bulmaca çözmeye kadar farklı disiplinleri bir araya getiriyorlar. Oynanacak bilgisayar için minumum gereksinimler; 1 GHz Pentium III veya 1.2GHz Celeron işlemci, 64 MB DirectX 9 Uyumlu ve HW T&L destekli AGP grafik kartı ve 256 MB RAM. LG, incecik bir kasaya sahip dokunmatik ekranlı yeni konsept modeli KE850’yle alışılmadık bir telefona imza attı. 240 x 400 piksel çözünülürlüğündeki ekranı haricinde sadece Send, End ve Confirm düğmeleri bulunan tasarım, LG’nin şu an bir hayli popüler olan Chocolate serisinden hayli farklı gözüküyor. 2007 yılının iF Product Design Award’unu da kazanan modelde SMS göndermek dokunmatik ekran sayesinde çok kolay bir hal alabilir. İstanbul ve Ankara şehir haritalarına sahip navigasyon cihazı Travel Pilot Lucca’yı piyasaya çıkardı. Cihaz, kullanıcıları gitmek istedikleri adrese ister yaya ister araç ile, sesli ve görsel yönlendirmelerle ulaştırmayı hedefliyor. Bünyesinde MP3 çalma ve resim gösterme özelliklerini de barındıran Travel Pilot Lucca, yolda geçen vaktinizi eğlenceli hale getiriyor. 18 farklı dilde yol tarifi yapabilen Lucca ile sağlık kuruluşları, benzin istasyonları, alışveriş merkezleri gibi 16 binden fazla özel nokta görüntülenebiliyor. erdemhs@gmail.com ? Kâbus 22 ? Dokunmatik çağrılar Çizdiklerimizi yazsak 150 dava daha gelir ? Mavi nokta Blaupunkt, Esprili değil neşeliyim RİFAT MUTLU rifatmutlu?hotmail.com