19 Kasım 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

CUMARTESI 02 2/11/06 17:00 Page 1 CUMARTESİ EKİ 2 CMYK 2 4 KASIM 2006 CUMARTESİ Antalya’nın dünyada eşine rastlanmayan güzellikteki sahil şeridinde, son 25 yılda 200 000 civarında, yatak yaratıldı. Bu güzellikleri gören bir turist, eğer eskilerin deyimiyle “taam erbabı” şimdilerde moda olan deyişiyle gurme ise, otellerin hiç de fena olmayan mutfaklarına karşın, yine de bu kadar güzel bir yörenin, kendine özgü lezzetleri olmamasını ya da var ise, kendilerine ulaşmamasını yadırgayacaktır. Böyle bir durumla karşılaşırsanız, size hiç duraksamadan konuğunuzu ya da dostunuzu, 7 Mehmet Restaurant’a götürmenizi salık veririm. Bırakın eşi – dostu konuğu, Antalya’ya yolunuz düşünce, bir Antalya efsanesi olan 7 Mehmet’e mutlaka uğrayın! ??? 7 Mehmet’e adını veren ilk dükkanını bundan 64 yıl önce açmış olan Mehmet Akdağ. Küçük yaşta aşçılık mesleğine başlamış olan Mehmet Akdağ, çocukluğunda geçirdiği bir kazada, başında oluşan izin, arap rakamlarıyla yediye benzer bir iz bırakması yüzünden, ömrü boyunca 7 Mehmet diye anılmış. Adını duymuş, broşürlerde, yerini okumuş olan turistler de, dükkanı ararken, “Seven Mehmet” diye soruyorlar. 1942 de, bir masa dört sandalyelik (birkaç kişi de ayakta, küpün kapağı üstünde yermiş) bir çorbacı dükkanında başlayan serüvenin 7 Mehmet efsanesine dönüşmesi, Mehmet Akdağ’ın hüneri ve titizliği sayesinde gerçekleşmiş. 7 Mehmet Usta’yı 1988 sonbaharında kaybettik. Ölümü, Antalya’da olay olmuş, kimileri de “Ondan sonra, çocuklar burayı devam ettiremez” demişler ve yanıldıklarını kısa sürede anlamışlar. Çünkü büyük oğul, Hakkı Akdağ, daha yedi yaşından itibaren babasının yolunu izlemeye, her sabah dörtte kalkarak, onunla dükkana gidip çalışmaya başlamış, Hakkı ve Sadullah, Akdağ efsaneyi yaşatmayı Bir Antalya Efsanesi: Zaman 7 Mehmet Her Griydi Karadeniz Karadeniz’den İstanbul’a keyifli öykü yolculuğu sürdürüyorlar. Küçük Mehmet Akdağ da, babası Hakkı’nın yolundan gittiğinden demek ki, çocuklarımız, hatta torunlarımız bile, artık üç kuşağı kapsayan efsanenin bu güzel tatlarına ulaşabilecekler. ??? 7 Mehmet’in ününün doruğuna ulaştığı Konyaaltı’ndaki kıyı restaurant’ı şimdi Atatürk Parkı içindeki çok güzel Antalya manzaralı, geniş lüks, ama sade döşenmiş yerine taşındı. Oraya gittiğinizde, gerçekten eşsiz favasını, Lübnan mutfağından gelen “hibeş”ini, mevsimiyse avokado aradeniz kültürüyle kendini yetiştiren, evrensel bir sanatçı kimliğe sahip olan yazar Muhammet Çakıral, ilk öykü kitabı “Şamiramın Ustaları”nda başlattığı öykü yolculuğuna “Her Zaman Griydi Karadeniz” kitabıyla tam yol devam ediyor. Yazdığı her öykünün içinde bir roman gizleyen yazar, yöresel dil özelliklerini abartmadan kullanarak kimi zaman ölçülü mizah unsurlarını da başarıyla kullanarak okuru bir yayla evinden alıp kıyıdaki kayığa taşıyor. 20 Eylül 1965’te Trabzon ili Çaykara ilçesi Köknar köyünde dünyaya merhaba diyen yazar Muhammet Çakıral ilk, orta, lise ve üniversite öğrenimini doğduğu coğrafyada tamamladı. Yazın sanatıyla lise yılarında tanışan Muhammet Çakıral 1986 yılından bu yana edebiyatın birçok alanında esere imza attı. Muhammet Çakıral’ın yazın alanında verdiği ilk çalışmaları; denemeler, şiir ve öykülerden oluşuyor. Yazdıklarını derli toplu değerlendirmede geç kalan yazarın iki binli yılların başlarından günümüze kadar birçok dergi ve gazetede öyküleri ve kültürsanat alanında makalelerini yayınlandı. (Çakıral’ın İlk öykü kitabı “Şamiramın Ustaları” 2004 yılında Babıâli yayınları tarafından yayımlandı. Yazarın ikinci kitaı “Her Zaman Griydi Karadeniz” 2006 yılı Ağustos ayında Mep yayınlarından okuyucusuyla buluştu. Kitaptaki 17 öykünün kahramanlarıyla tanıştığınızda onlarla özdeşleşerek kendinizi bulacaksınız. Kimi zaman kahkahalar atıp kimi zaman gözleriniz yaşaracak kadar hüzünlenecek okuduğunuz her öyküde gizemli bir yolculuğa çıkacaksınız. Merhaba Brad Will... 27 Ekim’de Meksika, Oaxaca’da öldürüldü. 36 yaşındaydı. Will, New York IndymediaBağımsız Basın Merkezi gönüllüsü, belgeselci ve muhabirdi. Oaxaca’da öğretmenlerin ve diğer halk örgütlenmelerinin daha fazla demokrasi talebiyle başlattığı ve gittikçe büyüyen grevini izlerken, silahlı paramiliter güçlerin saldırısı sonucu vuruldu. Yani görevini yaparken... Gazeteciliğini... Dünya, Irak savaşında yeni bir gazetecilik kavramıyla tanıştı. Embedded (iliştirilmiş gazeteci) tanımı işgal güçleriyle yatıp kalkan, savaşı tamamen ABD gözüyle izleyen gazeteciler için kullanıldı. Onların yaptıkları haberler kontrolden geçirilip dünyaya yayıldı. Medya tarihinin ahlaksız kavramlarından biri olarak kaldı embedded... Savaşın psikolojik araçlarından biri olarak kullanılan dezenformasyonun en çarpıcı gerçeğiydi embedded gazeteciler. Sadece savaşta değil siyasette, ekonomide, sporda, kültürde yani yaşamın her alanında egemen medya kendisi ve savunduğu çevrenin çıkarlarını gözeterek bilgiyi çarpıtıp, yanıltıcı haber verebiliyor. Brad Will gibi gazeteciler öldürülme, gazete, dergi, radyo ve televizyonlar ise susturulma, engellenme ve yok olma pahasına bile olsa asli görevlerini yapmak için direnişlerini sürdürüyorlar. teleSUR da emperyalist yayın anlayışına karşı yeni bir ses olarak Amerika’nın “arka bahçesi” Latin Amerika’da doğdu. Venezüella’nın 6 yıl boyunca üzerinde çalıştığı bir projeydi. Amaç egemen medyanın gözünü kapadığı toplumsal hareketlerin ve halk muhalefetinin sözcüsü olmaktı. Geçen yıl 24 saat yayına geçen televizyonun sahipleri arasına Arjantin, Uruguay ve Küba da katıldı. Yakında Bolivya’nın da ortak olması bekleniyor. ABD’nin teleSUR’u daha doğmadan ‘tehdit’ olarak algılaması özgür yayıncılığın nasıl bir baskı altında olduğunun bir başka kanıtı. İyi hafta sonları... K Otan’dan Medyatelli mit Otan’ın, medyada yaşanan çürümüşlüğün satırbaşlarına yer verdiği “Medyatelli” kitabı Agora Kitaplığı’ndan yayımlandı. Babıtelli, Komedya ve son olarak da Medyatelli kitaplarıyla akla hayale gelmeyecek çılgınlıkların yaşandığı medyamızdan “bu kadarına da pes” dedirtecek örnekler veren Ümit Otan, “Öyle şeyler yaşandı ve hâlâ da yaşanıyor ki unutulmasın istedim. Gazetecilik hayatımızın geleceği için yararlı olacağını düşündüm. ‘Mış’ gibi hayatlarla, hiçbir şey yazmadan, söylemeden hâlâ gazeteci, köşe yazarı diye ortalıkta dolaşanları, meydanı artık ‘güzel insanlara’ bırakmaları için zorlamayı hayal ettim” dedi. Kitaptan: “Babıali ile birlikte elde avuçta kalmış son güzel alışkanlıklar, dostluklar, muhabbetler de terk edildi. Herkes imajını, koltuğunu ve yepyeni, gıcır gıcır hinliklerini alarak yeni bir hayata koşturdu. O beğenmediğimiz ‘eski günleri’ mumla arar olduk. Hiç ummadığımız yerlerden bile pis kokular geliyor, insanın genzini yakıyordu...” Ü salatasını, ızgara veya tava kalamarını, kısacası hiç ayırım yapmadan her türlü mezesini, ama bilhassa, çok özel olarak, Korkutlu yaylasında, bidonlara basılıp, bir yıl mağrada bekletilen, pastörize edilmemiş keçi sütünden yapılma, çok özel ve nadir peynirini, enfes balıklarını tadabileceğiniz gibi, büyük bir ün kazanmış kuzu tandırını da deneyebilirsiniz. Güzel yemeğin ardından, ünü 42 yıl önceye uzanan işkembe çorbayı da unutmayın! Hiç birinden düş kırıklığına uğramayacağınızı garanti edebilirim. 7 Mehmet Restaurant Atatürk Kültür Parkı No.333 Antalya. Tel :(0242) 238 52 00 – Faks: (0242) 238 52 00. www.7mehmet.com Buhara’nın 40. kişisel sergisi Ressam ve fotoğraf sanatçısı Leyla Buhara, Türkiye İsrafı Önleme ve Yoksulla Mücadele Vakfı yararına düzenlediği 40. kişisel sergisini Milli Piyango Talih Kuşu Sanat Galerisi’nde açtı. Sanat yaşamında değişik teknikler deneyen Buhara, özgür bir anlatımla leke, renk ve hareket anlayışıyla çalışmalarına yön veriyor. Uluslararası Plastik Sanatlar Derneği, İzmir Kültür Sanat Derneği ve GESAM üyesi Buhara, bugüne dek yurt içi ve yurt dışında birçok kişisel ve karma sergiye katıldı. Eserleri, koleksiyonlarda, devlet müze ve kurumlarında yer alan Buhara’nın sergisi, 13 Kasım’a dek izlenebilir. (0 312 418 11 29) ergi Kutlusan İstanbul’da Ressam Muzaffer Kutlusan, Büyükşehir Taksim Sanat Galerisi’nde resimlerini İstanbul’lu sanatseverlerin beğenisine sundu. 1990 yılından bu yana renk, desen, fırça ve tuvalin yarattığı dünyayla buluşmasını sürdüren Kutlusan, çalışmalarında şekilleri renk ilişkisi içinde eritiyor. Kutlusan’ın sergisi 9 Kasım’a dek görülebilecek. Resimseverlere... Palet Sanat Galerisi, Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun 19341965 yılları arasında yaptığı resimleri ile sanatseverler arasında köprü oluyor. Sergi 10 Kasım30 Kasım tarihleri arasında izlenebilir. Tel: 0 216 302 78 50 Aura Yeni dönem ressamlarımızdan Ahmet Güneştekin’ in ‘Aura’ sergisi Ayfer Toprak yönetimindeki Toprak Sanat Galerisi’nde 9 Kasım2 Aralık tarihleri arasında sanatseverlerle buluşacak. Ahmet Güneştekin ‘Aura’ sergisinde, resimlerine konu ettiği Anadolu şehir efsaneleri ve Doğu Kültürü nedeniyle özellikle yabancı koleksiyonerlerin ilgisini çeken resimlerinden 20 adedini sergileyecek. Tel: 0 212 326 3580 Sustuklarım Resim ve seramik eğitimlerini, aynı doğumyaşam öyküsünden aldıkları ilhamla şekillendiren Azize ve Azime Önlü kardeşler şimdi bu özel heykelleri sanatseverlerle buluşturmaya hazırlanıyor. 9 Kasım tarihine dek YMMO Sanat Galeri’sinde meraklısıyla buluşacak eserler, iki ruhu, katmerlenmiş tek bir ruhta bütünleyen nesneleri merak edenler için hoş bir fırsat niteliği taşıyor. Tel: 0 212 251 60 90 İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına İlhan Selçuk Genel Yayın Yönetmeni: İbrahim Yıldız Yayın Yönetmeni: Ayşe Yıldırım Yazıişleri Müdürü: Güray Öz Görsel Yönetmen: Elif Tokbay Yayınlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ Yönetim yeri: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No. 2 Şişliİstanbul Tel: 0 212 343 72 74 Fax: 0 212 343 72 64 Reklam: Cumhuriyet Reklam Genel Müdür: Özlem Ayden Genel Müdür Yardımcısı: Nazende Pal Reklam Koordinatörü: Neşe Yazıcı Reklam Müdürü: İpek Aksoy Reklam Rezervasyon: Mete Çolakoğlu, Mustafa Doğan Tel: 212251 98 7475 Cumhuriyet gazetesinin ekidir. Baskı: İhlas Gazetecilik AŞ S hafta?cumhuriyet.com.tr
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle