Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Günler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
29 EKİM 2023 PAZAR
9
29 Ekim 1923 günü saat 10.00’da
Cumhuriyet
toplanan Halk Fırkası Grubu, Vekiller
Heyeti seçimi konusunda tartışmalara
başlamış, hazırlık mahiyetinde bir
Cumhuriyet
liste meydana getirmişti. Ancak
İzmir mebusu Celal (Bayar) Bey’in,
seçimde acele edilmemesi ve doğru
isimlerin saptanması için iyice
Cumhuriyet
düşünülmesi önerisi üzerine, bu
meselenin Mustafa Kemal Paşa
aracılığıyla halledilmesine karar
verildi. Toplantıya davet edilen paşa,
doğruca kürsüye çıkarak, kendisine
bir saat kadar müsaade edilirse bir
çözüm yolu bulup sunacağını dile
getirdi. Bu bir saat içinde, gerekli
gördüğü mebusları Meclis’teki odasına
davet ederek onlara 28/29 Ekim
gecesi hazırladığım kanun tasarısını
gösterdi. Saat 13.30’da Fethi Bey’in
başkanlığında yeniden toplanan parti
genel kurulunda Mustafa Kemal Paşa
ilk sözü alarak kürsüde şu konuşmayı
yaptı:
Teklifi açıklıyor
“Saygıdeğer arkadaşlar, üzerinde
durduğumuz meselenin çözümünde
karşılaşılan güçlüklerin sebebi, bütün
arkadaşlarca anlaşılmıştır sanırım.
Eksiklik ve yanlışlık, uygulamakta
olduğumuz usul ve şekildedir.
Gerçekten de yürürlükteki Teşkilat-ı
Esasiye Kanunu’na göre bir hükümet
kurmaya teşebbüs ettiğimiz zaman,
Sayende kurduğumuz sofraların
bütün arkadaşların her biri vekilleri
ve hükümeti seçmek mecburiyeti
ile karşı karşıya kalıyor. Hepinizin
birden hükümet üyelerini seçmek
zorıında kalmanızda görülen güçlüğün
giderilmesi zamanı gelmiştir. Geçen
100 yıldır
dönemde de aynı şekilde güçlükle
karşılaşılıyordu. Görülüyor ki bu
usul bazen birçok karışıklıklara yol
açıyor. Yüksek heyetiniz bu güçlüğün
çözülmesi için beni görevlendirdi. Ben
de bilginize sunduğum bu görüşten
hareket ederek düşündüğüm şekli
tadı bir başka
tespit ettim. Onu teklif edeceğim.
Teklifim kabul edilirse kuvvetli ve
kendi içinde uyumlu bir hükümet
kurmak mümkün olacaktır.
Devletimizin şekil ve niteliğini tespit
eden ve hepimiz için bir gaye olan
Teşkilat-ı Esasiye Kanunu’muzun
bazı noktalarına açıklık kazandırmak
gerekir.”
Mustafa Kemal Paşa, bu sözlerin
ardından tasarıyı kâtiplerden birine
uzatarak kürsüden ayrıldı. Teklifin
niteliği anlaşıldıktan sonra hemen
mebuslar arasında tartışmalar başladı.
Çeşitli eğilimlere sahip mebusların
görüşlerini beyan etmelerinin
ardından, teklifin bütünü ve ardından
da maddeler okunarak görüşüldü ve
sonuçta tüm maddeler kabul edilerek
toplantıya son verildi. Aynı akşam
saat 18.00’de Meclis toplantısı açıldı.
Alkışlarla kabul edildi
Kanun teklifi, Kanun-ı Esasi
Encümeni tarafından usulen incelenip
tutanağı hazırlanırken, Meclis diğer
işlerle meşgul oluyordu. Sonunda,
başkanlık kürsüsünde oturan Başkan
Vekili İsmet Paşa’nın “Kanun-ı
Esasi Encümeni, Teşkilat-ı Esasiye
Kanunu’nda değişiklikler yapılması
ile ilgili tasarının öncelikle ve derhal
görüşülmesini teklif ediyor” sözlerinin
“Kabul!” sesleriyle karşılanması
üzerine tutanak okundu.
Nihayet, kanun, birçok
konuşmacının “Yaşasın Cumhuriyet!”
sesleriyle alkışlanan konuşmalarıyla
kabul edildi. Hemen ardından
cumhurbaşkanı seçimi için yapılan
oylamanın sonuçları ise İsmet Bey
tarafından şu şekilde bildiriliyordu:
“Türkiye Cumhurbaşkanlığı için
yapılan oylamaya 158 kişi katılmış
ve Cumhurbaşkanlığı’na 158
üye, oybirliği ile Ankara mebusu
Mustafa Kemal Paşa hazretlerini
seçmişlerdir.”
‘Yeni doğmuş çocuk...’
Cumhuriyet kararı 29/30 Ekim
1923 gecesi saat 20.30’da verilmiş, 15
dakika sonra cumhurbaşkanı seçilmiş
ve bu yeni gelişme aynı gece bütün
memlekette gece yarısından sonra 101
pare top atılarak ilan edilmişti.
Cumhuriyetin ilanı, bütün milletçe
sevinçle karşılanırken İstanbul’da bazı
kimseler ve iki üç gazete bu sevince
katılmaktan çekinip durumu endişeyle
karşılıyor, hatta Cumhuriyet’in
ilanına önayak olanları eleştirmeye
girişiyorlardı. Bu, Mustafa Kemal
Paşa’nın deyimiyle “en hafif bir
rüzgârdan bile korunması gereken
yeni doğmuş bir çocuğun, onu
beslediklerini söyleyenler tarafından
hırpalanması” demekti; ancak yine
de o çocuk, kendisini hırpalamaya
çalışanlara direnecek kuvveti
kendinde bulacaktı.