Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
13 AĞUSTOS 2014 ÇARŞAMBA SAYFA 4 Deprem zararlarının azaltılmasının neresindeyiz? l Toplumsal duyarsızlıklar: Katılım ve yerel dayanışma eksikliği, bilgisizlik, olarak belirlenmiş ve belirtilen konularda detaylı olarak yapılması gerekenler maddeler halinde açıklanmıştır. ESLEK ODALARININ SORUMLULUĞU Meslek odalarının planlama, projelendirme ve yapım safhalarında üstlenebilecekleri sorumluluk düzeylerinin belirlenmesi ve toplumun bilinçlendirilmesi ve yaygın eğitim konularında meslek odalarının görev üstlenmesi gerektiği ayrı bir başlık altında yer almaktadır Hasar tespit çalışmalarının geliştirilmesi ve yerel yönetimlerin bu konuda meslek odalarından destek almaları, yerel yönetimlerdeki mühendis, mimar kadrolarının yeterli düzeye çıkarılması gerektiği, meslekler arası yetki ve görev anlaşmazlıklarının çözümünün önemine değinilmektedir. Denetimin, bir inşaatın arsa seçiminden yapının kullanımına kadar geçen safhalarını dikkate alan; yerbilim raporlarının denetimi, proje denetimi, planlama denetimi, inşaat denetimi (yapı denetimi) ve kullanım denetimi şeklinde bir “süreç denetimi” olarak tasarlanması gerektiği, yerel yönetimlerde, imar kirliliğine neden olanların izlenmesi, uyarılması ve denetlenmesi için özel imar izleme ve denetim birimleri oluşturulması gerektiğine vurgu yapılmaktadır. Raporun yayınlanmasından iki yıl sonra yani 2012’de, deprem ve afet zararlarının azaltılması için 6306 sayılı yasa çıkarılmış, bu yasa 20’den fazla yasanın üstünde ilan edilmiş, vatandaş kiminle muhatap olacağını bilemez hale gelmiştir. 2012 ve 2013 yıllarında değişik torba yasalar içinde geçirilen maddelerle de meslek odaları, yapıların projelendirme ve denetlenme aşamalarının dışına çıkarılmış, yaşam boyu eğitimin ve yetişmiş teknik elemanın önemine değinen rapora karşılık teknik elemanların meslek odaları ile iletişimi en aza indirilerek keyfiyete bırakılmıştır. Çıkarılan yönetmelikler ile teknik elemanların sicil durum belgesi almak için dahi odalarına gitmesi engellenmektedir. Uzmanlaşmış, yaşam boyu eğitimini sürdüren, yeni malzeme ve teknolojileri, yeni standartları takip eden, yapı denetiminin önemine inanmış mühendisleri nerede yetiştireceğiz? M JALE ALEL İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Sekreter Üyesi Temmuz 2010 tarihinde yayınlanan TBMM araştırma komisyonu raporunda, 17 Ağustos 1999 tarihinde Gölcük merkezli gerçekleşen 7.4 büyüklüğündeki depremde 18 bin 373 ölü ve 48 bin 901 yaralı olduğu belirtilmekte, ayrıca, yıkıkağır hasarlı 96 bin 796 konut ve 15 bin 939 işyeri, orta hasarlı 107 bin 315 konut ve 16 bin 816 işyeri, az hasarlı 113 bin 382 konut ve 14 bin 657 işyeri olmak üzere toplam 364 bin 905 hasarlı konut ve işyeri tespiti yapıldığı belirtilmektedir. Meydana gelen ekonomik kaybın ise 12 ile 20 milyar dolar arasında olduğu, değişik kesimlerce vurgulanmaktadır. Sadece bir depremin yarattığı böylesi büyük bir yıkım üzerine hazırlanan raporda tespit edilen sorunlara yönelik çözüm önerilerinin, özellikle yapı güvenliği ile ilgili kısımlarının değerlendirilmesi, yapmamız gerekenlerin tespitiyle ilgili yol haritamızı belirlemede önemlidir. Komisyon raporunda, “Türkiye’nin Depremselliği” ve “Zarar Azaltma” başlıkları altında, ağırlıklı olarak depreme dayanıksız yapı stokunun ortadan kaldırılmasına yönelik teknik, hukuki ve finansman engellerinin nasıl ortadan kaldırılabileceği üzerinde durulmuş ve öneriler geliştirilmiştir. Raporda tespit edilen genel sorunların yanında kaliteli yapının üretimi için; l Kaliteli mühendislik hizmetinin alınması gerektiği belirtilerek, mühendislik hizmetlerinde projeyi hayata geçirecek kadroların öncelikle yapı güvenliği konusunda duyarlı, bilinçli ve bilgili olması ve buna uygun mesleki yeterliliğe sahip olması, bunun da, eğitimde alınan temel bilgilerin yenilenmesi, sürekli meslek içi eğitim, teknolojik yeniliklerin takibi, yeni üretim yöntem leri ve bilgisayar teknolojisine uyumlu hizmetle aşılabileceği belirtilmekte, buna karşın sektörde üniversite diploması ile eğitimi son bulan birçok mühendis/mimarın yer aldığı, l Yapıların sağlamlığını sağlayan ana malzemelerin standartlara uygun olarak üretilmesi ve proje ölçülerinde kullanılması gerektiği, l İnşaat faaliyetini doğrudan gerçekleştiren işçi, kalfa ve ustaların mesleki yeterliliğinin belirlenmesi ve geliştirilmesi gerektiği,tespitleri yapılmaktadır. Belirlenen riskler ve çözüm önerileri ana başlıklar olarak: l Üretim kaybı riskleri: Çalışma sektörlerinin ve sanayi kuruluşlarının risklerinin irdelenmesi, l Yapı stoku riskleri: Tehlikeli yapılar, kaçak yapılar, eskime durumları ile ilgili olarak envanter çalışmalarına hız verilmesi ve yapı stokunun deprem risklerine karşı korunması, envantere dayalı değerlendirilme yapılması, mevcut yapıların güçlendirilmesi ile ilgili uygulama yetersizliklerinin çözüme kavuşturulması, l Altyapı riskleri: Şebeke ve güzergâh sorunları, malzeme ve işçilik problemleri gibi özel ihtisas gerektiren bina dışı yapıların (altyapı, enerji, iletişim ve ulaşım tesisleri) güçlendirilmesi ile ilgili çalışmaların yürütülmesi, yapım ve malzeme standartlarının dağınıklık tan kurtarılmasının gerektiği, l Doku riskleri: Yapılaşma türleri, arsa/ yol/ otopark/ açık alan/ yoğunluklar, l Kentsel büyüme riskleri: Tek merkezli, çok merkezli, ölçek ve mutlak büyüklük, l Açık alan yetersizlikleri: Açık alan sürekliliği, yeterlilik ve yakınlık, l Arazi kullanımı uyumsuzlukları: Alan ve yapı ölçeklerindeki uyumsuzluklar, l Özel alanlar: Sıvılaşma, heyelan, tsunami kıyıları, baraj altı havzalar, l Kültür mirasının zarar görebilirliği: Korumasız tarihi/anıtsal yapıların afetlerin zararlarından korunması için envanter oluşturma, değerlendirme, projelendirme, malzeme seçimi ve güçlendirme çalışmaları için, koruma ilkelerine göre hazırlanmış teknik kılavuzların oluşturulmasının öncelikli olarak ele alınmalısı, müzelerin ve müzelerdeki malzeme ve araçların korunması ve afet zararlarından etkilenmemesi için özel önlemler alınması, l Tehlikeli kullanımlar: Yanıcı/ patlayıcı/ kimyasal, vb. depo ve sirkülasyon hatları, l Acil durum merkezleri: Hastane, itfaiye, okul, haberleşme merkezlerinin hazırlıklı olabilmeleri, l Yönetim yetersizliği: Uzman personel, temrintatbikateğitim, l Dışsal etkenler: Kaza, sabotaj, terörizm, iklim değişikliği tehlikeleri,