Katalog

13 AĞUSTOS 2014 ÇARŞAMBA SAYFA 2 Kültür ve deprem mirasımız bir tarihi kütüphaneye dönüştüğünü, mühendislik ve ustalık bilgisine sahip kişiler tarafından özenle yapıldığını anlamamızı sağlıyor. Yüzyıllardır ayakta olan yapılar, bu süreçteki tüm depremleri yaşamış ve günümüze kadar ulaşmayı başarmışlar. Bu zaman diliminde onarım ve güçlendirmeye ihtiyaç duyup duymadıkları yine bir merak konusu. Tüm bu soru işaretlerine cevaplar bulmaya çalışırken, tarihi yapıların korunması ve geleceğe güvenle devredilmesi işinin çok detaylı, uzmanlık isteyen ve farklı disiplinlerin birlikte çalıştığı/ çalışmak zorunda olduğu bir alan olduğunu bilmek, bu yapılara gerekli değeri vermek adına önemli bir sorumluluktur. Bu kültür mirasları; mimarların, mühendislerin, arkeologların, kimyagerlerin, sanat tarihçilerin ortak kesişim merkezi olarak karşımıza çıkmaktadır. ORUMA KURAMI... İnşaat mühendisi olarak bizler ise; modern yapıların, insan yaşamı için alması gereken mühendislik hizmetinin tarihi yapılar için de gerekli olduğunun farkına varılmasını istemekteyiz. Hem insan yaşamına hem de tarihi kültür ve birikimimize verilen değer olarak ele alındığında inşaat mühendislerinin; geleneksel yapım tekniklerini bilen, bu konuda uzmanlaşmış ve farklı disiplinlerden oluşan bu ekibin içinde olmasının öneminin vurgulanması gerektiğini düşünmekteyiz. Restorasyon olarak yaygınca bilinen adı altında genel olarak “koruma kuramı”, yüksek lisans ve doktora eğitimi almış uzmanlar tarafından yapılması gereken bir daldır ve son yıllarda bu konuya ilgisi olan inşaat mühendislerinin de lisansüstü eğitimleri için, korumagüçlendirme alanına yönelmeleriyle teknik olarak da uzmanlaşmalarına sebep olmuştur. Koruma kuramı bilen mühendislerin yetiştirilmesi hatta Kültür Bakanlığı’nın koruma kurullarında da inşaat açısından tarihi yapılar CEREN NARİN İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Yedek Üyesi “Medeniyet bu topraklarda başladı” diye hep duyduğumuz ünlü cümledeki o topraklar, evet, Anadolu!.. Büyük uygarlıklara ev sahipliği yapmış, büyük imparatorlukların kuruluşlarına ve çöküşlerine tanık olmuş bir kara parçası. Çok farlı dönemlere ait, çok sayıda sayıda kültür varlığını hâlâ miras olarak üzerinde barındıran, yine bu topraklar... Gittiğimiz şehirlerdeki herhangi bir sokakta karşımıza çıkan adını bilmediğimiz bir ahşap yapı!.. Herkes tarafından bir çok dilde anlatılmış bir Ayasofya, bir Çatalhöyük ya da koca Mimar Sinan, neler yapmış neler... Sahi bu yapılar neden bu kadar önemli? Bu soruya farklı yanıtlar vermek mümkün. Bu yapılar önemli, çünkü sadece müze kartla girdiğimiz turistik ögeler ya da kafeye çevrilmiş güzel mekânlar oldukları için değil elbette. Bu yapılar önemli, çünkü bizden önce yaşamış medeniyetlerin mirasını ve o medeniyetlerin birikimlerini taşıyıp bize ulaştırıyorlar. ESİŞİM MERKEZİ... “Peki, nasıl bu kadar uzun süre ayakta kalmışlar?” sorusu herkesin kafasında beliriyor kuşkusuz. “Günümüze ulaştırdıkları birikimlerden” kastımız da tam olarak bu soruya bir yanıt yaratıyor. Tarihi yapıların yapım tekniklerini, malzeme seçimlerini, estetik ve işlevsel detaylarını kendi dönem özelliklerini bilerek ele aldığımızda, sadece taş olarak ya da eski bir kapı olarak uzaktan gördüğümüz ve fazla aldırış etmediğimiz nesnelerin, nasıl K mühendislerinin olması, daha bütüncül, özellikle yapıların güçlendirmesağlamlaştırma ayaklarında daha doğru uygulamaların yapılması anlamı taşımaktadır. Deprem gerçeğinin farkındalığını hep bilerek, geçmişte depreme karşı nasıl önlemler alındığını ve günümüzde geçmişte yapılanı öğrenerek bunun nasıl daha geliştirileceğini ve tarihi yapılarla ilgili hassas çalışmalar yaparken yapılara zarar vermeyen uygulamaların nasıl yapılması gerektiğini araştırmalıyız. Gelişmiş ülkelerin önemle üzerinde durduğu belki bir noktada gelişkinlik seviyemizin de bir göstergesi olan korumageleceğe güvenle aktarma bilincimizin mühendislik hizmeti ayağının önemini hiç unutmayarak hem kültür hem de deprem mirasımız olan tarihi yapılara önem vermeliyiz. K 13 AĞUSTOS 2014 ÇARŞAMBA ÜCRETSİZ ÖZEL EK İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ORHAN ERİNÇ Genel Yayın Yönetmeni: İBRAHİM YILDIZ Ege Bölge Temsilcisi: SERDAR KIZIK Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: AYŞE YILDIRIM BAŞLANGIÇ Editör: YUSUF ÖZKAN Görsel Yönetmen: OĞUZ YILDIZ YAYIMLAYAN: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2. 34381 Şişli/İstanbul İSTANBUL: Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 İZMİR: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. H. Ziya Blv. 1352 S. 2/3 Pasaport/İzmir Tel: 0 232 441 12 20 (10) hat Faks: 0 232 441 87 45 BASKI: DPC İzmir Tesisleri Ege Caddesi No: 36 SarnıçGaziemir DAĞITIM: YAYSAT Ege Caddesi No:36 SarnıçGaziemir