01 Haziran 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

29EKIM0607 26.10.2013 02:57 Page 1 6 YORUM Salı 30 Ekim 1923 HAKİKAT GAZETESİ CUMHURİYET’İN İLANI BİR EMRİVAKİDİR Ahmet Emin Bey Cumhuriyet’in ilan edilmesi bugün bir emrivakidir. Milli Mücadele zamanında memlekete hizmetlerde bulunan Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın, Reisicumhur sıfatıyla da milletimize büyük hizmetler etmesini ve açıklığa kavuşan idare şeklinin memlekete hayır ve faydalar getirmesini temin etmesini dilemek, pek tabi bir vazifedir. Böyle bir durumda yapılması gereken ikinci bir vazife vardır: O da atılan adımı samimi bir hisle tenkit etmek, iyi ve fena taraflarını göstermektir. Cumhuriyet’in bu şekilde ilanının iki faydası vardır: Birincisi, tek tek seçilen, birbiriyle uyumsuz bakanlar yerine uyumlu bir kabine oluşturulmuştur. İkincisi, iki aydır süren politika dedikoduları, sistemin netleşmesiyle bitmiştir. Faydalara mukabil atılan adımların büyük mahsurları da vardır: Birincisi, devletin şeklini değiştiren mühim kararların bir iki saat içinde, pek sınırlı münakaşaların ardından belirlenmesidir. Halk Fırkası, değişiklik tekliflerini pazartesi günü saat ikiden sonra öğrenmiştir. Bundan sonra geçen dört saat zarfında Fırka İdare Heyeti görüşmüş, Meclis'e göndermiş, Anayasa Encümeni görüşmelerde bulunmuş, işi Meclis'e sevk etmiş, Meclis de kararını vermiştir. Birkaç saat içinde bir devlet şeklinin görüşülüp değiştirilmesine ait başka bir örneğe tarihin hiçbir kısmında rastlamak mümkün değildir. Bize kalırsa, müzakereye lüzum bile olmasa bahis biraz uzatılmalı, Anayasa'nın ayaküstü değiştirildiği hissi kimseye verilmemeli idi. Bir milletin anayasası, yetkili olup olmadığı incelenmemiş bir Meclis tarafından birkaç saat içinde değiştirilebilirse o anayasa milletin hayatı için gereken sağlamlık ve devamlılığı temin edemez. Anayasa değişikliğinin her taraftan mümkün olduğu kadar teklifler alınarak gerçekleştirilmesi, millet hayatını sarsıntılardan korur. Milletler anayasalarını yavaş yavaş, düşüne düşüne yaparlar. Ve bu kanunu her gün değiştirmek mecburiyetine düşmezler. Herhangi bir meclisin birkaç saat içinde devletin şeklini değiştirebileceği kabahati mevcut olursa, gelecek, meçhullerden ibaret bir değişken halini alır. Bizi üzen ikinci nokta milli rehberimizin şahsına aittir. En büyük ruhlu adamlar bile şahsi kuvvet sahibi olmanın cazibesine dayanamamışlardır. Gazi Paşa’nın 1921 Aralık başlarındaki nutuklarında bir vesileyle söyledikleri gibi, insanlar kuvvet kullanmaya ve özellikle başkalarının kuvvetini kullanmaya meyillidirler. Biz samimi olarak şurasına inanıyorduk ki, Gazi Paşa bu umumi kaidenin mümtaz bir istisnasını teşkil ederler. Ve daima da edeceklerdir. Bütün kuvveti ellerine almak pek kolay iken, en tehlikeli dakikalarda bile kuvveti bir millet meclisinde toplamaya çalışmışlar, en şiddetli ve en mevsimsiz taarruz ve tenkitlere bile tahammül göstermişlerdi. Gazi Paşa, daha birkaç ay evvel Saturday Evining Post muhabiri ile görüşmelerinde Amerika’nın kurucusu Washington’u niçin sevdiklerini şu sözüyle izah etmişlerdi: “Washington’u severim. Çünkü yalnız Amerika’nın şan ve yükselmesi için çalışmamıştır. Başka hükümet başkanları gibi kendi kendini ululaştırmaya uğraşmamıştır. Genel hayata dair çalışmanın en yüksek şekli, nefsini hiç düşünmeyerek sarf edilen mesaidir.” Hukukçular Cumhuriyet hakkında ne diyor? Dün ilan edilen Cumhuriyet ve kabul edilen şekil hakkında hukukçularımızın ne düşündüklerini anlamak istedik. Kendileriyle görüşmeye muvaffak olduğumuz zatların söylediklerini aynen aktarıyoruz: Muslihiddin Adil Bey: “Bir hukuk ve ilim adamı olmak itibariyle tabii ki bu hadise hakkında bir fikrimiz vardır. Ancak fikir ve düşüncelerimi söylemek imkanı yoktur. Cumhuriyet’in ilanı mühim bir hadisedir. Bu hususta söylenecek sözler de mühim ve hassastır. Bundan dolayı bu hadise hakkındaki fikir ve düşüncelerimi ilk olarak düzene koymak ve hadisenin ehemmiyetiyle uygun bir şekilde açıklamak gerekir. Şimdilik bir şey söyleyemeyeceğim. Beni mazur göreceğinizi ümit ederim. Ayrıca, bir ilim adamı olmak sıfatıyla genel fikirler karşısında kanaatlerimi belirtmeye bir vesile arayacağım.” Necmeddin Sadık Bey: “ Reisicumhurun karşısında yalnız bir Millet Meclisi var. Meclis’le aynı başvekil arasında devamlı bir ihtilaf meydana gelirse, yahut Reisicumhur Meclis’in bazı kararlarını kabul ve imza etmemekte ısrar ederse ne olacaktır? Fesih hakkı olacak mıdır? Bu esaslar hakkında ne gibi karar verildiğini henüz bilmiyoruz. Temenni ederiz ki kuvvetlerin ölçüsünü memleket aleyhine ihlal edecek bir şekil hiçbir zaman var olmasın. Diğer temennimiz de hükümet şeklinin değişikliği gibi meselelerde kabullenilen bu usulün artık son olmasıdır. Eğer her hükümet buhranında, herhangi bir meclisin bir çoğunluk fırkası toplanarak, buhranı çözmek için hükümet şeklini de değiştirmekten başka bir çare görmezse memleketin hali pek feci olur.” Yaşasın Cumhuriyet! Yıktı ta kökünden köhne devleti, Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti! Yeni bir nizama koydu milleti, Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti! ? ? ? Alındı sarayın başındaki taç, Değildik çünkü biz vasiye muhtaç. Milletin derdine bulundu ilaç, Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti! Saltanat kiminle diridir şimdi, Ne kadar sevinsen yeridir şimdi. Avrupa bizden çok geridir şimdi, Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti! ? ? ? Ararken bu nuru biz teleskopla, Uyandık uykudan bir gece topla. Arkadaş bayram et, gül, sevin, hopla, Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti! Akbaba WASHINGTON NASIL HAREKET ETMİŞTİ? İngilizleri mağlup ettikten ve Amerika’nın istiklalini temin ettikten sonra meclise gelmişti; “Siz bana istiklal mücadelemiz için yüksek yetkiler verdiniz. Mücadelemiz bitmiştir. Yetkileri size iade ediyorum. Çiftliğime çekiliyorum” demişti. Meclisin bütün üyeleri yalvarırken, üzüntü ve heyecandan gözyaşı dökerken Washington büyük bir azim ve irade göstermiş, çiftliğine çekilmişti. Meclis 6 sene süreyle çalışmış, 150 seneden beri değiştirilmeyen anayasayı hiçbir şahsı göz önünde bulundurmayarak yalnız genel menfaati düşünerek meydana getirmişti. Ondan sonra Washington çağrılmış anayasa çerçevesinde devlet başkanlığını yürütmeyi kabul etmişti. Biz milli rehberimizin, Washington gibi hareket etmesine taraftar değiliz. Gazi Paşa’nın sevk ve idaresine memleket bugün çok muhtaçtır. Fakat Anayasa bu şekilde bir değişiklikte milli rehberimizin müteşebbis mevkide bulunmaması elbette tercihe değerdir. Tarih kuruldu kurulalı, Paşa Hazretleri'nin Türk milletinin kalbinde işgal ettiği mevkiye erişen pek az insan olmuştur. Şahsi kuvvete karşı dirençli bulunmak bu mevkiyi zaafa uğratmayacak, bilakis daha fazla sağlamlaştıracaktır. Celaleddin Arif Bey: “Benim anladığım ve gördüğüm şudur ki, halka bir an evvel refah ve iş temin edilmesi acilen gereklidir. Cumhuriyet gibi bahislerde söyleyebileceğim bir hadisi şerifin manası fikrimi açık şekilde izah ediyor zannederim. İkinci olarak, Cumhuriyet umuma ait bir mesele olduğundan bu mevzuda hiç düşünmedim. Benim yegane gayem devlet ve milletimin refah ve saadetidir.” Tasviri Efkâr Vakit
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle