01 Haziran 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Bey’in Süleymaniye’deki eviydi. Mustafa Kemal, bu ani ziyareti karşısında şaşıran İsmet Bey’e ziyaretinin nedenini açıkladı: Yeni bir görevle Anadolu’ya geçecekti. Yerleşip konumunu sağlamlaştırdıktan sonra, onun da kendisine katılmasını istiyordu. Mustafa Kemal’in ziyaret ettiği bir diğer isim de Sadrazam Damat Ferit Paşa idi. Tedirginliğini gizleyemeyen Damat Ferit, Cevat Paşa da kendilerine katılınca ağzındaki baklayı çıkardı; Mustafa Kemal’e Samsun’da ne yapacağını sordu, masaya çıkardığı haritayı işaret ederek nerelere kumanda etmeyi düşündüğünü söylemesini istedi. Samsun’a gitme nedeninin hükümetin kendine verdiği görevi yerine getirmek olduğunu belirten Mustafa Kemal, haritada bazı vilayetleri gösterdi. Cevat Paşa’nın da araya girip rahatlatıcı sözler söylemesiyle görüşme sorunsuz tamamlandı. Şimdi sıra Padişah Vahdeddin’deydi. Yıldız Sarayı’nda, penceresinden Boğaz’daki düşman zırhlılarının göründüğü salonda Vahdeddin, Mustafa Kemal’e bugüne kadar devlete olan hizmetlerinin “tarih kitabı”na girdiğini söyleyip iltifatlar ettikten sonra, şimdiki görevinin hepsinden önemli olduğunu ekledi. Padişahın kendisine “devleti kurtarmak”tan bahsetmesiyle, bir an şaşkınlık yaşayan Mustafa Kemal, hemen sonra onun bu sözleri kendi anladığının çok dışında bir anlamda söylediğini fark etti. Padişaha göre hükümetin hiçbir gücü kalmamıştı ve işgalcilerin siyasetine uymaktan başka bir dayanağı da yoktu. Dolayısıyla Mustafa Kemal’den beklenen, Anadolu’daki hareketi bastırarak meseleyi halletmesiydi. Bunun üzerine Mustafa Kemal, kibar bir şekilde “Noktai nazarı şahanenizi anladım” deyip, padişahın yaveri Naci Paşa’nın “Zatı Şahane’nin ufak bir hatırası” olarak kendisine verdiği saati aldı, teşekkür ederek oradan ayrıldı. Artık bir an önce yola koyulmak gerekiyordu. Samsun yolcularını taşıyacak Bandırma vapuru Galata rıhtımında hazır beklerken, Rauf Bey gelip İngilizlerin bu yolculuğa engel olmak için vapuru batırabilecekleri haberini aldığını söyledi. Bu haber önce bir tedirginlik yarattıysa da, gözler karartılıp yola çıkıldı. Ege’de Yunan ilerlemesinin devam ettiği, daha güneyde İtalyan askerlerinin Fethiye, Kuşadası ve çevresine yerleştiği, güneyde Fransızların, kuzeyde Rumların, doğuda Ermenilerin faaliyette olduğu bir ortamda, 16 Mayıs günü saat 04.30’da İstanbul’dan Samsun’a hareket edildi. Vapurda Mustafa Kemal’e, Sivas’ta 3. Kolordu komutanlığına atanan Albay Refet (Bele), Yarbay Mitralyöz Arif, Topçu Binbaşı Kemal (Doğan), Doktor Binbaşı Refik (Saydam), Doktor Albay İbrahim Tali (Öngören), Kurmay Albay Kâzım (Dirik), Yüzbaşı Mümtaz, Binbaşı Rıdvanbeyoğlu Hüsrev (Gerede) ve karargâh mensubu diğer subaylar eşlik ediyordu. Boğaz’dan çıkmak dört saatlerini aldı. Ertesi sabah soğuk bir havada İnebolu’ya yanaştılar. 17 Mayıs’ı 18 Mayıs’a bağlayan gece devam eden zorlu bir yolculuğun ardından, öğle vakti Sinop’a varıldı. Üstte 9. Ordu Müfettişi Mustafa Kemal Paşa, Samsun’a hareket etmeden önce İstanbul’da çektirdiği bu fotoğrafını “Kardeşim Rauf Bey’e” sözleriyle Rauf (Orbay) Bey’e hediye etmiş (17 Nisan 1919). Solda Bandırma vapuru Samsun’dan önce Sinop limanına uğradı. Buradan Samsun’a karayolu ile ulaşmanın mümkün olmadığını öğrenen Mustafa Kemal vapura geri döndü. Bandırma vapuru 19 Mayıs sabahı erken saatlerde Samsun’a ulaştı. 69
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle