18 Haziran 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Amasya görüşmelerinde varılan son karar ise, Anadolu ile İstanbul’un askeri anlamdaki bağını koparan radikal unsurlar içeriyordu: Askeri ve milli örgütler hiçbir surette kaldırılmayacak; komutanlıklar kesinlikle terk edilmeyecek ve kimseye devredilmeyecek; silah ve cephaneler elden çıkarılmayacak; ülkenin herhangi bir noktasında düşman işgali gündeme geldiğinde bu bütün orduyu ilgilendirecek, komutanlar bu tür bir durumdan birbirlerini derhal haberdar edecek ve işgal savunmasına müştereken girişilecekti. Mustafa Kemal’in dört gün evvel Trakya’ya, Cafer Tayyar Bey’e vermiş olduğu talimatlar aslında, Amasya’da alınan kararların bir gecede ortaya çıkmadığını, bu konudaki fikri hazırlığın bir geçmişinin olduğunu gösteriyordu. Şimdi yapılan, bir genelge yoluyla bütün Anadolu’nun bu düşüncelerden haberdar edilmesiydi. Yaveri Cevat Abbas Bey’e dikte ettirdiği bu esasların altında Mustafa Kemal’in kendi imzası dışında Miralay Kâzım Bey, Hüsrev Bey ve Muzaffer Bey ile birkaç başka ismin imzaları yer alıyordu. Rauf ve Refet Beyler imza konusunda biraz tereddüde düşmüşlerdi. Orada misafir olarak bulunduğundan bu müsveddeye imza koymak için kendinde yetki görmediğini söyleyen Rauf Bey, Mustafa Kemal’in bunun bir ta rihsel anı olduğunu ve kendisinin de imza koyması gerektiğini söylemesi üzerine imzasını attı. Refet Bey ise ilkesel bir nedenle imzadan kaçınıyordu, zira ona göre böyle bir kongre yapmanın amaç ve yararı pek anlaşılır değildi. İstanbul’dan bu yana birlikte hareket ettiği arkadaşının bu fikir ve duygusundan üzüntü duyan Mustafa Kemal, metne imzasını koyan Fuat Paşa’ya Refet Bey’in çekincesinden duyduğu üzüntüyü ve buna bir anlam veremediğini dile getirdi. Mustafa Kemal’in bu sözlerini dinleyen Fuat Paşa’nın ısrarda bulunduğu Refet Bey ise sonunda imza yerine belli belirsiz bir işaret koymayı uygun buldu. Şimdi artık genelge bir şifre olarak sivil ve askeri makamlara iletilebilirdi. Sivas’ta yapılacak kongreye çağrı niteliğindeki Amasya Genelgesi sivil ve askeri makamlara şifre olarak iletildikten sonra, Mustafa Kemal, İstanbul’dan Milli Mücadele’ye destek vereceğini tahmin ettiği bazı kişilere de bizzat birer mektup yazdı. Bu isimler Abdurrahman Şeref Bey, Reşit Akif Paşa, Ahmet İzzet Paşa, Seyit Bey, Halide Edip Hanım, Kara Vasıf Bey, Ferit Bey, Sulh ve Selâmet Partisi Başkanı Ferit Paşa, Cami Bey ve Ahmet Rıza Bey’di. Söz konusu mektuplarda özetle şunlar dile getiriliyordu: Mitingler ve gösteriler büyük amaçları gerçekleştirmek için hiçbir zaman tek başlarına yeterli olamaz, bunla rın kurtarıcı vasfa bürünebilmelerinin tek şartı doğrudan doğruya milletin ortak gücüne dayanmalarıdır. İstanbul’daki karşı eğilimler ve milli amaçları desteksiz bırakan propagandalar zaten zor olan durumu daha da içinden çıkılmaz hale getirmektedir. Bunun cezasını milletin çektiği ortadadır. İstanbul artık Anadolu’ya hâkim değil, bağlı olmak zorundadır. Bu konuda İstanbul’dakilere düşen özveri büyüktür. Mektuplar hazırlandıktan sonra, Amasya’ya Rauf Paşa ile birlikte gelen Maliye Müfettişi Arif Bey’e verilerek İstanbul’a gönderildi; Arif Bey ise mektupları ilgili kişilere dağıtması için İstanbul’da bulunan Kara Vasıf’a ulaştırdı. Amasya Genelgesi ile, haksız işgallerden dolayı ülkenin bağımsızlığının ve bütünlüğünün tehlikede olduğu ve bağımsızlığın ancak milletin azim ve kararıyla korunabileceği açıkça ilan edilmiş oluyordu. Şimdi Mustafa Kemal ve beraberindekiler, Amasya’dan sessizce Tokat’a geçecek, ardından Sivas’a hareket edeceklerdi. Solda Amasya Genelgesi’nin kaleme alındığı Saraydüzü Kışlası. Altta Amasya’nın genel görünümü. 77
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle