07 Ocak 2025 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

hareket etmek gibi bir yönelim taşıyorlardı. Bu fikir çatışmasının karşılığı, genel oturumu 21 Kasım 1922 günü başlayan görüşmelerin 4 Şubat 1923’te kesintiye uğraması, ardından 23 Nisan 1922’de tekrar başlaması, barış antlaşmasının ise ancak 24 Temmuz 1923’te imzalanabilmesi olacaktı. 21 Kasım’da başlayan genel oturum uzun ve sert tartışmalarla 4 Şubat’ta tamamlandığında, İtilaf Devletleri’nin sunduğu sözleşme tasarısının sadece bazı maddeleri Türk heyeti tarafından kabul gördü. Yunanistan ile Türkiye arasındaki meselelerden mutabakata varılan noktalar, sivil tutuklular ile askeri esirlerin iki devlet arasında yapılacak özel bir antlaşmayla mübadele edilmesi; Doğu Trakya sınırını Meriç Nehri oluşturmak üzere İmroz ve Bozcaada’nın Türkiye’ye verilmesi, Yunanistan’a bırakılan Anadolu kıyısına yakın adaların sivilleştirilmesi ve İstanbul’da yaşayan Rumlar ile Batı Trakya’da yaşayan Türkler hariç tutulmak üzere Türkiye’deki bütün Rumlar ile Yunanistan’daki bütün Türklerin mübadele edilmesiydi. Yunanistan ile mutabakata varılamayan en önemli mesele, Yunan ordularının bir süredir devam eden savaşlar süresince Anadolu ve Doğu Trakya’da yarattıkları tahribatın giderilmesiydi. İtilaf Devletleri ile Türkiye arasındaki meseleler söz konusu olduğunda gündeme gelenler ise, Fransa ile 20 Ekim 1921 Ankara Antlaşması’nın Suriye sınırına ilişkin hükmünün teyit edilmesi; on iki adanın İtalya’ya bırakılması ve İngiliz mandasındaki Irak ile var olan Musul meselesinin çözümlenemeyip sonraki bir tarihe ertelenmesiydi. Konferansta anlaşma sağlanan önemli konulardan biri Boğazlar meselesi oldu. Yapılan uzun görüşmeler sonucu, Boğazlar hakkında, barış zamanlarında yabancı ticaret gemilerine tam serbestlik sağlanması; savaş zamanında Türkiye tarafsız konumda ise barış şartlarının uygulanması, Türkiye taraf ise tarafsız gemiler ve uçakların düşmana yardım etmemek şartıyla Boğazlardan geçebilmesi; Boğazlardan geçişte saptanan tonaj sınırlamasına uyulması; Türkiye ile savaş halindeki devletlerin denizaltılarının Boğazlardan ancak su yüzünden geçebilmesi; transit olarak geçen savaş gemilerinin zorunlu durumlar dışında Boğazlarda durmaması; Boğazların sahilden 1520 kilometrelik bir kısmının sivil hale getirilmesi; geçiş yapacak yabancı gemilere nezaret etmek üzere bir Türk temsilci başkanlığında, antlaşmaya taraf devletlerin temsilcilerinden oluşan ve Milletler Cemiyeti himayesinde görev yapacak bir Boğazlar Komisyonu kurulması hükümleri karara bağlandı. Üstte Lozan Antlaşması’nın imzalandığı bina. Altta İsmet Paşa, Lozan’da bir sözleşmeye imza atarken. 317
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle