Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Üstte Fevzi Paşa, İzmir ve ilçelerinin kurtuluşundan sonra Bornova’ya taşınan karargâhından çıkarken. Sağ sayfada Yunan işgalinden kurtarılan İzmir alevler içinde. esirimizdir. Düşmanın başkumandan diye tayin ettiği General Trikupis birçok gece ve gündüz ümitsiz muhaberattan ve her kurtuluş çaresini denedikten sonra nihayet maiyetindeki generalleri ve erkânı harbiyeleri ile teslim oldu. Eğer Yunan kralı da bugün esirlerimiz arasında bulunmuyorsa, şiarı esasen yalnız milletlerinin safalarına iştirak etmek olduğundan ve muharebe meydanlarının felaketli günlerinde onların saraylarından başka bir şey düşünmemek tabiatlarındandır. Muazzam Yunan orduları artık dağlarda zabitleri tarafından terk edilmiş zavallı sürüler, ağaç diplerinde kalmış yaralılardan ve cinayetlerinden dehşete kapılıp kudurmuş kitlelerden ibaret kaldı. Düşmanın harp malzemesinin üçte ikisi topraklarımızdadır. Esirlerden başka düşman zayiatının yüz binden ne kadar fazla olduğunu tayin müşküldür. Fakat resmi yetkimle milletimize müjdelerim ki, bizim zayiatımız dörtte üç hafif olarak on bin nüfusa baliğ olmaktadır. Büyük Türk milleti! Ordularımızın kabiliyet ve kudreti düşmanlarımıza dehşet, dostlarımıza emniyet verecek bir kemal ile tezahür etti. Millet orduları on dört günde büyük bir düşman ordusunu imha ettiler. Dört yüz kilometrelik fasılasız bir takip yaptılar. Anadolu’daki bütün memaliki meşgulemizi geri aldılar. Bu büyük zafer senin eserindir. Çünkü İzmir’i memnunen düşmana teslim edenlerle milletin hiçbir münasebeti yok idi. Bursamıza giren Yunan kuvvetleri ise imparatorluğun askeri teşkilatı ile birlikte hareket ederek muvaffak olmuşlardı. Vatanın kurtuluşu milletin rey ve iradesi kendi mukadderatı üzerinde kayıtsız şartsız hakim olduğu zaman başlamış ve ancak milletin vicdanından doğan ordularla müsbet ve kati neticelere ermiştir. Büyük ve asil Türk milleti! Anadolu’nun kurtuluş zaferini İzmir’den tebrik ederken, sana İzmir, Bursa, Akdeniz ufuklarından ordularının selamını gönderiyorum. TBMM Reisi Başkumandan Gazi Mustafa Kemal” 296