Katalog

Üstte İzmire giren Türk birliklerinden biri Kordonboyu’nda yürüyüş halinde. Altta Ankara’da kent merkezine götürülen Yunanlı esirler. kerlerine kucak açıyordu. Birlikler sırasıyla Alaşehir, Kula ve Söğüt’e; ardından Bilecik, Bozüyük, Ödemiş ve Salihli’ye; izleyen günlerde Akhisar, Balıkesir, Aydın, Nif ve Manisa’ya girecekti. Muharebenin ardından sağ kurtulabilen ve kaçmaya başlayan Yunan askerlerinin bir kısmı Kızıltaş deresinden geçerek ormanların içinden Murat dağlarına doğru çıkıyorlar, ancak burada Türk süvari birlikleriyle karşılaşıyorlardı. Kurtulabilmek için güneye, Uşak istikametine yöneldiklerinde ise karşılarına Kemalettin Sami Paşa’nın kolordusu çıkmıştı. Bundan sonra Türk askerlerinin yapması gereken, Uşak mıntakasında kalıp batıya yönelen Yunan birliklerini yakalamaktı. Gece yarısı Uşak’ın kuzeyinde Derbent köyünden hareket eden bir grup, yirmi küsur saat yürüyüp yolda sadece iki saat istirahat etmek suretiyle 4 Eylül sabahı şafak sökmeden Kula’ya vardı ve buradaki Yunan askerlerini çevirdi. Alaşehir ile Salihli arasında konumlanmış olan son Yunan kuvvetlerine de Dereköy istasyonu civarında yetişilerek bütün tümenlerle hücuma geçildi ve burada kanlı bir çarpışma yaşandı. 7 Eylül akşamı, Ma nisa’nın batısına yetişen ikinci süvari tümeni kolordunun diğer kıtalarıyla birlikte 8 Eylül sabahı Manisa civarında toplandı; burada karşılaşılan bir grup Yunan askeri de takip ve imha edilerek Bornova’nın doğusuna doğru ilerlendi; burada küçük bir Yunan birliğiyle tekrar çarpışma başladı. Gün batımına kadar devam eden çarpışma, Yunan askerlerinin karanlıktan faydalanıp dağ yolundan Çeşme tarafına kaçmasıyla sona erdi. İkinci süvari tümeni, 9 Eylül sabahı saat 10’da süvari kolordusunun öncüsü olarak Bornova üzerinden İzmir’e girdi. Şerafeddin Bey kumandasında iki bölük önde olmak üzere 20. ve 4. Alaylar ilerliyorken, arkadan Şerafeddin Bey, yanında emir zabiti Mülazım Hamdi Bey ve Mülazım Rıza Efendiler askerleri takip ediyorlardı. Pasaport civarında atılan bombalardan yaralanmış olan Şerafeddin Bey bu durumuna aldırış etmeyerek Hükümet Konağı’na kadar gitti. Cephe kapısı kapalı olan binaya yan taraftan girerek Mülazım Rıza Efendi ile birlikte kapıyı içeriden açtı. Hükümet Konağı ve kışlanın çeşitli mahallerine nöbetçiler yerleştirildi. Hemen ardından Yunan bayrağı indirilerek, yerine, konağa akın eden İzmir hal 294