14 Haziran 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

bölgede büyük tepkilerle karşılanmıştı. Bu beyannamede, niçin taşıdığı soruşturulmadan, üzerinde revolver bulunan kişilerin sorgusuz sualsiz öldürüleceği, bir karışıklık ortaya çıktığında ölen veya yaralanan bir Fransız askerine karşılık yerli halktan iki kişinin kura yoluyla seçilip kurşuna dizileceği, bir evden ateş edildiğinde o evin yakılacağı, hükümet görevlilerinin yetki ve hakları geçici olarak askıya alınıp askeri idareye geçileceği ve bütün ahali ile ilgili ölüm ve yaşama kararı verme yetkisine sahip bir savaş konseyi kurulacağı, sokakların makineli tüfek, mitralyöz ve bomba ateşi altına alınacağı bildiriliyordu. İstanbul Hükümeti 25 Ocak’ta Fransa yüksek komiserine ilettiği bir muhtırayla bölgeden kendilerine gelen tepkilerden söz ediyor, generalin padişah ile aralarındaki anlaşmaya dayanarak Antep, Maraş ve Urfa halkına gönderdiği bir bildiriyle bu şehirlerin Fransa himayesinde olduğunu ifade ettiğini, ancak himayesini Suriye, Kilikya ve Ortadoğu üzerine yaymakta ol duğunu dile getiriyordu. İngiliz birliklerinin yerini alan Fransız birlikleri askeri ve geçici bir tedbirle orada bulunuyordu ve mütarekeye uygun olmayan davranışlar halkın kışkırtılmasına yol açabilir, bu da Fransız birliklerini üzüntüye sürükleyecek neticeler doğurabilirdi. Hariciye Nezareti, bu noktaları belirttikten sonra, “mütareke hükümlerine dayanarak ve Fransa’nın asırlardan beri sürüp gelen geleneklerine güvenerek” bu notanın konusunu oluşturan protestonun dikkate alınacağını umduğunu bildiriyordu. Antep halkı ise, Fransa’ya güvenmek konusunda İstanbul Hükümeti ile aynı kanaatte değildi. Nitekim Fransız temsilcisi Albay Normand’ın “Fransa’nın niyeti işgal değildir. Size demiryolu yapacağız, maddi yardımda bulunacağız” sözlerine karşılık halk “Sizi hiçbir şekilde istemiyoruz. Demiryolunuz da, paranız da lazım değil. İsterseniz mevcut hattı da söküp götürünüz. Yalnız buralara gelmeyiniz” diyordu. Zira Fransızların bölge deki uygulamaları burada kalıcı olmak istediklerini düşündürüyordu. Şehirde çatışmalar devam ederken Fransızların gücü Kilis ve Nizip’ten gelen takviyelerle gittikçe artıyordu. AntepKilis yolu Kuvayı Milliye kumandanlığına getirilen Şahin Bey’in bu yolda ulaşımı kesmeye çalışması uzun süreli bir sonuç verememiş, mart ayı sonundaki şiddetli çarpışmada üç gün direnebilen Şahin Bey sonunda Fransız süngülerinden kurtulamamıştı. Nisan ayı başında şehir top ateşine tutulmuş, yardım birlikleriyle iyice güç alan Fransızlar, kendi yönetimlerinin kabulü yönündeki ısrarlarını artırmaya başlamışlardı. Fransız yönetiminin kabul edilmemesi üzerine şiddetlenen çarpışmalarla 2526 Nisan sabahı tümüyle kuşatılan Antep şehri, biriki gün içinde karşı saldırıya geçti. İyice yıpranan Fransız kuvvetlerine şehri terk etmeleri ihtar edildiyse de cevap alınamaması üzerine topçu bombardımanına başlandı ve Fransız siperleri tah197
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle