Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SİY ASET 85 Gökberk Ergenekon: Geçiş dönemi denilen hadise anayasaya aykırı Demokrasi için yegâne ıınsur, DYP ÜMtT ASLANBAY min genç siyasetçilerinden. DYP Genel Başkan Yardımcısı Ergenekon, hcr fırsatta "Devletten eşitlik istiyoruz" diye ortaya çıkıyor ve büyük bir açıkyüreklilikle "Tiirkiye suslunılmuştur" diyor. Ergenekon, Cumhuriyet muhabirinin sorularını yanıtlarken, demokrasiye geçiş dönemi kavramına yeni yorumlar getirdi. TUrkiye'nin bir geçiş dönemi içinde olduğu ifade ediliyor. Dognı Yol Partisi'nin bu dönem içindeki yeri nedir? ERGENEKON Evvela geçiş dönemi denilen hadisenin geçerliğine inanmıyoruz. Bunu belirteyim. Geçiş dönemi hadisesi YarA nkara DYP'nin Gcnel Başkandönedımcılarmdan Gökberk Ergenekon, politikaya diplomasiden geçen yeni len bir felsefemiz var. Biz, herhangi bir isim altında, herhangi bir şeyi tarif etmekten kaçınıyoruz. Sağ, sol ayrımı yapmıyoruz. Bunu birtakım kişilerin söylediği gibi milleti kamplara bölmekten kaçındığımız için yapmıyor değiliz. Biz, o endişe ile hareket etmiyoruz. Bir bakıyorsunuz geçmişte bir parti çıkmış, sol olmadığını iddia ediyor, ama sosyal adalet namına ne yapıldıysa onun zamanında yapılmış. Aksinc sol olduğunu iddia eden bir partiye bakıyorsunuz, o bu alanlarda hiçbir ilerleme kaydedemeıniş. tnsanlan söyledikleri ile değil, neticeleriyle değerlendirmek gerekir deriın ben. Bizim tarif ettiğimiz büyük Türkiye çok geniş bir kitle. nzden, DYP'den başka demokrasi mücadelesi yapan varsa, onları da tebrik ederiz, ama ben pek bir şey hissetmiyorum. demokrasi için Türkiye'deki yegâne unsurdur. Başka bir unsur göstersenize? Bizim çok uzun müddetten beri gelen bir felsefemiz var. anayasaya aykındır. Anayasada geçiş dönemi diye bir şey yoktur. Kaldı ki, böyle bir dönemi kabul edecek insanlar varsa, bu dönemin sürcsine kim karar verecek? Bu dönemin dozajına kim karar verecek? Siyasi hak ve hürriyetlerin hangi zerresinden vazgeçmek mümkün? Hangi noktasına kadar vazgeçtiğimiz takdirde yenilir, yutulur bir hadise oluyor da, hangi noktadan sonra yenilir yutulur hadise olmuyor? Bunlar ya vardır, ya yoktur. Bu, hamileliğe benzer. Az hamile, çok hamile olmaz. Ya hamiledir, ya: da değildir. Bu kadar nettir. Biz, hak mUcadelesi yapıyoruz. Bizim Arzuladıgımız büyük Türkiye'dir. Genel çerçeveyi böyle koyuyoruz. Büyük Türkiye deyimini sadece iktisadi açıdan görmemek lazım. Maddi ve manevi bir teçhizatlanmadır bu. İçinde gerçek demokrasi vardır. Demokrasi paydasında, sağ olsun, sol olsun bcrkese açık mı DYP? ERGENEKON Biz milliyetçiyiz, demokratız, mukaddesatçıyız.. Eğer bunu söyleyebilen solcular varsa, onlara da açığız. DYP'nin demokrasi açısından yegâne unsur olduğunu söylediniz. Örnegin solda oluşmuş ya da oluşmakta olan partilerin buna katkıları yok mu? ERGENEKON Demokrasi mücadelesi derken belirttiğim nokta, Doğru Yol'un yegâne unsur olduğuydu. Bizden başka demokrasi mUcadelesi yapanlar varsa, onları da tebrik ederiz, ama ben, pek bir şey hissetmiyorum. Türkiye'de komünist bir partinin kurulmasına karşı oldugunu/u daha önce belirttiniz. Bu konudaki diişüncelerinizi açar mısınız? B, felsefemiz vardır. >izim He şeyden önce DYP, ler Ergenekon Komünist sistem demokrasinin ruhuna aykırı. derdimiz iktidarla da değil. Çünkü iktidar, 6 Kasım seçimleri ile getirilen rejimin tabii bir neticesidir. Biz, 6 Kasım öncesi Türkiye bu şartlarla seçime giderse, bunun sıkıntısını uzun müddet çeker dedik. Şimdi haklı olduğumuzu daha büyük kitlcler anlamaya başladı. Gerçek demokrasi olmadan iktisadi şartlann iyiye gitmesi mümkün değildir, ama iktisadi şartlann iyiye gittiğini düşünsek bile biz yine hak, adalet diyecektik. 6 Kasım seçimleri adil değildi diyecektik. Kaldı ki, gerçek demokrasi olmadan bu işi halletmenin imkânı yoktur. Çünkü birtakım adamlar kalkıyor, vatandaşa karşı en ufak bir mesuliyet hissetmeden, ben, şu kararı aldım diyor. Nasıl bulacaksın doğru kararı? Doğru karar verdiğin nereden malum? Ekonomi ilmi, Universite kürsülerinde, kapalı odalarda ilim adamlarınca münakaşa edilsin diye mevcut bir ilim değildir. Bunu her vatandaş, üstünde, sofrasında, bir ay sonraki hayatında hissediyor. Ekonominin neticesi yaygın ve alenidir. Reagan, son seçimlerde, televizyondan parmağmı kalemsiz olarak uzatıyor, dört sene öncesine göre durumumuz çok daha iyi diyor, onun için bana oy vereceksiniz diyor. Bugün Türkiye'de kimde bunu söyleyebilecek güç var? 1950'de Adnan Menderes ile "devri sabık yaratmayacagız" denilerek siyasal partiler yelpazesi açılıyor. 1985'lerde ise "devri sabık" yaratmaktan söz ediliyor. Siz bu konuda ne dersiniz? ERGENEKON Biz devri sabık lafını iktisadi çerçeve içinde kullandık. Nazif Bey de konuşmasında iktisadi konulardan bahsediyordu. "Hayall ihracal konusunun iizerine gidilmedi" dedi. "Biz o konuda devri sabık yaratacagız" dedi. Devri sabık lafı çok geniş aslında. Bizim acelemiz var. Türkiye son dörtbeş senesini kaybetmiştir. Bir an evvel Türkiye'yi büyütmek, Urctimi arttırmak, onun neticesinde cıkanı paylaştırmak gerekiyor. Bizim başka türlü konularla uğraşacak ne vaktimiz var, ne de halimiz. Ama bütün bunlar serbest ortam içinde olur. Hür ve eşit seçimlerde vatandaş bunu bize sağlarsa yapabiliriz bunları. Partinize, temsil ettiginiz görüşlerin daha sagında kaülmalar oldugu söylenlyor. Örnegin Baki Tug.. ERGENEKON Bizim felsefemiz vardır. Arzuladıgımız büyük Türkiye'dir. Ge HA/.1R1.AYAN SULEYMAN ÜULUT Vesıkalık tSir bakıyorsunuz, geçmişte bir parti çıkmış, sol olmadığını iddia ediyor, ama sosyal adalet namına ne yapılmışsa onun zamanında yapılmış. Sol olduğunu iddia eden partiye bakıyorsunuz, o, bu alanlarda hiçbir ilerleme kaydedememiş. ERGENEKON Komünist sistem, kendisi iktidara geldikten sonra, kendi antitezini, kendi alternatifini, kendi muhalefetini yok eden, yiyip bitiren bir sistem olduğu için demokrasinin ruhuna aykındır. Demokrasiye inançsızdır. Onun için biz" böyle bir iddia ile ortaya çıkan herhangi bir siyasi gruplaşmaya karşıyız. Netice itibarıyla bize hayat hakkı tanımayacaktır. Bu bizim demokrasi zihniyetimize terstir. Avrupa Komünizmi diye bir olgu var. Prolelarya diktatörlugünü reddediyorlar örnegin.. ERGENEKON Komünist sistem olup da muhalefeti yok etmeyecek. Buna aklınız yatıyor mu? Sosyalisl partiler hakkında ne düşünüyorsunuz? Örnegin Mitterrand olayı.. ERGENEKON Mitterrand olayı Türkiye'de daha evvel de vardı. Demokratik rejimin normal işleyişine zarar getirmeyecek herhangi bir siyasi teşekküle karşı çıkmamız mümkün değil. Bu anayasada bile başiangıçta ifade edilen hak ve hürriyetler hangileriyse, bu temel hak ve hürriyetleri yok etmeyecek herhangi bir siyasi teşkilatlanmaya karşı çikmayız. Yazmak ve yayımlamak Henry Miller, yapıtlarından daha çok efsaneleşmiş adını bildiğimiz ünlü Amerikalı romancı. Amerikalı, ama uzun bir süre Amerika, romanlarının yayımlanmasına izin vermemiş: Miller, çağımızın tabularından cinsellik konusunda "seytanı utandırmayı ve gerçeği anlatmaya karar verdiği için tabii... Türkçede de Yengeç Dönencesi, Sexus, Plexus, Nexus gibi romanları yalnız bir kere yayımlanan ünlü yazar, yazmak ve yayımlamak konusunda dedı ki: Bir yazar, yapıtını on yılda yazar, on yıl da kendine bir yayımcı arar. Kafka haklıymış! George Lukacs, 18851971 yılları arasında yaşamış Macar asıllı Marksist estetikçi ve eleştirmen. Bizdeki eleştiri ve estetik çalışmalar üzerinde de önemli bir etkisi bulunan Lukacs, "Balzac gibi yazın! Jolstoy gibi yazın!" diyordu. Bu açıdan, edebiyatta yeni deneylere girişen yazarları Kafka'yı, Joyce'u, Brecht'i şiddetle eleştiriyordu. 1956 yılında bır'gece ansızın tutuklandığı, kapalı bir otoyla bilmedıği bir askeri havaalanına, oradan da tammadığı bir uçakla, "deniz manzaralı, gözalıcı, saray gibi bir w'//a"ya götürülüşünün, bir süre böyle bilinmezlikler içinde yarı tutuklu yaşamasının ardından Lukacs, dedi ki: Ahl Kafka gerçekten gerçekçiymiş! iz milliyetçiyiz, demokratız, mukaddesatçıyız, Eğer bunu söyleyebilen solcular varsa, onlara da açığız. nel çerçeveyi böyle koyuyoruz. Büyük Türkiye deyimini sadece iktisadi açıdan görmemek lazım. Maddi ve manevi bir teçhizatlanmadır bu, içinde gerçek demokrasi vardır. Baki Bey'in bizden ayrı bir tarafı yoktur. Daha önceden de zaten bu felsefeyi kabul etmiştir. Bu açıdan bu formUlasyonlu soruya karşıyım. Her şeyden önce DYP, demokrasi için Türkiye'deki yegâne unsurdur. Başka bir unsur göstersenize? Bizim çok uzun müddetten beri ge