Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
14 SİYASET 85 Ezbere Demokrasi uhalefet partisi genel başkanlanndan biri, "Meclis muhalefet Çok yanılıyor. Meclisin içinde yapıMmuhalefet, olmaz" diyor.yapılmasın? Eğer bir ülkededışında lan dışında niye iktidar £â#İ Ferit Öngören 1932 yılında Diyarbakır'da doğan öngören, 1956 yılında karikatüre başladı, l9S8'de tstanbul Üniversitesi Hukuk Fakullesi'ni bitirdi. Çeşitli mizah dergileri ve gazetelerde çizdi. Aynca birçok sanat ve edebiyat dergilerine, özellikle "A" dergisine yazılar yazdı. Halen Günaydtn Gazetesi'nde çaltşan öngören'in Mizah Hikâyeteri Antolojisi ve Istanbul'dan Çizgiler adlı ikl kltabı var. Evli ve bir çocuk babası. varsa, onun muhalefeti meclisin içinde de olur, dışında da olur, ortasında da olur. Elbette sözümüz, o ülkede demokrasi varsa, bunların olacağıdır. Demokrasi yoksa zaten hiçbir şey olmaz. Muhalefet partilerinden birinin genel başkanı böyle duymuş, böyle konuşuyor. Oysa kendi yapısındaki gerçeğe eğilse işin doğrusunu sezecektir. Partisinin içinde kendisine ve parti yöneticilerine muhalefet yok mu? Belediye seçimlerine girdi, seçmenler kendisine muhalefet ettiler, oylarını esirgemediler mi? Onun oylarını, karşısındaki muhalefet partisi ile iktidar partisi almadı mı? Bir daha genel seçim yapılsa, imtiyazlı parti olarak bugün almış olduğu oyların kırpıntısını dahi alamayacağını kendisi bilmiyor mu? Nasıl olduysa bir kez Meclise girdi, 'bir daha o saltanatın yerinde yellerin eseceğini' unutuyor mu? Her türlüsü denenlr Demokrasilerde muhalefet tekdüze değildir. Türlü türlü muhalefet vardır. Seçmenler, belediye seçimlerinde bir partiye oy verirler de genel seçimjerde vermezler. Demokrasilerin bilinçli seçmenleri merkezi otorite ile mahalli otoriteyı bırbirinden çok iyi ayırırlar. Yani merkezde iktidar yaptıklarını bölgede muhalefete düşürürler. Fransız, İtalyan, İngiliz seçimlerinde bu çok görülmüştür. Demokrasinin beşiği sayılan bu ülkelerde muhalefet hiçbir zaman meclisin sıraları arasında tutuklanmaz. Muhalefetin her türlüsü denenir. Muhalefet sadece mecliste olur, başka yerde olmaz gibi sözlerin demokrasiyle bağdaşması olmaz. Böyle sözler demokrasiye aykırı olduğu gibi, çok partili siyasal yaşamı da zedeler. Muhalefet partisi genel başkanının bölgesel yöneticıleri bu sözleri okudukları, dinledikleri zaman ne derler? Bizim genel başkan daha işin başında demokrasiyi içine sindirememiş, demezler mi? arsiv konuşuyor Azınlık düşüncesl Demokrasilerde oy verilirken iktidarlar ve muhalefetler apartman boyatır gibi tek renge boyanmazlar. Her siyasal parti, toplum içinde yaşama gücü bulmuş bir düşüncenin simgesidir. İktidar olur, muhalefet olur, meclise girer, meclise giremez, o düşünce simgesıyle birlikte yaşar. Demokrasi zaten azınlık düşüncelerine de hak tanıma rejimidir. Bir düşünce sistemi az oy aldı, meclise giremedi, öyleyse muhalefet görevini yapamaz gibi bir anlayış demokrasi ile hiçbir zaman bağdaşamaz. Eğer muhalefet partisi genel başkanı, "Nasıl olduysa ben meclise girdim, benim doğrultumdaki partiler giremedi, öyleyse onlarm bana karşı, iktidar partisine karşı meclis dışındaki muhalefetini kırayım" gibilerden sakat bir düşünceye saplandı ise, tez elden vazgeçmelidir. Öyle düşünceler hem kural, hem de demokrasi dışıdır. Zamanla alışırlar Demokrasi, dikta rejimlerinden zordur. Diktaya mizaç ve kültür bakımından alışmış olanlar, kendilerini demokrasi içinde buldukları zaman, demokrasinin iyimser, ılık, sevecen, hoşgörülü havasından çekinirler. Böyle bir navayı ilkin soluklayamazlar bile... Ama zaman geçtikçe demokrasinin erdemlerine alışırlar, iyimser, ılık, sevecen, hoşgörülü havanın herkesin işine yaradığını anlarlar, güçlü bir demokrat kesılirler, o başka... Meclis dışında kalmış, fakat belediye seçimlerinde halkın desteğini, aldıkları oylarla kanıtlamış olan siyasal partiler böyle bir sözü duymamış olsunlar. Demokraside yalnız acemilikler değil, yanlışlar da bağışlanır. Böyle sözleri demokrasiye inanmış olan seçmen bağışlamazsa oyları ile bunu söyleyene gereken dersi verir. Zaten seçmenin sezgisi belediye seçimlerinde bu muhalefet partisi genel başkanına gereken dersi vermedi mi? Şair, "Oturmuş dersini de ediyor ezber" demiş. Demokrasilerde dersler iyi okunmamışsa, sonunda ezber de yanlış olur. Demokrasi zaman zaman kazaya uğrasa bile, sonunda, bundan ders alanlar kazanır, ezberciler değil. Mahatma Zengin ve kültürlü bir ailenin oğlu olan Mohandas Karamsand Gandi 1869'da doğdu. Londra'da Hukuk öğrenitni yaplı ve 18931914 yılları arasmda Güney Afrika'da yaşayarak buradaki 150 bin kadar Hınlli'nin haklarını savundu. Bu amaçla, Transvaal Biritish tndia Assocatıon Örgütünü (1903) ve tndian Opinion gazelesini (1904) kurdu. Hindistan'a döndükten sonru Kongre Partisi içinde çcılıştı. Amritsur'da geçen (13 Nisan 1919) kanlı olaylardan sonra tngilizlere karşt kesin cephe aldı. "Yuce Ruh" anlamma gelen "Mahatma" unvanını kazandı ve öldurülene dek "Mahatma" ya da "ulusun babası" anlamma "bapu" diye çağrıldı. tngiliz mallanm boykot ederek, Ingiliz fabrikalarının dokuduğu kumaş yerine halkın kendi giysisini kendisinin dokumasım önerdi ve en buşta kendisi uyguladı. Ru uygulama nedeniyle Manchester'deki fabhkalar derin bir krize girdi, bazıları ijlas etti. "Pasif Direniş"ini lngilizlerin ülkeyi terkettiği 15 Ağustos 1947 tarihine kadar surdürdıl 30 Ocak 1948'de bir suikast sonucu öldüriildu. Gandi açlık grevi yaptığı sayısız günlerin birinde sımgesel dctkuma çıkrığınm başındu.